Kadınların dilinden 'Savaşta Kadın Olmak'

  Yurtsuz, yuvasız kalmak, göç etmeye zorlanmak, namus ve izzetinden endiÅŸe ederek, sevdiklerini yitirerek, hem anne hem baba rolünü üstlenerek, korku ve zorluk içinde yaÅŸamak.. ya da direk hedef olmak. Kadınlar savaşın en kirli yüzüne maruz kalıyor. Bu gerçeÄŸi mazlum coÄŸrafyalardan gelen ve bu zulme maruz kalan ÅŸahitler ve konuyla ilgili çalışmalarıyla tanınan yazar ve aktivistler gün yüzüne çıkarıyor.

Bir empati ve ÅŸefkat çaÄŸrısı

Ramazan ayında BaÄŸcılar Belediyesi tarafından iftar sonrası programlarından biri olarak gerçekleÅŸtirilen ‘SavaÅŸta Kadın Olmak’ paneli gösterilen yoÄŸun ilgi sonrası ilçe ilçe gezmeye devam ediyor. GeçtiÄŸimiz gün Güngören Belediyesi Kültür Merkezinde bir yenisi daha gerçekleÅŸtirilen program, katılımcılara konu hakkında bilgilendirmede bulunmakla kalmıyor, bir bilinç ve ÅŸefkat çaÄŸrısını da içeriyor. Özellikle kadınların büyük ilgi gösterdiÄŸi panelde savaÅŸ maÄŸduru kadınlarla empati yapılması ve onlara sahip çıkılması vurgusu ön plana çıkıyor.

Filistin, Suriye, Mısır ve Bosna

Aktivist yazar Demet Tezcan’ın Filistin’de kadın olmak konusuna deÄŸindiÄŸi ve moderatörlüÄŸünü yürüttüÄŸü panelde, özellikle darbe sürecinde Rabia meydanında yaÅŸananlara birebir ÅŸahit olan Ä°hvan’ın Türkiye Kadın Kolları Sorumlusu Ä°man Bekir Mısır’ı, Hama katliamından kaçarak mülteci konumuna düÅŸen ve Suriye’deki karışıklıktan bu yana bölgeyle ve mültecilerle yakından ilgilenen Suriyeli aktivist Ä°man Bedir Suriye’yi,  Ä°HH gönüllüsü olarak Bosna savaşı sırasında ülkemize sığınan Bosnalı kadınlarla yakından ilgilenen, daha sonra bölgeyle ilgili araÅŸtırmalarda bulunan yazar Müzeyyen TaÅŸçı Bosna’yı tüm gerçekliÄŸiyle anlatıyor. SavaÅŸ bölgeleriyle ilgili 7 belgesel çeken ve Suriyeli kadınların yaÅŸadıklarını aktardığı ‘Haykırış’ belgeseliyle büyük ses getiren yönetmen Tülay Gökçimen de ÅŸahitliklerini dinleyicilerle paylaşıyor.

Bosna savaşı kadınlar açısından ele alındığında bir ilktir

Dünyanın dördüncü büyük ordusu karşısında tamamen savunmasız bırakılan Bosnalıların yaÅŸadıklarının dünya tarihinin bir utancı olduÄŸunu belirten Müzeyyen TaÅŸçı sunumunda, 50 bin BoÅŸnak Müslüman kadının sistematik olarak tecavüze uÄŸradığını hatırlatıyor. Kadınlara özel toplama kamplarında özellikle kariyer sahibi kadınların hem fiziki hem psikolojik iÅŸkenceye maruz kalarak, Sırp askerlerine hizmetçilik, temizlikçilik yaptırıldıklarını vurgulayan TaÅŸçı, bir Sırp askerinin, “Biz Müslüman BoÅŸnak kadınların sadece namus ve iffetlerini deÄŸil ÅŸeref ve izzetlerine de tecavüz ettik” sözünü aktarıyor.

Tülay Gökçimen ise, “Yönetmen olarak savaşın büyük maÄŸdurları olan kadınlar ve çocuklarla ilgili belgeseller hazırlıyorum, köyleri, kampları geziyorum. Suriye’de sadece 2011 yılında tespit edilebildiÄŸi kadarıyla 6 bin kadın tecavüze uÄŸradı. Hepsinin saÄŸlığı, psikolojisi bozuk. Bana, Ä°slam dünyasının niçin kendilerine yardım eli uzatmadığını soruyorlardı” diyor.

Esma Biltaci Yetimhanesine destek sağlanıyor

Panellerin sürmesi için belediyelerden davet beklediklerini söyleyen Tülay Gökçimen, panellerin bir büyük hayır köprüsüne dönüÅŸtüÄŸünün de altını çiziyor. Ä°HH Ä°nsani Yardım Vakfı’nın dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan BangladeÅŸ’te Arakanlı mazlumların yetim çocukları için açacağı Esma Biltaci Yetimhanesi için panel salonu giriÅŸinde bir de kermes düzenleniyor. Kadınların el emekleriyle ürettikleri ev eÅŸyaları Rabia Meydanında yaÅŸanılan zulmün sembol ismi haline gelen Esma’nın ismini taşıyacak olan yetimhane için satılıyor ve panelin tüm gelirleri Ä°HH Ä°nsani Yardım Vakfı aracılığıyla yetimhane projesine aktarılıyor. Ayrıca panelin moderatörü Demet Tezcan'ın 'Anne ÜÅŸürüm YokluÄŸunda' kitabının da tüm satış gelirleri yetimane projesi için kullanılacak.