Sosyal Medya

Dünya

Ayrımcılık şiddeti besliyor

IŞİD ve Ortadoğu'da yaşananlar derken Paris'teki saldırılarla birlikte İslamofobik söylemler daha yaygın hale gelmeye başladı. Adeta ikinci bir 11 Eylül sayılabilecek bu saldırılar, Avrupa'da yaşayan Müslümanlar için bazı sıkıntıların kaçınılmaz hale geleceğinin işaretini veriyor.



Batı’da bir kesim, saldırıyı Ä°slamofobik bakış açısıyla yorumlarken, Merkel, Papa ve Luc Besson gibi saÄŸduyulu isimlerin oldukça cesur açıklamalar yaptığı gözlendi. Saldırılar sonrasında Avrupa’da yaÅŸayan Müslümanları nelerin beklediÄŸi, bilinçli bir ÅŸekilde tırmandırılmaya çalışılan Ä°slamofobi, Avrupa’nın göçmenlere yönelik tavrı, ırkçılık gibi konuları Belçika milletvekili Mahinur Özdemir Yeni Åžafak'tan Nil Gülsüm'e anlattı.

Fransa’da meydana gelen son saldırılar uzunca süre gündemi meÅŸgul edecek gibi görünüyor. Sizce bu saldırılar, Batı ve Ä°slam dünyası arasında nasıl bir etkiye yol açacak?

Batı’da son yıllarda gittikçe güçlenen bir aşırı saÄŸ görüyoruz ve daha da kötüsü geleneksel siyasi partilerin söylem ve politikalarında zaman zaman popülizm ve demagoji gözlemliyoruz. Avrupa’da hala aşılamayan ekonomik kriz de yabancı düÅŸmanı siyasi hareketlerin iÅŸini kolaylaÅŸtırdı. Geçen yılki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Ä°ngiltere, Fransa ve Danimarka gibi ülkelerde aşırı saÄŸ ve ırkçı partilerin ilk sırayı alması önemli bir ikazdı. Devamında Almanya’da PEGIDA adlı Ä°slamofobik bir yapılanmanın gittikçe daha geniÅŸ kesimlerce sahiplenilen eylemlerini ve Ä°sveç’te camilere saldırıları gördük. Böyle bir atmosferde gerçekleÅŸen Paris saldırıları Avrupa’da çok kültürlülük ve birlikte yaÅŸam arayışına ölümcül bir darbe vurdu. Tıpkı 11 Eylül saldırıları gibi Batı dünyasında yaÅŸayan Müslüman toplumu için çok acı verici. Avrupa’da Müslümanlar terörle hiç bu kadar sık anılmamıştı. Zihinlerde yarattığı tahribat ve korku yıllarca tamir edilemeyecektir.

AYRIMCILIK ARTABÄ°LÄ°R

Batı ile Ä°slam dünyası arasındaki iliÅŸkiler bir yana, Batıda yasayan ve sistemin unsuru olmuÅŸ milyonlarca Müslüman var. Batıda yasayan Müslümanlar için bu saldırıların pratikte ne tür sonuçlar doÄŸurmasını bekliyorsunuz?

Saldırıların kısa, orta ve uzun vadeli sonuçları olacaktır. Kısa vadeli sonuçlarla Avrupa’da yaÅŸayan hemen her Müslüman ÅŸimdiden karşılaÅŸmış olmalı. Toplumda Müslümanlara yönelik artan güvensizlik, ÅŸüphe, korku ve hatta hiddet çeÅŸitli ortamlarda karşınıza çıkıyor. Belçika dahil birçok Avrupa ülkesinde güvenlik tedbirleri artırılıyor ve terörle mücadelede yeni önlemler alınıyor. Schengen içindeki seyahatlerde kontrollerin yeniden baÅŸlatılması önerileri yapılıyor. Müslümanlar baÅŸta olmak üzere tüm Avrupalıların yaÅŸam kalitesini ve özgürlüklerini olumsuz etkileyecek bir atmosfer içindeyiz. Orta ve uzun vadede Avrupa’da entegrasyon sorunlarının daha fazla ön plana çıkması beklenebilir. Ayrımcılık ve Müslümanlar üzerindeki dayatmalar artabilir.



GÖÇMEN POLÄ°TÄ°KASI HATALI

Fransız yönetmen Luc Besson Charlie Hebdo saldırısı üzerine Le Monde gazetesinde Fransa banliyölerinde yaÅŸayan yoksul Müslüman gençlere yönelik bir mektup yayımladı. Bu mektupta aslında bir özeleÅŸtiri de var. Batılı hükümetlerin Müslümanlara yönelik politikalarını gözden geçirmelerine iliÅŸkin neler söylenebilir? Ayrımcılık, ÅŸiddete meyyal bir tavrı beslemiyor mu?

Ayrımcılık, kızgınlık; ÅŸiddet, suç ve güvensizliÄŸi besliyor. Batı ülkeleri genel olarak göçmenlere yönelik politikalarını tekrar gözden geçirmeli. Yıllar boyunca Avrupa, entegrasyonu sadece göçmen kökenlilerin bir “ödeviymiÅŸ” gibi gördü. Göçmenler ise yeni ülkelerini benimsemekte zorluklar çekti. Ä°nsan hakları, fikir özgürlüÄŸü, kiÅŸisel hak ve özgürlüklerin üzerine bina edilen Avrupa BirliÄŸi’nin günümüzde bu ilkelerinden ödün verdiÄŸi takdirde sadece ekonomik bir birlik haline dönüÅŸmesi kaçınılmazdır.

Kullanılan terimler hiç masum deÄŸil

Batı'da büyük bir Türk nüfus da yaşıyor. Bu nüfusun somut problemleri neler?


Somut problemlere gelmeden önce, Avrupalı Türklerin geçmiÅŸe nazaran geleceÄŸe daha olumlu baktıklarını düÅŸünüyorum. Ä°ÅŸsizlik ve eÄŸitim ile ilgili sorunlar baÅŸta geliyor fakat son yıllarda genç kuÅŸakta eÄŸitime verilen önem gittikçe artıyor. Yeni nesillerin daha aktif bir ÅŸekilde toplumun her kesiminde yer almaları, yaÅŸadıkları her ülkede önemli pozisyonlar elde edip katkı saÄŸlamaları ÅŸu an Avrupalı Türklerin güçlü yönleridir. Ama elbette yeterli deÄŸil... Ayrımcılık, dışlanma da karşılaşılan sorunlar arasında yer alıyor.

Ä°slam ve terörün eÅŸleÅŸtirilmesi yönünde yoÄŸun bir medyatik propaganda ile karşı karşıyayız. Bu propagandanın aşılabilmesi ve Ä°slam’ın barışçı niteliÄŸinin anlatılabilmesi için neler yapılmalı?

Maalesef kullanılan terimler hiç masum deÄŸil: “Cihadist, Ä°slamist ...” Toplum gibi, medya mensuplarının da haber iÅŸlerken zaman zaman bir kısmı bilgisizlikten dolayı önyargılı, yanlış deÄŸerlendirmelerde bulunabiliyorlar. Ä°letiÅŸim fakültelerinde medeniyet, dinler tarihi gibi dersler iÅŸlenmezse korkarım ki yeni yetiÅŸen gazetecilerde de aynı eÄŸilim devam edecektir. Sosyal, alternatif medyaya da elbette Ä°slam’ın barışçı niteliÄŸini aktarması için önemli roller düÅŸüyor. Tabi Müslüman kökenli gazeteci yetiÅŸtirmek de önemli ve Müslümanların medyadaki ağırlığı artmalı. Kısa vadede ise, medya ile Batı’da Müslümanlar tarafından kurulan STK’ların iliÅŸkilerini geliÅŸtirmeleri ve proaktif bir iletiÅŸim stratejisi oluÅŸturmaları gerekmektedir.

İslam karşıtlığı cezalandırılmalı

Dünya, medeniyetler ve inançlar üzerinden kutuplaÅŸtırılmaya çalışılıyor sanki. Bu çabayı engellemek için Müslümanlar neler yapabilir?


Ä°slam’ın mesajını doÄŸru ulaÅŸtırmak çok önemli. Bu en baÅŸta, komÅŸularımızdan, iÅŸ arkadaÅŸlarımızdan baÅŸlıyor. Daha açık iletiÅŸim kurmak, daha entelektüel çalışmalarda bulunmak ve dünyaya kat be kat daha fazla aydın kazandırmak bence önemli. 
Türkiye, yükselen Ä°slamofobi karsısında ne tür bir görev üstlenebilir?

Ä°slam karşıtlığının da, aynı anti-semitizm gibi deÄŸerlendirilmesi ve cezalandırılması önemlidir. Türkiye’nin uluslararası kamuoyuna yönelik yaptığı ve yapacağı çalışmalar bu açıdan önemlidir. 

PEGIDA veya benzeri yabancı karşıtı hareketlerin kökleÅŸmesi ve kitleselleÅŸmesi ihtimali nedir?

PEGIDA Belçika’nın Antwerpen kentinde bir gösteri hazırlığı içerisinde. Aynı zamanda Ä°sviçre’de de organize olduklarını okuyoruz. Artık yaygınlaÅŸan islamofobik beyanatların normalleÅŸmesi, kitleselleÅŸme ihtimalini kuvvetlendiriyor. PEGIDA’yı ve benzer ırkçı ve Ä°slamofobik hareketleri lanetlerken ÅŸunu da unutmamak lazım. Avrupa’da iÅŸsizlik baÅŸta olmak üzere ekonomik sorunlar ve entegrasyon sorunlarına etkili çözümler üretilemezse yabancı karşıtı hareketler çok daha kolay taban bulacaktır. 

Son olarak Merkel ve Papa’nın açıklamaları Avrupa’da nasıl bir etki oluÅŸturdu, bu açıklamaları nasıl deÄŸerlendirdiniz?

Ä°ki açıklama da birbirinden önemliydi. Papa’nın açıklaması çok açık ve netti. Merkel ise, ÅŸüphesiz en olumlu açıklamalarından birini yaptı. Kendi partisinden bile eleÅŸtiri almışken, “Ä°slam Almanya’nın bir parçasıdır” demesi tüm Batı Avrupa ülkelerine verilen bir mesajdı aynı zamanda. Özellikle Avrupa’nın bu süreçte toplum karşısında saÄŸduyulu davranan ve düÅŸünen siyasetçilere ve aydınlara ihtiyacı var. 

Korkudan beslenen gerici bir hareket

Almanya’da baÅŸlayan ve gösterilerle kendisini ortaya koyan PEGIDA hareketi için ne düÅŸünüyorsunuz?


PEGIDA, korkulardan beslenen gerici bir hareket. Almanya’nın batısına göre iÅŸsizliÄŸin daha yüksek ve birlikte yaÅŸama tecrübesinin daha az olduÄŸu DoÄŸu’da daha fazla taban buluyor. Ayrıca çok tehlikeli bir hareket. Avrupa’daki aşırı saÄŸ ve ırkçı yapılanmaların en büyük handikabı bir araya gelememeleriydi. Almanya merkezli PEGIDA, bu birlikteliÄŸi saÄŸlamaya yönelik stratejik bir adım olabilir. Almanya son derece endüstrileÅŸmiÅŸ ve yaÅŸlanan bir ülke. Ekonomisinin çarklarını döndürmek için göçmenlere diÄŸer Avrupa ülkelerinden çok daha fazla ihtiyacı var. Bu açıdan bu hareketin güçlenmesi, etkisini artırması Alman hükümetini ciddi ÅŸekilde rahatsız edecektir. BaÅŸlangıçta PEGIDA’ya karşı pek umursamaz bir tavır takınan fakat son günlerde tavrını sertleÅŸtiren Angela Merkel ve hükümeti kararlı durursa PEGIDA tehdidi kontrol altına alınabilir. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.