Güncel
100. yıldönümünde Sarıkamış Harekâtı
Bugün, Birinci Dünya Savaşı'nın Osmanlı tarihi açısından en dramatik sayfalarından biri olan Sarıkamış Harekâtı'nın başlamasının 100. yıldönümü. Felakate dönüşen harekâtta binlerce Osmanlı askeri yaşamını yitirmişti.
22 Aralık 1914'te baÅŸlayan harekatta amaç Rusları kuÅŸatmaktı ama 9 Ocak'a kadar süren bu savaÅŸta Osmanlı ordusu binlerce askerini soÄŸuktan donarak ya da hastalıktan kaybetti. Savaşın bitiÅŸ tarihi konusunda farklı görüÅŸler var ama yaygın eÄŸilim, Enver PaÅŸa’nın cepheden ayrıldığı 9 Ocak’ı harekatın sonu olarak kabul ediyor.
Savaşın başında yaklaşık 3 hafta süren bu harekat gerek Osmanlı tarihi gerekse savaşın genel gidiÅŸi açısından kritik olarak görülüyor. Sarıkamış, Türk tarih kitaplarında "bozgun" olarak anlatılıyor.
Sarıkamış'a nasıl gelindi?
Osmanlı Devleti'nin, doÄŸu sınırında konuÅŸlu 3. Ordusu, 7-17 Kasım tarihleri arasında Köprüköy ve Azap muharebelerinde yaptığı cephe taarruzlarıyla Rusları az da olsa geri atarak küçük bir baÅŸarı kazandı.
Kafkas Cephesi'ndeki kısmi baÅŸarı, Osmanlı BaÅŸkomutanlık karargâhında olumlu karşılandı ama yeterli görülmedi. Rusları kesin yenilgiye uÄŸratacak planlar üzerine çalışılmaya baÅŸlandı.
Ancak Osmanlı 3. Ordu Komutanlığı, hava koÅŸulları nedeniyle BaÅŸkomutanlığa sormadan kışı geçirmek için birliklerini 8-10 kilometre kadar geri çekti.
Aynı günlerde kuvvetlerinin büyük kısmını Alman ve Avusturya-Macaristan orduları karşında Batı Cephesi’nde toplayan Rus BaÅŸkomutanlığı da bölgedeki komutanlığına Türklere taarruz etmemesi yönünde emir gönderdi.
Ä°ki tarafın bu hareketleri cephenin durgunluk dönemine girmesine neden oldu.
Tannenburg örnek alındı
BaÅŸkomutan Vekili Enver PaÅŸa, Ruslar karşısında cephe taarruzlarından istenilen kesin sonucun alınamaması nedeniyle, geniÅŸ kapsamlı bir kuÅŸatma harekâtı ile Rus birliklerini imhaya karar verdi.
Bu kararda, Berlin'de bulunan Osmanlı askeri ataÅŸesinin Hindenburg karargâhından gönderdiÄŸi rapor da etkili oldu. Bu raporda, Rusların berkitilmiÅŸ mevzilerine taarruz etmenin yararsız olduÄŸu, en etkili hareketin kuÅŸatma olacağı belirtiliyordu.
En iyi örnek olarak da Almanların, Tannenburg'da kazandığı "imha muharebesi" gösteriliyordu.
26-28 AÄŸustos'ta gerçekleÅŸen ve Tannenburg Muharebesi adıyla bilinen kuÅŸatma harekatında 125 bin Rus askeri esir alınmıştı.
DiÄŸer yandan kışı geçirmek için geri çekilen ve bu sırada oldukça bitap düÅŸen 3. Ordu'nun böyle bir harekata hazır olmadığı savunuluyordu.
Harekat sırasında 10. Kolordu’nun başına geçecek olan Genelkurmay Ä°kinci BaÅŸkanı Kurmay Albay Hafız Hakkı Bey, 3. Ordu’nun durumunu yerinde görmek üzere bölgeye gönderildi.
Enver PaÅŸa'nın hazırladığı harekat planında büyük katkısı olan Hafız Hakkı Bey, harekata giriÅŸilmesi için bölgeden teÅŸvik edici raporlar gönderdi.
'Saadet, ÅŸan ve ÅŸeref ileride…'
Enver PaÅŸa, 12 Aralık'ta Alman kurmaylarıyla birlikte Erzurum'a geldi. Burada plana son ÅŸekli verildi. Plana göre, 3. Ordu iki gruba ayrılacak, bir grup Aras Nehri belgesinde bırakılacak ve Erzurum doÄŸrultusundan gelecek Rus taarruzlarını durduracak, asıl kuvvetler ise Rus mevzilerinin yan ve gerisine sarkarak kesin sonuçlu bir taarruz gerçekleÅŸtirecekti. Rusların, 3. Ordu bölgesine kuvvet kaydırması için Karadeniz bölgesindeki, ağırlığını gönüllü birliklerin oluÅŸturduÄŸu kuvvetlere de önemli görevler verildi.
3. Ordu Komutanı Hasan Ä°zzet PaÅŸa, harekâtta baÅŸarı ÅŸansını görmediÄŸi için görevinden ayrıldı. BaÅŸkomutan Vekili Enver PaÅŸa, 3. Ordu Komutanlığı'nı da üzerine aldı.
Enver PaÅŸa 22 Aralık'ta baÅŸlayacak kuÅŸatma harekâtı için 19 Aralık'ta genel taarruz emrini yayınladı. Emir ÅŸu sözlerle noktalanıyordu:
"Saadet, ÅŸan ve ÅŸeref ileride;alçaklık, sefalet ve ölüm geridedir."
Harekâta neden giriÅŸildi?
Birinci Dünya Savaşı dönemi Alman-Osmanlı iliÅŸkileri üzerine çalışan ve Alman arÅŸivlerinde araÅŸtırma yapan az sayıdaki akademisyenden biri olan GaziosmanpaÅŸa Üniversitesi ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Çolak, 2 AÄŸustos 1914'te Almanya ile imzalanan ittifak anlaÅŸmasını anımsatıyor.
Harekatı BBC Türkçe'ye deÄŸerlendiren Çolak, "Almanya, bizden, Avrupa cephelerindeki orduların bir kısmını üzerimize çekmemizi ve cihat ilan etmemizi bekliyordu" diyor.
Çolak, bunun nasıl olacağını ise "Kanal'da cephe açarak Ä°ngiliz, Kafkaslarda cephe açarak da Rus ordularını karşımızda tutmamız gerekiyordu" diye açıklıyor.
Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu'nun savaÅŸ baÅŸlamadan önce Ä°ngilizlere, Fransızlara ve Ruslara ittifak teklif ettiÄŸini ama kabul edilmediÄŸini söyleyen Çolak, "BoÄŸazlar ve DoÄŸu Anadolu’da toprak isteyen Rus baskısına karşı Almanlarla zar zor bir ittifak yapıldı. Dolayısıyla bunun da gereklerini yerine getirmek zorundaydınız" diyor.
Çolak, mevsim olarak riskin yüksek olduÄŸunu kabul ediyor ama önlemlerin alındığını da aktarıyor. Ä°stanbul'dan üç gemiyle malzemelerin yola çıktığını ama Rus gemilerince bunların batırıldığını söylüyor.
Kışın bu kadar ÅŸiddetli beklenmediÄŸini de ifade eden Çolak, "Kış daha ılık geçebilirdi, gemiler oraya ulaÅŸabilirdi. Risk büyüktü ve bu risk alındı ama aleyhimize iÅŸledi" diye konuÅŸuyor.
Henüz yorum yapılmamış.