Cizre'nin gösterdiği

Şırnak'ın Cizre ilçesinde bir süredir devam eden gerginlik, hem güvenlik güçleri ile hem de PKK- Hizbullah arasında yaÅŸanan çatışmalardan kaynaklanıyor. Al Jazeera, Cizre’de yaÅŸanan olayları Âkil Ä°nsanlar'a sordu. 

'Kürtler arasında barış ÅŸart'

Konuyla ilgili Al Jazeera’nin sorularını yanıtlayan akademisyen Vahap CoÅŸkun, Aralık ayında Kandil’de yapılan bir toplantıda, “Bu tür eylemlerin yapılmaması, yapılanların ajan provokatör ilan edileceÄŸi kararı çıktığını” hatırlattı. CoÅŸkun’a göre, zaman içinde bu toplantıda alınan kararlara uygun davranılması durumunda sürecin daha saÄŸlıklı devam etmesi mümkün olabilecek. Ancak Vahap CoÅŸkun, Cizre’de yaÅŸanan olaylarla baÅŸka bir ihtiyacın daha ortaya çıktığı görüÅŸünde.

“Cizre olaylarından çıkarılması gereken en önemli sonuçlardan bir tanesi de Kürtler arasında barışa ihtiyaç olduÄŸu kavramı. DoÄŸrudan olmasa da yine de çözüm süreci ile irtibatlı bir durum. 90’lı yıllardan bu yana Kürtlerin kendi aralarında var olan farklı fay hatları var. Çözüm süreci gerçek manada bir çözüm üretecekse sadece devlet ile problemlerin giderilmesi noktasında deÄŸil Kürtlerin kendi aralarındaki sorunların giderilmesi için de çözüm üretmek durumunda. Bir de toplumsal kesimlere kulak verdiÄŸimizde ÅŸöyle bir endiÅŸe çıkıyor; devlet ile herhangi bir örgüt arasında çatışma kontrol edilebilir görünüyor. Ama Kürtlerin kendi farklı siyasal kimlikleri arasında çatışma olduÄŸu zaman bunu kontrol etmek güç hale gelebilir ve onulmaz yaralara sebebiyet verebilir. Bu iki olayda Kürt kamuoyundaki en önemli hassasiyet buydu. Bunu Kürt siyasetçilerin de gördüÄŸünü düÅŸünüyorum.”

“Örgüt gençlik yapılanmasına fazla pirim verdi”

Gazeteci ve Âkil Ä°nsanlar üyelerinden Muhsin Kızılkaya ise olayları farklı bir açıdan deÄŸerlendiriyor. Cizre olaylarının Kandil’den gelen, “Bu eylemler yapılmasın” talimatının ardından yapıldığını söyleyen Kızılkaya, olayları örgütün çözüm sürecinin başından bu yana gençlik yapılanmasına fazla prim vermesinden kaynaklandığını düÅŸünüyor.

“Bunlar, genel gidiÅŸatı, Hükümet ile Ä°mralı arasındaki görüÅŸmeleri etkileyebilecek olaylar deÄŸil. Ancak PKK karar alırsa, ben ateÅŸkesi bozdum derse süreç bitti diyebiliriz ya da bir karakola baskın yaparsa bunları söyleyebiliriz ama bu tür ÅŸeyler insanların moralini bozmaktan baÅŸka bir iÅŸe yaramıyor. Bu eylemler durdurulabilir ama bu gençlik meselesi örgütün de henüz çözemediÄŸi bir mesele. Gerçekten de umutsuz vaka bu gençlik. Kendi gelecekleri açısından da hiçbir amaçları yok. Muhayyel Kürdistan fikrinin ölmüÅŸ olması onları hırçınlaÅŸtırıyor. Bunlar bütün bu acılı sürecin yan etkileri, bence çok büyütmemek gerekiyor.”

“Devlet eski kafayı terk etmeli”

Âkil Ä°nsanlar üyeleri arasında yer alan Ä°nsan Hakları DerneÄŸi BaÅŸkanı Öztürk TürkdoÄŸan ise olayların nedeninin “Devletin eski kafayı terk etmemesi” olduÄŸunu söyledi. TürkdoÄŸan’a göre, esas sorumlu olan devlet provokasyona zemin yaratacak adımlardan uzak durmalı.

“Bu meselede çok daha karmaşık konular var. PKK’nın ara kademelerine sızan istihbaratçılardan tutun, deÄŸiÅŸik yapılanmalara gitmek isteyenler var. Örgüt bunlarla mücadele ediyor. Burada temel aktör, temel sorun devlet gücünün tutumudur. Resmi güç provokasyona zemin oluÅŸturacak tutumdan uzak durursa örgütün içine sızsalar bile onlar yine zemin bulamazlar. Bölgedeki paramiliter yapılar hala dağıtılmış deÄŸil. Hem yasal hem yasa dışı yapılanmalar aynen duruyor. Kontrgerillanın faaliyette olduÄŸu bir ülkede siz çözüm sürecini yeni parametrelere göre nasıl yürüteceksiniz. Ekim ayındaki olaylar gösterdi ki devlet içindeki paramiliter yapıları hala aktif halde.”

Kaynak: Al Jazeera