Dünya
Silah Ticareti Anlaşması etkili olacak mı?
120’den fazla ülkenin imzaladığı BM Silah Ticareti Anlaşması, 24 Aralık’ta yürürlüğe giriyor. Anlaşmayla Suriye gibi çatışma bölgeleri ve IŞİD gibi radikal örgütlere silah teslimatının engellenmesini içeriyor.
BM Silah Ticareti AnlaÅŸması'nın en büyük hedefi yasadışı ticareti engellemek ve insanların yaÅŸadığı acıları dindirmek… 120'den fazla ülkenin imza attığı anlaÅŸmayı Çin ve Rusya henüz imzalamadı. Ülkeler, anlaÅŸma konusunda 2013 yılında uzlaşıya varmıştı ancak eylül ayında gerekli 50 ülke eÅŸiÄŸi aşılabildi. Alman Güvenlik ve Savunma Sanayii Federal BirliÄŸi BaÅŸkanı Georg Wilhelm Adamowitsch, açıklamasında anlaÅŸmanın kontrolsüz silah ticaretini sınırlandırmasını umut ettiklerini söyledi ve ekledi: “Bu anlaÅŸmanın Alman savunma ihracatı politikası üzerinde sonuçları olmayacak çünkü anlaÅŸma standartlarıyla Alman SavaÅŸ Silahları Kontrol Yasası ve Dış Ticaret Yasası'nın sıkı hukuki düzenlemelerine denk gelmiyor.“
Alman savunma ihracatı politikasının en büyük eleÅŸtirmenlerinden biri olan milletvekili Jan van Aken de aynı görüÅŸü paylaşıyor: “Silah Ticareti AnlaÅŸması’nın yürürlüÄŸe girmesini olaÄŸanüstü iyi buluyorum. Ancak bu biçimiyle gerçek dünyada hiçbir ÅŸeyin deÄŸiÅŸmeyeceÄŸi konusunda gerçekçi olmak lazım. Çünkü anlaÅŸmanın standartları çok düÅŸük ve bununla sınırlandırılacak tek bir silah ihracatı olmayacaktır. Peki, ÅŸu soru sorulabilir. Ben bunu neden iyi buluyorum? Çok basit: Çünkü silah ticareti konusunda ilk kez dünya genelinde bir düzenlemeye sahibiz. Ve bir gün biraz daha ileri gidip örneÄŸin belki Almanya'da, Silah Ticareti AnlaÅŸması’nın standartlarının yükseltilmesine çalışabiliriz.“
AnlaÅŸma 2013 yılının nisan ayında kabul edildiÄŸinde, yapılan açıklamalar oldukça coÅŸkuluydu. AnlaÅŸmanın tarihi olduÄŸu ve bir dönüm noktası teÅŸkil ettiÄŸi ÅŸeklinde ifadeler kullanılmıştı. Ancak eleÅŸtirmenler, anlaÅŸmanın ihlallerde hiçbir cezai yaptırım öngörmediÄŸini fark etti. Firma sırlarının açıklanması ya da ulusal güvenlik söz konusu olduÄŸunda silah ihracatının ayrıntıları konusunda sessiz kalınabileceÄŸi kaydediliyor.
Ancak anlaÅŸma yazılmış kesin kurallar da içeriyor. Silah Ticareti AnlaÅŸması’nı imzalayan ülkeler, BM alıcı ülkeye silah ambargosu getirmiÅŸse ya da insanlığa karşı suç iÅŸlemede kullanılması söz konusuysa savaÅŸ silahları, cephane ya da benzeri savunma araçlarını ihraç edemeyecek. AnlaÅŸmada ayrıca, gönderilen silahlar, barış, uluslararası insan hakları ya da temel insan haklarına zarar verecekse, planlanan ihracatın sıkı bir ÅŸekilde gözden geçirilmesi gerektiÄŸini içeriyor. Aynı kurallar silahların terörist ya da uluslararası arenada faal olan suçluların eline geçmesi tehlikesi mevcut olduÄŸunda da geçerli. Ancak bu tarz ihracatlara “yasak” getirilmiyor.
Ä°hracatta bu tarz denetimlerin imkânsız olduÄŸu bazı durumlar da söz konusu. En büyük sorunlardan biri silah ve cephanenin kullanım süresi. 1970'lerde Alman-Fransız tanksavar füzeleri Suriye'ye satıldığında, 40 yıl sonra bunların cihatçılar tarafından ele geçirilip, iç savaÅŸta Batılı müttefiklere karşı kullanılacağı öngörülmemiÅŸti. AnlaÅŸma çok sayıda ülke tarafından imzalansa da ÅŸu anda sadece Almanya da dâhil 57 ülke için uluslararası hukuk açısından baÄŸlayıcılığı var. Rusya ve Çin gibi büyük silah ihracatçısı ülkeler ise anlaÅŸmayı imzalamadı. Bonn Uluslararası Silahsızlanma Merkezi'nden barış araÅŸtırmacısı Michael Ashkenazi, ÅŸu deÄŸerlendirmede bulunuyor: “Bazı Batılı ülkeler, NATO vb Çin, Rusya ve Ukrayna gibi ülkelerle eÅŸit rekabet koÅŸullarına sahip olmak istiyor. Bunlar hesap vermeden ya da insani durumu gözetmeden tüm dünyaya satış yapıyor. Bu noktada Batılı devletlerden güçlü bir ticari baskı söz konusu ve ÅŸunu diyorlar: Biz de doÄŸulu devletlerle eÅŸit olmak istiyoruz.”
Henüz yorum yapılmamış.