Orta yolu tahrip ettiğinizde, insanlara aşırılara gitmekten başka yol bırakmazsınız

GeçtiÄŸimiz günlerde, BirleÅŸik Arap Emirlikleri Bakanlar Kurulu, terörizmle iliÅŸkilendirdikleri tüm dünyadan yaklaşık 83 kuruluÅŸun, birliÄŸin, derneÄŸin, grubun, partinin ve iÅŸletmenin listelendiÄŸi bir federal kanun çıkarttı.

Ä°slami Refah, Amerikan Ä°slami Ä°liÅŸkiler Konseyi, Ä°ngiliz Müslümanlar BirliÄŸi ve Cordoba Vakfı gibi tanınmış kuruluÅŸlar da IŞİD, Boko Haram ve El- Kaide gibi terör örgütleriyle birlikte listelendi.

Ä°ngiltere Müslümanlar BirliÄŸi ile Cordoba vakfının kurucusu Dr. Anas Altikriti ile BirleÅŸik Arap Emirlikleri'nce çıkartılan son terörist listesini ve Irak-Åžam Ä°slam Devleti dahil bölgedeki en son geliÅŸmeleri konuÅŸtuk.

***

BAE tarafından ilan edilen "terörist örgütler" listesinde El- Kaide, IŞİD ve Boko Haram gibi kanlı terör örgütleriyle birlikte anılmak nasıl bir his? 

Listeyi ve bu kanunu hazırlayanların Cordoba Vakfı, Amerikan Ä°slam Ä°liÅŸkileri Konseyi, Ä°slami Refah, Ä°ngiltere Müslümanlar BirliÄŸi, Müslüman Amerikan Toplumu ve baÅŸka birçok kendi toplumlarına yıllardır olaÄŸanüstü hizmetler saÄŸlayan onca saygın kuruluÅŸu Boko Haram, IŞİD ve El-Kaide gibilerinin yanına koyduklarını gördüÄŸümde ilk tepki gülmek oldu. Böyle yaparak aslında, kanun tümüyle itibarsızlaÅŸtırılmış ve tüm deÄŸerini ve geçerliliÄŸini yitirmiÅŸ oldu. Ancak, asıl tehlikeli olan BAE hükümetinin herhangi bir muhalif sesi terörist olarak farz ediyor olması. Sırf bundan dolayı terörizm kavramı baÅŸka bir boyuta ulaşıyor. Bu da toplumları için daha iyi ÅŸartlar oluÅŸturmak amacıyla çalışan herkesi hedefleyen, daha katı ve umursamaz politikaları beraberinde getirecektir.

Dahası, aralarındaki taban tabana zıt olan taktikleri, deÄŸerleri ve ideolojileri tümüyle görmezden gelip Cordoba Vakfı gibi kuruluÅŸlarla IŞİD gibi örgütleri aynı listede yan yana getirdiÄŸinizde, öfkeli olan bazı Müslüman gençleri Cordoba Vakfı gibi kuruluÅŸlardansa IŞİD gibilerine katılmaya teÅŸvik etmiÅŸ olursunuz. Çünkü bu listeye göre zaten kanun yapıcılar tarafından her ikisi de benzer. Orta yolu tahrip ettiÄŸinizde insanlara aşırılardan baÅŸka gidecek yer bırakmazsınız ve bugün tüm dünyanın karşı karşıya olduÄŸu asıl tehlike de böyle ahmakça bir listenin BAE hükümetince çıkartılmış olmasıdır.
 

Ä°ngiltere BaÅŸbakanı David Cameron da Cordoba Vakfını "Müslüman KardeÅŸler' in politik cephesi" olarak tanımladı ve Müslüman KardeÅŸlerin ingiltere'deki çalışmalarına yönelik geçtiÄŸimiz Nisan ayında bir soruÅŸturma emri verdi. Oysa ki ABD ve Avrupa, Muhammed Mursi darbeyle görevden alınmadan önce, kendisiyle çalışmaya hazır görünüyorlardı. Batı ne oldu da birden Müslüman KardeÅŸlere yönelik olumsuz bir tavır takındı?

Cordoba Vakfı, birçok kez David Cameron'ı Müslüman KardeÅŸlerin ya da baÅŸka bir örgütün cephesi olmasıyla ilgili iddiasını kanıtlamaya çağırdı. Fakat Cameron, hiçbir zaman bir cevap veremedi. Ancak; Suudi Arabistan Ä°ngiltere büyükelçisi Sir John Jenkins tarafından kaleme alınan raporda, Müslüman KardeÅŸlerin ve liderlerinin terörizmle baÄŸlantısı olmadığı belirtilmiÅŸti. Bu durum Ä°ngiltere'nin dostlarını ve ticari ortakları olan özellikle Suudi Arabistan ve BAE gibi- körfez ülkelerini kızdırmış olmalı ki hükümet yetkililerine bu raporun yayımlanmasını engellemeleri için baskı yaptılar. Bir kez daha sadece etik deÄŸil mantık ve akıl yoksunu bir politikanın açık bir örneÄŸini görmekteyiz. 

EÄŸer dünya, gerçekten IŞİD'e ve ÅŸiddet fanatizmine karşı mücadele veriyorsa, ÅŸiddeti reddeden ve demokratik deÄŸerleri benimseyen bir gruba karşı aynı anda bir mücadele yürütmek akla uygun mu? Üstelik IŞİD'inki gibi bir ideolojiyi füze ve kurÅŸunlarla yok etmeye çalışmak mümkün olmadığından, Müslüman KardeÅŸler gibi grupların destekçilerinin yok edeceÄŸi ideolojik deÄŸiÅŸ tokuÅŸla bir araya getirmek önemlidir. Ä°ngiltere, maalesef, ÅŸiddet fanatikliÄŸine karşı savaÅŸta baÅŸarı pahasına ahlak ve erdem deÄŸerlerini bir tarafa bırakarak ticari ve finansal karların peÅŸinde koÅŸmaktadır.

Ä°ngiltere hükümetinin, BAE'nin saygın Ä°ngiliz kuruluÅŸlarını terörist örgüt olarak etiketlemesi konusunda bir tepki vereceÄŸini ya da aksine David Cameron'ın bu listeyi tanıyarak size karşı harekete geçeceÄŸini düÅŸünüyor musunuz?

Ä°ngiltere zaten BAE hükümetiyle bu kanunun açıklığa kavuÅŸturulması için iletiÅŸime geçti.Biz de insan hakları ihlalleriyle dolu, özgürlük karşıtı, antidemokratik bir dikta rejimi tarafından orta yolcu Müslüman Ä°ngiliz kuruluÅŸlarına karşı yapılan bu saldırıyı reddetmesi konusunda Cameron'a çaÄŸrıda bulunduk. Muhakkak ki, Cameron'ın BAE yasasını bu tür örgütlerin ve daha fazlasının üzerine gitmeyi savunmak için kullanması mümkün, fakat bizim de bu tür zorba yöntemleri hiçbir hukuki ve medya savaşı vermeksizin kabullenmek gibi bir niyetimiz yok.

Bir röportajınızda diyorsunuz ki: "2003'ten önce Irak'ta El-Kaide denen bir ÅŸey bile duymadık, ÅŸimdi ise El-Kaide'nin dünya üzerindeki merkezi Irak haline gelmiÅŸ gibi bir durumla karşı karşıyayız." El-Kaide'ye ek olarak Irak ÅŸimdi baÅŸka bir terörist örgüt kriziyle karşı karşıya, IŞİD. IŞİD'in nerede ya da ne ÅŸekilde ortaya çıktığını düÅŸünüyorsunuz? 

Bu nihilist, anormal ideolojiler, El-Kaide, IŞİD, Boko Haram ya da bir baÅŸkası, sadece anormal, yozlaÅŸmış, baskıcı ve baÅŸarısız ortamlarda ortaya çıkar ve büyürler. Norveç'teki Anders Breivik ve Oklahoma'daki Timothy McVeigh gibi, ki bu liste uzar gider. Her insan toplumunda insani olmayan aşırı öÄŸeler mevcuttur. Ancak, bunlar bir seviyede özgürlük, adalet ve ÅŸeffaflığın hüküm sürdüÄŸü durumlarda aykırılık olarak kalırlar. Birçok Arap ve Müslüman ülkelerin durumunda ise adalet ve özgürlük eksikliÄŸi yüzünden, bu tür öÄŸeler kökleÅŸir ve toplum içindeki ve bölgedeki gerçek oyuncular halini alır. Sonuç olarak, bizim demokrasi mücadelemiz, bu tür insani olmayan, kötü, nihilist ideolojilerin ortaya çıkma ve geliÅŸme ÅŸansını yok etmek, bozguna uÄŸratmak içindir. 

Amerika BirleÅŸik Devletleri ve Ä°ngiltere Irak'a karşı bir savaÅŸ baÅŸlatmaya karar verdiÄŸinde, dünyadan milyonlar bunun daha çok kötülüÄŸe yol açacağı ve El-Kaide gibi grupların ortaya çıkacağı konusunda da uyardılar. Maalesef, bu yok sayıldı ve Irak halkı 11 yıldan daha fazla bir sürede, bu tür gruplarla birlikte yozlaÅŸmış ve mezhepçi politikalar izlemiÅŸ baÅŸarısız bir hükümetten dolayı çok zarar gördü. 

IŞİD de, Suriye diktatörü BeÅŸÅŸar Esed'in kendi halkına uyguladığı soykırım karşısında uluslararası toplumun etik olmayan duruÅŸunun sonucu olarak ortaya çıktı. Uluslararası ya da ülke içi adaletsizlik devam ettiÄŸi sürece bu tür grupların ortaya çıkışını, büyüdüÄŸünü, yıkım yaptığını ve herkese karşı korkunç bir ÅŸiddeti salıverdiÄŸini görmeye devam edeceÄŸiz.

Peki IŞİD karşıtı koalisyon için ne düÅŸünüyorsunuz? Koalisyon Esed rejimine deÄŸil de sadece IŞİD üzerine odaklanmış görünüyor. Rejimi düÅŸürmeden IŞİD'i durdurmanın mümkün olduÄŸunu düÅŸünüyor musunuz?
 

Tekrar söylüyorum, bölgedeki Batı politikalarının en ciddi sorunlarında biri de budur. Åžu bir gerçek ki Dünya, IŞİD'den baÅŸka hiçbir ÅŸey üzerine konuÅŸmamızı istemiyor; sanki bölgenin tüm problemleri IŞİD'in ortaya çıkmasıyla baÅŸlamış ve bundan öncesin de aslında her ÅŸey mükemmelmiÅŸ gibi.

Amerika BirleÅŸik Devletleri ve baÅŸlıca Batı ülkelerinin IŞİD'in daha derin bir problemin yan etkisi ve sonucu olduÄŸunu onaylamadaki ihmalleri, bu krizi asla çözmeyi beceremeyeceklerini iÅŸaret ediyor. Bu durum batılı devletlerin, El kaide, IŞİD ve diÄŸerleri gibi baÅŸka grup ya da fikirlerin türemesine izin verecekleri anlamına gelmektedir.

Suriye konusunda, dünya kamuoyunun Esed'in halkına uyguladığı soykırımı ele alırken ki etik olmayan duruÅŸu, direk olarak IŞİD gibilerin ortaya çıkmasında sorumludur. Bu da, Suriye devriminin en kritik anında rejimi yıkılmaktan kurtarmaya hizmet etmiÅŸtir. Bu yüzden Esed ve benzeri rejimler var olmaya, IÅŸid ve benzerleri çıkmaya devam edecek ve bölgenin güvenlik, istikrar ve gelecekteki refah ÅŸansını tehlikeye atacaktır.

Türkiyenin OrtadoÄŸu'daki gücü ve dış politikasıyla ilgili özellikle bölge ile alakalı meseleleri ele alan bir politik analiz uzmanı olarak neler söylemek istersiniz?

Son 20 yıldır ve tabi yakın gelecekte de Türkiye'yi bölgedeki en önemli oyuncu olarak görüyorum. Güvenli ekonomik modeller, sınır ülkelerle sıfır sorun, tüm dünyaya açık sınırlar ve her daim etik olan mülahazalar temelli ÅŸekillenmiÅŸ olan Modern Türkiye, bölgedeki pek çok ülke için model oluyor. Aynı zamanda, Türkiye'nin uluslararası ve bölgesel olarak baÅŸarısı yüzünden karşılaÅŸtığı bir çok zorluÄŸun da farkındayım. Türk halkına ve Türk hükümetine sürekli bir baÅŸarı, zenginlik ve barış dilemeye devam ediyorum.


Dr.Altikriti Londra Westminister Üniversitesi'nde politik çalışmalar konusunda doktora eÄŸitimi almıştır. Uluslararası bir konuÅŸmacı ve öÄŸretim görevlisi olmasının yanı sıra düzenli olarak BBC, el Cezire ve el Arabiya gibi Arap ve uluslararası medyada Arap, Müslüman ve uluslararası meselelerde yorumcu olarak yer almaktadır. Aynı zamanda OrtadoÄŸu ve Kuzey Afrika ile ilgili stratejik meselelerde hükümete baÄŸlı olan ve bağımsız birçok kuruluÅŸa danışmanlık yapan Dr. Altikriti, OrtadoÄŸu ve politik Ä°slâmî fikir ve fanatiklik meselelerinde bir uzmandır.

SABAH.COM.TR