Güncel
Süleyman Şah kabrinden işte böyle çıkarıldı
Suriye topraklarına düzenlenen bir operasyonla üçüncü defa kabrinden çıkarılan Süleyman Şah'ın naaşı, önümüzdeki günlerde başka bir yere nakledilecek. Peki Süleyman Şah kabrinden nasıl çıkarıldı? Mezarların bir başka yere nakledilmesi anlamına gelen ve Başbakan Davutoğlu'nun da sözünü ettiği nakli kubur ne demek? Nakli kubur caiz midir? İşte cevabı..
Süleyman Åžah'ın naaşının ve emanetlerinin kurtarılması için düzenlenen sınır ötesi operasyon hakkında bilgi veren BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu, "Bu mekan üçüncü kez yer deÄŸiÅŸtirmiÅŸ. Yine Suriye sınırları içinde kalmıştır. Bu da geçici bir nakildir. Suriye'de ÅŸartlar düzeltildiÄŸinde ümit ederiz ki asıl yerine nakl-i kubur yapılabilir Bugün nakl-i kubur için yine bir dini tören yapılacak birkaç saat içinde. Türkiye'de geçici olarak bu emanetler muhafaza edilecek" dedi.
Peki, Süleyman Åžah'ın naaşının naklinde uygulanan ve BaÅŸbakan DavutoÄŸlu'nun adından söz ettiÄŸi; kabrin nakledilmesi, mezarın baÅŸka bir yere taşınması anlamlarına gelen 'nakl-i kubur' ne demektir? Ä°ÅŸte cevabı..
SÜLEYMAN ÅžAH Ä°ÇÄ°N DE UYGULANAN NAKL-Ä° KUBUR MESELESÄ°
Kabirleri baÅŸka yere nakletmek, önemli bir sebep bulunmadıkça caiz görülmemiÅŸtir. Bir kabristan ne kadar eski olursa olsun, artık kendisine ihtiyaç kalmamış olsa bile yine bunun kabristan olarak korunması asıldır. Burasının satılarak veya üzerine binalar yapılarak, ölü kemiklerinin baÅŸka bir kabristana nakli, ölülerin hakkını çiÄŸnemek olarak deÄŸerlendirilmiÅŸtir. Çünkü Ä°slâm'da, ölülerin hakları dirilerin hakları kadar koruma altına alınmıştır.
Ancak su basması, yol geçmesi veya 'düÅŸman tarafında kalması' gibi nedenlerle kabristanı baÅŸka yere nakletmek caizdir.
Cenaze, kabre konulup üzerine toprak atıldıktan sonra, artık cemaatin elinden çıkmış, yüce Allah'a teslim edilmiÅŸ sayılır. Artık zaruret bulunmadıkça kabrin açılmaması gerekir. Cenazenin gasbedilmiÅŸ yere veya gasbedilmiÅŸ bir elbise ile gömülmesi ya da bu yere baÅŸkasının sonra ÅŸûf'a yoluyla mâlik olması, zaruret hallerine örnek verilebilir. Bu takdirde, arazi veya elbise sahibinin isteÄŸi üzerine kabir açılır. Elbise alınınca kabir kapatılır ya da cenaze bu mülkten baÅŸka yere nakledilir. Bu yapılmadığı takdirde mülk sahibi toprağı düzelterek ekim yapabilir. Elbise sahibi de isterse elbisenin kıymetini alabilir.
Bir ölünün cesedi tamamen toprak kesilip kemikleri de kalmamış olmadıkça kabri açılarak yerine baÅŸkası defnedilemez. Ancak cenazeyi defin için baÅŸka bir yer kalmamışsa bu takdirde kemikleri toplanır; kendisiyle, yeni gömülecek olan ölü arasına toprak vb. ÅŸeyler engel olarak doldurulur ve kabir kapatılır.
Zaruret bulunmadıkça iki ve daha fazla cenaze bir kabre gömülmez. Zaruret olursa, aralarına toprak gibi bir engel konularak toplu mezar kullanımı caiz olur. Nitekim Uhud ÅŸehitleri için uygulama böyle olmuÅŸtur. Cabir b. Abdullah'tan ÅŸöyle dediÄŸi nakledilmiÅŸtir: "Uhud savaşında ÅŸehit düÅŸen babam, baÅŸka bir ÅŸehit olan Amr Ä°bnü'l-Cümûh ile birlikte bir kabre gömülmüÅŸtü. Babamı bu ÅŸekilde baÅŸkası ile bir kabırde bırakmaya gönlüm razı olmadı. Altı ay sonra kabri açtım. Babamı, kulağından baÅŸka, hemen hemen kabre koyduÄŸum gündeki gibi taze bir halde buldum; çıkardım ve baÅŸka bir kabre yalnız başına gömdüm."
Ä°slâm ülkesinde bulunan zimmîlerin (hristiyan ve yahudiler) kabırleri de, müslüman kabirleri gibi koruma altındadır. Onlara hayatlarında eziyet edilmesi haram olduÄŸu gibi, ölümlerinden sonra da kemiklerinin kırılması, kabirlerinin dümdüz edilmesi yasaklanmıştır. Ancak, müslümanların yeni ele geçirdikleri bir yerde, ihtiyaç görülürse, düÅŸmana ait kabirleri açmak, kemiklerini kaldırıp, burasını müslüman kabristanlığı veya mescid yapmak gibi baÅŸka bir amaçla kullanmak mümkün ve caizdir. (Ä°bn Âbidin, Reddü'l-Muhtâr, Ä°stanbul 1984, II 233-246; el-Fetevâ'l-Hindiyye, Beyrut 1400/1980 I, 165-167; Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük Ä°slâm Ä°lmihali, Ä°stanbul 1985, s. 259-267)
www.yeniakit.com.tr
Henüz yorum yapılmamış.