HDP Seçimlere Parti Olarak Girecek!

HEP-HADEP çizgisinin devamı niteliÄŸindeki Demokratik Toplum Partisi (DTP), 2007 yılında yapılan genel seçimlere yüzde 10 barajını aÅŸamama riski gördüÄŸü için bağımsız adaylarla girdi. Gösterilen adaylar arasından seçilenler Meclis’e girdikten sonra DTP çatısı altında biraraya geldi ve grup oluÅŸturuldu.

2011 seçimlerinde BDP de aynı yöntemi uyguladı, bu defa daha kalabalık bir kadroyla Meclis’te BDP grubu oluÅŸturuldu. Ancak Kürt siyasi hareketinin devamı niteliÄŸindeki HDP artık bu yöntemle Meclis’e girmeyecek. Ä°mralı Cezaevi’nde HDP heyetinin görüÅŸtüÄŸü Abdullah Öcalan, Aralık ayı başında parti olarak girilmesinden yana olduÄŸu mesajını verdi.

HDP’nin bu konuda kararlı olduÄŸu mesajını ise EÅŸ BaÅŸkan Selahattin DemirtaÅŸ ısrarla tekrarladı. CumhurbaÅŸkanlığı seçimlerinde DemirtaÅŸ’ın aldığı yüzde 9.78’lik oy oranı, bugüne kadar alınan en yüksek oy. Partinin yerel seçimlerde aldığı oy oranı ise yüzde 6-7 arasında deÄŸiÅŸiyor.

HDP’nin bu kararının, seçimlerden hangi sonuç çıkarsa çıksın, yani ister parti baraj altı kalsın ve Meclis’e giremesin ister barajı aÅŸsın ve Meclis’e girsin, çok kritik sonuçları olacak. Al Jazeera HDP yönetiminde yer alan isimlere ve milletvekillerine bu kararı sordu.

Sakık: Artık zamanı geldi

HDP çizgisindeki siyasi hareketin en eski isimlerinden, bugün AÄŸrı Belediye BaÅŸkanlığı yapan Sırrı Sakık, 

aynı zamanda kendisi de daha önce milletvekili seçimlerine bağımsız olarak girmiÅŸ bir siyasetçi. Sakık, artık seçimlere parti olarak girmenin zamanının geldiÄŸi görüÅŸünde.

“Bizim için artık sorun vekilliÄŸin de ötesinde bir durum. Bu kaygılar artık bizim için mazi oldu. Biz artık Türkiye’nin dört bir tarafın ulaÅŸmalıyız. Bundan sonra sorun bizim deÄŸil. Demokratik siyasetin önünü siz açmalısınız. Biz bu kadar inanarak süreci götürmeye çalışırken siz hâlâ demotratik siyasetin önüne set çekerek barışa hizmet edemezsiniz. Bu saatten sonra sorun bizi aşıyor. EÄŸer barajı aÅŸamazsak da iktidar düÅŸünsün. Fedakârlıkların tamamını bizim cephemizden beklemek olmaz. Biz de bıktık Parlamentodaki ayrımcılıktan. Biz Hazine yardımından tek 1 TL bile alamıyoruz. Bu hakkaniyetin neresine sığar? “Gelin” diyorlar geleceÄŸiz, “gidin” diyorlar gideceÄŸiz, bunu bekliyorlar. 20 milyon insanı siyaset dışında bırakıyorlar. Eskiden bu yolla Meclis’e girildi ama artık Kürt de eski Kürt deÄŸil Türk de eski Türk deÄŸil.”

“Tek bir itiraz yok”

2007 ve 2011 seçimlerinde milletvekili olan Hasip Kaplan da seçimlere parti olarak girilmesine tek bir itiraz dahi olmadığını söyledi. Kaplan’a göre, parti olarak girilmesi durumunda bir takım stratejik kararlar alınması gerekiyor.

“’Oyları artırmak için nasıl bir çaba harcanacak, adaylar nasıl tespit edilecek?’ bu konularda farklı görüÅŸler olabilir. Genelde parti olarak girildiÄŸi zaman kurallar bellidir, tanınmış, kamuoyunca bilinen adaylar ile girilir. Bunların tartışılması, konuÅŸulması lazım. Ä°ki dönem kuralı var ama heyette olan arkadaÅŸlar var, EÅŸ BaÅŸkanlar var. Bunlarla ilgili istisnalar gündeme gelebilir. Önemli olan ÅŸu an bir prensip kararı alınmıştır.”

MYK üyelerinden Meral BeÅŸtaÅŸ da Parti içinde tek bir itiraz dahi olmadığını, alınan kararın net ve kesin olduÄŸunu söyledi. BeÅŸtaÅŸ’a göre partinin yüzde 10 barajını aÅŸacak oyu var.

“Çalışmalara baÅŸlandı. Bu konuda bir tartışma söz konusu deÄŸil. Biz barajın altında kalma olasılığının olmadığı görüÅŸündeyiz. Böyle bir tabloda sürekli bağımsız adaylarla seçimlere girmenin doÄŸru olmadığı, oy potansiyelimizin bunun üzerinde olduÄŸu konuda kararımızı aldık ve açıkladık. Ne Anayasa Mahkemesi’nin kararının ne de diÄŸer tartışmaların bizim kararımızın üzerinde etkisi olmayacaktır.”

Boykot önerisi

Partinin Merkez Yönetim Kurulu üyelerinden, Diyarbakır Milletvekili Altan Tan da kararın arkasında olduÄŸunu söylüyor. Hatta Tan, baraj kaldırılmadıkça bir adım ileri gidilmesini seçimlerin boykot edilmesini öneriyor:

“ Bugün Tayyip ErdoÄŸan’ın tek adam olmasından herkes ÅŸikayetçi. Ä°stediÄŸini Meclis’e getiriyor, istediÄŸini götürüyor. Anayasa Mahkemesi’nde de bir ÅŸey yapamıyorsun. O halde seçim barajını düÅŸürmeyip kendi bildiÄŸini yapmasına izin vermektense daha radikal bir ÅŸeye zorlamak lazım. Buyur al tek başına Meclis’te oturabiliyorsan otur demek lazım.”

Kaynak: Al Jazeera