Mersin'de öldürülen Özgecan Aslan'ın katil zanlısı Suphi A.'nın jandarma ve mahkemede cinayetin ayrıntılarıyla ilgili verdiÄŸi ifadelerde çeliÅŸkiler dikkat çekiyor. 

DoÄŸan Haber Ajansı'nın (DHA) yayınladığı 13 ve 15 Åžubat ile 16 Åžubat tarihlerinde yayınladığı ifadelere göre zanlı, jandarmada tecavüz giriÅŸimini itiraf ediyor. Savcılık ifadesinde ise böyle bir niyeti olmadığını cinayeti aralarında yaÅŸanan yol kavgası üzerine istemeden iÅŸlediÄŸini söylüyor.

Ä°ÅŸte o çeliÅŸkiler

'Çok istememe raÄŸmen direndi'

Jandarma ifadesi: 

"Özgecan 'Mersin'e gideceÄŸim' dedi. Ben D-400 karayolu yerine Hal KavÅŸağı'ndan otoban istikametine gittim. Özgecan ters yöne gittiÄŸimi daha sonra fark etti, bana bağırmaya baÅŸladı. Ben de biraz gittikten sonra aracı kenarda durdurdum tecavüz etmek amacı ile saldırdım. Ancak boÄŸuÅŸmaya baÅŸladık, bu sırada cebinden çıkardığı biber gazını yüzüme sıktı, tırnakları ile de yüzümü parçaladı. Çok istememe raÄŸmen direnerek tecavüz etmemi engelledi. Bu sırada tırnaklarıyla yüzümü parçalayarak canımı çok yaktı. Bir anda kendimi kaybettim. Araçta bulunan bıçağımı rastgele sallamaya baÅŸladım. Sinirden korkudan ne yaptığımı hatırlamıyorum. Kaç defa sapladığımı hatırlamıyorum. DNA testinde delil bırakmamak için de iki elini bileklerinden kestim, cesedi yaktım."

"Bıçakladıktan sonra ölmediÄŸini gördüm ve araçta bulunan levye ile kafasına defalarca vurmaya baÅŸladım. Öldükten sonra da aracın içerisine gizlediÄŸim cesetle tekrar Tarsus ÅŸehir merkezine geldim. Babamı ve arkadaşımı alarak, cesedin ortadan kaldırılması ve geride hiçbir ipucu bırakmamak için de yakmamız gerektiÄŸini söyledim. Babam Necmettin ve arkadaşım Fatih Gökçe ile eski Ankara D-750 karayolu Çamalan Köyü'nün yakınlarında bulunan Alman Mezarlığı bölgesine gittik. Babam ve arkadaşımın yardımıyla araçtan cesedi indirip Cin Deresi kenarına bıraktık. Üzerine benzin döküp, çakmağı çaktım. Cesedi ortadan kaldırmak için yaktım. Çünkü gömmeye zamanımız yoktu. Cesedin yakılmasını ben istedim, çünkü bulununca tanınmaz diye düÅŸündüm." 

'Kestirmeden gitmek istedim tartıştık'

Savcılık ifadesi:

"Bayan yol güzergâhını deÄŸiÅŸtirdiÄŸimi görünce bana “Ne oldu, bir terslik mi var” diye sordu. ben de “hem daha erken ve hızlı gideriz, hem de aÅŸağı yoldan gitmemiz yasak” dedim. Otoban baÄŸlantı yolunda ilerlerken, “Senin niyetin ne de bu yola girdin?” dedi. ben de “Ben size otobana gireceÄŸimi söyledim, az ileride giÅŸeler var” dedim. Bağırarak konuÅŸmaya baÅŸladı. Arkadan başıma doÄŸru eliyle vurdu. Ä°lk vurduÄŸunda ona karşılık vermedim. tartışmalarımız Kaleburcu Köprüsü’ne kadar sürdü. Bağırmaya devam edince “tamam sus” diyerek, kavÅŸaktan geldiÄŸim yola geri döndüm. Hâlâ “Neden buradan gidiyoruz” dedi. Ben de “gıcıklandın sen, D-400 yoluna iniyoruz Daha sonra bana ikinci defa vurdu ve boynumu tırnaklarıyla cırmaladı, dikiz aynasından biber gazı çıkardığını ve sıktığını gördüm. Aracı yolun kenarına durdurdum ve arka tarafa geçtim. Kapıyı kumanda ile açtım ve içeri girer girmez yüzümü cırmaladı, buna çok sinirlendim ve ben de iki elimle saçından tutarak itekledim. Ä°kinci koltuk ve üçüncü koltuk arasına düÅŸtü. Sonra bana saldırmak için geri kalkarken ayağımın tabanı ile karın ve göÄŸüs bölgesine 2-3 defa vurdum. Tekrar yerden kalkmak isterken ben boyun bölgesinde kan gördüm. Bunun üzerine tekrar bir tekme daha vurdum. Bu defa orta koridora düÅŸtü ve muhtemelen düÅŸerken kafasını yere çarpmış olabilir. Koridorda hareketsiz yatıyordu. Ben de ÅŸoför koltuÄŸuna geçtim ve hareket ettim. D-400 Karayolu'na indiÄŸimde yerde yatıyor ve hiçbir tepki vermiyordu."

'1 litre benzin istedim'

Bunun üzerine panikleyerek arkadaşı Fatih Gökce'yi arayıp yanına çağırdığını belirten katil zanlısı, bir arkadaşıyla birlikte yanına gelen Fatih'in kendisine 'Ya bir yere atacağız ya da iz kalmasın diye yakalım' dediÄŸini, ardından da arkadaşını telefonla arayarak bir litre benzin istediÄŸini iddia etti. Benzin geldikten sonra kendisinin minibüsle, Fatih'in ise benzini getiren arkadaşıyla birlikte yola çıktıklarını ifade eden Altındöken ÅŸunları söyledi:

"Yolda giderken babamı arayıp 'Sokağın başına çıksana' dedim. Babam gelince 'Kavga ettim, arabada yatıyor, öldü mü kaldı mı bilmiyorum' dedim. Babam ÅŸaşırdı kaldı ve 'Hastaneye götürelim, baktıralım' dedi. Daha sonra eve gittim ve eÅŸim yüzüme ne olduÄŸunu sordu ben de kavga ettiÄŸimi söyledim." 

'Ellerini keserken yaşıyordu'

Suphi A. daha sonra Fatih Gökce'nin de yanına geldiÄŸini belirtip genç kızı nasıl öldürdüÄŸünü ÅŸu sözlerle anlattı:

"Üçümüz bir aradayken 'Ne diyorsunuz ne yapalım ne yapalım?' dedim. Babam 'Fazla geç olmadan hastaneye götürelim' dedi, Fatih de 'ÖlmüÅŸse veya hastaneye giderken ölürse başımıza bela olur. Git bak yaşıyor mu yaÅŸamıyor mu, yaşıyorsa ortadan kaldıralım' dedi. YaÅŸayıp yaÅŸamadığına baktım, hızlı bir ÅŸekilde nefes aldığını gördüm. Fatih, 'BoÄŸazı falan kesikse ÅŸimdi iÅŸini bitir, ÅŸimdi ölsün ortadan kaldıralım' dedi. Otobüste bulunan bıçağı sol kapı gözünden alıp araç içerisine girdim, bıçağı boÄŸazına, boynunun ÅŸah damarına doÄŸru soktum. O panikle bir iki defa daha boÄŸazına soktum çıkardım. Araçtan inip Fatih'e boÄŸazını kestiÄŸimi söyledim. Bu sırada bayandan harıltılı bir ÅŸekilde nefes alıp verme sesi ve öksürük sesi geliyordu. Fatih bu sesi duyunca 'OÄŸlum madem yaptın yüzünü cırmalamış, kızın tırnaklarına kimliÄŸini bırakmış gibisin' dedi. 'Ne yapayım?' diye sordum o da bana 'Ellerini kes' dedi. Bu sırada Fatih aracının ön tamponuna koyduÄŸum bıçağı alıp bana verdi ben de o panikle araca girdim. Bu sırada bayandan hala harıltılı bir ses geliyordu ve yaşıyordu. Bayanın iki elini de bileklerinden kestim."

'Elleri tuvaletin klozetine sakladım'

Zanlı ellerini kestiÄŸi Özgecan'ın halen hayatta olduÄŸunu belirterek ÅŸöyle devam etti:

"Tam araçtan inerken bana yanımıza geldi ve 'Arabadan ses geliyor, hırıltı geliyor' dedi. Kendisine 'PoÅŸet getir' dedim. Babamın evden getirdiÄŸi poÅŸetin içerisine kesmiÅŸ olduÄŸum elleri koydum. Araçtan inerek babamın evinin alt katındaki kullanılmayan tuvaletin klozetinin içine sakladım. Babam poÅŸeti koyduÄŸumu gördü ancak içinde ne olduÄŸunu görmedi."

'Üzerine döküp yaktım'

Özgecan öldükten sonra kendi aralarında bundan sonra ne yapacaklarını konuÅŸtuklarını söyleyen zanlı, genç kızı nasıl yaktığını ÅŸu sözlerle anlattı:

"Fatih, 'Çuvala koyalım, birkaç bir yerde saklayalım sonra icabına bakarız' dedi, ben de 'O kadar uÄŸraÅŸmayalım' dedim. Fatih de 'Götürüp bir yere gömeceÄŸiz ya da çuvalda bekleteceÄŸiz' dedi. Ben de 'Buradan çıkalım bir çaresine bakarız' dedim. Bayanın ellerini bileklerinden kestikten sonra harıltı sesleri geldi, araca babamla tekrar bindiÄŸimizde ses yoktu. Daha sonra cesedi yaktığımız yere gittik. Bayanı ayaklarından sürükleyerek araçtan indirdim, aÅŸağıda uçurumun kenarına bıraktım. Kendisi kayarak 5-10 metre gitti. Babama 'Benzin dolu ÅŸiÅŸeyi ver' dedim. Babam da bana 5 TL'lik alınan küçük ÅŸiÅŸeyi ve çakmağı uzattı. Ben aÅŸağıya inerken panikle elimden ÅŸiÅŸeyi ve çakmağı düÅŸürdüm. Sonra yukarı çıkarak büyük benzin bidonunu babamdan istedim. Benzin bidonuyla birlikte babamın çakmağını ve gazete parçası alarak tekrar bayanın yanına gittim. Benzini üzerine döküp gazete parçasını yakarak üzerine attım. Daha sonra hızla yukarı çıktım."

Arkadaşı Fatih G. yalanladı

Suphi A. ifadesinde bunları söylerken, arkadaşı Fatih G. tam tersi ifade verdi. Suphi'nin kendisini aradığını belirterek ÅŸunları söyledi:

"Ne olduÄŸunu sorduÄŸumda 'Geminin orada bir cono aldım, beni soymaya çalıştı, yüzüme biber gazı sıktı. Ben de konsoldaki bıçağı salladım, biraz boÄŸuÅŸtuk, arkada yatıyor, öldü' dedi. Ben de 'Götür hastaneye bırak kaç' dedim."

Savcının, neden polise bildirmediÄŸi sorusuna ise "3 tane bira içmiÅŸtim" diye yanıtlayıp, Özgecan'ın ellerini kesme önerisinde bulunmadığını öne sürdü. Ä°fadesinde daha sonra ÅŸunları belirtti:

"Arabada yoÄŸun kan kokusu vardı. Yolda bana, 'Birini ara da benzin iste' dedi. Ben de Osman'ı arayıp istedim. Bu sırada alkollüydüm. 18 civarında 3 tane bira içmiÅŸtim. Osman, 5 dk sonra 5 TL'lik benzin getirdi. Biz üniversitenin orada arabada oturuyorduk. Araçtan inip benzini aldım ve Suphi'ye verdim. 'Eve gidiyorum, seni ararım' dedim. Osman'ın arabasına bindim, eve bırakmasını söyledim. Suphi arkamızdan geldi, eve geldiÄŸim esnada benim evime geldi. O arabadan hiç inmedi. Ben yanına gittim. Bıçak istedi. Ben de bıçak yok, sen git dedim. Eve gittim ve telefonu kapattım. Yarım saat oturdum evde, sonra yine açtım. Suphi, babasının telefonundan beni aradı, evlerine gelmemi söyledi. Kendi otomobilimle gittim. TOK otobüsü kapılarının önünde duruyordu. Aracımı yanına çektim. Otobüsün başında kimse yoktu. Ben kapıya doÄŸru giderken Suphi ve babası çıktı, Suphi üstünü deÄŸiÅŸtirmiÅŸti. Rahat ve bol bir kıyafet giymiÅŸti. Babası da pantolon, gömlek ve yelek giymiÅŸti. Babası, Suphi'yi kast ederek, keÅŸke yanından geçerken dursaydın dedi. Burada arabadaki kıza ne yapalım diye konuÅŸtular. Suphi, 'halı gibi bir ÅŸeye saralım, bir yerde bekleyelim dedi."

Baba Necmettin A. ise hiçbirÅŸeyden haberi olmadığını öne sürerek "En büyük hatam arabaya binmek oldu" diye ifade verdi.

Kaynak: DHA