Anastasiadis çözüm formülünü açıkladı

Rum yönetimi lideri Anastasiadis'in daveti üzerine, Rum BaÅŸkanlık Sarayı'nda Türk gazetecilere yönelik basın toplantısı düzenledi. Kıbrıslı Türklere seslenen Anastasiadis, ÅŸunları söyledi:

''Bu yılın kabul edilemez statükonun ve küçük vatanımızın bölünmüÅŸlüÄŸünün sona ereceÄŸi yıl olmasını yürekten diliyorum. Bu yılın, bu statükoya son verip, Kıbrıs'ı yeniden birleÅŸmeye, barış içinde bir arada yaÅŸamaya, sosyo ekonomik iÅŸbirliÄŸine ve Kıbrıslı Rum ve Türklerin, halkımızın tümünü birlikte yaratmaya ve ilerlemeye götürmesini istiyorum. Ä°nandığım vizyon bu.''

Devletin iflas tehlikesiyle karşı karşıya olduÄŸu bir anda ülkenin yönetimini üstlendiÄŸini hatırlatan Anastasiadis, "Ekonomik krize karşı koyabilmek için Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak kısa bir zamanın verilmesini istedim. Bu süre 4 aydan fazla olmadı. 2013 Temmuz döneminde Andreas Mavroyannis'i müzakereci olarak atadım. Devamında Kıbrıs Türk liderliÄŸi de müzakereci atadı" diye konuÅŸtu.

Anastasiadis, müzakerecilerin atanmasıyla Eylül 2013'te bir diyaloÄŸun baÅŸladığını dile getirerek, "Hedef, arzulanan çözümün net bir ÅŸekilde yeniden belirlenmesidir. Çünkü bu arada Kıbrıs Türk toplum liderliÄŸi iki devletli çözümü seçenek olarak öne sürdü" deÄŸerlendirmesinde bulundu.

YoÄŸun ve zorlu çabalardan sonra 11 Åžubat 2014'te ortak bir açıklamaya vardıklarını kaydeden Anastasiadis, genel kanaatin bu açıklamanın iki toplumun da endiÅŸelerini göz önüne aldığı, çözüm zeminini netlikle belirlediÄŸi, aynı zamanda uluslararası ve Avrupa ilkeleri ile deÄŸerlerini temel aldığı yönünde olduÄŸunu kaydetti.

Bunlara paralel olarak taraflar arasında güvensizliÄŸin ortadan kalkması veya azalması, diyalogda yeni bir dinamizm verilmesi için bir dizi dengeli güven artırıcı önlem önerisinde bulunduÄŸunu ifade eden Anastasiadis, ''Bunlar sadece iki toplumun deÄŸil, aynı zamanda Türkiye'nin de yararınaydı. Maalesef, önerim Kıbrıs Türk liderliÄŸince toplu olarak reddedildi'' dedi.

Rum lider Anastasiadis, ÅŸunları söyledi:

''Özlü görüÅŸmelerin baÅŸladığı 3 Ekim 2014'ten 6 gün önce Türkiye'nin tamamen sebepsiz bir ÅŸekilde ve Kıbrıslı Türklerin çıkarlarını güya savunma bahanesiyle Kıbrıs Cumhuriyetinin münhasır ekonomik bölgesindeki araÅŸtırmalar hakkında bilinen NAVTEX'i yayınladı. Böylece Kıbrıs devletinin egemenlik haklarının uluslararası hukuku ve 1982 deniz hukuku sözleÅŸmesini ihlal etmiÅŸ oldu. Bu kararını uygulamaya geçirerek Barbaros araÅŸtırma gemisini savaÅŸ gemileri refakatinde Avrupa ve çok uluslu ÅŸirketlerin araÅŸtırma izni almış oldukları parsellere gönderdi. Kıbrıs Cumhuriyeti'nin egemen devlet olarak uluslararası hukuk, Avrupa hukuku ve deniz hukuku sözleÅŸmelerine uygun olarak Mısır, Lübnan ve Ä°srail ile münhasır ekonomik bölgelerin belirlenmesi yönünde ilerledi."

Bu ülkelerle komÅŸu yatakların deÄŸerlendirilmesi konusunda da anlaÅŸmalar yapılması yönünde ilerlendiÄŸini ifade eden Anastasiadis, 2011'de de hidrokarbonların araÅŸtırılması ve deÄŸerlendirilmesi için izinlerin verildiÄŸini ve ÅŸirketlerin araÅŸtırmalara baÅŸladığını bildirdi.

"Çözüme ulaşılması bölgenin yararına"

Kıbrıslı Rumların endiÅŸelerinin görülmezden gelindiÄŸini savunan Anastasiadis, ÅŸöyle devam etti:

''Ben, üzerinde anlaÅŸmaya varılmış olanlar çerçevesinde bir çözüme varılması arzusundayım. Kıbrıs ve yurttaÅŸları, bölünmüÅŸ durumdaki ülkeden çok daha iyi ÅŸeylere layıklar. 40 yıl çok uzun bir süredir. Bugün Kıbrıs sorunuyla ilgili olan herkes açısından adada mevcut olan kabul edilemez durumun hiç kimsenin yararına olmadığı kabul edilmelidir. Tüm Kıbrıslıların, Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türkerin, Türkiye'nin ve hatta komÅŸu bölgenin ve hiç ÅŸüphesiz uluslararası toplumun yararına bir çözüme ulaşılmalıdır. Bunu ben yüksek bir vizyon olarak görüyorum ve borcum olarak görüyorum. Kıbrıslıların ve özellikle ülkemizin geleceÄŸini teÅŸkil eden genç nesillerin bölünmüÅŸ bir vatanda yaÅŸamak zorunda kalmaktan kurtarmalarını istiyorum.''

Anastasiadis, herkesin, tüm Avrupalı yurttaÅŸlar gibi temel özgürlüklere sahip olmalarını dileyerek, ÅŸöyle devam etti:

''Bunun için tek bir plan var. Kıbrıs sorununun çözümü ve üzerinde anlaÅŸmaya varılmış olanlar temelinde Kıbrıs'ın yeniden birleÅŸmesi. Kıbrıs Cumhuriyeti'nin iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyona, siyasi eÅŸitliÄŸin BMGK kararlarında, doruk anlaÅŸmalarında ve 11 Åžubat ortak açıklamasında belirtildiÄŸi ÅŸekilde iki toplumun siyasi eÅŸitliÄŸinin olacağı, iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyona Kıbrıs Cumhuriyeti'nin dönüÅŸümüyle bu mümkün olabilecektir. Kıbrıs'ta çözüm, tek egemenliÄŸin, tek vatandaÅŸlığın, tek uluslararası kimliÄŸin olduÄŸu bir federasyona, Avrupa müktesebatıyla uyumlu ve iki toplumun da endiÅŸelerini ve hassasiyetlerini dikkate alan bir anlayışla mümkündür.''

"Tarihi sorumluluklarımdan kaçınmayacağım"

Tarihi sorumluluklarından kaçınmayacağını dile getiren Anastasiadis, ''Kıbrıs ortak evimizdir, ortak geleceÄŸimizdir. Bu nedenle hem Kıbrıs Türk toplumu liderliÄŸine hem de Türkiye liderliÄŸine çaÄŸrıda bulunuyorum. Birlikte bu vizyonu paylaÅŸalım. Kıbrıs'ı gerçekten layık olduÄŸu konuma, çaÄŸdaÅŸ bir Avrupa devleti haline getirmek için çalışalım'' dedi.

Türkiye’nin birinci ve ikinci NAVTEX’leri arasındaki bir haftalık dönemde, daha önceki müzakereleri askıya alma kararını bırakıp masaya dönme olanağı olup olmadığı sorulan Anastasiadis, ÅŸunları söyledi:

"Mesele NAVTEX süresinin bitip bitmemesi deÄŸildi, Barbaros Hayrettin PaÅŸa gemisi oradaydı ve her an araÅŸtırmalarına yeniden baÅŸlayabilirdi. Aradaki bir haftalık sürede BM Genel Sekreteri’nin özel danışmanı ile istiÅŸare ettikten sonra yaptığım açıklamalarda, EroÄŸlu ile Hristofyas'ın görüÅŸ birliÄŸinde ve açıkta kalmış olabilecek detayları tek devlete doÄŸru gittiÄŸimiz belirginleÅŸtiÄŸinde, görüÅŸmek niyetinde olduÄŸumu söyledim. Açıklamama raÄŸmen NAVTEX yayımlandı. Sorumluluk bana ait deÄŸil." 

Anastasiadis, Akdeniz'de bulunan doÄŸalgazın elektrik üretiminde kullanımı ve üretilecek elektriÄŸin Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine ihraç edilmesi olasılığıyla ilgili soru üzerine, "Akdeniz'de büyük ölçekte doÄŸalgaz bulunması halinde doÄŸalgaz sıvılaÅŸtırma terminali inÅŸa etme planını hayata geçireceÄŸiz. Kıbrıs sorunu çözülürse doÄŸalgazın Türkiye’ye nakledilmesi veya ülkenin çıkarına olacak diÄŸer giriÅŸimlere birlikte karar vermede hiçbir sorunumuz olmayacak" deÄŸerlendirmesinde bulundu. 

"Birinci önceliÄŸim Kıbrıs sorununun çözümüdür"

Müzakerelere geri dönme ÅŸartının ne olduÄŸu sorusuna Anastasiadis, "Birinci önceliÄŸim Kıbrıs sorununun çözümüdür. Hangi siyasi lider savaÅŸ gemilerinin tehdidi altında ve hakları tanınmadan müzakereye oturur ki? Bu ÅŸartlar altında diyaloÄŸa oturmam halinde müdahale hakkını tanımış olurum. Karşılıklı saygı çerçevesinde çözüm yönünde çalışma kararlılığındayım" yanıtını verdi. 

Kıbrıs Türk tarafının 2011’de sunduÄŸu hidrokarbonlarla ilgili ortak komite kurulması önerisi hatırlatılan Rum lider Anastasiadis, böyle bir ÅŸeyin bilgisinde olmadığını belirterek, Kıbrıs Türk tarafının ne sözlü ne de yazılı önerilerinde böyle bir konunun bulunduÄŸunu ifade etti.

Kaynak: Anadolu Ajansı