Akdoğan: Tren tekrar rayına oturdu

Milliyet Gazetesi’nden Serpil Çevikcan’a konuÅŸan Yalçın AkdoÄŸan, çözüm sürecinde iki parametreye daha fazla ağırlık vereceklerini kaydetti:

“Birincisi, bölgedeki tüm sivil toplum örgütlerinin, kanaat önderlerinin, parti ve örgütlü yapıların daha fazla muhatap haline getirilmesi. Ä°kincisi, bölge halkının, örgütün baskısı altında bırakılmaması ve süreci kırılgan hale getiren illegal eylemlere geçit verilmemesi için kamu düzeni konusunda ilave tedbirler ve daha etkin bir politika izlenmesidir. Sonuçta tren tekrar rayına oturmuÅŸtur. Hızını; samimi ÅŸekilde yol yürüme iradesine sahip olmaları ve demokratik çözüme inanmaları belirleyecektir. Temel zemin, eylemsizliÄŸin hayata geçmesi ve kamu düzenine meydan okuyan illegaliteye son verilmesidir” dedi.

‘Öcalan’a karşı tutunamazlar’

Yalçın AkdoÄŸan, “Kandil’deki KCK yöneticilerinin, Öcalan’a raÄŸmen bir güce sahip olduÄŸunu düÅŸünüyor musunuz?” sorusunu ÅŸöyle yanıtladı:

“DüÅŸünmüyorum. Öcalan’a karşı hiçbirinin tutunma ÅŸansı yok. O yüzden her söze, ‘Öcalan’ın özgürlüÄŸü’ diye baÅŸlayıp onu perde yapıyorlar. Açıktan karşıtlık üretemezler, karşıtlık gibi görünen ÅŸeylerde de taktik gerekçelere sığınıyorlar. Ama neticede kendi yollarını dayatma ve iÅŸi yokuÅŸa sürme gibi bir tablo ortaya çıkıyor. Kandil, yeniden 2013 Nevruz çizgisine, ruhuna dönmelidir.”

‘Paradigması anlamsızlaşır’

 AkdoÄŸan, “Örgütün çeliÅŸkili tavırlar sergilediÄŸini mi düÅŸünüyorsunuz?” sorusuna ise ÅŸu yanıtı verdi:

“Konjonktürel geliÅŸmelerden etkilenen ve bahane üreten bir anlayış var. Kandil’in bölgesel geliÅŸmeler sonrasında dış yönlendirmelerin etkisiyle hareket etmesi veya silahın bölgede yeniden vazgeçilmez olduÄŸunu düÅŸünmeye baÅŸlaması süreçle ilgili pozisyonunu deÄŸiÅŸtirmeye baÅŸlamıştır. Öcalan’ın Nevruz’daki, ‘silah yerine siyaset’ vurgusu bir paradigma deÄŸiÅŸimini yansıtıyordu. Gelinen noktada Kandil’in yeniden silah konseptine dönmesi Öcalan’ın paradigmasını anlamsızlaÅŸtırır.”

‘Hükümet her adımı attı’

Hükümetin bu süreçte atılması gereken her adımı attığını kaydeden AkdoÄŸan, “Ancak Kobani olaylarından sonra örgütün takındığı tavır ‘kandırılmışlık hissi’ uyandırmıştır. Geçen yıl örgüt Türkiye’yi terk edecekti. Etti mi, hayır” dedi.

‘Hastalıklı bir zihniyet’

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok'un, örgütün ortaya çıkış gerekçeleri kalkmadığından silah bırakmanın olamayacağına yönelik sözlerini, “Çok sorunlu, zamanın gerisinde kalmış, anakronik bir okuma” olarak deÄŸerlendiren AkdoÄŸan, “Silahı ve terörü kutsayan söylemlerin tekrar edilmesi, siyaseti öne çıkaran Ä°mralı’yı anlamsızlaÅŸtırdığı gibi, çözüm sürecini ve sonrasında yaÅŸanacak normalleÅŸmeyi de zorlaÅŸtırmakta, zihin dünyasının buna hazır olmadığı gibi bir fotoÄŸraf ortaya koymaktadır” diye konuÅŸtu.

‘HDP’nin iÅŸi hiç kolay deÄŸil’

Açıklamaları, “Bölge halkının seçtiÄŸi milletvekillerini tehdit eden, aÅŸağılayan saygısız ve nobran bir anlayış” diye niteleyen AkdoÄŸan, ÅŸöyle konuÅŸtu:

“Öcalan’ın kendisine yakın gördüÄŸü bir isim bile bu derece Öcalan’ın ortaya koyduÄŸu perspektifi yok etmeye çalışır mı? ‘Öcalan serbest kalmalı’ lafının arkasına saklanıp süreci havaya uçurmaya çalışmak nasıl bir sinsiliktir? Bu bir demokratik anlayış sorunudur. Örgütün silah bırakmasına ayak direyen ve bu kanlı yöntemde ısrar edenlerin bölgede ortaya koyduÄŸu zihniyet, baÅŸlı başına bir sorundur. Tehdit, korku, baskı, zulüm, ÅŸantaj bu zihniyetin temel karakteristiÄŸidir. Dibinde ot bitirmeyen, farklılığı kabul etmeyen, kendisinden olmayana tahammül göstermeyen, kendisinden olanı da ezmekten çekinmeyen bir anlayış. Tahammülsüz, ÅŸefkatsiz, hoÅŸgörüsüz bir zihniyet. Asıl silahtan büyük tehlike budur. Bir yanda demokratik çözüm diÄŸer yanda örgütsel esaret. Kürtleri kimsenin tasallutuna terk etmeyiz. Ülkeyi terörden kurtarmak ne kadar önemliyse, siyaseti ÅŸiddetten arındırmak da o kadar önemlidir. Åžiddeti, siyasette güç devÅŸirme yöntemi olarak görmek kısmi alan açmaya yarasa da toplamda alanı daraltan bir durumdur. Bu yüzden HDP’nin iÅŸi hiç kolay deÄŸildir. HDP, süreçte önemli bir misyon görüyor, Kandil’dekilerin bu misyonu zayıflatması, süreci zayıflatmak anlamına gelir.”

Kaynak: Milliyet Gazetesi