Sosyal Medya

Dünya

50. ölüm yıl dönümünde Malcolm X'i anarken

Afro-Amerikan Müslüman aktivist Malcolm X, çoğu kişiye göre hâlâ kazanılamamış olan insan hakları mücadelesinin unutulmaz ismi olarak hafızalardaki yerini koruyor.



Salonda bir heyecan havası vardı. Dışarıdaki ÅŸubat soÄŸuÄŸunu tersyüz eden, umudun çevrelediÄŸi bir sıcaklık hissediliyordu.

Manhattan’daki Audubon Balo Salonu'nda tam tekmil hazırlanan dört yüz ahÅŸap sandalyenin hepsi doluydu.

Afro-Amerikan BirliÄŸi Örgütü’nün haftalık toplantıları böylesi bir kalabalıkla yapılıyordu ve aslında en büyük amaç grubun kurucusunu dinlemekti. “AteÅŸleyici” ve “ilham veren”... Onu böyle tanımlıyorlardı.

Tanıtıldığı gibi, uzun ve ince, kırmızımsı saçlı adam öne doÄŸru yürüdü ve geleneksel Arap selamıyla topluluÄŸu selamladı: “Selamün Aleyküm”. Kalabalık, “Aleyküm Selam” diye yanıtladı.

KonuÅŸmaya hazırlanırken çoÄŸunluÄŸu siyahilerden oluÅŸan kalabalıkta bir rahatsızlık vardı, öfkeyle bağırıyorlardı. KonuÅŸmacı onları teskin etmeye çalıştı: “Sakin olun, galeyana gelmeyin!”

Ä°ÅŸte tam o anda bir silah patladı. Silahlı bir adam, sahneye doÄŸru koÅŸturuyordu. Ä°ki kiÅŸi daha tabancalarını ateÅŸledi. Hedefteki kiÅŸi, sandalyesinden arkaya düÅŸtü. Elleri ise hâlâ havadaydı.

Etrafı çığlıklar kapladı. Kadın-erkek, çoluk-çocuk herkes kendisini yere atarak masaların altına saklandı. Kendilerini korumak için ellerinden geleni yapmaya çalıştılar.

KonuÅŸmacı, alelacele hastaneye götürüldü. Acil servis bir sokak ötedeydi fakat yan kapıda olsa bile kâr etmezdi.

Doktorlar ellerinden geleni yaptı ama çok geç olduÄŸunu biliyorlardı.

Karizmatik lider

Ä°lk müdahaleden on beÅŸ dakika sonra öldüÄŸü duyuruldu. Amerika’daki yurttaÅŸlık hakları hareketinin karizmatik sözcüsü Malcolm X suikasta kurban gitmiÅŸti.

O Pazar akÅŸamından beri 50 yıl geçti.

Alex Haley'in ölümünden sonra yayınlanan otobiyografisi "Kökler", birçok uzman ve yayıncı tarafından son yüzyılın en önemli kurgusal olmayan kitapları arasında gösteriliyor.

Malcolm X’i öfkeli bir genç adam olarak yansıtmak kolaya kaçmak olurdu. Erken dönem konuÅŸmaları, siyahi toplumdaki öfkeyi ve gerilimi yansıtıyordu.

“Vaziyet itibarıyla sinirliydi fakat hakikati söylerdi” diyor City College of New York'ta Malcolm X’in yaÅŸamı ve mirası üzerine ders veren Zahir Ali.

"Ä°slam Ümmeti" hareketinin bir üyesi olarak o, birleÅŸmekten deÄŸil ayrılıktan, ÅŸeytanlaÅŸmış beyazlardan bahsederdi. "Siyah Gücü" hareketini böyle hazırlıyordu. Kullandığı dil, korku ve endiÅŸeyi harmanlıyordu.

Martin Luther King’in pasif direniÅŸ felsefesine karşı olarak Malcolm X, “EÄŸer Amerikalı siyah adamın sorunlarının çözümünü ertelemek pasif direniÅŸse, ben ÅŸiddet adamıyım” diyordu.

Amerika’nın Vietnam’a müdahalesine karşı ilk sesini yükseltenlerden biriydi. BaÅŸkan John F. Kennedy suikastı sonrası "ne ekersen onu biçersin" dediÄŸinde birçok kiÅŸi öfkeden deliye dönmüÅŸtü.

1964’ün baÅŸlarında -bir zamanlar idolü olan- Elijah Muhammed ile olan anlaÅŸmazlığı sonucu Ä°slam Ümmeti ile yollarını ayırdı.

Mekke’ye hacca gitmeye karar verdi ve orada dünya görüÅŸünü deÄŸiÅŸtirerek Sünnî oldu.

El Hac Malik El-Åžabaz ismini sıkça kullanmaya baÅŸladı; "köle ismi” olarak addettiÄŸi Little soyadını zaten daha önce bırakmıştı.

Renkli gözlü sarışınlardan siyah tenli Afrikalılara kadar tüm Müslümanların eÅŸit olduÄŸu düÅŸüncesinin etkisiyle, gerçek Ä°slam’ın ırkçılık sorununu çözebileceÄŸine inandı.

Ä°ki büyük partiyi de siyahi topluluk ile fakirler lehine yeterince çalışmadıkları için açıkça suçladı ve daha politik bir tarafta durdu.

Güçlü miras

Malcolm X öldükten sonra adı okullara, yollara ve kütüphanelere verildi ama onun mirası bunun ötesindeydi.

Harlem’deki Malcolm X Bulvarı’nda konuÅŸtuÄŸum herkes onun hakkında bir ÅŸeyler biliyordu.

Genç bir kadın ÅŸunları söyledi: “O, sadece öfkeli biri deÄŸildi. Onun görüÅŸleri deÄŸiÅŸikti çünkü tek-boyutlu deÄŸildi, tıpkı bizim gibi.”

Malcolm X'in zirveye çıktığı dönemde bir çocuk olan ihtiyar bir adam, “BaÅŸlangıçta radikal olduÄŸu doÄŸru, fakat sonraları farklı insanlar ve sıkıntıları hakkında bilgi sahibi oldu ve ÅŸefkatli birine dönüÅŸtü” dedi.

Silahsız siyahi vatandaÅŸların polis tarafından vurulduÄŸu ABD'nin Ferguson, New York ve diÄŸer baÅŸka yerlerinde Malcolm X’in fikirlerinin ve sözlerinin hâlâ geçerli olduÄŸuna inanan pek çok kiÅŸi var.

Her ÅŸey deÄŸiÅŸmiÅŸ gibi görünse de aslında hiçbir ÅŸeyin deÄŸiÅŸmediÄŸine inanıyorlar. Zahir Ali, ÅŸunları söylüyor:

“Mevcut ortama bakacak olursak, Malcolm’un parmak bastığı bu sıkıntıların üstesinden gelmek, baÅŸarısız okullar, hapishanelerin endüstriyel kompleksleri, siyahilerin suçlu farz edilmesi, adaletsiz yargılama, tüm bunlar Malcolm’un görüp yaÅŸadığı ÅŸeylerdi. Sanırım bu jenerasyonun en büyük meselesi de Malcolm’ın dile getirdiÄŸi ulus-devlet suçlamalarıydı. Siyahilerin yaÅŸam hakkını, özgürlüklerini ve mallarını korumak konusunda devletliÄŸinden ileri gelen sosyal anlaÅŸmaya aykırı hareketiydi.”

Ali, bugün Malcolm X gibi kiÅŸilere daha çok ihtiyaç olduÄŸuna inanıyor. Söz ettiÄŸi, "mesihi bir karakterden ziyade siyahi toplum içinden yükselen çoÄŸul sesler ve bütün insanların sosyal adaletle ilgilenmesi."

Amerika’daki insan hakları ve bu yöndeki zorlu mücadele söz konusu edildiÄŸinde belki Martin Luther King’in ismi çok daha kolay akla gelebilir ve yer bulabilir. Fakat Malcolm X, bir simge, birçoklarına göre hâlâ kazanılamamış olan bu mücadelenin ebedî bir hatırlatıcısı olarak varlığını sürdürüyor.

Kaynak: Al Jazeera

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.