EÄŸitim
Türkçe dili, teknoloji lokomotifi olacak
Yunus Emre Enstitüsü ve Türk Dil Kurumu’nun ortaklaşa düzenlediği “Uluslararası Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi Sempozyumu”nun kapanışında katılımcılar, Türkçenin ikinci dil olarak öğretiminde seferberlik başlatılması ve teknoloji tabanlı yöntemlere ağırlık verilmesi gerektiği konusunda fikir birliğine vardı.
Türkiye’yi, Türk dilini, kültürünü ve sanatını tanıtmak, Türkiye’nin diÄŸer ülkelerle dostluÄŸunu geliÅŸtirmek ve kültürel alışveriÅŸini artırmak için dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren Yunus Emre Enstitüsü'nün Türk Dil Kurumu'yla birlikte düzenlediÄŸi “Teknoloji Tabanlı Dil ÖÄŸretimi” temalı sempozyum sona erdi. Türkiye’den ve yurt dışından akademisyen ve eÄŸitimcilerin Türkçenin teknoloji tabanlı öÄŸretimini masaya yatırdığı toplantılardan çıkan sonuca göre Türkçe öÄŸretme seferberliÄŸinde teknolojik alt yapılara, uygulama ve modellere ağırlık verilmeli.
Yunus Emre Enstitüsü adına konuÅŸan BaÅŸkan Yardımcısı Prof. Dr. Åžeref AteÅŸ, teknoloji tabanlı uzaktan Türkçe öÄŸretimi ile ilgili çalışmaları hızlı bir ÅŸekilde planladıklarını yinelerken, A1 ve A2 seviyelerinde hazırladıkları yardımcı okuma kitaplarını yakın zamanda yayımlayacaklarını ifade etti. Sempozyumla ilgili temennilerini dile getiren AteÅŸ, “Umuyorum bu sempozyum, Yunus Emre Enstitüsü çatısı altında bir aÄŸ oluÅŸturarak, birikimlerin, yeni deneyimlerin paylaşıldığı bir platform haline gelir” dedi. Sempozyumun bir ihtiyaç sonucu doÄŸduÄŸunu söyleyen AteÅŸ, Türkçeyi ikinci dil olarak öÄŸretirken sosyal medya, web içerikleri, çevrimiçi dersler, akıllı telefonlar gibi teknolojilerin eÄŸitim sürecinin en önemli unsurları olduÄŸunu vurguladı. 30 ülkede kurdukları 38 merkezde Türkçe eÄŸitimi verdilerini belirten AteÅŸ, Türkçe öÄŸrenmeye olan raÄŸbetin arttığını dile getirdi. Türkçe eÄŸitiminde standart bir müfredatın hazırlanması gerektiÄŸinden bahseden AteÅŸ, akabinde farklı dillerin yapısına göre uyarlanacak, teknolojiyle entegre bir sistem oluÅŸturulabileceÄŸine deÄŸindi.
Türk Dil Kurumu BaÅŸkanı Prof. Dr. Mustafa Sinan Kaçalin, son yıllarda Türkçeye artan bu ilginin, dilimize karşı bir deÄŸer ve merak konusu neticesinde olduÄŸunu söyledi. Kaçalin, “Sempozyum sonucunda Türkçenin teknoloji tabanlı yöntemlerle öÄŸretilmesi hususunda tecrübeli arkadaÅŸlarımızla bir bilgi alış veriÅŸi saÄŸladık. Bu sebeple mutluyuz. Ama ayaklarımız yer basmalı. Biz buna muhtacız. Ä°ki üç kez daha toplantılar yapıldıktan sonra daha iyi adımlar atmış ve sonuçlar edinmiÅŸ olacağız.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
‘Teknoloji tabanlı dil öÄŸretimi’ gibi daha özgün meselelere yönelik sempozyumlar düzenlemek istediklerini ifade eden Yunus Emre Enstitüsü Türkçe EÄŸitim Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ä°brahim Gültekin, standart materyal kaynaklarının eksikliÄŸinden bahsetti. Sözlük çalışması, yardımcı okuma kitapları, ölçme ve deÄŸerlendirme yöntemleri, Türkçe sınavlarının niteliÄŸi gibi konuların daha geniÅŸ zeminlerde yeniden tartışılması gerektiÄŸini söyleyen Gültekin, bu sempozyumun bahsi geçen tüm hedeflerin ilki olduÄŸunu dile getirdi.
Kapanış oturumunda konuÅŸan uzun yıllar Fransa’da görev yapan Marmara Üniversitesi’nden Prof Dr. Murat Demirkan, 20 yıl önce Fransa’da sadece iki üniversitede Türkçe derslerinin verildiÄŸini ÅŸimdi ise yüzlercesinin müfredatına Türkçeyi aldığını ve Avrupa’da Türkçeye duyulan merakın giderek arttığını ifade etti. Anadolu Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cengiz Hakan Aydın’a göre de Yunus Emre Enstitüsü ve Türk Dil Kurumu önderliÄŸinde tüm paydaÅŸlar, teknolojinin gücünü de arkasına alarak Türkçenin yabancılara öÄŸretilmesine dair bir eko sistem oluÅŸturup, seferberlik ilan etmeli.
Henüz yorum yapılmamış.