Komisyon 'Yüce Divan' der mi?

17 Aralık 2013'te yapılan yolsuzluk operasyonunda adı geçen eski bakanlar Zafer ÇaÄŸlayan, Egemen Bağış, ErdoÄŸan Bayraktar ve Muammer Güler hakkında kurulan TBMM SoruÅŸturma Komisyonu, yarın bu isimlerin Yüce Divan'da yargılanıp yargılanmamasına iliÅŸkin kararını verecek. 22 Aralık'ta yapılması planlanan ancak bakanların itirazları üzerine 5 Ocak'a ertelenen oylamanın sonucu bakanların akıbetleri hakkında kesin belirleyici olmasa da kritik bir gösterge olacak.

AK Parti'nin çekinceleri

Al Jazeera'nin AK Parti kaynaklarından edinliÄŸi bilgilere göre, Bakanların, malvarlıkları hakkındaki MASAK raporuna yaptıkları itiraz üzerine verilen erteleme kararına kadar AK Parti'de üç eÄŸilim konuÅŸuluyordu. 

1. Yüce Divan'a evet denilirse dosya 2015 seçimleri öncesi açılacak ve kamuoyundaki tartışmalar partiyi yıpratacak. 

2. Yüce Divan'a hayır kararı çıkarsa, Meclis'teki gizli oylamada fire verilmesi halinde bu durum 'partide çatlak' görüntüsü yaratabilecek.

3. Yüce Divan kararı çıkmaması halinde, yolsuzluk tartışmaları yıllar boyu gündemde tutularak AK Parti'ye karşı kullanılabilecek. 

Ertelemeden bu yana ne deÄŸiÅŸti?

22 Aralık'taki erteleme kararı öncesi, BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu'nun baÅŸta il kongreleri olmak üzere konuÅŸmalarında yolsuzlukla ilgili vurgusu dikkat çekmiÅŸti. DavutoÄŸlu, "Yolsuzluk yapan kardeÅŸim bile olsa kolunu koparırım" sözünü konuÅŸmalarında art arda sarf etti. Hatta DavutoÄŸlu'nun 4 bakanı çağırıp "Yüce Divan'a gitmeyi kendiniz talep edin" telkininde bulunduÄŸu haberleri çıktı. 

Ancak erteleme kararı sonrası, BaÅŸbakan DavutoÄŸlu'ndan ve hükümetten gelen açıklamalarda tansiyon düÅŸtü. BaÅŸbakan DavutoÄŸlu, bu konuda CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ile görüÅŸ ayrılığı olmadığını vurgulayan açıklaması ile bu konudaki en nihâi açıklamasını 27 Aralık'ta canlı yayın röportajında yapmış ve ÅŸunları söylemiÅŸti:

"Bakınız, 7 Åžubat 2012, 17-25 Aralık 2013 ve 28 Mart 2014'teki süreçler darbe giriÅŸimidir. EÄŸer bunlardan sadece 17 Aralık söz konusu olsaydı, o zaman 'yolsuzluk' diyeceklerdi. Peki diÄŸer tarihte yaÅŸananların yolsuzlukla ne ilgisi var? EÄŸer yolsuzluk varsa, biz bunların karşısında yer alırız. Ve saldırdıkları, yıpratmaya çalıştıkları CumhurbaÅŸkanı, yolsuzluklarla yıpranmış ekonomiyi ayaÄŸa kaldırdı. EÄŸer biri yanlış yapmışsa, o yanlış hukuki süreçte takip edilecek. Bir de Meclis içinde komisyon kurulma süreci var. Komisyonu AK Parti kurdu. EÄŸer AK Parti'nin çekindiÄŸi bir ÅŸey olsa, kurmazdı. Biz bu komisyonun faaliyetlerine müdahale etmedik. 'Bırakalım bu komisyon kendi prensipleri etrafında çalışsın ve tablo ortaya çıksın'. Bizim tutumumuz budur Burada ikircikli bir tavır yok. Komisyon ne sonuç alırsa alsın, bu, darbe giriÅŸimleri gerçeÄŸini ortadan kaldırmaz. Biz 'KardeÅŸimiz olsa yolsuzluÄŸu affetmeyiz" dedik. DelillendirilmiÅŸ bir yolsuzluk dosyası önümüze koyulursa asla affetmeyiz. Daha çalışmalar bitmeden bu kiÅŸilere 'suçlu' veya 'suçsuz' demek doÄŸru deÄŸil."

DavutoÄŸlu 'CumhurbaÅŸkanı ile görüÅŸ ayrılığı yok' dese de, yılbaşına kadar Ankara'da en çok konuÅŸulan konu, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın 4 bakanın Yüce Divan'a gönderilmesine sıcak bakmadığı ve bu görüÅŸünü BaÅŸbakan DavutoÄŸlu'na aktardığı iddiasıydı. Bu iddiaya resmi olarak tek yanıt 28 Aralık'taki Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası Hükümet Sözcüsü ve BaÅŸbakan Yardımcısı Bülent Arınç'tan geldi:   

"BaÅŸbakanımız ve CumhurbaÅŸkanımız ile ilgili bugünlerde ortalıkta dolaÅŸan haberlerin kulis bilgisi olmaktan öte bir ciddiyeti yoktur. Kendileri tarafından herhangi bir ÅŸey söylenmedikçe bu bilgileri teyit eden konuÅŸma yapılmadıkça, bunların yalan, iftira veya kulis bilgisi olduÄŸunu söyleyebiliriz." 

Hükümete yakın gazetelerde ise son bir haftadır, 'komisyondan Yüce Divan kararı çıkarsa bunun darbe giriÅŸimine destek olacağı' yönünde yorumlar dikkat çekiyor. 

MüezzinoÄŸlu: Yüce Divan tuzağın ana unsuru

SoruÅŸturma ve Yüce Divan oylamasıyla ilgili en net görüÅŸlerden birini SaÄŸlık Bakanı Mehmet MüezzinoÄŸlu dile getirdi. Habertürk gazesine verdiÄŸi röportajda MüzezzinoÄŸlu, 'diÅŸ çürüÄŸü' benzetmesi yaparak "AK Parti kendi deÄŸerleriyle çürüÄŸünü kendi temizleyecektir. Bundan kimsenin tereddüdü olmasın. Ama art niyetli olan bir sisteme kendisini teslim etmeyecektir" dedi. Bakan MüezzinoÄŸlu, 'Yüce Divan'ı size tuzak kuran sistemin bir parçalı olarak mı görüyorsunuz' sorusuna ÅŸu yanıtı verdi:

"Ana unsuru olarak görüyorum. Yüzde 47 oy almış bir parti olarak Anayasa Mahkemesi’nden 2008’de bir oyla kurtulduk. Kurtulan AK Parti deÄŸildi, milletin yüzde 47 oyla sorumluluk verdiÄŸi bir siyasi partiydi. Ve bir oyla kurtuldu… Tam da kurtulmadı, maddi ceza yedi. Kamu vicdanı bunu Yüce Divan olarak görebilir mi? Kamuoyu bunu Yüce Divan’ın doÄŸru kararı olarak algıladı mı? Öyle algılasaydı yüzde 50 oy verir miydi? Millet iradesine tuzakların farklı adresleridir bunlar."

Son sözü Meclis söyleyecek

Yarın Meclis Komisyonu'ndan çıkacak karar da bu tartışmaları bitirmeyecek. Bakanlar hakkında 'savcılık' görevi yapan Komisyon'dan çıkacak karar her ne kadar yol gösterici olsa da, eski bakanların Yüce Divan'a sevki konusunda son karar Meclis'te verilecek. Sonuç, Meclis Genel Kurulu'nda yapılacak gizli oylama sonrası belli olacak. Gizli oylamada AK Parti'den fire olması, Ankara'da konuÅŸulan senaryoların başında geliyor.

AKP 36 fire verir mi?

Meclis Genel Kurulu dört bakan hakkındaki oylamayı en geç 29 Ocak 2015 tarihine kadar gerçekleÅŸtirmek zorunda.

2015 seçimlerinde üç dönem kuralı nedeniyle milletvekili adayı olamayacak 68 AK Parti’li milletvekili bulunuyor. Bu vekillerin bir kısmının gizli oylamada partinin 'hayır' eÄŸilimine raÄŸmen, ‘evet’ oyu kullanarak bakanlara Yüce Divan yolunu açması ‘partide çatlak’ yorumlarını getireceÄŸi endiÅŸesi taşınıyor.

Meclis’teki mevcut sandalye dağılımına göre 312 milletvekili bulunan AK Parti’de 36 vekilin ‘evet’ demesi matematiksel olarak bakanlara Yüce Divan yolunu açmış oluyor.

17 Aralık'a takipsizlik

4 bakanın adının geçtiÄŸi, iki bakan oÄŸlunun da bir süre cezaevinde kaldığı yolsuzluk ve rüÅŸvet soruÅŸturması takipsizlikle sonuçlanmıştı. Ä°stanbul Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı, 18 Ekim 2014'te, iÅŸadamı Rıza Sarraf ile dönemin Ä°çiÅŸleri Bakanı Muammer Güler'in oÄŸlu Barış Güler ve dönemin Ekonomi Bakanı Zafer ÇaÄŸlayan'ın oÄŸlu Salih Kaan ÇaÄŸlayan'ın da aralarında bulunduÄŸu 53 kiÅŸi hakkında takipsizlik kararı vermiÅŸti. Takipsizlik kararının gerekçesinde de, "usulüne uygun delil toplanmadığı, suçun unsurlarının oluÅŸmadığı ve herhangi bir örgüte rastlanmadığı", bu suçlardan kovuÅŸturmaya gerek duyulmadığı ifade edilmiÅŸti.

Kaynak: Al Jazeera