"Çocuklarımı koruyun, anlatayım"

Mustafa Güngör'ün ölümüne iliÅŸkin davaya Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Sanık Gökalp'in hazır edilmediÄŸi duruÅŸmaya avukatı Nigar Yılmaz, müÅŸteki Erol Güngör ile avukatları Ahmet ÇaÄŸlayan ve Mehmet Sürücü katıldı.

DuruÅŸmada, sanık Gökalp'in bulunduÄŸu cezaevinden 5 Aralık 2014'te ifadesinin alındığı, bir örneÄŸinin de mahkemeye gönderildiÄŸi tutanaÄŸa geçirildi.

MüÅŸteki Güngör, cinayetle ilgili soruÅŸturmayı yürüten emekli polis memuru Murat OkÅŸar'ın önceki celse tanıklık yaptığını belirterek, "Murat OkÅŸar, yemin etmesine raÄŸmen hiçbir soruya cevap vermedi. Ä°steseydi bu cinayeti aydınlatabilecek bilgiler olabilirdi" dedi.

Güngör, OkÅŸar hakkında yalancı tanıklıktan suç duyurusunda bulunulmasını istedi.

MüÅŸteki avukatlarından Sürücü ise yazılı dilekçesini mahkemeye sundu. Cinayete iliÅŸkin TBMM AraÅŸtırma Komisyonu raporunda "bazı konuların araÅŸtırılamadığından bahsedildiÄŸine" dikkati çekerek, bu konuların araÅŸtırılmasını talep eden Sürücü, "Dönemin Ankara Emniyet Müdürü Mehmet Canseven, 'Çember daralıyor' diye açıklama yapıyor. Yine dönemin Valisi Saffet Arıkan Bedük de bazı sıkıntılar olduÄŸundan bahsediyor. Bu sıkıntılar neymiÅŸ? Bunlarla, dilekçede belirttiÄŸimiz diÄŸer bazı kiÅŸilerin dinlenmesini istiyoruz" dedi.

Mahkeme, açık adreslerine ulaşılması halinde tanıkların dinlenmelerine karar vererek, duruÅŸmayı erteledi.

Gökalp'in ifadesi

Bursa H Tipi Kapalı Ceza Ä°nfaz Kurumu MüdürlüÄŸünün, mahkemeye gönderdiÄŸi ifadede, sanık Gökalp'in, Sapanca'daki Serkan Varol ve annesine gönderdiÄŸi mektubun, "mektup okuma komisyonunca" sakıncalı görüldüÄŸü belirtilerek, Gökalp'in, mektuptaki, "O evin babasını çağıracaksın. Polise, savcıya, kimseye gitmeyecek. OÄŸlunu bulmak istiyorsa, atlayacak otobüse, Bursa'ya gelecek. Nazmi Cebeci'ye gitsin, onda benim yazılmış mektubum var. Bursa H Tipi Cezaevi savcısından görüÅŸ izni alacak, ama hiçbir ÅŸekilde evladının olayını karıştırmayacak. Allah'a and olsun ki, alıp bu veya Nazmi Cebeci'deki mektupları savcıya, polise giderse, savcılık beni çağırır. Benden tek kelime alamaz bu devlet. O zaman yasal ve anayasal susma hakkımı kullanırım. Bir daha evladını görmeyi hayal bile edemez" ifadelerine iliÅŸkin diyeceklerinin sorulduÄŸu belirtildi.

Gökalp, ifadesinde kalp yetmezliÄŸi tedavisi için Bilecik M Tipi Kapalı Ceza Ä°nfaz Kurumundan Bursa'ya sevk edildiÄŸini bildirerek, ÅŸunları kaydetti:

"Bu mektupla ilgili birçok konu hakkında bilgim olduÄŸunu söyledim. Çocuklarımın can güvenliÄŸi temin edildiÄŸi takdirde her ÅŸeyi açıklayacağımı, söyleyeceÄŸimi Ankara Cumhuriyet Savcısı Abdülarif Akgüç'e, kendi huzurunda sözlü olarak söyledim. Bu beyanlarımı Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesine, lojman cinayeti ile ilgili davada bizzat beyan ettim. Mahkeme bu talebimi uygun gördü, ancak devlet bu durumun çok masraflı olduÄŸu gerekçesiyle bu talebimi yerine getirmedi.

Biz, JÄ°TEM olarak çok masraflı olduÄŸumuz için devlet tarafından karşılanmadı. Halen çocuklarım devlet tarafından korunmuyor. Çocuklarımı güvence, teminat altına aldıkları takdirde tüm bildiklerimi anlatacağım. Bunun samimiyetini ispat etmek için daha önce lojman cinayetini itiraf ederek, 20 sene sonra faili meçhul cinayetleri aydınlattım. Kronik kalp yetmezliÄŸi tanısı ile ÅŸu anda Bursa'da tedavim yapılmaktadır. UludaÄŸ Üniversitesi Tıp Fakültesinde, randevu sonucu mart ayında tedavim olacak. Ben, bu konuda çok vicdan azabı çekiyorum."

Ä°ddianamede, sanık Abdullah Gökalp'in, 14 Mayıs 2010'da adalet müfettiÅŸine verdiÄŸi ifadede, 24 Haziran 1991'de Mustafa Güngör'ü öldürdüÄŸünü beyan ettiÄŸi belirtiliyor ve ''tasarlayarak, kasten öldürme'' suçundan cezalandırılması talep ediliyor.

Ä°lk celselerde mahkemede hazır edilen Gökalp, eÅŸi ve iki çocuÄŸunun can güvenliÄŸinin saÄŸlanması durumunda ifade vereceÄŸini söylüyordu.