Sosyal Medya

Kısakürek eserlerini gençliğe emanet etti

Medyanın kişiselleştirilmesinden sonra sosyal medya, birçok uydurma cümle ve dizenin koşu sahası oldu. Dileyen dilediği cümleyi yazıp altına istediği şairin adını yazabiliyor. Bu tahrifattan en çok takip edilen isimlerden Necip Fazıl da payına düşeni alıyor elbette. Sosyal medyadaki Necip Fazıl’ı onu en iyi tanıyan isim, yarım asırlık editörü, mahdumu Mehmet Kısakürek anlattı. Kısakürek, “Üstad, eserlerini gençliğe emanet etti, gençler koruyacaklar” diyor.



Åžairlerin Sultanı olarak anılan Üstad Necip Fazıl Kısakürek, olumlu-olumsuz Türkiye’de en fazla tartışılan isimlerin başında geliyor. Sosyal medya araçlarının yaygınlaÅŸmasından sonra, sözleri ve dizeleri yanlış paylaşımlarla tahrifata uÄŸrayan Üstad’ı, oÄŸlu Mehmet Kısakürek’le konuÅŸtuk. Paralel Yapı’nın Necip Fazıl hazımsızlığından, Necip Fazıl adına verilen kültür ödülüne, dizelerinin sosyal medyada tahrif edilmesinden Üstad’ın gözünden bugünkü Türkiye’ye kadar pek çok meseleyi konuÅŸtuÄŸumuz Mehmet Kısakürek, “Üstad, paralellerin gırtlaklarına takılmış” diyor.

Necip Fazıl Kısakürek, bugünkü Türkiye’nin ortaya çıkmasında en çok emeÄŸi geçen isimlerden biri. Yayıncısı, editörü ve sekreteri olarak neler söylemek istersiniz? Üstad, bugünkü Türkiye’yi göremedi, görseydi emeklerinin zayi olmadığını düÅŸünür müydü?

Karamsarlıkları oldu, ÅŸüphesiz… Fakat hiçbir zaman ümitsizliÄŸi olmadı. Herhalde farklı düÅŸünürdü. Ä°çinden ailece geçtiÄŸimiz o korkunç berzahlardan sonra…

Milyonlarca insana deÄŸen, devletin bugün en üst yöneticilerinin tamamına yakınının dünya görüÅŸünü belirleyen bir sanatçı Necip Fazıl. En fazla önemsediÄŸi kitle, hep gençlik olmuÅŸtu. Yayıncısı olarak bugünkü gençliÄŸin, onlar için hayatını vakfeden Necip Fazıl’la iliÅŸkisi için ne söylersiniz?

En fazla önemsediÄŸi deÄŸil, tek önemsediÄŸi… Åžimdi gençler onun fikirlerine, fikir bütününe daha fazla talipler. Çünkü fikre, gerçek fikre, katıksız fikre açlar. Kolay deÄŸil tabii… Onu anlamak da çileli bir idrak iÅŸi… Basit bir idrak deÄŸil, cins idrak… Çatalı bazen, ağızları yerine kulaklarına götürmelerini yadırgamıyoruz.

Necip Fazıl’ın, Türkiye’de yaÅŸayan hemen herkesin ezberinde en az birkaç ÅŸiiri, birkaç dizesi var. Yaygınlığı ve bilinirliÄŸi yanında Üstad’ın doÄŸru anlaşıldığını, doÄŸru okunduÄŸunu söyleyebilir miyiz? Onu en iyi tanıyan kiÅŸi olarak ne söylersiniz?

Bam telime dokundunuz. Sadece, doÄŸru anlama, doÄŸru okuma gayretinin var olduÄŸunu söyleyebiliriz.

HEM HIRSIZ HEM DE UTANMAZLAR

Medyanın kiÅŸiselleÅŸtirilmesinden sonra hemen her baÅŸlık tüketilebilir bir ÅŸeye dönüÅŸtürüldü. En son eski savcı Zekeriya Öz’ün Necip Fazıl Kısakürek imzasıyla yayınladığı ÅŸiirin, Necip Fazıl’a ait olmadığı ortaya çıkmıştı biliyorsunuz. Ne söylemek istersiniz?

Ahlak zaafı… Tamamen… BaÅŸka izahı olduÄŸunu sanmıyorum. Medyanın kiÅŸiselleÅŸmesiyle bu zaaf, bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır. Bütün iÄŸrençliÄŸiyle… Hırsız evinize gizli girer. Demek ki, yakalanma korkusuyla birlikte asgari bir utanma duygusuna sahip... Bunlarda utanma da yok… Åžimdi, soracağınızı umduÄŸum muhtemel soruların da cevabı bu… Bu kadar… Bu kadar kısa…

Sizin gördüÄŸünüz ya da size iletilen benzer örnekler var mıydı?

Örnek demeyelim. Örnekten geçilmiyor. Bir o kadar hazin olan da, bunların alıcı bulması… Evet, hazin… Çünkü ben gençlerin, ince idrak sahibi gençlerin, bunları ellerinin tersiyle itmesini beklerdim. Palavra yok! Bu Üstad’a baÄŸlılığın gereÄŸidir. Åžiirlerine ve sözlerine saygının… Üzülüyorum. Vasıf bulamıyorum. Tam bir rezalet, cinayet… Üstüne titremeleri gereken o güzelim manaları, ÅŸiirleri, kendi seviyelerine indirerek adeta katlediyorlar.

Bireysel hata olarak kalmıyor sonuçta, kayıt altına alınıyor ve yaygınlaşıyor…

KorkunçluÄŸu da bu zaten… Bir eÅŸyanız çalınır, telafisi mümkündür. Burada öyle deÄŸil… Tahribatı çok büyük… Yaralanan gerçek kültür ve sanatımızdır. Kalıcı yaralar alan… Genel manada… Özel manada da onlar benim evlatlarım… Bu eserler evlatlarım… Hepsi, babamın, Üstad’ımın bana emanetleridir. Gençlerin de fert fert böyle düÅŸünmesi, onların kılına bile dokundurmaması lazım... Bir müeyyide bulmalıyız. Bir müeyyide… Ama kanunî, ama deÄŸil… Bir an önce…

Üstad’ın davasının tanınması açısından nasıl görüyorsunuz meseleyi? Olumlu tarafları olduÄŸu gibi, dilini ve kanaatlerini bozacak tarafları da çıkıyor ortaya.

Anlattığımı sanıyorum. Tahrifattan, tahribattan bahsediyoruz. Vasiyette diyor ki: “Ben öldükten sonra, eserlerim üzerinde en titiz murakabeyi sürdürmek borcu, mirasçılarımın ve manevi mirasçım gençliÄŸin… Kim gizli bir tasarrufa kalkarsa tezgâhını başına yıkınız!” Ve devam: “En büyük korkularımdan biri, nice müellifin başına geldiÄŸi gibi, ölümümden sonraki tahriflerdir.” Bir ÅŸey eklemek istemiyorum.

AHLAK YARALARI SOSYAL MEDYADA

Facebook ya da twitterda Necip Fazıl adına açılan pek çok hesap var. Üstad’la ilgili paylaşım yapıyorlar, onlarla ilgili kanaatleriniz nedir?

Kanaatim ortada… Çağımızın, düÅŸünmeye set çeken icapları bunlar… Tefekkür yollarını tıkayan… Ucuzluk, hafiflik, bedavacılık… Ve baÅŸta söylediÄŸim gibi… Her türlü ahlâksızlık… Ahlâk yaralarımızın derinliÄŸini bu aynada görüyoruz.

Sosyal medyadan söz ettik, siz de sosyal medyada varsınız. Görece aktif bir twitter kullanıcısısınız. Ama gördüÄŸümüz kadarıyla daha çok Üstad’la ilgili paylaşımlarda bulunuyorsunuz. Bunun özel bir gerekçesi var mı?

Bakın ben, bu insanın tam 52 yıllık editörü, hizmetçisiyim. Kendimi, kendime ait hissetmiyor olamaz mıyım? 

Paralel Yapı, Necip Fazıl’ı hazmedemedi

Haber Türk’te Necip Fazıl aleyhine olumsuz bir haber yapılmıştı biliyorsunuz. Sonradan bu haberi Paralel Yapı’nın yaptırdığını söylemiÅŸtiniz. Onların Üstad’la ne alıp veremedikleri var ki?

Üstad, tâbi olamaz. Ya kendisine tâbi kılar, ya süpürür. Manasının yükseliÅŸi ve belirli bir siyasi kadroyu etkileyiÅŸi, bunları fazlasıyla rahatsız etmiÅŸtir. Bir de Tayyip Bey’in sarıldığı her deÄŸeri itme, karalama psikozu! Küçük adamlar… Bize vızıltı gelir. Biz ümit çağındayız. Davanın buluÄŸ çağı… Bunlar da sivilceler… Ä°zleri kalmayacaktır.

Paralel Yapı’nın tabanındaki hemen herkesin de tıpkı Türkiye’deki çoÄŸunluk gibi Necip Fazıl ÅŸiirleriyle, yazılarıyla büyüdüÄŸünü biliyoruz ama…

Hiç hazmedememiÅŸler, Üstad gırtlaklarına takılmış demek ki… Yoksa farklı davranırlardı.

Necip Fazıl, hiç ÅŸüphesiz Türkiye’nin en çok tartışılan, Türkiye’ye en çok etki etmiÅŸ isimlerden biri. Yeni nesillere taşınması konusunda ne söylersiniz?

Biz, 32 senedir, onun bütün eserlerini derleyerek, toplayarak, daha ötesi kollayarak, eksiksiz ve nihai ÅŸekilleri içinde yarınki nesillere aktarma iÅŸiyle mükellef hamallarız. Gerisi gençlerin idrakine kalıyor…

“Mevlâ görelim neyler?”

Biliyorsunuz, Cumhuriyet gazetesi, Ä°slam’a hakaret içeren karikatürleriyle tartışılan Charlie Hebdo dergisini ek olarak verdi. Gerekçesi de ifade özgürlüÄŸüydü. Kemalist ideolojinin yönettiÄŸi Türkiye’de, yazdıkları ve yayınladıklarıyla yıllarca takibata maruz kalan, dergileri kapatılan bir sanatçının oÄŸlu olarak olan biteni nasıl yorumluyorsunuz? 

Bu mevzuda pek fazla konuÅŸmak istemiyorum. Çünkü diken diken oluyorum. Ä°fade özgürlüÄŸü, benim varlık sebebim demek olan mukaddes üstü mukaddeslerime, içimdeki “tartışılmaz”larıma kuduzca saldırma hürriyeti deÄŸildir. O zaman, bunların itlâfı meÅŸruiyet kazanır, adı da terör olmaz. Derginin alçakça saldırısı ikinci plâna itildi ve yerini dergiye yapılan saldırı aldı. Ä°çerideki Charlie’den daha Charlie paçavralara lânet!

At, üstadın hayatının rengiydi

Çok daha önceden baÅŸlaması gereken bir ÅŸeydi ancak ilki geçtiÄŸimiz yıl baÅŸladı, Necip Fazıl Kısakürek Ödülleri’nden söz ediyorum. Ödülle ilgili neler söylersiniz? 

Fazla önemsemiyorum. Gereksiz de demiyorum. Üstad’ın adına at yarışı ödülü de var… YaygınlaÅŸmasında bir mahzur görmüyorum. AyaÄŸa düÅŸürmemek kaydıyla…

At yarışı ödülü mü? O nedir hiç bilmiyoruz…

Tabi ancak ilgilisinin bilebileceÄŸi bir ÅŸey bu. Meraklıları takip ediyor bunu. Türkiye Jokey Kulübü’nün tertip ettiÄŸi, her yıl düzenlenen bir saygı koÅŸusu. Necip Fazıl Kısakürek adına verilen özel bir kupa. Hakikaten at biliyorsunuz büyük bir sevdadır babamda. 

At’a Senfoni eseri unutulmaz tabi…

Elbette. At yarışı ödülü dediÄŸim bu yani.

Yeni kategori eklenmesini ister misiniz? Nihayetinde Necip Fazıl çok yönlü bir sanatçı ve mücadele adamı… Mesela dergi ödülü, sivil toplum kuruluÅŸu ödülü vs.

Söyledim. Seviyeli konularda, alanlarda olmalı… Meselâ at, Üstad için iyi seçilmiÅŸ konudur. Çünkü onun sevdasıdır, hayatının bir rengidir.

Öncesinde siz Büyük DoÄŸu Yayınları adına vermeyi düÅŸündünüz mü?

DüÅŸünmedik. Çünkü yayınevi, öncelikle Üstad’ın seslendiÄŸi bir fikir kürsüsü… Yine de olabilir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.