Sosyal Medya

EÄŸitim

Onun gözleri öğrencileri

Serhat Dağ tüm önyargılara rağmen öğretmen olmuş bir görme engelli. Hikâyesi engelin bedende değil, zihinlerde olduğunun kanıtı. İki yıllık öğretmen Dağ'ın gözleri, sınıfta hatta teneffüste bile onu yalnız bırakmayan öğrencileri.



Serhat ÖÄŸretmen koridorda ağır adımlarla ilerleyip 5/B sınıfının önüne geliyor. Kapı açılır açılmaz, öÄŸrencisi Zeynep koÅŸup öÄŸretmenin bastonunu alıyor ve sınıfının bir köÅŸesine koyuyor. Ders Türkçe. ÖÄŸretmen, “Zeynep hangi konuda kalmıştık” diye soruyor. Zeynep “Öznel ve nesnel yargılar” diyor. Sınıfa dönüp sıralar arasında hızlıca gezmeye baÅŸlayan öÄŸretmen “Öznel yargıya kim örnek verecek?” diyor. Parmaklar kalkıyor. Zeynep, öÄŸretmenine parmak kaldıranların isimlerini söylüyor, öÄŸretmen saydığı isimler içinden birini seçiyor…

Serhat DaÄŸ 25 yaşında, iki yıllık gencecik bir öÄŸretmen. DaÄŸ, Ä°stanbul'un sosyoekonomik düzeyi düÅŸük ilçelerinden Sultangazi’de Fevzi Kutlu Kalkancı Ortaokulu'nda çalışıyor. Zihinlerdeki tüm engelleri, önyargıları aÅŸarak öÄŸretmen olmayı baÅŸarmış bir görme engelli. Türkiye’de yaklaşık 800 bin öÄŸretmen var. Toplumsal Haklar ve AraÅŸtırmalar DerneÄŸi'nin 2013 verilerine göre bunlardan sadece 2 bin 387'si engelli. 2014'te yapılan 400 engelli öÄŸretmen ataması da hesap edilince Türkiye'deki engelli öÄŸretmen sayısı 3 bine yaklaşıyor.

 


Dönemin Milli EÄŸitim Bakanı Ömer Dinçer’in, “ÖÄŸretmenlik bedensel engeli bulunanlar tarafından icra edilebilecek mesleklerden deÄŸildir” sözlerini söylediÄŸi dönemde KPSS’ye hazırlanan DaÄŸ, "O zaman sınava boÅŸuna hazırlanıyoruz” diye düÅŸündüÄŸünü, tedirginlik yaÅŸadığını söylüyor. Önyargılarla karşılaÅŸmamak için Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (EKPSS) yerine herkesin girdiÄŸi Kamu Personeli Seçme Sınavı’na (KPSS) giren DaÄŸ, “EKPSS ile atansaydım daha görev yerine gelmeden engelli olduÄŸum için kafalarında önyargılar oluÅŸacaktı” diyor.

Her sınıfta bir yardımcı öÄŸrencisi var

Serhat ÖÄŸretmen'in her sınıfta bir yardımcı öÄŸrencisi var. O gelmeden yoklamayı yapıyor ve derste öÄŸretmenine destek oluyor. ÖÄŸretmen dersi anlatıp soru sorarken, parmak kaldıranları ona söylüyor. Kimi zaman sınıfta konuÅŸan öÄŸrencileri Serhat ÖÄŸretmen'i çaktırmadan uyarıyor. Serhat ÖÄŸretmen sınavlarını yaparken diÄŸer öÄŸretmenlerden destek alıyor. Sınav kağıtlarını meslektaÅŸlarına veriyor, onlar kendi derslerinde sınavı yapıyor. Sınav kağıtlarını okumak için de Serhat ÖÄŸretmen bir yöntem bulmuÅŸ: 

“Yüzlerce kiÅŸinin sınav kağıdını okumak için birinden gönüllü yardım almak doÄŸru deÄŸil. Zor bir iÅŸ. Üniversite öÄŸrencisi birinden destek alıyorum. O bana kağıtlarda yazılanları okuyor, ben de kaç puan verdiÄŸimi söylüyorum. Hem onun da harçlığı çıkmış oluyor.”

"Beni tanıdıktan sonra daha duyarlı oldular"

ÖÄŸrencilerinin kendisiyle ilk tanıştığında ÅŸaşırdığını anlatan DaÄŸ, pek çok sordu sorduklarını anlatıyor:

"En çok okul dışındaki hayatımla ilgili sorular soruyorlar. Nasıl eve gittiÄŸimi, evde nasıl yaÅŸadığımı merak ediyorlar. Sınavlara girip girmeyeceÄŸimi soruyorlar. Bunlar normal. Ä°lk baÅŸladığım döneme göre engellilere ve sorunlarına yönelik daha duyarlı olduklarını görebiliyorum öÄŸrencilerimin. Teneffüste bile yanımdalar, kolumdalar. Engellilere genel olarak hak temelli deÄŸil de, yardım temelli yaklaşım olduÄŸu doÄŸru. Ancak bu zamanla oturacak bir ÅŸey."

"Çok güçlü bir adam"

ÖÄŸrencileri Serhat ÖÄŸretmen'lerini çok seviyor. Okul, bahçesinde bir de ilkokul olduÄŸu için yaklaşık 4 bin öÄŸrencinin olduÄŸu kalabalık bir okul. ÖÄŸrencileri Serhat ÖÄŸretmen'in teneffüste bile peÅŸindeler. Onu gören, yol göstermek için yanına geliyor.  5/C sınıfında öÄŸretmenine yardım eden Helin Heja Işık, “ÖÄŸretmenimin bana verdiÄŸi sorumluluk beni umutlu ediyor. Ä°lk baÅŸlarda öÄŸretmenimin nasıl kitap okuduÄŸunu anlayamamıştım. Alfabesi çok acayip gelmiÅŸti. Çok güzel anlatıyor dersi” diyor. 5/B sınıfındaki yardımcı öÄŸrenci Zeynep Kına, “ÖÄŸretmenim dersi çok zevkli anlatıyor. Bence o çok güçlü bir adam. Gözleri görmüyor olabilir ama o kadar sınıfa, derse giriyor ve çok güzel anlatıyor. Ben de öÄŸretmen olacağım” diye konuÅŸuyor.

Zor ve kalabalık bir okulda çalışan DaÄŸ, okul içinde kendine uygun düzenlemeler yapılıp yapılmadığını sorunca ise “Böyle düzenlemelere ihtiyacım olmadı. Bunlar yapılacağına okulun kütüphanesine ya da baÅŸka alanlarına bir ÅŸeyler yapılabilir” diye cevap veriyor.

 

DaÄŸ, ortalama 45 öÄŸrencisi olan beÅŸ sınıfın Türkçe derslerini veriyor. [FotoÄŸraf: Güray Ervin/Al Jazeera Türk]

 

"Ayrımcılık yaşayanlar var"

Geçen sene görev yapacağı okula ilk kez adım atan DaÄŸ; idarecileri, öÄŸretmen arkadaÅŸları, öÄŸrenci ve veliler tarafından hiçbir önyargı ile karşılaÅŸmadığını söylüyor. Ancak pek çok sorunla karşılaÅŸan engelli öÄŸretmenler olduÄŸunun da altını çiziyor. Ataması yapılmış olmasına karşın bazen engelli öÄŸretmenlerden “iÅŸ görebilirlik raporu” istendiÄŸini söyleyen DaÄŸ, engelli öÄŸretmenlerin yaÅŸadığı sıkıntıları ÅŸöyle anlatıyor:

“Benden istenmedi ama bazen öÄŸretmenin engelli olduÄŸunu görünce 'iÅŸ görebilirlik' raporu isteniyor. Okuyorsun, mezun oluyorsun, KPSS’yi de geçiyorsun, hâlâ 'iÅŸ görebilirlik raporu' diyorlar. Bu hem üzücü, hem de raporu alması kolay deÄŸil. Kimi okullarda engelli öÄŸretmenler ilk norm fazlası (kadro fazlası) olan öÄŸretmenler olabiliyor. Kimi yerlerde önyargılar daha fazla; öÄŸretmen odalarında, velilerin kafalarında.”

KAYNAK: ALJAZEERA TURK

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.