Kültür Sanat
Arap medyasının yeni gözdesi Türkiye
Farklı ülkelerden, farklı görüşlerden ve farklı nedenlerle Türkiye'ye geldiler. Tek ortak yanları; dilleri. Arap baharından sonra yayın merkezi olarak Türkiye’yi seçen Arap televizyonların sayısı her geçen gün daha da artıyor.
Mısır; ÅŸarkıları, dramaları ve filmleriyle uzun yıllar Arap televizyonculuÄŸunun merkezi oldu. Lübnan savaşının bittiÄŸi 90’lı yıllara, DoÄŸu Akdeniz’in Arapça ÅŸivesi hakim olmuÅŸtu. Åžimdi ise Suriyeli, Lübnanlı ve Filistinli Araplar habercilikten sanata beyaz ekrana damgalarını vurmaya baÅŸladı. Aynı dönemde televizyon haberciliÄŸi ve yayın teknolojilerine yaptıkları yatırım ile körfez ülkeleri parlamaya baÅŸladı.
Ancak öyle görülüyor ki Arap baharıyla birlikte, Arap medyasında kâğıtlar yeniden karılıyor.
Muhalif bir akım, mütevazı imkânlar, daha basit teknolojiler ve ama yeni fikirlerle seyircisinin karşısına çıkıyor. Arap medyasının bu yeni dönemine ev sahipliÄŸi yapan coÄŸrafyanın adıysa; Türkiye.
Ä°stanbul Yenibosna’da bir stüdyo... ÇoÄŸu, gençlerden oluÅŸan bir grup Arap gazeteci bir masanın etrafında toplantı halinde. Çatışan Libyalı gruplar ülkeyi parçalanmanın eÅŸiÄŸine getirmiÅŸken bu genç gazeteciler neler yapabileceklerini konuÅŸuyor. Babaları Kaddafi döneminin tek sesli dünyasında büyüdü. Ama onlar halklarının çok sesliliÄŸe alışması gerektiÄŸini düÅŸünüyor. Bunu anlatmak için de televizyon kurmaya karar vermiÅŸler.
Ömer Abdülaziz Libya’nın Türkiye’den yayın yapacak ilk uydu kanalının idari müdürü. Abdülaziz’e göre Libya’da gazetecilik artık çok riskli:
“Libya’daki güvenlik koÅŸulları ve ülke genelindeki istikrarsızlık göz önünde bulundurulduÄŸunda, çalışmalarımızı ülke dışından sürdürmemiz bir zorunluluk haline geldi. Libya’nın çeÅŸitli bölgelerinde birden çok basın kuruluÅŸu ve mensubu hedef alındı. Ülkemiz zor bir dönemden geçiyor. Bu süreçte profesyonel ve nitelikli basına ihtiyaç daha da artıyor. Ülke dışında çalışmamız kaçınılmaz bir hal alınca birçok seçeneÄŸi deÄŸerlendirdik.”
Abdülaziz ve arkadaÅŸları birçok Avrupa ülkesinin arasından Türkiye’de karar kıldı ve hazırlıkları tamamlandığında Ä°stanbul’daki stüdyolarından uyduya çıkacaklar:
“Türkiye’yi seçmemizin en büyük sebeplerinden biri OrtadoÄŸu’ya yakın en istikrarlı ülke olması. Ayrıca Türkiye biz Araplar için tarihi ve kültürel derinliÄŸe sahip bir ülke. Ä°stanbul, Araplar, OrtadoÄŸu ve Kuzey Afrika için önemli stratejik bir merkez. Bölgenin bu zor döneminde, özgürce çalışmamıza izin vererek ve bizlere güvenli bir çalışma ortamı saÄŸlayarak kucaklayıcı bir rol oynuyor.”
"RüÅŸvet, adaletsizlik ve diktatörlüklere karşıyız"
Ä°stanbul’un Gültepe semtinde ise bir diÄŸer Arap baharı kanalı yayına geçti bile. El Kanat adlı haber kanalında çalışanların büyük bir çoÄŸunluÄŸu Mısırlı ama ekip karışık. Televizyonun sunucularından ve aynı zamanda genel yayın yönetmeni yardımcısı olan Mahmut AlluÅŸ (26) haber organizasyonlarını ÅŸöyle anlatıyor:
“Televizyonumuz belli bir Arap ülkesine yönelik yayın yapmıyor. Bizim ümmetçi bir yayın politikamız var. RüÅŸvet, adaletsizlik ve diktatörlüklere karşı Ä°slami bir tutumumuz var. Arapça konuÅŸan ve anlayan herkese hitap ediyoruz. Para kaynağımız hayırseverler. Ben Lübnanlıyım, El Kanat’ta çalışma teklifi almadan önce bir Libya televizyonu için Trablus’ta çalışıyordum. Bizi bir araya getiren ÅŸey ülkelerimizdeki uyanış oldu.”
Lübnanlı genç gazeteciye göre Türkiye’den yayın yapmalarının hem maddi hem de manevi nedenleri var:
“Bazı Körfez ülkeleri diÄŸer Arap ülkelerinden daha iyi koÅŸullar sunuyor ama Türkiye’de hiçbir baskı altında kalmadan çalışabildiÄŸimiz için Ä°stanbul’u yayın merkezi olarak seçtik. DiÄŸer Batı ülkeleri yerine neden Türkiye’yi seçtiÄŸimiz diye sorarsanız, en önemli etken maliyetler derim. Ä°stanbul, Londra ve Paris gibi kentlere göre daha ucuz. Bir diÄŸer sebep de Türkiye’nin kültürel ve dini açıdan bize daha yakın olması. Burada yaÅŸamak ve uyum sorunlarını aÅŸmamız daha kolay. Ä°stanbul, Arap entelektüelleri ve siyasetçileri için bir buluÅŸma noktası haline geldi. Burada sürekli olarak yaÅŸayanlar olduÄŸu gibi konferans, toplantı ve seminerler için gelenler de oluyor. Dolayısıyla da Ä°stanbul canlı yayın konukları ve haber konuları için de çok verimli bir buluÅŸma noktası haline geldi"
Muhaliflerin gözü ve kulağı
Türkiye’nin Suriye’ye komÅŸu kenti Gaziantep’ten yayın yapan Halep El Yavm kanalı ise, muhaliflerin cephedeki gözü ve kulağı.
Birçok yabancı medya organizasyonunun giremediÄŸi Suriye’nin çatışma bölgelerine yayılmış geniÅŸ bir haber aÄŸları var. Bölgeden gelen görüntü ve bilgiler televizyonun Gaziantep’teki merkezinde iÅŸlenip yayına hazır hale getiriliyor. Televizyonun müdürü Halil AÄŸa Türkiye’yi seçme nedenlerini ÅŸöyle anlatıyor:
“Türkiye bize kucak açtı. Bizi Arap komÅŸularımızdan daha iyi anladı ve daha iyi karşıladı. Kimse yayın politikamıza karışmıyor. Türkiye’yi güvenli ve özgür çalıma ortamı için seçtik. Gaziantep ise hem Geçici Suriye Hükümeti'nin merkezi, hem de Suriye sınırına yakın büyük bir kent. Haber akışımız açısından çok önemli bir konuma sahip. Tamamen teknik bir konu olmakla birlikte, bizim uydu çıkışımız Kuveyt’ten. Ancak içeriÄŸimizin tamamı Gaziantep’te hazırlanıyor. Habercilik yapmak için de dünyada Türkiye’den baÅŸka bir ülke düÅŸünemiyorum. Bize bu kadar imkanı bir arada sunabilecek baÅŸak bir ülke yok.”
Bu arada, Irak’tan bir, Mısır’dan da en az üç televizyon Türkiye’den yayına baÅŸlamak için hazırlıklarını sürdürüyor.
Birçok Türk yapım ÅŸirketi ve çalışanına iÅŸ olanağı saÄŸlayan bu yeni akım, ÅŸimdilik birbirinden bağımsız küçük stüdyolarda filizleniyor.
Ancak Türkiye’de yayına baÅŸlayan Arap kanallarının baÅŸarılı olması halinde sektörün siyasi ağırlığının ve ekonomik hacminin artması sözkonusu.
Henüz yorum yapılmamış.