Sosyal Medya

Dünya

Batı'nın yeni sorunu: Geri dönen cihatçılar

ABD istihbaratı CIA Suriye'de 80 farklı ülkeden yaklaşık 15 bin kişinin çeşit çeşit militan gruplar içinde savaştığını düşünüyor.



ABD istihbaratı CIA Suriye'de 80 farklı ülkeden yaklaşık 15 bin kiÅŸinin çeÅŸit çeÅŸit militan gruplar içinde savaÅŸtığını düÅŸünüyor. Bazı ülkeler savaÅŸ bölgelerine militan akışını durdurmak için uÄŸraşırken diÄŸerleri bu durumu görmezden geliyor. Ama herkes aynı sorunla yüz yüze: Cihatçılar eve döndüÄŸünde ne olacak?

Uzmanlar Suriye ve Irak'ta ortaya çıkan durumu 1980'lerin Afganistan'ına benzetiyor. O dönemde de binlerce yabancı savaÅŸçı Sovyetler BirliÄŸi'ne karşı mücadele eden mücahitlere katılmıştı.

Yıllar süren savaÅŸ 1989'da sona erse de bazı yabancı savaÅŸçılar için mücadele hiçbir zaman bitmedi.

Afganistan savaşından döndükten sonra Mısır ve Cezayir'de düzenlediÄŸi saldırışarla bir militan adını tüm dünyaya duyurdu: Usame Bin Ladin.

El Kaide örgütünün kurucularından olan Suudi Arabistan vatandaşı Bin Ladin, Afgan savaşı sırasında mücahitlerin yanındaydı.

Suriye'de tarihin tekerrür etmesini kimse istemiyor. Ancak benzer bir senaryonun tekrar oynanmasının önüne nasıl geçilebileceÄŸi hâlâ bir muamma.

Artan önlemler

Birçok Batı ülkesi vatandaşının IŞİD'e katıldığı düÅŸünülüyor.

Dünyada kiÅŸi başına en çok yabancı cihatçının düÅŸtüÄŸü Belçika 46 vatandaşını yargıladı. Hem de yargılananların bazıları ülkede bile deÄŸilken.

Belçika, Sharia4Belgium (Belçika için Åžeriat) grubu üyelerini Suriye'ye cihatçılar göndermekle suçluyor. Suçlananlardan sadece sekizi mahkeme karşısına çıkarılabildi. Kalanı ise Suriye'de. Öldüler mi yoksa çatışmaya devam mı ediyorlar o bile bilinmiyor.

Belçika örneÄŸi bir istisna deÄŸil. Suriye'de en çok militan vatandaşı bulunan Fransa, Avustralya, Norveç ve Ä°ngiltere ülkeye dönen cihatçıları tutukladı. Tutuklananların büyük kısmı Irak Åžam Ä°slam Devleti (IŞİD) örgütüne katılmıştı.

Ä°ngiliz polisi ÅŸu ana kadar 218 kiÅŸiyi tutukladığını söylüyor. Bunlardan 40'ı yargıç karşısına çıkmayı bekliyor.

Ä°ngiltere mevcut 'terör yasaları' uyarınca ÅŸüphelendiÄŸi kiÅŸilerin pasaportlarını alıkoyabiliyor ve ÅŸüphelileri ülkeye dönüÅŸlerinde 14 gün süreyle hiçbir suçlama yöneltmeden gözaltına alabiliyor.

Kasım sonunda Ä°ngiliz parlamentosuna gelecek olan yeni yasa tasarısıyla bu tür yetkilerin daha da geniÅŸletilmesi gündemde.

Başı ülkeye geri dönen cihatçılar nedeniyle aÄŸrıyan bir diÄŸer lider olan Avustralya BaÅŸbakanı Tony Abbot ise "EÄŸer geri dönerlerse gözaltına alınacaklar. Hükümetimizin baÅŸlıca görevi vatandaÅŸlarımızın güvenliÄŸini saÄŸlamak" diyor.

Artık Batı hedeflerden birisi

Ancak kimin tutuklanacağına karar vermek hiç de kolay deÄŸil.Sonuçta Suriye'ye seyahat etmek yasadışı bir ÅŸey deÄŸil. Ayrıca Suriye'ye gidenlerin orada herhangi bir ÅŸiddet eylemine müdahil olup olmadığını saptamak da çok ciddi bir istihbarat gerektiriyor.

IŞİD profesyönelce hazırlanmış propaganda videolarıyla yeni cihatçıları Suriye ve Irak'a çekiyor.

Yine de hükümetlerin gözaltı uygulamasında ısrarcı olmaları anlaşılabilir bir durum. IŞİD uluslararası kamuoyunun dikkatini ilk çektiÄŸi dönemde hedefinin Batı ülkeleri olmadığını açıkça ifade etmiÅŸti.

Örgütün amacı Orta DoÄŸu'da Batı etkisinden arındırılmış bir 'Hilafet' kurmaktı.

Ancak o günden bu güne ÅŸartlar deÄŸiÅŸti. Batı güçleri öncülüÄŸündeki koalisyon IŞİD hedeflerini havadan vurmaya devam ediyor. Örgüt ise hem ABD hem de Ä°ngiltere vatandaşı esirleri baÅŸlarını keserek öldürdü.

Örgütün internete koyduÄŸu her 'baÅŸ kesme' videosunda Batı açık açık tehdit ediliyor.

Danimarka modeli

Danimarka'nın Aarhus kentinde yetkililer IŞİD'in tehditlerinden çekinmiyor. Aksine ülkeye dönen cihatçılar gözaltı için bekleyen polisler yerine kariyer danışmanları ile karşılanıyor.

Aarhus modelinin ardındaki mantık basit: Suriye'ye savaÅŸmaya gidenlerin büyük kısmı toplumdan dışlandığını hisseden genç erkeklerdi. Ülkeye dönüÅŸlerinde tutuklayıp sorguya çekmek onları daha da radikal hale getirebilir. Oysa diyaloÄŸu teÅŸvik etmek yeniden topluma kazandırılmalarının ilk adımı

Danimarkalı yetkililer Aarhus kentindeki Grimhojvej camiinde de kendilerini hissetiriyorlar. Bu cami 'cihatçıları teÅŸvik eden bir yer' olarak ün salmış. Hatta ABD bir cami imamının El Kaide ile baÄŸlantılı olduÄŸunu söylüyor.

Danimarka ise caminin önde gelen isimleriyle diyaloÄŸa geçerek daha fazla cihatçının savaÅŸ bölgelerine gitmesini engellemeye çalışıyor.

Hapishanelerdeki 'tehdit'

Cihatçıların rehabilitasyonu üzerinde çokça tartışmanın yapıldığı bir konu. "Bu kiÅŸileri rehabilite ederken çıkarcı davranmak gerekiyor. DiyaloÄŸu saÄŸladıkça elimizdeki istihbaratı da güçlendirmiÅŸ oluyoruz" diyen Royal United Services Enstütüsü BaÅŸkanı Michael Clarke, ÅŸöyle devam ediyor:

"Bence bu kiÅŸileri takibe almak ÅŸu anda en iyi seçenek. Çok pis bir dünya olduÄŸu bir gerçek olsa da güvenlik güçleri takibe aldıkları kiÅŸilerin ne derece tehlikeli olabileceÄŸini kestirebiliyor."

Soufan Group BaÅŸkan yardımcısı Richard Barrett ise suçlu bulunup hapse gönderilmeleri durumunda dahi bu kiÅŸilerin topluma geri kazandırılması için çabaların devam etmesi gerektiÄŸini düÅŸünenlerden.

Barrett, "Hapishanelerde baÅŸka kiÅŸileri benzer düÅŸüncelerle zehirlemelerinin önüne geçmeliyiz" diyor.

DönüÅŸü olmayan bir seçim mi?

Birçok yabancı savaÅŸçı Danimarka'nın sunduklarını memnuniyetle kabul edebilir. Sonuçta birçoÄŸu izledikleri propaganda videolarını izleyerek Suriye'ye gitmeye karar veriyor. Ancak Suriye'deki vahÅŸetin izledikleri videodakilerden çok daha farklı olduÄŸunu görüyorlar. Bu dünyanın içine bir kez girdikten sonra da tekrar çıkmak kolay olmuyor.

Kobani'de IŞİD için savaÅŸan Ä°ngiliz vatandaşı Muhammed Mehdi Hassan, Ekim'de ölmeden önce paylaÅŸtığı mesajlarda eve dönüÅŸünü zorlaÅŸtırdığı için Ä°ngiliz hükümetini suçluyordu.

Suudi Arabistan ise ülke dışında savaÅŸan vatandaÅŸları konusunda Batı'ya göre daha avantajlı. Krallık uzun yıllardır cihatçılar için rehabilitasyon merkezlerini iÅŸletiyor.

Riyad'da rehabilitasyon

Eski El Kaide militanları Riyad'daki rehabilitasyon merkezinde voleybol oynuyor.

Riyad'da oldukça geniÅŸ ve etkileyici bir alanda kurulan rehabilitasyon merkezinde eski cihatçılara eÄŸitimden danışmanlığa her tür hizmet sunuluyor. Burada kalanlar Kuran'ı Ä°slam alimleriyle tartışıyor, iÅŸ bulmalarına yardımcı olunuyor.

Rehabilitasyon merkezi yetkilileri yüzde 90 oranında kiÅŸileri tekrar topluma kazandırabildiklerini iddia ediyor. Ancak BBC'nin Newsnight programı merkezden ayrılan iki kiÅŸinin daha sonra Yemen'e giderek 'Arap Yarımadası'nda El Kaide' örgütünü kurduÄŸunu öÄŸrendi.

ABD'nin 'orta yol' yaklaşımı

Cihatçılara 'yumuÅŸak' davranmak sorunlar yaratsa da tutuklayıp sorgulamak da bir o kadar sorunlu. Katı tutum eski cihatçıların kendi ülkelerine karşı cephe almalarına yol açabilir.

ABD ise ÅŸu ana kadar orta yolu tercih etmiÅŸ durumda. Eylül ayında Washington ülkeye dönen eski cihatçılardan hiçbirisinin tutuklanmadığını doÄŸruladı.

Suriye ve Irak'tan dönenler tek bir profile sahip de deÄŸil. Radikal düÅŸüncelere sahip olanlar hala var, fakat birçoÄŸu 'Benim için savaÅŸ artık bitti' diyor.

EÄŸer takibe almak doÄŸru ve etkin biçimde yapılırsa olası saldırıların önüne geçebiliyor. Ancak sadece takibe almak da tüm dertlere devam olamıyor.

Sadece bir kiÅŸinin sürekli takipte tutulması yaklaşık 30 kiÅŸilik bir ekip gerektiriyor. Yüzlerce eski cihatçının ülkeye dönüÅŸ yaptığını varsayarsak, bu akınla baÅŸedebilecek bir istihbarat servisi kurmak oldukça zor.

Güvenlik güçleri kimi takibe alıp kimin peÅŸini bırakacağı konusunda zor seçimler yapmak zorunda olacak.

BBC

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.