Cuma Obuz - İçi boş dindarlık beladır.

Geçenlerde bir büyüÄŸümün söylemiÅŸ olduÄŸu sözdü bu. Muhabbet sırasında toplumsal olayları ve çürümüÅŸlükleri konu ettiÄŸimiz bir anda aÄŸzından çıktı. Ä°çi boÅŸ dindarlık beladır. Bu söz etraflıca düÅŸünülmeyi hak ediyor bence.

Son zamanlarda toplumumuz içerisinde üretilen ve özellikle iktidarın dile getirmesiyle revaç bulan bir söylem olarak dindarlık veya dindar nesil söylemleri dindarlık kavramının da yeniden sorgulanması gerektiÄŸini ortaya çıkarmış oldu. Zira bu söylem üretildikten sonra toplumun deÄŸiÅŸik kanallarıyla uygulama alanına sokuldu. Buna paralel olarak bu kavramı net olarak bilmeden hareket etmenin verdiÄŸi bir çürüme ve yozlaÅŸma baÅŸ gösterdi.

Bunun tipik örneklerini geçmiÅŸ dönemlerdeki Ä°slami bilinç ile günümüzü karşılaÅŸtırmalı olarak okuyan herkes çok rahat bir ÅŸekilde görecektir.

Bu konuda üzerilinde düÅŸünülmesi gereken birincil konu; iktidarların veya liderlerin toplum üzerindeki etkisidir. Bir liderin ürettiÄŸi veya gündeme taşıdığı bir kavram toplum içerisinde hızlıca yayılır ve benimsenmeye baÅŸlar. Liderin ya da iktidarın söylemlerine muhalif olduÄŸunu iddia eden topluluklar bile o söylemin etkisinden kurtaramazlar kendilerini. Zira bugün Türkiye’deki durum buna güzel bir örnektir. Siyasi anlamda iktidarın söylemlerine karşı çıkan bu zamana kadar din kelimesinin dahi karşısında duranların bugün kendi tellallığını yapabilecek bir dindar nesil çabası içerisinde olduÄŸunu görüyoruz.

Yine üzerinde düÅŸünülmesi gereken bir diÄŸer konu da dindarlık kavramının ne olduÄŸu ya da ne olmadığıdır.

Dindarlık kavramının asli anlamının ne olduÄŸunu bilmek toplumun aslında ne durumda olduÄŸunu kavramak açısından önemli bir ölçüt olabilir. Dindarlık, hayatın hangi evrelerinde veya toplumun hangi alanlarında ilke edinilecek bir konudur? Bunun detaylı ve etraflıca düÅŸünülmesi ve araÅŸtırılması gerekmektedir.

Yine bir diÄŸer konu da dindar nesil arzusunda ve amacında olan iktidarların ve STK’ların nasıl bir dindar gençlik istediÄŸidir. Zira eÄŸer günümüz Türkiye toplumundaki Müslüman gençlik dindar nesilin göstergesi ise bu çok tehlikelidir. Hatta ÅŸunu da sormak gerekir ‘’dindar nesil de siz ne kadar dindar nesil istiyorsunuz?’’ gerçekten dindar nesil istiyor musun? Yoksa sizin istekleriniz doÄŸrultusunda hareket edebilecek olan sempatizanlar mı istiyorsunuz? Ya da gerçekten dindar nesil oluÅŸması sizin ne kadar iÅŸinize gelir? Bu sorular çoÄŸaltılabilir.

Ama ortada bir gerçek ver ki Türkiye toplumu giderek içi boÅŸ bir dindarlık algısına doÄŸru hapsolmak üzere. Bunun en bariz göstergesi ise Müslüman cemaatlerdeki veya toplumun deÄŸiÅŸik kesimlerindeki gençlerin davranışlarıdır. Zira müslüman gençler artık sistemle eÅŸ güdümlü çalışmakta, üretmekte ve hatta düÅŸünmektedir. Müslümanların sistemlerle artık sorunları bitmiÅŸtir. BitmiÅŸtir çünkü artık islami yapılar sistemlerle el ele hareket etmeye baÅŸlamıştır.

Toplumsal anlamda dindarlık denilen kavram artık bir anlam ifade etmemektedir. Hatta artık dindarların tavır ve davranışları ile sekülerlerin tavır ve davranışları arasındaki fark giderek azalmaktadır. Ve giderek toplumsal kıyamete doÄŸru yol alınmaya baÅŸlanmıştır.

Evet, müslüman zihinler mevcut iktidarlara göre dindarlık ölçütlerini ayarlamaya ve söylemlerini bu doÄŸrultuda üretmeye devam ettiÄŸi müddetçe içi boÅŸ bir dindar nesil yetiÅŸecektir. Ve içi boÅŸ dindarlık topluma beladan baÅŸka bir ÅŸey getirmeyecektir. Çünkü dindar olmanın hayattaki izdüÅŸümü olan amellerimizdeki Kur’ani ölçütler giderek kaybolmaya baÅŸlamıştır. Ve içi boÅŸ dindarlık dini ya hissiyatlaÅŸtırır ya da ritüeller bütünü olarak görür. Bu da insanın davranışlarında dinin etkisini kırar.