CHP'li Ekşi'den Ahmet Kaya için olay sözler!

CHP milletvekili Oktay EkÅŸi, Magazin Gazetecileri DerneÄŸi ödül töreninde"Kürtçe klip yapacağım" diyen Ahmet Kaya'yı  ağır eleÅŸtiren Oktay EkÅŸi, o yazılarını savundu. EkÅŸi, 'Dediklerimde kararlı ve ısrarlıyım, Ahmet Kaya o yazıyı hak etmiÅŸti' dedi.

Ä°ÅŸte T24'ün sorularını cevaplayan EkÅŸi'nin o sözleri;

- Ahmet Kaya’nın sahnede söyledikleri yüzünden linç edildiÄŸi gün konuÅŸma hakkını savunmadınız.

Ben Ahmet Kaya’nın konuÅŸmasının içeriÄŸini eleÅŸtirdim, konuÅŸma hakkını deÄŸil.

- Ä°çeriÄŸini eleÅŸtirirken söyledikleriniz ÅŸu oldu: “Ä°nsanlar eÄŸlenmeye gelmiÅŸken bu söylenir mi”, “Amacı tahrik etmek”…

O yazı benim “büyük günahlarım”dan biridir.

- Günah olarak görüyor musunuz yazınızı?

Hayır, hiç. Ahmet Kaya sonradan kahramanlaÅŸtırıldı. Kaya’nın o gün verdiÄŸi resim benim yazdıklarımı hak eden bir resim idi. Bundan dolayı da hiçbir üzüntüm veya piÅŸmanlığım yok.

- Musa Anter’e “Kürt ırkçısı” diyen siz, Ahmet Kaya için “insan olarak hiçbir ‘artı'sı olmadığı fizyonomisinden akan bir tip”, “yaratık”, “türkücü olmasaydı bar fedaisi olurdu” deyince neden “Türk ırkçısı” olmuyorsunuz?

O yazı çok eleÅŸtirilince dönüp baktım. Ahmet Kaya’nın adı bile geçmiyor o yazıda.

- Yazınızı böyle mi savunuyorsunuz?

Hayır, ÅŸunu söylüyorum: O yazıyı herkes Ahmet Kaya’ya yamadı. Ben de “deÄŸildir” demiyorum.

- Ve?

Dediklerimde kararlı ve ısrarlıyım, Ahmet Kaya o yazıyı hak etmiÅŸti. O konjonktürde yapılanlara itiraz etmeyenler birileri Ahmet Kaya’yı kahramanlaÅŸtırınca, o yazı EkÅŸi’yi lanetlemenin aracı haline geldi. O zaman nerdeydiler?

- Kimseyi savunur bir konumda deÄŸilim, size sorum ÅŸu: Musa Anter’e “Kürt ırkçısı” diyen siz, Ahmet Kaya için bu sözleri sarf ederken neden ırkçı sayılmıyorsunuz?

Tavrı oydu… Çok zaman oldu; ÅŸu anda neyi, neden söylediÄŸim baÄŸlamını hatırlamıyorum.

- “Tavrı” dediÄŸiniz nedir? Kürtçe klibi yayınlayacak bir televizyon kanalı aradığını söylemesi mi? Size burada problemli gelen ne?

Kürtçe klibi eleÅŸtirdiÄŸimi söylüyorsanız yanılıyorsunuz, ben o yazıda tavrı eleÅŸtirmiÅŸim.

‘Nerede linç edilmiÅŸ Ahmet Kaya?’

- Kaya’yı “medeni” olmamakla, “aklının erip ermediÄŸi belli olmamak”la itham ediyorsunuz. EleÅŸtirinin ötesine geçip aÅŸağılamaya evrilebilecek tehlikeli kelimeleri Hürriyet’in baÅŸyazarı olarak kullanıyorsunuz.

Size göre öyleymiÅŸ. Yazı yazma stilimi mi eleÅŸtiriyorsunuz?

- Ahmet Kaya’nın bu düÅŸüncelerini magazin Gazetecileri DerneÄŸi’nin düzenlediÄŸi bir gecede söylemesi sizce neden sorun?

O zaman yanlış bulmuÅŸum. O bir ÅŸey söylemiÅŸ, ben de yanlış demiÅŸim. bugün de söylediklerimi doÄŸru buluyorum.

- O yazıda “Ä°kincisi ‘hoÅŸ vakit geçirmek’ için geldiklerini bile bile bu sözleri söylemenin oradaki insanları tahrik edip olay çıkarmaktan baÅŸka bir amacı olabilir mi” diyorsunuz. Ahmet Kaya’nın kendisini linç ettirdiÄŸini mi savunuyorsunuz?

Hayır, öyle bir iddiam yok. Makaleyi beÄŸenmeyebilirsiniz, haksızlık olarak da görebilirsiniz buna saygım var ama “Bunu niye böyle dedin de böyle demedin” dediÄŸinizde anlamakta zorlanıyorum. “Bunun daha iyisi olmaz mı?”, olabilir. “Beethoven daha iyi besteleyemez miydi?”, besteleyebilirdi. Ne yapalım, gerçek bu!

- Åžu an bir gazeteciyle konuÅŸuyorum ve Akit’in yayın koordinatörüne Ermeniler için kullandığı ifadeleri sorduÄŸum gibi ÅŸimdi de size, sizin kullandığınız ifadeleri soruyorum. Özellikle Ahmet Kaya linç edilirken “Bu yaratık kardeÅŸ ise kardeÅŸliÄŸini bilmekle yükümlüdür” diyebildiÄŸiniz için.

Nerede linç edilmiÅŸ Ahmet Kaya? Maalesef Paris’te vefat etti.

- Magazin Gazetecileri DerneÄŸi’nde sözleri ardından marÅŸ okunması, üstüne çatalların fırlatılması sizce…

Orada olaylar yaÅŸanmış, bitmiÅŸ. Ben yazdım diye o olaylar olmadı. Aksi olmuÅŸ gibi soruyorsunuz. Ben yaÅŸananı önemli bir olay olarak görmüÅŸüm ve sütunuma almışım. Olan bu. Åžimdi gelip “O cümleyi neden öyle kurdunuz?…”

Yazı işlerine gelen haberin sağlığı tartışılmaz mı?

- Siz “Yaratık kardeÅŸliÄŸini bilmekle yükümlü” diyerek Ahmet Kaya’yı karşınıza alıp kendinizi onu yargılama pozisyonuna koyuyorsunuz, ötesine geçerek henüz dava sonuçlanmamışken Kaya’nın “PKK’ya para toplamak için konser verdiÄŸi” hükmünü veriyorsunuz.

Eldeki bilgi oymuÅŸ.

- Açabilir misiniz?

Bilgi yazı iÅŸlerine geldiÄŸi zaman o habere olgunlaÅŸmış gözüyle bakarsınız. Muhabir elinden geleni yapmıştır, istihbarat ÅŸefi habere bakmıştır ve redaktör gözden geçirmiÅŸtir. Gazetenin baÅŸyazarı bir habere dair özel olarak yazı iÅŸleri müdürüne ÅŸunu söyleyebilir: “Bunu gözüm tutmadı, üzerinde durulsa.” Ama o haberin saÄŸlığını tartışmaz, tartışırsa tüm o mekanizmaya saygısızlık olur. Hayatım boyunca bunu yapmadım, hiçbir haberime de böyle muamele yapılmasına razı olmadım. Ahmet Kaya hakkında da yazı iÅŸlerine gelmiÅŸ bilgiye dayanarak yazıyorum.

- Yargı sonuçlanmadan, önünüze gelen bilginin mutlak olduÄŸunu mu düÅŸünürsünüz?

O bilgi mutlak deÄŸildir ama ona dayanmaya mecburum, gazeteci eriÅŸebildiÄŸi gerçeklerle kayıtlıdır.

- Yazar, elinde olmayan bilgileri de düÅŸünerek olaya temkinle yaklaÅŸmaz mı?

Bu herhalde gazetecilik dünyamıza yeni gelmiÅŸ bir uygulama. Sizin kuÅŸak bunu getirdiyse mutluluk duyarım. Ama gazeteci nihai gerçeÄŸi ortaya çıkaran deÄŸildir, daha sonra çıkan bilgiler nedeniyle o tarihte yazdıkları gerçeÄŸe uygun çıkmayınca gazeteciyi mahkûm edemezsin.