Coğrafyamız
Gelecek Ortadoğu savaşını Kürtler mi yapıyor?
Komşu Suriye’de ise, silahların aktıldığı ve IŞID ile ağırlıklı Kürt olan ve ülkenin kuzeydoğusundaki petrol zengini Kobani için savaşan Kürtler Beşar Esed’e karşı başlatılan devrimin ilk günlerinden beri fiili olarak özerkliğe sahipler.
Küveyt asıllı Ä°ngiltereli yazar Åžerif Hikmet NaÅŸaÅŸibi (Sharif Nashashibi) themiddleeastmagazine'de yazdığı makalede OrtadoÄŸu'daki son geliÅŸmeleri kaleme alarak Kürtlerin Irak, Suriye ve Türkiye'deki geleceklerini yazdı.
Themiddleeastmagazine.com'da Ä°ngilizce yayınlanan makaleni DüÅŸünce Mektebi için Ä°brahim Akkuç tercüme etti:
Uluslararası toplum IÅžID’e karşı bir seferberliÄŸe odaklanmışken, süreç dikkatsizce OrtadoÄŸu’nun gelecekteki büyük çatışmasına zemin hazırlıyor, çünkü Batı olası bölgesel etkileri düÅŸünmeksizin Kürtleri ağır silahlarla silahlandırmaktadır.
Aslında, Batı’nın mantığını büyük bir yabancı kara harekatı için planlarının yokluÄŸundan görmek oldukça kolay. Genel tartışmalı görüÅŸe gore, Kürtler İŞİD’e karşı savaÅŸan en güvenilir tarafı durumunda. Çünkü, Irak Ordusu IŞİD’in ilerleyiÅŸi önünde erirken, bir taraftan Batı, diÄŸer tarafta Suriye rejimi, Ä°ran, Hizbullah ve Åžii Militanlar arasındaki karşılıklı düÅŸmanlık devam ederken, ayrıca parçalanmış Suriye muhalefeti içinde güven ve sadakat eksikliÄŸi var.
Irak
Temmuz ayında Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi BaÅŸkanı Mesud Barzani, bağımsızlık üzerine gerçekleÅŸtirilecek bir referendumun gelecek ayların meselesi olduÄŸunu bildirdi. Bağımsızlık elde etmenin Kürtler’in hakkı olduÄŸunu da ayrıca ekledi. Bu tarihten sonra, bunun bizim amacımız olduÄŸunu gizlemeyeceÄŸiz dedi. Irak ÅŸuanda etkileyici biçimde parçalanmış durumda. Aynı zamanda, Barzani’nin Dış Ä°ÅŸleri Bakanı Falah Mustafa ‘’Kürt vatandaÅŸların kendi geleceklerini belirleme zamanının geldiÄŸini’’ söyledi.
Kasım ayında, referandumun IÅžID’e karşı mücadelenin ışığında erteleneceÄŸi açıklandı. Barzani’nin Genel Kurmay BaÅŸkanı, Fuad Hüseyin, ‘’kiÅŸinin bir önceliÄŸin olduÄŸunda, diÄŸer önceliklerinin erteleneceÄŸini’’ ifade etti. Ancak, önemli ölçüde dış baskıya raÄŸmen, oylamanın iptal edileceÄŸine dair bir öneri yok. Durum böyle iken, Barzani’nin kendi halkından ciddi bir ters tepki geldi, bundan dolayı gidiÅŸatı ya da dengeleri deÄŸiÅŸtirebilcek büyük durumun meydana gelmesi muhtemel görünmekte.
Mezhebi bölünmeleri aÅŸan Kürt bağımsızlığına karşı Irak muhalefetinin yanında, referendum daha fazla kızgınlık uyandırmakta, çünkü bu referendum Kürtlerin bu yazdan beri ele geçirdikleri önemli arazileri/bölgeleri ihtiva edecektir. Bu, Kürtlerin kendilerinin tarihi baÅŸkent olarak kabul ettikleri, petrol zengini ve hararetli ihtilafların yaÅŸandığı ÅŸehri Kerkük’ü içeriyor. Bilhassa petrol satışları üzerine yükselen tansiyon BaÄŸdat ve Kürtler arasındaki zıtlaÅŸmalarla son zamanlarda tek taraflı önlemler üzerine daha da yükseldi,
Washington Post raportörü Adam Taylor makalesinde, Kürdistan Bölgesel Hükümeti Çekoslavakya’ ya potansiyel bir model olarak atıf yapıp BaÄŸdat’ın onayını alarak nisbeten basit bir kopma ile amacına ulaÅŸmayı ümit ettiÄŸini, söyledi. Maalesef, Yugoslavya’nın ayrılması ve sonraki ulusları takip eden problemler görünen o ki alternative bir model oluÅŸturmuÅŸ.
Suriye ve Türkiye
KomÅŸu Suriye’de ise, silahların aktıldığı ve IÅžID ile ağırlıklı Kürt olan ve ülkenin kuzeydoÄŸusundaki petrol zengini Kobani için savaÅŸan Kürtler BeÅŸar Esed’e karşı baÅŸlatılan devrimin ilk günlerinden beri fiili olarak özerkliÄŸe sahipler. Kasım 2013’te ilan edilen özerklik bu yıl ocak ayında tekrar deklare edildi.
Batı’dan saÄŸlanan silahlarla birlikte, Türkiye ve Irak’tan etnik soydaÅŸları tarafından yardım edilen Suryeli Kürtler silah altına alınma çaÄŸrılarına cevap verdiler. Ankara’nın direk olarak İŞİD’e karşı tavır alması noktasındaki isteksizliÄŸi PKK’nın Hükümet ile olan barış görüÅŸmelerini bitirme tehditlerine yol açtı ve Kobani’nin düÅŸmesi durumunda 30 yıllık isyanın yenileneceÄŸi ifade edildi.
Türkiyeli Kürtlerin Ankara’nın tepkisizliÄŸine karşı yaygın gösterileri ve bu protestoların ölümcül ÅŸekilde bastırılması sözkonusu iken, PKK ve ordu arasındaki savaşın yeniden canlanması gündeme geldi
Bölgesel geliÅŸmelerin Ä°ranlı Kürtlerin daha huzursuz olamasına yol açmamasına raÄŸmen, Tahran yine de 20. yy’da baÅŸlayan ayrılıkçı hareketin yeniden canlanış potansiyeline karşı ihtiyatlı. Åžunu bilmek gerekir ki 1946’da ülkenin kuzeybatısında ortaya çıkan kısa ömürlü Kürt cumhuriyeti bu potansiyeli mümkün kılmaktadır.
Bölgesel Dinamikler
Dünya’nın en geniÅŸ devletsiz etnik grubu olarak tanımlanan Kürtler yaklaşık 30 milyon insana tekabül etmekle birlikte, Ä°ran’nın (%7-10), Suriye’nin (%10-15), Türkiye’nin (%20), Irak’ın (%20-25) nüfusunun önemli bir bölümünü oluÅŸturmaktalar.
Irak ve Suriye’deki mevcut kaos Kürtlere kendi ulusal arzularının peÅŸinde daha iddialı bir ÅŸekilde koÅŸma imkanı tanımıştır (Irak Kürdistan’ı 1991 yılındaki Körfez savaşından bu yana özerk). Mevcut kaos, ayrıca, iki ülkeden ve Türkiye’den de toplumlar ve Kürt güçleri arasında beklenmeyen bir iÅŸbirliÄŸine yol açtı.
Hal böyleken, Irak’ta, Suriye’den ve onların komÅŸularından çeÅŸitli muhalif partiler Kürtlerin bağımsızlığını ve daha fazla özerkliÄŸini reddetmektedirler. Bu muhalefet sadece kendi ülkeleriyle sınırlı olmamakla, bir domino etkisinden dolayı bir birlerine karşıda da var olmaktadır.
Çatışan güçlerin ÅŸu sıralarda ortak bir düÅŸmanı, İŞİD, varken, Kürtler, onlara bu durumdan uzak durma ÅŸansı veren bölünmelerin üstünün örtülmesini kart olarak oynamaktalar. Aslında, böylece aslında farklı bakış açılara ve çıkarlara sahip taraflar ortak bir düÅŸman için bir araya gelirken, bu durum Kürtlere kendi içlerindeki ayrılıklardan uzak durarak ortak bir ulusal hedefe yönelme ÅŸansı da tanımaktadır.
Irak, Suriye ve Türkiye’deki bağımsız bir Kürt devletine karşı muhalefet sadece bölgesel bütünlük üzerine dayalı deÄŸil, ayrıca ekonomik refah üzerine dayalı, çünkü Kürlerin yoÄŸunlukla yaÅŸadığı alanlar özellikle enerji ve tarım açısında kaynak zengini bölgelerdir.
Bunlarla birlikte, bağımsız bir Kürt devleti ve Ä°srail arasında yaygın bir potansiyel ittifak süphesi bölgede var. Bu ÅŸüpheler bu yaz BaÅŸbakan Benjamin Netanyahu tarafında çokça vurgulandı: ‘’Kürtlerin bağımsızlık özlemini desteklemeliyiz’’. Bölgesel dinamikler göz önünde bulunursa, Ä°srail’in desteÄŸi muhtemeldir ki böyle umutlara zarar vereceÄŸini göstermektedir.
Devletlerin ‘vermeyecekleri’ lütuflara büyük ÅŸekilde bağımlı olma durumu Kürt milli özlemlerinin en büyük zorluÄŸudur. Irak, Suriye ve Türkiye tarafında kara ve deniz özellikleri açısından bloke edilmiÅŸ ve çevrelenmiÅŸ herhangi bir Kürt devletinin yaÅŸayabilirliÄŸi belirsiz olacaktır.
Ayrıca, Kürtlerin kendi özerkliklerini borçlu oldukları ABD Irak’ın ayrılmasına karşı çıkmakta ve eÄŸer destek Washington’un bölgesel iki önemli müttefiÄŸi olan Türkiye ve Irak’ın düÅŸmanlığını kazanma anlamına geliyorsa, ABD’nin bir Kürt devletine desteÄŸi muhtemel deÄŸildir.
Kürt ulusal özlemlerinin muhalifleri belki istekli olmayacaklar ya da kınayıcı açıklamaların ötesinde karşılık verecek ve belki sonunda realpolitiÄŸe yenileceklerdir. Alternatif olarak, Orta DoÄŸu ,sözde Batı’nın iyi niyetlerinin sebeb olduÄŸu, bölgeyi istikrarsızlaÅŸtıracak kadar geniÅŸ boyutlu bir savaşın içinde kendini bulabilir. Belki bunu anlamak için çok uzun beklemek zorunda kalmayacağız.
Henüz yorum yapılmamış.