Aile YaÅŸam
Sosyal fobi yalnızlaştırmasın!
Hata yapma, küçük düşme, rezil olma, utanç duyma, aşağılanma, reddedilme korkusu nedeniyle, çeşitli toplumsal performans gerektiren durumlarda yaşanan kaygı bozukluğu olan sosyal fobi, insanı yalnızlığa mahkum edebiliyor.
Hem sosyal yaÅŸam hem de iÅŸ yaÅŸamı, insanlarla yoÄŸun etkileÅŸimlerin yanı sıra birçok alanda performans sergilemeyi gerektiriyor. Hızla akıp giden günlük rutin içinde yeni insanlar ile tanışmak, grup etkinliklerinde bulunmak, toplantılara katılmak, yeni projeler ortaya koymak ve sunumlar fazlasıyla yer tutuyor. Bu gibi durumlarda sosyal fobisi olan kiÅŸi; kendi görünümünün ya da sunumunun diÄŸer insanlar tarafından beÄŸenilmeyeceÄŸini, onların önünde rezil olacağını ve utanç duyacağını düÅŸünebiliyor. Bu düÅŸünceler kaygıyı artırıyor ve sempatik sinir sistemi aktif hale gelerek kaygının vücutta yarattığı bedensel etkiler ortaya çıkıyor. Kalp atışı ve nefes alış veriÅŸinde hızlanma, ağız kuruluÄŸu, seste titreme, ateÅŸ basması, kızarma, terleme ÅŸeklinde kaygı belirtileri ortaya çıkıyor.
Psikiyatri Uzmanı Dr. GüneÅŸ Berk, kiÅŸinin; bu belirtilerin dışarıdan fark edileceÄŸini, kendisini toplum önünde küçük düÅŸüreceÄŸini ve utandıracağını düÅŸünerek, daha çok korktuÄŸunu ve bir kısırdöngünün içine girdiÄŸini söylüyor. Sonuçta kiÅŸinin, kendince tehdit olarak gördüÄŸü durumlardan kaçınarak yaÅŸamını sürdürmeye çalıştığını belirten Dr. Berk, bireyin kalabalık ortamları tehdit olarak algıladığını söylüyor.
Bir sosyal fobi hastası için, kendisine yönelik olumsuz yargı olasılığı taşıyan her ortam ya da durumun kaygı verici olduÄŸunu vurgulayan Berk, "Yeni insanlar ile tanışma, otorite olarak gördüÄŸü önemli insanlar ile konuÅŸma, kalabalık önünde sunum yapma gibi durumlar tehdit olarak algılanır. Toplulukta adının söylenmesi, söz hakkı verilmesi, fikrinin sorulması, telefon görüÅŸmesi yapması ve sözlü sınavlara girmek de bir iÅŸkence haline gelebilir. Bunun yanında; toplum içinde yemek ya da içmek, bir ÅŸeyler yaparken baÅŸkalarınca izleniyor olmak, toplantı, düÄŸün, parti gibi kalabalık ortamlara katılmak ve umumi tuvaletleri kullanmak gibi birçok durum da onlar için oldukça zorlayıcıdır" deÄŸerlendirmesinde bulunuyor.
KİŞİ YALNIZLAÅžTIRICI ÖNLEMLER ALIYOR
Sosyal fobi hastaları, çocukluklarından itibaren özellikle tehdit unsuru olarak gördükleri durumlarla baÅŸ etmek için bazı yöntemler geliÅŸtiriyor. Dr. Berk, bu yöntemleri ÅŸöyle özetliyor: "Küçük yaÅŸta sınıfta arka sıralarda oturmaya ve kendisine özellikle sorulmadıkça cevap vermemeye çalışmak bunlardan bazılarıdır. Hasta, sosyal iliÅŸkilerden kaçındığı için çoÄŸunlukla çekingen olarak görülür ve aÅŸk iliÅŸkilerinden uzak kalır. Yeni ve yabancı ortamlarda kaygısı artığı için, yalnız ya da tanıdığı kiÅŸiler ile kısıtlı aktivitelerde bulunur. Çok iyi yapmış olsa bile kaygısı nedeniyle ürettiÄŸi ödev ve projeleri sunmaktan çekinir. Göz önünde olacağı, insanlarla yoÄŸun iletiÅŸim kuracağı ya da sık sık sunum yapmasını gerektirecek meslekleri tercih etmez. EÄŸer bu durumlara mecbur kalacak ise yatıştırıcı ilaçlar ya da alkol kullanmak gibi uygunsuz baÅŸ etme yolları da seçebilir."
PSÄ°KOTERAPÄ° VE Ä°LAÇLA Ä°YÄ°LEÅžMEK MÜMKÜN
ÇeÅŸitli ortam ve durumlarda yaÅŸanan bu korku ve bedensel belirtilerin, mizaç ya da kiÅŸilik özelliÄŸi olduÄŸunu, asla deÄŸiÅŸtirilemeyeceÄŸi düÅŸünülerek çoÄŸunlukla destek istenmediÄŸini aktaran Dr. Berk, hayatı bu kadar kısıtlamasına raÄŸmen sosyal fobinin; hem psikoterapi hem de ilaç tedavileriyle iyileÅŸtirilebileceÄŸinin altını çiziyor.
Henüz yorum yapılmamış.