Güncel
Türkiye Afrika'da ne arıyor?
Türkiye'nin Afrika ile ilerleyen stratejik ortaklığı, Ankara’nın çok yönlü dış politika vizyonunun tezahürü olarak görülmeli. Bu vizyon, sömürgecilik tarihini geride bırakmaya çalışan Afrika'da, yeni-sömürgecilik ilişkilerine ve ekonomik bağımlılığa karşı geliştirilen "Afrika'nın sorunlarına Afrikalı çözümler" perspektifi ile de uyum arz ediyor.
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Ekvator Ginesi'nin baÅŸkenti Malabo'da 20-21 Kasım 2014 tarihlerinde yapılan II. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi'nin ardından Etiyopya, Somali ve Cibuti'yi kapsayan bir seyahat için yeniden Afrika'da. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ve diÄŸer üst düzey yetkililerin Afrika trafiÄŸi, 2015'te yoÄŸunlaÅŸmaya devam edecek görünüyor. Afrika ülkelerinin Türkiye'ye ilgisi de her geçen gün artıyor. Türkiye'nin Afrika'da 2009'da 12 olan temsilcilik sayısını bugün 40'a çıkartması, Ankara'nın Kıta ülkeleri ile iÅŸbirliÄŸine verdiÄŸi önemi gösteriyor. Yakın zamana kadar Afrika ülkelerinin Türkiye'de bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar büyükelçiliÄŸi varken, bugün 31 Afrika ülkesinin diplomatik temsilciliÄŸi bulunuyor.
Türkiye-Afrika iliÅŸkilerinde yükseliÅŸe geçen bu yeni ivmeyi nasıl anlamak lazım? Türkiye Afrika'da, Afrika Türkiye'de ne arıyor?
Açılımdan stratejik ortaklığa Türkiye-Afrika iliÅŸkileri
Türkiye'nin 1998 yılında baÅŸlattığı Afrika'ya Açılım Politikası, bugün kapsamlı bir stratejik ortaklığa dönüÅŸmüÅŸ durumda. Siyasetten ekonomiye, kültürden eÄŸitime, güvenlikten uluslararası meselelere çeÅŸitli alanlarda Afrika ülkeleri ile kurulan yeni iliÅŸki aÄŸları, Türkiye'yi Afrika'nın önemli ortaklarından biri haline getirdi.
Afrika BirliÄŸi'nin Türkiye'yi stratejik ortak olarak ilan ettiÄŸi 2008'de Ä°stanbul'da I. Türkiye-Afrika Ä°ÅŸbirliÄŸi Zirvesi düzenlendi. Bunu 2014'te Ekvator Ginesi ev sahipliÄŸinde gerçekleÅŸen II. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi takip etti. Bir sonraki Türkiye-Afrika Zirvesi, 2019 yılında Ä°stanbul'da yapılacak ve bu süre zarfında saÄŸlıktan eÄŸitime, gençlerin ve kadınların desteklenmesinden altyapı ve enerji iÅŸbirliÄŸine kadar çeÅŸitli projeler hayata geçirilecek.
Türkiye, bu çerçevede ilk adım olarak ebola hastalığı ile mücadele kapsamında Afrika ülkelerine 5 milyon dolar bağışladı. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan Etiyopya'ya giderken, ebola ile mücadele için toplanan yaklaşık 3 milyon dolarlık saÄŸlık yardımları da hastalığın etkili olduÄŸu Batı Afrika ülkelerinde dağıtılmaya baÅŸladı.
2002 yılında Türkiye'nin Afrika ile toplam ticareti 3 milyar doların altındayken, bu rakam 2005'de 9 milyar dolar, 2009'da 15,8 milyar, 2013 yılında ise 23,4 milyar dolar seviyesine çıktı. Türk Ä°ÅŸbirliÄŸi ve Koordinasyon Ajansı BaÅŸkanlığı (TÄ°KA), 12 Afrika baÅŸkentinde açtığı ofisleriyle Afrika'nın her yerinde yüzlerce projeye destek veriyor. Türkiye'nin 2012'de gerçekleÅŸtirdiÄŸi resmi kalkınma yardımlarının üçte biri yani takriben 772 milyon doları, Afrika ülkelerine yapıldı.
Türkiye'nin Afrika'da attığı en önemli adımların başında Somali geliyor. Türkiye, Afrika’nın fakirliÄŸe, savaÅŸa ve açlığa terk edilmiÅŸ bir ülkesi olan Somali'ye yardım için uluslararası bir kampanya baÅŸlattı. 2011 yılının Ramazan ayında BaÅŸbakan sıfatıyla bu ülkeyi ziyaret eden CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Somali'yi tekrar dünyanın gündemine taşıdı. Somali'de kıtlık ve hastalıklarla mücadele için tüm kaynaklarını seferber eden Türkiye, uluslararası toplumu da yardıma çağırdı.
Bugüne kadar Türkiye'nin Somali'ye resmi yardımı yarım milyar dolara ulaÅŸtı. Devlet yardım ve kredilerinin yanı sıra Türk sivil toplum ve insani yardım kuruluÅŸları ile iÅŸ adamları da Somali'de yüz aÄŸartan iÅŸler yapıyorlar. SaÄŸlık, altyapı, güvenlik, eÄŸitim ve kamu yönetimi alanındaki yardımlar sayesinde Somali tekrar ayaÄŸa kalkmanın ilk emarelerini veriyor. Somali ile Somaliland arasındaki ihtilafların çözümü için de diplomatik çalışmalar devam ediyor. Nitekim taraflar arasındaki son toplantı da Ä°stanbul'da yapıldı. Türk Havayolları (THY) bugün MogadiÅŸu Hava Limanı'na doÄŸrudan uçan tek hava yolu. Tek başına bu bile, potansiyeli olan Somali'nin dünyayla irtibatını saÄŸlamada hayati bir rol oynuyor.
Bugün THY, Afrika'da 28 ülkede 42 noktaya seferler düzenliyor. Mayıs 2012'de Ankara'da birincisi gerçekleÅŸtirilen Türkiye-Afrika Medya Forumu, 54 ülkeden 300 Afrikalı gazeteciyi ağırladı. Son 10 yıldır her sene yüzlerce Afrikalı öÄŸrenci, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar BaÅŸkanlığı (YTB) koordinasyonunda verilen Türkiye Bursları ile ülkemizde eÄŸitim alıyor. 2014 sonu itibariyle resmi Türkiye Bursları ile Türkiye'de eÄŸitim gören Afrikalı öÄŸrencilerin sayısı 3 bini aÅŸtı. Bunlara ilaveten özel burslarla gelen 2 bin civarında öÄŸrenci var. Tıp, mühendislik, kamu yönetimi, tarih gibi farklı alanlarda eÄŸitim gören Afrikalı öÄŸrenciler, Türkiye ile Kıta arasında yeni köprülerin kurulmasına daha ÅŸimdiden ciddi katkılar saÄŸlıyorlar.
Türkiye Afrika’da barış ve istikrara katkı saÄŸlamak istiyor
Türkiye'nin Afrika ile ilerleyen stratejik ortaklığı, Ankara’nın çok yönlü dış politika vizyonunun önemli bir tezahürü olarak görülmeli. Bu vizyon, sömürgecilik tarihini geride bırakmaya çalışan Afrika'da, yeni-sömürgecilik iliÅŸkilerine ve ekonomik bağımlılığa karşı geliÅŸtirilen "Afrika'nın sorunlarına Afrikalı çözümler" perspektifi ile de uyum arz ediyor. Türkiye her platformda ÅŸu hususun altını çiziyor: Dünyanın güçlü ve zengin ülkeleri Afrika'da istikrarsızlığı derinleÅŸtirecek ve ekonomik bağımlılığı artıracak politikalar izlemek yerine, Afrika’nın siyasi istikrarına, ekonomik kalkınmasına ve toplumsal barışına katkı verecek stratejiler geliÅŸtirmeli ve bunları kararlı bir ÅŸekilde uygulamalı.
Afrika kıtası, küresel ekonomideki yüzde 2,5 oranındaki payı ve kiÅŸi başına düÅŸen ortalama 1200 dolarlık geliriyle, dünyanın en alt sıralarında yer alıyor. Batılı büyük ekonomilerin çikolata ve pırlanta gibi lüks tüketim malzemelerine dönüÅŸtürdüÄŸü kakao ve elmas ile uranyum gibi deÄŸerli madenler yok pahasına satılıyor ve Afrika ekonomilerine ciddi bir katkı sunmuyor. Afrika'ya yardım adı altında uygulanan uluslararası ekonomi ve yardım programları, yeni sömürge ve istismar iliÅŸkileri doÄŸuruyor.
Buna mukabil Afrika; zengin doÄŸal kaynaklara, tarım ve balıkçılık imkanlarına, genç ve dinamik bir nüfusa sahip ve bunları stratejik ve ekonomik bir deÄŸere tahvil etmek mümkün. Bu potansiyeli hayata geçirmek için Afrika'nın romantizme, acınmaya, hibe yardımlarına, yeni sömürge iliÅŸkileri üreten uluslararası ekonomi programlarına deÄŸil, sadece adalete, fırsat eÅŸitliÄŸine, uygun iÅŸ imkanlarına ihtiyacı var. Afrika'ya bugün daha fazla sömürü yahut acıma yerine yeni fırsatlar ve adalet gerekiyor.
Kadim Kıta, son 200 yıldır sömürgeciliÄŸe, vahÅŸi kapitalizme, iç savaÅŸlara, yolsuzluklara, azgeliÅŸmiÅŸliÄŸe, yoksulluÄŸa, hastalıklara ve baÅŸka sorunlara tanık oldu. Genç nüfus potansiyeline, zengin doÄŸal kaynaklarına raÄŸmen pek çok Afrika ülkesi, ekonomik ve siyasi problemlerle boÄŸuÅŸmak zorunda kaldı. Fakat artık Afrika tarihinde yeni sayfalar da açılıyor. Afrika'nın pek çok noktası tekrar eÄŸitim, ticaret, kültür ve sanatın merkezi olarak canlanıyor. Afrika ülkeleri arasında siyasi istikrara, sürdürülebilir ekonomik kalkınmaya, demokratik katılıma, kültürel ve siyasi çoÄŸulculuÄŸa sahip olanların sayısı artıyor. Yeryüzünün ikinci büyük kıtası olarak Afrika, Asya ile birlikte 21. yüzyılın yükselen yıldızı olacak.
Birçok Afrika ülkesi, son 10 yılda altyapı, yatırım, doÄŸal kaynakların etkin kullanımı ve ticaret alanlarında önemli hamleler yaptı. Güney Afrika Cumhuriyeti, Nijerya, Angola, Gabon ve Cezayir gibi Kuzey Afrika ve Sahra-altı ülkeleri, fakirlik ve salgın hastalıklarla mücadele, eÅŸit gelir dağılımı ve uluslararası yatırımlar konusunda kayda deÄŸer bir geliÅŸme trendi yakaladı. Son yıllarda Afrika kıtası, Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla (GSYÄ°H) büyüme rakamlarında yüzde 3 olan dünya ortalamasının üzerinde bir geliÅŸme göstererek 2013 yılında yüzde 4,7 ve 2014 yılında yüzde 5,8’lik büyüme kaydetti. Bu göstergeler, Asya'dan sonra Afrika'nın da stratejik konumu ve ekonomik potansiyelini güçlendireceÄŸini gösteriyor.
Türkiye'nin, köklü bir geçmiÅŸinin olduÄŸu Afrika'ya yönelik politikasındaki baÅŸlıca amacı; Kıta'da barış ve istikrarın tesisine katkıda bulunmak ve Afrika ülkelerinin siyasi, ekonomik ve sosyal kalkınmasına yardımcı olmaktır. "Afrika ile kazan-kazan politikası", hem bir Afro-Avrasya ülkesi olan Türkiye'nin hem de Kadim Kıta'nın karşılıklı çıkarlarına ve stratejik hedeflerine ulaÅŸmak için önemli fırsatlar sunuyor. Bu fırsatları maksimize etmek bizim elimizde.
YAZAR HAKKINDA
İbrahim Kalın
Ä°brahim Kalın, CumhurbaÅŸkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı. Ä°stanbul Üniversitesi Tarih Bölümü'nden mezun oldu. Doktorasını George Washington Üniversitesi'nde beÅŸeri bilimler ve mukayeseli felsefe alanında tamamladı. College of the Holy Cross, Georgetown ve Bilkent Üniversitelerinde Ä°slam düÅŸüncesi ve Ä°slam-Batı iliÅŸkileri üzerine dersler verdi. SETA (Siyaset, Ekonomi ve Toplumsal AraÅŸtırmalar Vakfı) Kurucu BaÅŸkanı, Kamu Diplomasisi Koordinatörü ve BaÅŸbakanlık MüsteÅŸar Yardımcısı olarak görev yaptı. Kalın'ın Ä°slam felsefesi, Ä°slam-Batı iliÅŸkileri ve Türk dış politikası üzerine kitap ve makaleleri bulunuyor.
Henüz yorum yapılmamış.