YaÅŸam
'İslamofobinin panzehiri Türkiye'
Prof. Güveli: Avrupa'da milyonlarca Müslüman yaşıyor ancak ne AB politik organlarında ne de Avrupa ülkelerinin siyasetinde Müslümanlar temsil edilmiyor. Temsil edilmeme hali Müslüman kökenli bazı gençlerin marjinalleşmesine neden oluyor.
Paris’te Charlie Hebdo dergisine yönelik terör saldırısı her alanda gündemin öncelikli konusu olmayı sürdürüyor. “Ä°slamofobi”nin ve “Ä°slami terör”ün neden yükseldiÄŸi ve nasıl önleneceÄŸi konusu ise siyasi olduÄŸu kadar sosyolojik olarak da konuÅŸulmayı gerektiriyor.
Bunu konuÅŸmak için en doÄŸru isimlerden biri Essex Üniversitesi Sosyoloji bölümü öÄŸretim üyesi Prof. Dr. AyÅŸe Güveli. Ä°stanbul sosyolojide lisans, Hollanda Radboud Üniversitesinde master ve doktora yapan Prof. Güveli, Hollanda’da büyümüÅŸ. 16 yıldır da Londra’da yaşıyor. 2006’dan bu yana toplumsal eÅŸitsizlik, göç ve din üzerine araÅŸtırmalar yapıyor. Ä°ki bin aile ile yüz yüze görüÅŸerek “Türklerin Avrupa’ya Göç Tarihçeleri” isimli çok önemli bir projeyi gerçekleÅŸtirdi Güveli. Bütçesi2 buçuk milyon Euro olan projede Avrupa’ya 1960’larda göç eden ve göç etmeyip kalan 500 erkeÄŸin soyundan gelen dört kuÅŸağı karşılaÅŸtırıyor.
Paris’te Chlarlie Hebdo’ya yapılan silahlı saldırının Avrupa’yı nasıl etkiledi, etkileyecek?
Bu saldırı, Müslümanlarla Müslüman olmayanlar arasındaki iliÅŸkiyi ve güveni çok kötü etkileyecek. Zaten bu iki gurup arasındaki güven zayıftı, bu saldırı onu daha da zayıflatacaktır. Avrupa’da aşırı saÄŸ gruplara ve partilere ilgi gittikçe artıyordu. Aşırı sağın Ä°slam, Müslümanlar ve göçmenler hakkındaki dışlayıcı ve ayrıştırıcı dili ve politika önerileri daha da aşırı öneri ve düÅŸüncelere doÄŸru eÄŸileceÄŸe benziyor. DiÄŸer taraftan merkez ve orta saÄŸ partiler aşırı saÄŸ partilere oy kaptırmamak için onların öneri ve düÅŸüncelerini normalleÅŸtireceklerdir. Mesela bu günlerde Ä°ngiltere’de koalisyonun büyük partneri Muhafazakar partisinin okullarda baÅŸörtüsünü yasaklamaya olanak verilmesi için tartışılmasını istiyor. Ä°ngiltere baÅŸörtüsü konusunda Avrupa’daki ülkeler arasında en özgürlükçü olanıdır. Bu saldırı, Müslümanların hayatlarını zorlaÅŸtıracaktır kesinlikle.
11 EYLÜL ‘TEDBÄ°RLERÄ°’ TERÖRÜ ARTIRDI
11 Eylül’de Ä°kiz Kulelere yapılan saldırıdan sonra Amerika’da Ä°slamofobi hızla yükselmiÅŸ, Müslüman coÄŸrafyaya askeri müdahaleler artmış ve Ä°slamcı terör denilen radikal terör örgütlerinde de paralel bir hareketlilik olmuÅŸtu. Charlie Hebdo saldırısının Avrupa dışına siyasi askeri kültürel ya da baÅŸka bir alanda nasıl bir yansıması olur?
Bütün bu olayları siz sorunuzda birbiriyle iliÅŸkilendirdiniz. Bu olaylar arasında iliÅŸki olduÄŸu ileri sürülüyor ancak bunu ispat etmek zor. Amerika’da 11 Eylül saldırısından önce de Ä°slamofobi vardır. Daha önce yine Amerika dünyanın birçok yerinde savaÅŸlara giriyordu. Ancak 11 Eylül Avrupa’da ve Amerika’da var olanın ortaya çıkmasında bir milat oldu. Din, özelde de Ä°slam ve Müslümanlar daha fazla konu olmaya baÅŸladılar. Ä°slam’ın modern deÄŸerlerle ve demokrasi ile uyuÅŸmadığı, 11 Eylül’den önce de sık sık söylenir ve yazılırdı bazıları tarafından. Ancak 11 Eylül’e kadar Ä°slam’a karşı var olan önyargılar, hazır kalıp düÅŸünceler bazılarına göre ispatlanmış oldu. Müslümanlar artık Amerika’da saldırı yapacak kadar hem barbar hem de terörist olduÄŸu düÅŸüncesi büyük kitleler tarafından destek görmeye baÅŸladı. Amerika 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından dünyanın birçok ülkesinde ve bölgesinde ‘teröre karşı savaÅŸ’ açtı. Bu ise, Avrupa ve Amerika’da terörü durdurmadı, sadece artırdı. Bir de milyonlarca masum insanın ölümüne neden oldu.
AVRUPA’NIN 11 EYLÜLÜ DEĞİL
Şimdi nasıl olur?
Carlie Hebdo saldırısının Avrupa dışında yansıması nasıl olur belli deÄŸil. Bunu zaman gösterecek. Avrupa ve Amerika’nın ‘teröre karşı savaÅŸ’ politikası daha kati hale gelebilir bir süre. Bence ‘teröre karşı savaÅŸ’ politikalarının ciddi bir ÅŸekilde gözden geçirilmesi gerekiyor. Carlie Hebdo bildiÄŸiniz gibi Avrupa’da tek terör saldırısı deÄŸil ki, önceden de Londra’da, Madrid ve Hollanda’da buna benzer saldırılar olmuÅŸtu.
Buna raÄŸmen Paris saldırısına Avrupa’nın 11 Eylül’ü diyenler var?
Evet, böyle söyleyenler var ancak söylediÄŸim gibi, daha önce saldırılar olmuÅŸtu Londra’da, Madrid’de, Hollanda’da. Bence böyle deÄŸil ve yanlış bir tespit bu.
TÜRKÄ°YE’NÄ°N AB ÜYELİĞİ ŞİMDÄ° DAHA ZOR
Siyasi sonuçlar bakımından ÅŸunu da sormak isterim: Nüfusu çoÄŸunlukla Müslüman olan bir ülke olarak Türkiye’nin AB üyeliÄŸi bu saldırıdan nasıl etkilenir?
Türkiye’nin Avrupa BirliÄŸi’ne katılımı bu terör saldırısından olumlu yönde etkilenmez tabiî ki. Mesela Carlie Hebdo terör olayı birçok basında ‘Ä°slamcı Terör’ olarak yazıldı. Avrupa’da Türkiye’nin BirliÄŸe üyeliÄŸini olumlu yönde desteklediÄŸini söyleyen hükümetler kalmadı pek. Olsalar bile, bu ülkeler Türkiye’nin BirliÄŸe katılımını kendi halklarına kabul ettiremezler. Çünkü bu terör olayları Ä°slam’la ve Müslümanlıkla iliÅŸkilendiriliyor. Avrupa BirliÄŸi’ne Müslüman olan Türkiye gibi büyük bir ülkeyi almayı, Avrupa topluluÄŸunun büyük bir çoÄŸunluÄŸu istemiyor. Zaten AB’de yaÅŸanılan ekonomik ve siyasi krizler de, Birlik’in geniÅŸlemesinin önünde çok büyük engel teÅŸkil ediyor. Böyle bir dönemde Türkiye gibi hem büyük hem de Müslüman bir ülkeyi AB’ye almaya cesaret edemezler.
Ä°SLAMOFOBÄ°NÄ°N PANZEHÄ°RÄ° TÜRKÄ°YE
AB’de yükselen Ä°slamofobi için Türkiye panzehir olur tezi de hiç zayıf deÄŸil hâlbuki. Siz nasıl deÄŸerlendirirsiniz?
Bence Türkiye’yi Avrupa BirliÄŸine almak, bu terör saldırılarını önlemek için iyi bir politika olur. Çünkü Avrupa’da milyonlarca Müslüman yaşıyor ancak ne Avrupa BirliÄŸinin politik organlarında, ne de Avrupa ülkelerin siyasetinde Müslümanlar temsil edilmiyor. Avrupa’da Avrupa ülkelerinde yasayan Müslümanların temsil edilmemesi, Müslüman kökenli bazı gençlerin marjinalleÅŸmesine neden oluyor. Avrupa genelinde, Fransa’da, Belçika’da, Danimarka’da, Ä°sviçre’de ve Avusturya’da Müslümanları direkt ilgilendiren yeni uygulamalar benimsendi. Sokakta burka giymek yasaklandı, Fransa’da baÅŸörtüsü yasaklandı, Ä°sviçre’de minare yapımı, Ä°talya’da ve diÄŸer ülkelerde cami yapımı engelleniyor ve buna benzer uygulamalar gün geçtikçe Avrupa BirliÄŸi içinde yürürlüÄŸe konmaya çalışılıyor. Bütün bunlara karşı güçlü bir ses çıkartacak ve bu politikalardan rahatsızlık duyan Müslümanların temsilciliÄŸini yapacak bir mekanizma yok. Bu durum ise, Müslüman gençlerin aşırı uçlara itilmesinin nedenlerinden önemli birini teÅŸkile diyor.
“YA SAYGI DUY YA DEFOLUP GÄ°T”
AB’nin de Avrupa ülkelerinin de bazı siyasi organlarında az da olsa Türk kökenli temsilci var aslında?
Evet, Avrupa BirliÄŸi ülkelerinde Müslüman kökenli yöneticiler var. Ancak bu yöneticiler daha çok Müslümanları ülkelerin politikalarını kabul etmeye ikna edici söylemleri var. Mesela Rotterdam belediye baÅŸkanı ikinci kuÅŸak Fas kökenli Abutalip. Bir yazısında, “ya bu ülkenin deÄŸerlerine saygı duy ya da defolup git” diyor bu tür gençlere. Gidiyorlar iÅŸte, IŞİD’e gidiyorlar ama geri geliyorlar çok kötü bir ÅŸekilde. Bu katı söylem çözüm üretmez, üretmiyor.
IŞİD İNTERNETTEN ELEMAN TOPLUYOR
IŞİD’e Avrupa katılımı hiç az deÄŸil hakikaten. Avrupalı Müslümanlar çocuklarını Ä°slamcı terör örgütlerinin tasallutundan ne kadar koruyabiliyor peki? Bunu yapmak için yeterli imkâna örgütlenmeye bilince sahipler mi? Ne tür sıkıntılar yaÅŸanıyor?
Hiç bir anne-baba çocuÄŸunun IŞİD gibi korkunç bir örgüte girmesini istemez. Bu konuda pek araÅŸtırma yapılmadı, zaten çok yeni bir olay bu. Önceden El Kaide vardı, IŞİD nispeten yeni bir fenomen. Zaten böyle örgütlere insan toplayanlar bunu anne-babaların ulaÅŸacakları alanların dışında yapıyorlar. Daha çok internetten, arkadaÅŸ ortamlarından ve yaşı çok küçük gençler arasından topluyorlar yeni elemanlarını. IŞİD’in ne ÅŸekilde terörist topladığı ile ilgili daha çok araÅŸtırma yapıp ve aileleri bilinçlendirmek gerekiyor bence.
AVRUPA ŞİMDİ NE YAPMALI?
Ä°slamofobinin ateÅŸi nasıl düÅŸürülecek? Paris’te farklı dinlerden 40’tan fazla devlet baÅŸkanı bir araya gelmesi ve teröre karşı ortak tutum alması, Merkel’in Hollande’ın terör eylemi ile Ä°slam’ı birbirinden ayıran açıklamaları yeterli olur mu, baÅŸka ne yapmak gerekir?
Ä°slamofobi maalesef kısa zamanda azalmayacak, bilakis gittikçe artacak. Avrupa’daki Müslümanları iyi günler beklemiyor. Müslümanlara karşı önyargıları artacaktır. Åžimdiden camiler yakılıyor – Londra’da bir camiye tehditler ve Peygambere hakaret içeren karikatürler gönderildi mesela. Örtülü kadınlara saldırılar yapıldı ve bunlar artacaktır. Bir de tabi, hükümetler açıklamalarında Ä°slami terör eylemlerinden ayırabilirler. Bu çok iyi bir ÅŸeydir. Ancak iç politikalarında Müslümanların birçoÄŸunu ilgilendiren engelleyici politikalar ve önergeler gündeme getirirlerse, bu konuÅŸmaları bir ise yaramayacaktır. Ayrıca bütün Avrupa liderleri ve elitleri bu ve buna benzer terör saldırıları büyük medeniyet çatışması seklinde dillendirdiler. Bu saldırı ‘bizim deÄŸerlerimize’ bir saldırıdır, dediler. Bazıları daha da ileri gitti ve bu saldırı ‘bizim deÄŸerlerimize, demokrasiye ve ifade özgürlüÄŸüne yapılmış bir saldırıdır’ dedi. Aslında herkes biliyor ki bu saldırı Peygambere yapılan bir saldırıya yapılmış bir terörist saldırıdır. Böyle söylemek Carlie Hebdo saldırısını haklı göstermez tabiî ki. Bu olayları ve saldırıları doÄŸru okumamız lazım. Aksi halde doÄŸru önlemler alınamaz.
AVRUPALI MÜSLÜMANLAR RAHATSIZ
Müslümanlar kendi kutsallarına bu kadar kolay hakaret edilmesi, bu kadar sık incitilmek karşısında ne yaşıyor ne hissediyorlar?
HoÅŸlarına gitmiyor tabi. Avrupa’daki Müslümanlar gittikçe artan dışlayıcı söylemler ve politikalardan dolayı çok rahatsızlar.
MÜSLÜMANLARIN SÄ°YASÄ° TEMSÄ°LÄ° ZAYIF
Ä°fade özgürlüÄŸü ile nefret suçu arasında var olan ve her defasında Müslümanların hassasiyetleri aleyhine suistimal edilen o ince çizginin netleÅŸmesi gerektiÄŸi ortada ama Avrupa siyasi elitleri bu gerekliliÄŸin ne kadar farkında?
Ä°fade özgürlüÄŸü ve kutsallara saldırı arasında ince bir çizgi var evet. Aslında dini sembollere karşı saldırı birçok ülkede -Ä°ngiltere ve Hollanda- yasaklanmıştır ancak bu hiç uygulanmamıştır ya da nadiren uygulanmıştır. Din artık toplumsal iliÅŸkileri belirlememelidir anlayışına dayanıyor bu. Peygamber karikatürlerinin ve bazı Ä°slam karşıtı söylemlerin kutsallara karşı saldırı ya da ayrımcılık deÄŸil de ifade özgürlü olarak deÄŸerlendirilmesi Avrupa’da dinin ve dini sembollerin toplumsal ve bireysel hayatta önemsizleÅŸmesi ile de ilgili. Din bir çok hakim ve siyasi elit tarafından hakaret edilebilir bir ÅŸey olarak görülüyor. Müslümanların Avrupa siyasetinde temsil edilmeyiÅŸi de Ä°slam’a ve Müslümanlara yapılan bu tür saldırıları engelleyemiyor ya da onlara karşı güçlü bir ses ortaya konulamıyor.
ENTEGRASYON POLÄ°TÄ°KALARI BAÅžARILI MI?
Siyasi temsil de dahil olmak üzere pek çok meselenin temelinde Avrupa ülkelerinin göçmen nüfuslarını sisteme ve topluma entegre etmekte gecikmeleri olduÄŸunu biliyoruz ama ÅŸu an durum ne?
Avrupa’da göçmen nüfusun ve onların çocuklarının ve torunlarının toplumsal entegrasyonu her ülkede farklılıklar gösteriyor. Batı Avrupa’da bir çok ülke var ve her birinin toplumsal ve kurumsal yapıları farklı, entegrasyon politikaları da farklı. Bir ülke bir alanda baÅŸarılı ise, baÅŸka bir alanda baÅŸarısız olabiliyor. Mesela, Avrupa’daki Türklerin birçoÄŸu benzer göç geçmiÅŸine sahip ancak Hollanda’daki ve Fransa’daki Türkler Almanya’daki Türklerden daha yüksek eÄŸitimli. Fransa ve Hollanda’daki Türklerin daha zeki olduklarından deÄŸil tabiî ki bu, Almanya’daki eÄŸitim sisteminin daha erken yaÅŸlarda öÄŸrencilerin akademik geleceklerini belirlemesinden kaynaklanıyor. Bu ise göçmen çocuklarını olumsuz yönde etkiliyor çünkü aileleri onların geleceklerini belirleyecek bu elemeye katkı ve etki yapamıyorlar. Her ülkenin entegrasyon politikalarını belirlemesini saÄŸlayan deÄŸiÅŸik siyasi ve kurumsal yapısı var. Bir ülke bir alanda baÅŸarılı politika üretebiliyorken, baÅŸka alanlarda baÅŸarısız olabiliyor. Ama bence Paris’teki terör saldırısını ve buna benzer saldırılar sadece entegrasyon politikalarının baÅŸarısızlığı ya da bu saldırıyı yapanların baÅŸarımız hayat ÅŸartlarına baÄŸlanamaz. Etkisi var ancak büyük bir etkisinin olduÄŸunu düÅŸünmüyorum.
ASIL RAHATSIZLIK SON ÜYELERDEN
Saldırının sebebi baÅŸarısız entegrasyon politikaları mıdır anlamında sormamıştım zaten. Ä°slamofobinin yükseldiÄŸi ile Ä°slamcı terörün beslenebildiÄŸi bir kısır döngüden nasıl çıkılabilir, bunu anlamaya çalışıyorum ve ÅŸunu sormak istiyorum: Avrupa’da yükselen bir Ä°slamofobi vardı zaten. Göçmen karşıtlığı zamanla Ä°slam-Müslüman karşıtlığına dönüÅŸmüÅŸtü. Avrupa’da yaÅŸayan ve bu alanda çalışan bir akademisyen olarak söyler misiniz bu süreç nasıl yaÅŸandı?
Evet, Avrupa’da Ä°slam karşıtlığı gittikçe yükseliyor. Almanya’da kalabalık kitlelerin katıldığı yürüyüÅŸler yapılıyor Ä°slam’a karşı ve Avrupa’nın Ä°slamlaÅŸmasına karşı. Aşırı saÄŸ söylemler, gittikçe merkez partiler ve kitleler tarafından kullanılıyor ve bu yönde politikalar geliÅŸtiriliyor. Bunun çok uzun bir sure daha artarak devam edeceÄŸe benziyor. Ancak göçmen karşıtlığı Ä°slam ya da Müslüman karşıtlığına dönüÅŸmüÅŸ sayılmaz. Avrupa BirliÄŸi ülkelerinde, mesela Ä°ngiltere’de ve Hollanda’da Polonya, Romanya ve Bulgaristan gibi Avrupa BirliÄŸine yeni katılan DoÄŸu Avrupa ülkelerinden gelen göçmenlere karşı da tutumlar çok negatif. Zaten artık Avrupa’ya Avrupa BirliÄŸi dışından gelen göçmenlerin sayısında çok ciddi bir azalma yaÅŸanıyor. Sınırlandırıcı politikalar evlilik yoluyla gelen göçmenleri ciddi ölçüde azalttı. Çalışmak için gelen göçmenler daha çok Avrupa BirliÄŸi’nin yeni üyelerinden geliyor. Bu göçmenler de pek sevilmiyorlar. Yerli halk, bu göçmenlerin gelip kendi iÅŸlerini ellerinden alacağını düÅŸünüyor.
Ä°KÄ°NCÄ° NESÄ°L DAHA MUTSUZ
2000’lerde MaÄŸripli Fransız gençler Paris’i yakmıştı. Avrupa’daki göçmenlerin 2., 3. kuÅŸaklarının ilk kuÅŸaÄŸa göre daha mutsuz olduÄŸundan bahsedilir hep. Öyle midir, kuÅŸaklar arasında nasıl bir fark var?
Öyle bir teori var evet. Bu gençlerin babaları ya da dedeleri bu ülkelere göç ederken bazı kabullerle gitmiÅŸlerdi. Para kazanıp geri dönmek. Hayatlarını ve nesillerinin hayatlarını geldikleri ülkede olabileceÄŸinden daha iyi duruma getirmek için göç ettiler. Göçmenler bu nedenle kendi islerine baktılar. Çalıştılar, para biriktirdiler ve kalmaya karar verdiler. Yasadıkları toplumun dışlayıcı tutumları onları pek etkilemedi. Ancak onların çocukları ve torunları, bu dışlayıcı tutum ve ayrımcılığı kabul etmedi. Paris’teki yangınlar bu nedenle çıkartıldı. Onlar dışlanmak istemedi, yasadıkları kötü hayat ÅŸartlarına karşı isyan ettiler. Evet, ikinci nesil bu anlamda daha mutsuz. Çünkü ayrımcılık onlar için çok daha kotu bir ÅŸey çünkü onlar kendilerini o ülkeye ait görüyorlar. Paris’i yakma olayı ile Carlie Hebdo terörist saldırısı arasındaki tek benzer ÅŸey belki de, ikisi de kendisini dışlanmış hisseden ve sesini duyuramamanın sonucu olarak ortaya çıkmış olaylar.
AVRUPADAKÄ° TÜRKÄ°YELÄ°LER TERÖRE UZAK
Charlie Hebdo saldırısı nasıl bir tepkiye yol açtı Avrupalı Müslümanlarda?
Avrupa’da yaÅŸayan Müslümanların tek psikolojisi yok. BirçoÄŸu Paris’teki ve ayrı ayrı ülkelerde yapılan teröre karşı gösterilere katıldılar. Bazıları “Ben Carlie Hepdo’yum” diyerek yürüdü, bazıları buna karşı çıktı. BirçoÄŸu da çok tedirgin. Müslümanlara karşı dışlamalar ve Müslümanların sembollerine karşı saldırılar arttı ve daha da artacak. Bunu da söylemiÅŸtim zaten ancak bunlar önceden de vardı. Müslümanlar tedirgin ancak Avrupalı Müslüman olmayan insanlar da çok tedirgin. Daha neler bekliyor bizi diye düÅŸünüyor insanlar haklı olarak. Avrupa toplumları Ä°kinci Dünya Savaşından beri nispi olarak barışın egemen olduÄŸu toplumlar. Barışın bozulmaması lazım. Çok yazık olur ve bundan herkes zarar görür.
Avrupa’da yaÅŸayan Türkiyelilerin durumu diÄŸer Müslümanlar gibi mi, farklılık var mı?
Avrupa’da Türkiyelilerin entegrasyonu biraz daha baÅŸarılı ancak çok büyük fark yok. Türkiyelilerin bu tür terör faaliyetlerine ve terör örgütlerine ilgisi anlamlı denecek derecede daha az.
FADÄ°ME ÖZKAN / STARGAZETE
Henüz yorum yapılmamış.