Güncel
Biz her şeyi ayarladık
14 yaşında tutuklanıp idamla yargılanan, Yargıtay'ın son kararının ardından tuhaf bir operasyonla tekrar hapse konulan Yakup Köse, operasyonda kimlik tespiti bile yapmayan polislerin kendisine "Biz her şeyi ayarladık" dediğini söyledi.
Yakup Köse, 14 yaşında ‘anayasal düzeni silah zoruyla yıkmaya teÅŸebbüsten’ gözaltına alındığında henüz ortaokul birinci sınıf öÄŸrencisiydi ve cüzdanında Sezen Aksu konserine alınmış bir bilet vardı. Bu yüzden de dövdüler, hem de feci bir biçimde. O yaÅŸta bir çocuÄŸun evine 10 dakika geç gelmesi karşısında bile ailelerin düÅŸtüÄŸü telaÅŸ düÅŸünüldüÄŸünde, Yakup Köse’nin, iddianamede kullanılan kelimeleri bile anlamadığı bir yaÅŸta, 10 yılı aÅŸkın süre hapiste yatmasını anlatabilecek söz bulmak ne kadar da zor. Trajedi demek belki de en uygunu. Yakup Köse ile bu ikinci röportajım. Ä°lki, 7 Mayıs 2012’de yayımlanmıştı. Yakup Köse’nin, 14 yaşında tanıştığı, idama mahkum edilip iyi halinden ötürü cezasının müebbete çevrildiÄŸi bir hapislik hayatından sonra yeni bir baÅŸlangıç için Ä°stanbul’a yerleÅŸmeyi düÅŸündüÄŸü günlerdi. O röportajda Yakup Köse’nin yüzünü gölgelendiren tek ÅŸey, yeniden hapse girme ihtimaliydi. ‘Hâlâ özgür deÄŸilim’ baÅŸlığıyla verdiÄŸim o röportajda ÅŸöyle diyordu Yakup Köse, ‘Hakkımda 10 yıl daha ceza verdiler. Dün benim gençliÄŸimi ve çocukluÄŸumu çalan zihniyet, ÅŸimdi de çocuklarımın mı çocukluÄŸunu çalacak’ diye soruyordu. Maalesef kötüsü gerçekleÅŸti ve Yakup Köse yeniden hapse girdi.
BindiÄŸim araç, Yakup Köse ile ikinci röportajım için beni Metris Cezaevi'ne götürdü. Ayrıntılı ve uzunca bir aranmadan sonra Metris’ten içeri girebildim. SoÄŸuk bir oda. Yakup ile karşılıklı oturuyoruz. Elbette bir görevli nezaretinde. O anlatıyor, ben not alıyorum. Sâkin, mütevekkil ve gayet kendinden emin bir biçimde yaÅŸadıklarını anlatıyor. ‘Her zaman olduÄŸu gibi yine dik duracağım’ diyor. Fakat eÅŸi ve çocukları söz konusu olunca o buruk ifade bir anlığına da olsa gelip yüzüne oturuveriyor.
PARMAK Ä°ZÄ°MÄ° ALMADILAR
Yakup Köse’nin hayatını bilmeyen yok denilebilir. Son olayı sormak istiyorum, nasıl tutuklandınız?
Her zamanki gibi iÅŸimden çıktım ve Cebeci’de aktarma yaparak eve gitmek için ikinci otobüse bindim. Twitter’ı açtım ve “Paralel çeteye vurulan her darbe Ä°srail’e vurulan bir darbedir” ÅŸeklinde bazı tweetler atmaya baÅŸladım. Bir gün önce de “O Fethullah Gülen buraya gelecek” diye bir paylaşımım olmuÅŸtu. Tam Arnavutköy’e girerken inmeme iki durak kala otobüs aniden durdu. DurduÄŸumuz yer çok sakin, tenha ve mobeselerin olmayacağı bir yerdi. Ä°çeriye ön, orta ve arka kapıdan sivil giyimli kiÅŸiler girdi. O esnada hemen arkamda yolcu gibi ayakta duran kiÅŸiler de onlara katıldı. Ä°ki kiÅŸi elime kelepçe taktı.
Polis olduklarına dair herhangi bir belge gösterdiler mi?
Hayır. Ben o anda gelenlerin polis olduÄŸunu bile anlayamadım. Sivil giyimli, kim oldukları belli olmayan kiÅŸilerdi. Herhangi bir kimlik gösterme durumu olmadı. Ä°ki kiÅŸi ellerime kelepçe takıp beni sürükleyerek otobüsten çıkardı. Yine sürükleyerek arabaya götürdüler. Ä°lginçtir ki kendileri kimlik göstermedikleri gibi benden de kimlik ya da parmak izi istemediler.
ÖNCEDEN HAZIRLADIKLARI BELGEYÄ° DOKTORA VERDÄ°LER
Daha sonra nereye götürdüler?
Sonrasında beni muayene için hastaneye götürdüler. Ben bu esnada onlara neden benden kimlik istemediklerini, benim Yakup Köse olup olmadığımı bilmeden nasıl bu muayeneyi ve tutuklamayı yapacaklarını sorduÄŸumda bana “Tamam sen Yakup Köse olma. Biz her ÅŸeyi ayarladık” diyerek ellerindeki önceden hazırlanmış belgeleri doktora verdiler.
KADIN POLÄ°STEN HAKARET
Kamuoyu nasıl haberdar oldu gözaltına alındığından?
Karakola geldikten sonra orada bulunan bayan bir memur ile tartışma yaÅŸadım. Bana bakarak, ‘Åžunun tipine bakın nereden getirdiniz bunu’ dedi. Ben de buna karşılık verdim. O anki karmaÅŸayla beni içeriye aldıklarında telefonum on dakika kadar bende kaldı. Bu esnada gözaltına alındığımı Twitter’dan yazdım. Yazmamla birlikte saÄŸ olsunlar birçok kiÅŸi benim durumumu öÄŸrenmek için karakolu telefon yaÄŸmuruna tuttu. Ä°çeriden sesler gelmeye baÅŸladı. PaniklemiÅŸlerdi.
Bu kadar çabuk duyulacağını ve ilgi gösterileceÄŸini düÅŸünmemiÅŸ olacaklar. Sonra telefonu benden aldılar. Ama beni soran telefonlar karakola gelmeye baÅŸlayınca telaÅŸlandıklarını gördüm. Hatta bana ‘Senin ne kadar sevenin varmış’ dediler.
Cumhurbaşkanı gelsin seni alsın
Nasıl bir muameleye maruz kaldın? KonuÅŸma geçti mi aranızda?
Polislerle konuÅŸma ortamımız da oldu. Onlara ‘Benim davam ile CumhurbaÅŸkanı, BaÅŸbakan ve Adalet Bakanlığı ilgileniyor, devam eden bir süreç var’ dedim. Beni gözaltına alan polisler, ‘Gelsin de CumhurbaÅŸkanı seni elimizden alsın’ dediler. Ä°çlerinden bana paralel olmadıklarını söyleyenler de oldu. Bunlardan birisiyle sohbet ederken, ‘Abi ben paralel deÄŸilim. Bize bir mesaj gönderildi. Mesajda otobüste olduÄŸun bildirildi ve seni o otobüsten almamız talimatı verildi’ dedi.
Bu polis kendisinin paralel olmadığını söylerken diÄŸerlerinin paralel olduÄŸunu mu söylemeye çalışıyordu?
Ben Ekrem Dumanlı’nın alındığının ertesi gün alındım. 15 Aralık’ta gözaltına alındım, 25 Aralık’ta ise ceza aldım. Bunlar kesinlikle tesadüf deÄŸil. Hakkımdaki kararı Yargıtay 9. Dairesi onadı. Hanefi Avcı’nın cezasını da aynı daire onadı. Bu onama kararı için 25 Aralık tarihinin seçilmesi ise çok manidar.
BÄ°RAZ HEYECAN Ä°STEDÄ°K
Onlar açısından sembolik önemi olan bir günü seçtiler. Beni dışarıdan AK Partili olarak gördükleri için bu kararı aldılar. Bu karar Yakup Köse ile ilgili bir durum deÄŸil. 28 Åžubat ruhunun devam ettiÄŸini benim hakkımda alınan bu kararla göstermeye çalışıyorlar. CumhurbaÅŸkanı, katıldığı programlarda beÅŸ defa ‘Yakup Köse davasını takip ediyorum’ dedi. Meseleyi Tayyip ErdoÄŸan da sahiplenince daha fazla yüklenmeye baÅŸladılar. ‘Neden beni otobüste yakaladınız, iki durak sonra inecektim, neden indikten sonra deÄŸil, evde deÄŸil de otobüste bunu yaptınız’ diye sorduÄŸum polis, ‘Biraz heyecan istedik’ cevabını verdi.
Çevik Bir özgür ben ise mahkum
GeçtiÄŸimiz günlerde Konya’da CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’a hakaretten 16 yaşında bir genç tutuklandı ve ertesi gün serbest bırakıldı. Nasıl yorumluyorsun bunu?
14 yaşında Ä°HL’de gözaltına alınan Neslihan ve Yakup Köse’nin suçu neydi? Ben 14 yaşında yakalanıp idamla yargılandım. 33 yaşındayım ve hala benzer bir ceza uygulamaya çalışıyorlar. Bunları o genç serbest bırakılmasın diye söylemiyorum ama aynı hassasiyet neden Yakup Köse’ye ve benimle benzer durumda olan 32 kiÅŸiye gösterilmiyor? Bakın ben 28 Åžubat davasında müÅŸtekiyim, önümüzdeki duruÅŸmaya elimde kelepçe ile gideceÄŸim. Çevik Bir ise yargılandığı o davaya elini kolunu sallayarak gelecek.
KIZIM BENÄ° ASKERDE ZANNEDÄ°YOR
Çocuklarınız durumun farkındalar mı?
Küçük kızım benim askerde olduÄŸumu zannediyor. Etkilenmesin diye öyle söyledik. Ama büyük çocuÄŸum olayı fark ediyor.
Buradan aracılığımızla vermek istediğin bir mesaj var mı?
Allah inananlarla beraberdir. Beni merak etmesinler. Dimdik ayaktayım ve çok güçlüyüm. Önceki tutukluluk dönemimi Medrese-i Yusufiye olarak tanımlıyordum. Åžimdi ise sanki doktora yapmaya gelmiÅŸ gibi hissediyorum kendimi. Tabii bizim bu rahatlığımız dışarıda bu meseleyi çözebileceklerin de rahatı olmamalı. Hatta bizim bu rahatlığımız onları rahatsız etmeli.
Gülen’in vaazı eÅŸliÄŸinde bana iÅŸkence yaptılar
Yolun paralellerle ilk kez mi kesiÅŸti?
14 yaşında ilk gözaltına alındığımda da paralelci polisler bana iÅŸkence yaptı. O yıllarda babam ticaretle uÄŸraşıyordu ve Zaman alıyordu. Gazeteyle birlikte Gülen kasetleri promosyon olarak veriliyordu. Ä°çinde baÅŸka kayıtlar olabilir diye evden bu kasetleri de almışlar. Üç gün sonra beni yukarıya çıkardılar ve Fethullah Gülen’in kasetlerini açtılar. Bana, “Ne iÅŸin var senin MirzabeyoÄŸlu ile böyle hocalar varken” dediler. Fethullah Gülen’in vaaz sesiyle bana iÅŸkence yaptılar.
Niye teslim olmadın?
Ben hiç kaçmadım. Sadece bu kararı hukuksuz bulduÄŸum için teslim olmadım.
Takip mi ediyorlarmış?
Masa üzerinde ÅŸahsi eÅŸyalarım duruyordu. Polislerden biri, anahtarlar arasından birini göstererek ‘Bak Yakup, bu, çalıştığın Furkan Haber’in kapısını açtığın anahtar’ dedi. ‘O kadar mı hakkımda teferruatlı bilgi sahibisiniz’ dedim. ‘Evet o kadar teferruatlı’ dedi. Otobüste ‘Yakup Köse olduÄŸumu nereden biliyorsunuz, kimlik bile istemediniz’ dediÄŸimde, ‘Bu tweeti sen atmadın mı’ diye attığım bir tweeti gösterdiler. Bu polisler hakkında suç duyurusunda bulunacağım. KimliÄŸime bakılmadan, parmak izim alınmadan gözaltına alındım. Ayrıca bana herhangi bir kimlik de göstermediler.
Ben de gazeteciyim neden ses çıkmıyor?
Çocuk yaÅŸta idamla yargılanman ve bugün tekrar cezaevine girmen karşısında kılını kıpırdatmayanlar basın ve gazeteci özgürlüÄŸünden dem vuruyorlar. Sen de gazetecisin, nasıl deÄŸerlendiriyorsun?
Ekrem Dumanlı ‘Ajdarvari’ hareketleriyle sahip olmadığı mananın maliki görünmeye çalışıyor. Dumanlı için basın özgürlüÄŸü yaygarası koparanlar Yakup Köse için neden seslerini çıkarmıyorlar. Ben de gazeteciyim. Neden özgür medya sloganları onlar için atılıyor? Tabii onların bu tavrı göstermesi için onların gazetecisi olmak gerekir. Ben burada ÅŸahsi olarak kendimden bahsetmiyorum. Onlar beni simge olarak gördükleri için hedefe aldılar bu sebeple diyorum.
Çıktıktan sonra ne planlıyorsun?
Åžehir ÅŸehir dolaÅŸarak hayatımı, yaÅŸadıklarımı anlatmak istiyorum. Tehlike henüz geçmiÅŸ deÄŸil. Benim yaÅŸadıklarım da bunu ortaya koyuyor. Tek sıkıntım çocuklarım. Bana yapılanlar kafama o kadar takılmıyor da onların bana hüzün dolu gözlerle bakışları aklıma gelince bunu yaÅŸatanların hesap vermesini istiyorum. Beni çocukken annemden babamdan alıkoyanlar bugün de hanımımdan, çocuklarımdan alıkoyuyorlar.
Henüz yorum yapılmamış.