ABD ve Avrupa, Suriyeli mültecilere kör

Suriye'deki "radikal muhalif grupları" bahane ederek bölgeyi silah tarlasına çeviren ABD ve Avrupalı ülkeler Suriye'den kaçan milyonlarca mülteci için kılını kıpırtadmıyor. BM bile ÅŸu ana kadar Türkiye'deki Suriyeli mültecileri için vaad ettiÄŸi yardımları yapmadı. Türkiye'nin 4 milyar dolar harcama yaptığı yaklaşık 2 milyon mülteci için Avrupa ve ABD hem yardım yapmıyor hem kapılarını kapatıyor.

Uluslararası Af Örgütü, dünyanın son 20 yılda karşılaÅŸtığı en büyük mülteci krizi olan Suriyeli mültecilerin durumu ve ülkelerin bu krize yaklaşımıyla ilgili bir rapor yayımladı. Örgüt raporunda en fazla mülteciyi sınırları içinde barındıran Türkiye'nin eksiklerini dile getirirken, dünyanın geliÅŸmiÅŸ ülkelerini bu krizde üstlerine düÅŸeni yerine getirmemekle eleÅŸtiriyor.

Bugün yapılan bir basın toplantısıyla duyurulan rapor "Hayatta Kalma Mücadelesi: Türkiye'deki Suriye'den Gelen Mülteciler" baÅŸlığını taşıyor. Örgütün Türkiye araÅŸtırmacısı Andrew Gardner, bu raporun hazırlanması için yaz boyu 300'den fazla mülteciyle, hükümet yetkilileri, sivil toplum kuruluÅŸlarıyla ve mülteci krizinin pek çok farklı tarafları ile görüÅŸüldüÄŸünü söyledi. Örgüt, BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) dahil olmak üzere çok sayıda uluslararası kuruluÅŸun ve bunun yanında sivil toplum kuruluÅŸlarının eriÅŸtiÄŸi veriler paylaşılıyor.

"SINIR POLÄ°TÄ°KASINA ELEÅžTÄ°RÄ°"

Bu verilerden biri de dünyanın yaklaşık dört yıldır süren savaÅŸ nedeniyle evinden olan Suriyeli mülteciler için mali katkı boyutundaki eksiklere dikkat çekiyor. Rapora göre, BM'nin 2014 yılında, mülteciler için bölgesel fonlama çaÄŸrısı kapsamında talep ettiÄŸi 3.74 milyon dolar tutarındaki yardımın yüzde 53'ü ulaÅŸtırılmış bulunuyor.

Türkiye'nin Suriyeli mülteciler için 4 milyar dolar harcadığı yönündeki açıklamaları aktarılırken, BM'nin Türkiye'ye taahhaüt ettiÄŸi yardımın sadece yüzde 28'i ulaÅŸmış durumda.

Raporda ayrıca Türkiye'nin sınırda uyguladığı politikaların deÄŸiÅŸtirilmesi gerektiÄŸine dikkat çekiyor. Türkiye'ni yaklaşık 900 kilometrelik Suriye sınırında açık kapı politikası uygulanmasına raÄŸmen, özellikle mültecilerin çatışmaları bölgelerde hayatlarını riske atarak güvensiz sınır bölgelerinden geçiÅŸlerinin tehlikelerine dikkat çekiliyor.

Örgüt Türkiye'nin açık sınır politikasını olumlu bulduklarını aktardıktan sonra ekliyor: "Ancak acil tıbbi ya da insani ihtiyaçları olmadıkları sürece, yanlarında pasaportu olmayanların Türkiye'ye resmi sınır geçiÅŸlerinden giriÅŸ yapmaları, rutin olarak engelleniyor" diyor.

Bunun yanında Türkiye'de kayıtlı sayıları 1 milyon 600 bine ulaÅŸan Suriyelilerin barınma, saÄŸlık hizmetlerine eriÅŸim, eÄŸitim gibi temel ihtiyaçlarına ulaÅŸmakta yaÅŸadıkları sıkıntılar vurgulanıyor.

"ULULARARASI TOPLUM YETERSÄ°Z"

Türkiye, Lübnan, Ürdün, Irak ve Mısır'dan oluÅŸan bu beÅŸ ülkenin, Suriyeli mültecilerin yüzde 97'sini barındırdığı belirtilen raporda, Almanya'nın yaklaşık 29 bin kiÅŸi Kabul etmeyi, Kanada'nın ise sadece 200 kiÅŸiyi kabul etmeyi vaad ettiÄŸini belirterek, bu tutumu eleÅŸtiriyor.

Raporda, "Yeniden yerleÅŸtirme taahhüdü açısından başı çeken ülke konumundaki Almanya, insani baÅŸvuru veya bireysel destek programları aracılığı ile 28,500 kiÅŸi kabul etmeye söz verdi" deniliyor.

Türkiye'nin Kobani'deki çatışmalar nedeniyle, Eylül ayında, "yalnızca üç gün içinde Suriye'den 130.000 kadar mülteciyi kabul ettiÄŸi" ve bu rakamın tüm Avrupa BirliÄŸi ülkelerinin geçen üç yıl içinde kabul ettiÄŸinden daha fazla olduÄŸuna dikkat çekiliyor.

Uluslararası Af Örgütü, Türkiye'ye yönelik tavsiyelerinde, Türkiye'nin Suriyeli mülteciler için çıkardığı yönetmeliÄŸin eksiksiz uygulanması, ve hukuki bir statü kazanmalarını saÄŸlayan bu yönetmeliÄŸin "derhal uygulanması" gerektiÄŸini belirtiliyor.

Bunun yanında "Çatışmadan kaçan Suriye'den gelen mülteciler için yeterli sayıda, uygun bir biçimde konuÅŸlandırılmış¸, güvenli ve düzenli sınır geçiÅŸ noktaları, tesis edilmeli ve açık tutulmalı" deniyor.

Raporda AB'nin sınırlarını korumak için çabalarına dikkat çekiliyor: "AB, sınırlarını 'korumak' amacıyla geliÅŸmiÅŸ¸ izleme sistemlerine yatırım yapıyor, üye devletlere kendi sınırlarını güçlendirmeleri için mali destek veriyor ve AB sınırlarında devriye gezen ve Avrupa sathında faaliyet gösteren sınır koruma görevlilerinin eÅŸgüdümünü saÄŸlayacak bir kurum oluÅŸturuyor" deniyor.