Türkiye kömürden vazgeçemiyor

Türkiye’nin enerjide en büyük sorunu kaynaklarını çeÅŸitlendirememek. Bu sorun hem ısınma ve yakıtta Türkiye’nin birincil kaynağı olan doÄŸalgazın satın alındığı ülkelerin çeÅŸitlendirilmesinde kendini gösteriyor, hem de ülke içinde alternatif enerji kaynaklarının geliÅŸtirilememesinde.

Enerji Bakanlığı tarafından hazırlanan Strateji Belgesi’nde Türkiye’nin enerji tüketimine iliÅŸkin bu sorun net olarak ortaya kondu. 2015-2019 Stratejik Planı’na göre Türkiye, enerji ihtiyacının yüzde 43.8’ini doÄŸalgazdan karşılıyor. Kömür ise toplam tüketimin yüzde 25.7’sini karşılayabiliyor. Kalan ihtiyaç ise hidroelektrik santrallerin yanı sıra maliyetleri diÄŸer kaynaklara göre çok daha yüksek olan yenilenebilir enerji kaynakları ve fuel oil ile karşılanıyor.

Rödovansa devam

Toplam ihtiyacın yüzde 25.7’sini karşılayabilse de Türkiye’nin en büyük yerli enerji kaynağı kömür. Bu kaynak, Türkiye’nin 2019 enerji hedefinin en önemli maddelerinden biri. Enerji Bakanlığı 2019'a kadar yerli kömür kaynaklarının etkin bir ÅŸekilde deÄŸerlendirilmesini ve bu yolla 60 milyar kilovatsaat elektrik üretimini hedefliyor.

Strateji Belgesi'nde bu amaca ulaÅŸmak için açılacak büyük sahalara iliÅŸkin bilgilere de yer verildi. Buna göre Afyonkarahisar-Dinar ve EskiÅŸehir-Alpu’daki rezervlerin bulunduÄŸu sahalar gerekli etütlerin tamamlanmasının ardından 2019’da yatırımcılara açılabilecek. Aynı ÅŸekilde Karapınar-Ayrancı ve TekirdaÄŸ-Çerkezköy ile Ä°stanbul-Çatalca’daki kömür sahalarının da 2019 yılı sonuna kadar yatırımcılara açılması hedefleniyor.

Soma’da meydana gelen maden kazası ile birlikte tartışılan rödovans sisteminin devam edeceÄŸi de belgede yer verilen bilgilerden. 2015-2019 strateji planında, “Elektrik enerjisi üretim amaçlı rödovans yöntemi ile özel sektöre ihale edilerek sözleÅŸmesi yapılan kömür sahalarındaki yatırımların tamamlanarak iÅŸletmeye geçilmesi saÄŸlanacaktır” denildi.

Yenilenebilir enerji kaynakları baÅŸlığı altında toplanan hidrolik, jeotermal, rüzgar, güneÅŸ ve biyokütle kaynaklarının da üretimdeki payının artırılması da hedefler arasında.

Nükleer takvim

Bu dönemde Türkiye yeni bir enerji kaynağıyla daha tanışacak, nükleer. Kısa bir süre önce 'çevresel etki deÄŸerlendirme onayı' aÅŸamasını da geride bırakan Akkuyu Nükleer Santrali'nin temelinin 2016 yılı başında atılması planlanıyor. Temel atılmasından sonra santralin üretime geçmesi ile ilgili önemli ve somut adım, elektrik enerjisi iletim hatlarının tamamlanması olacak. 2018 yılında hatların tamamlanması ile birlikte eÅŸ zamanlı olarak Akkuyu’nun test amaçlı elektrik üretimine baÅŸlaması planlanıyor.

Sinop’ta Japonların inÅŸa edeceÄŸi nükleer santralin inÅŸaatının baÅŸlaması için belirlenen tarih ise 2019 sonu. Aynı dönemde uzun süredir nerede yapılacağı üzerinde tartışmalar süren ve Trakya’da kurulması yönünde büyük ölçüde karar alınan üçüncü nükleer santral için de somut adımlar atılacak.

2019 yılı sonuna kadar nükleer santralin yapılacağı sahanın teknik, ekonomik ve çevresel kriterler doÄŸrultusunda belirlenmesi, ön fizibilite ve yatırım hazırlıklarına baÅŸlanması ve yatırımcıların belirlenmesi adımları atılmış olacak. Türkiye'de aynı zamanda yerli nükleer santral için de “yerli nükleer sanayi politikası” çalışması da yapılacak.

Kaynak: Al Jazeera