Millete hiza veremezler

Anayasa Mahkemesi (AYM) BaÅŸkanı HaÅŸim Kılıç’ın, yüzde 10’luk seçim barajını gündeme aldıklarını açıklamasına CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan sert tepki gösterdi. 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin ardından kurulmuÅŸ AYM’nin 2014 yılında hâlâ o günün ÅŸartlarıyla hareket etmeye çalıştığını ifade eden ErdoÄŸan, “O günkü zihniyeti taşıyan, o zihniyetle Türkiye’ye yön vermeye çalışan aktörler olduÄŸunu görüyoruz hâlâ. Kendisini herkesten akıllı zanneden, kendisi dışındaki herkesin tercihlerini tahkir eden kiÅŸi, insani ve demokratik bir tavır içinde deÄŸildir. Kendisini milletin üzerinde gören kiÅŸi ve kurumlar da aynı ÅŸekilde insani ve demokratik bir tavır içinde deÄŸildir” dedi. 19. Milli EÄŸitim Åžurası’nın açılışında yaptığı konuÅŸmada, “21. yüzyıldayız ama ne acıdır ki ben ÅŸu kuralı tekrar tekrar hatırlatmak zorunda kalıyorum: Egemenlik kayıtsız ÅŸartsız milletindir” diyen ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:
1960 TÜRKÄ°YE’SÄ°NDE DEĞİLÄ°Z
“1950 yılından bugüne kadar 64 yıldır Türkiye’de demokrasi mücadelesi veriliyor. Peki baÅŸardık mı? Ä°nanın hâlâ baÅŸaramadık. 64 yıldır milli iradenin tecelli etmesi için bu mücadele veriliyor. Ama bu konularda bazılarının hâlâ sınıfta kaldığını da üzülerek müÅŸahede ediyoruz. Egemenlik, bürokrasinin deÄŸildir, yargı bürokrasisinin, askeri bürokrasinin deÄŸildir, egemenlik Anayasa Mahkemesi’nin de deÄŸildir. Egemenlik milletindir. Hiç kimse, hiçbir kurum, kendisini, milletin, Meclis’in üzerinde, özellikle de siyaset kurumunun üzerinde görmemelidir. Hiç kimse ÅŸahsi hırslarına yenik düÅŸerek, kendi ÅŸahsi istikbal ve ikbal gayesinin peÅŸine düÅŸerek, millete, Millet Meclisi’ne ve siyasete istikamet çizemez. 1960 Türkiye’sinde deÄŸiliz. Darbe ortamında hiç deÄŸiliz. Darbe ürünü kurumlar, çıkıp da siyasete hiza vermeye yeltenemez.”
KÄ°TAP YÜKLÜ MERKEPLER
“Üniversiteyi bitirdiÄŸi halde kendisini 2014 yılında deÄŸil de 27 Mayıs 1960 tarihinde gibi görenler varsa oradaki eÄŸitimde ciddi sorun vardır. Bunu görmemiz lazım. Türkiye’nin kitap yüklenmiÅŸ, kuru bilgi yüklenmiÅŸ, dogmatik zihinlere deÄŸil, özgür ve özgürlükçü, demokrasiyi ve milli iradeyi içselleÅŸtirmiÅŸ yargıç ve yüksek yargıçlara ihtiyacı var. Peyami Safa’nın dediÄŸi gibi, ‘Bizim kitap yüklü merkeplere deÄŸil, kitabın içindekini sindiren insanlara ihtiyacımız var’. Hikmet bambaÅŸka bir ÅŸey. Alim olabilirsin, ama arif olamazsın. Aslolan, ideal olan hem alim hem arif olmaktır.”

Kirli çarka çomak soktuk

Dershaneler konusunu Türkiye’nin gündeminden çıkardıklarını, 2015 Eylül’ünde tamamıyla bitireceklerini dile getiren ErdoÄŸan, “Dershane gibi eÄŸitimin özüne, ruhuna, gayesine tamamen ters bir meseleye neÅŸter attık diye nasıl saldırılara maruz kaldığımızı sizler de izlediniz” dedi. Üniversite sınavlarının geçmiÅŸte ‘dershanelerin müfredatına göre’ hazırlandığına dikkat çeken ErdoÄŸan, “Biz o çarka girince tabii oyun bozuldu” dedi. VatandaÅŸların, dershane parası ödeyebilmek için bileziÄŸini satar hale geldiÄŸini hatırlatan ErdoÄŸan, “Anneler önümüzü kestiklerinde bize ‘o halde bu okullar niye var’ diye soruyordu. ‘Bu okullar varsa bu dershane niye var’ dediler ve haklıydılar” ifadesini kullandı. “Siz bu zulmü ortadan kaldırmak istediÄŸinizde karşınıza kendi kirli tezgahını korumak isteyen, gözünü para hırsı bürümüÅŸ bazı ihanet ÅŸebekeleri çıkıyor” diyen ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti: “Ä°ÅŸte ne yaptıklarını gördünüz, bir grup, dershaneler uÄŸruna ülkeyi ateÅŸe atmaktan, ülkeyi yangın yerine çevirmekten kaçınmayacağını herkese gösterdi. Niye? Oradan ihanet sistemlerine para devÅŸiriyorlardı, oradan ihanet çetelerine adam devÅŸiriyorlardı. Siz bu kirli çarka çomak soktuÄŸunuzda da en ağır iftiralara, ithamlara, hatta darbe giriÅŸimlerine maruz kalıyorsunuz. O orada tezgahını koruyacak, adeta Anadolu’nun, Trakya’nın yoksul, gariban insanının kanını emecek, emeÄŸini sömürecek, siz bu zulme karşı çıktığınız için iftiralara, ithamlara, darbe giriÅŸimlerine maruz kalacaksınız. Ä°ÅŸte biz buna boyun eÄŸmedik. Yoksulun sırtından geçinen bu ÅŸebekeye karşı kararlı ÅŸekilde mücadele etmeye devam edeceÄŸiz.” 

Neşet Ertaş'ı tanımaz Dede Efendi'yi bilmez

EÄŸitimin iki yüzyıldır ‘formatlama aracı’na dönüÅŸtüÄŸünü, gençlerin kendi toplumuna yabancı bir ÅŸekilde yetiÅŸtiÄŸini anlatan ErdoÄŸan, bunun yanında baÅŸka kültürlere ait hayat tarzlarının ise yüceltildiÄŸine dikkat çekti. “Einstein kimdir, deseniz, her gencin söyleyecek cümlesi vardır. ‘Ä°bni Sina kimdir’ deseniz çoÄŸunun bu ismi hiç duymadığını görürsünüz. Yabancı pop ÅŸarkıcılarının adını ezbere sayan ama Dede Efendi’yi, Itrî’yi tanımayan NeÅŸat ErtaÅŸ dinlemeyi hakir gören kendi sanatçısından maalesef utanan gençlerimiz var. KonuÅŸurken Ä°ngilizcenin Fransızcanın aksanıyla Türkçe konuÅŸan ama kendi ecdadının kelimelerinden mahcubiyet duyan gençlerimiz var” diyen ErdoÄŸan, öÄŸrencilere ‘eziklik’ deÄŸil ‘özgüven’ aşılayan bir müfredatın kazandırılması gerektiÄŸini vurguladı. Taklit edenin her daim geride kalacağına iÅŸaret eden ErdoÄŸan, “En büyük arzum, bu milletin evlatlarının özgüvenli olmasıdır, kendilerine güvenmeleridir” dedi.

Engelli çocuklara sürpriz

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ve eÅŸi Emine ErdoÄŸan, Ankara’da Saray Engelsiz YaÅŸam, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Burada “Hayatın Ä°çindeyim” etkinliÄŸine katılan ve iÅŸitme engelli çocuklarla ÅŸarkı söyleyen ErdoÄŸan, sesli betimleme film gösterisini izledi. ErdoÄŸan, oyuncak, takı ve aksesuar atölyelerini gezip engelli çocuklarla sohbet etti.