Başbakandan önemli açıklamalar

Filipinler'deki temaslarını tamamlayan BaÅŸbakan DavutoÄŸlu, Türkiye'ye dönerken uçakta önemli açıklamalar yaptı. IŞİD, Suriye, Kobani, çözüm süreci ve Alevi açılımı gibi konulara iliÅŸkin BaÅŸbakan özetle ÅŸunları anlattı: 

Yeni hükümet kurulunca çözüm süreci mekanizmasını hemen kurduk. Sancılı bir yıl geçirdik. Gezi olayları, 17 Aralık peÅŸpeÅŸe geldi. Tüm bu olayların arkasına baktığımızda hep toplumsal bir zemine dayanma çabası var. Gezi’nin ÅŸehirli bir zemine dayanan bir görüntüsü vardı, 17 Aralık dini görünümlü idi, Kobani etnik görünümlü idi. Bu tarz mayınlar çözüm sürecinin önüne çıkartıldı. Çözüm sürecinde ne zaman ilerleme kaydetsek bir ÅŸekilde sabote ediliyor. Özal zamanından bu yana durum böyle. 
HAZÄ°RAN AYINA KADAR DÄ°KKAT
Haziran 2015’ten önce bir olumsuz geliÅŸme ile karşılaÅŸma ihtimali var. Biz herkesin kriz beklediÄŸi süreçleri yani cumhurbaÅŸkanlığı seçimi, baÅŸbakanlık seçimi gibi süreçleri baÅŸarı ile atlattık. Ama yolumuza bu tarz mayınlar çıkabilir düÅŸüncesi ile tedbirimizi alıyoruz. Bunun için 3 tedbir aldık:
1-Çözüm süreci mekanizmasını kurumsallaÅŸtırdık. 2-Ä°ç güvenlik reformu paketi hazırladık. 3-Orta vadeli ekonomik programı açıkladık.
YABANCI GÖZ OLMAZ!
(Süreci izlemeye yönelik 3. göz iddiaları) Yabancı göz yani üçüncü göz diye bir ÅŸey sözkonusu deÄŸil. Çözüm süreci demokratikleÅŸme sürecinin doÄŸal bir sonucudur. Akil insanlar var zaten. Dışarıdan bir göz olamaz. Zaten Oslo’da denedik. Oslo aracılı yürütülen bir süreçti ve sonuçlarını gördük. Yürümedi. Bu mesele Türkiye’nin meselesidir. Türkiye’nin vatandaÅŸları arasında konuÅŸulması gerekir.
TALEPLER KARÅžILANDI
(Kürt vatandaÅŸların talepleri) 10 sene önce Kürt sorununun sembolü olan ve Kürtlerin haklarını savunan isimlere sorsaydınız. “Ne istiyorsunuz, sıralayın” deseydiniz, ÅŸunları söylerlerdi: OlaÄŸanüstü hal kalksın, Kürtçe müzik, hapishanelerde Kürtçe serbest olsun, Kürtçe ders olarak okutulsun, Kürtçe siyasi propaganda serbest olsun, Kürtçe TV yayına baÅŸlasın. Oldu mu bunlar? Evet oldu... Bu devletin kendine güvendiÄŸini gösteriyor. Devlet kendine güvenince gerisi geliyor. Biz bunları sadece Kürtlere deÄŸil gayrimüslimlere de Alevilere de verdik. 
HALK DÜZEN Ä°STÄ°YOR
(Kobani bahaneli provokasyon) AraÅŸtırmalar yaptırdık, GüneydoÄŸu halkı 6-7 Ekim olaylarını benimsemedi. Halkın kamu düzenini istediÄŸi ortaya çıktı. Bir çatışma olursa bunun devlet ile bir grup arasında olmayacağı da ortaya çıktı. Åžiddete baÅŸvurmak için bir sebep yok. Åžiddet yöntemi halk tarafından reddedilecek. 6-7 Ekim olayları ile ‘burada siyaseti ben konuÅŸurum’ mesajı vermek istediler. AK Parti binaları yakıldı. Bu, PYD’nin diÄŸer partilere müsaade etmeyen tutumuna benziyor.  
IŞİD LÄ°DERÄ° GUREYB’DEN GELDÄ°
(IŞİD’e destek propagandası) Türkiye IŞİD’le iliÅŸkisi olmadığını defalarca söyledi, buna raÄŸmen uluslarası medya böyle bir iliÅŸkiyi dillendirdi. IŞİD’in hiçbir lideri Türkiye’den gitmedi. Hükümeti zaafa uÄŸratmak için bir propaganda yapıldı. Uluslararası medya her gün Kobani’den canlı yayın yaptı. “Türk tankları duruyor, Kobani vuruluyor” diye haber yaptılar. Peki soruyorum; IŞİD’in lideri Ebubekir El BaÄŸdadi nereden geldi? BaÄŸdadi Ebu Gureyb’den geldi. Yani Irak’tan çıktı. Bana bir isim versinler, hangi IŞİD lideri Türkiye’den çıktı veya Türk sınırından geçti? IŞİD liderlerinin çıktığı Irak ve Ebu Gureyb, Türkiye’nin kontrolünde oldu mu hiç? Militan kadroların önemli bir kısmı Suriye hapishanelerinden salınmıştır. Bunlar Suriye’de konuÅŸlu idi ve Esed koruması altında idi. Hatta Maliki bunun bilgisini bana daha önceden vermiÅŸ ve Esed ile iliÅŸkilerimizin olduÄŸu dönemde Türkiye’den yardım istemiÅŸti.
7000 MİLİTANIN GİRİŞİ ENGELLENDİ
Önemli bir Avrupa DışiÅŸleri Bakanı iki sene önce bana “Tedbir alalım” dediÄŸi zaman “Peki, siz bu kiÅŸileri biliyorsanız bu kiÅŸileri ülkenizden çıkarmayın” dedim. O da “Biz demokratik bir ülkeyiz, suç iÅŸlememiÅŸ birisinin seyahat özgürlüÄŸünü engelleyemeyiz” dedi. Ben de “Biz demokratik bir ülkede deÄŸil miyiz, biz de turist olarak gelmiÅŸ kiÅŸileri suç olmaksızın engelleyemeyiz” dedim. Bu konuÅŸmadan sonra bize yabancı devletlerden listeler gelmeye baÅŸladı. 7000 ismin Türkiye’ye giriÅŸini engelledik."

Kobanilileri Avrupa mı korudu?

6-7 Ekim olaylarıyla Türkiye'ye dayatmaya çalışılan neydi? 
Suriye’yi de Türkiye'yi de eleÅŸtiren gösteriler düzenlendi. Esed’e karşı duruÅŸumuzu eleÅŸtirdiler. Bunlar normaldir. Ama 6-7 Ekim olaylarında sanki Kürtlere zulüm yapan bir tarafımız varmış gibi gösterildik. Ä°ÅŸte bu anormal. Biz ‘Türkmenler gelsin Kürtler gelmesin’ dedik mi? Biz herkese kapımızı açtık. Acaba PYD Suriye’deki Kürtlerin haklarını korudu mu? PYD’nin Suriye rejimi döneminde Suriyeli Kürtlere iliÅŸkin bir çalışması olmuÅŸ mu? PYD’nin Kürtlerle ilgili sicili temiz mi? Esed Suriye’deki Kürtlere kimlik vermedi. Öcalan’ı desteklerken ve elindeyken bile Kürtlere hiçbir hak verilmedi. Esed ile iliÅŸkimizin iyi olduÄŸu dönemde 'Kürtlere kimliklerini verin' dedik ve biz kartları verdirdik. PYD ne yaptı? Esed ile iÅŸbirliÄŸi yaptı. Kürtleri Esed öldürürken PYD oradaydı. Kobanilileri Avrupa mı korudu, biz koruduk.

Atlanta'nın nüfusunca insan geldi

Biz ÅŸu an Atlanta Boston Philadelphia nüfusu kadar kiÅŸiyi mülteci olarak aldık. Son yüzyılın en baÅŸarılı mülteci kabulü Türkiye tarafından gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. Türkiye’nin IŞİD’e hiçbir desteÄŸi olmamıştır. Biz BM heyetiyle Harran’da kamplarda dolaşırken dünya tam olarak bu konuları konuÅŸurken Cenevre-2 öncesi MÄ°T TIR’larına operasyon yapıldı. Ve bir manipülasyon ile “Türkiye oraya insani yardım yapmıyor, IŞİD’e destek veriyor” propagandasına baÅŸladılar. TIR olayı ne ise Kobani eylemleri olayı da Türkiye’nin imajını bozmaya yönelik adımlardır. Suriye’deki yangını Türkiye’ye sıçratmak istiyorlar. Meseleyi Suriye meselesinden çıkarıp Türkiye meselesi yapmaya çalıştılar.

Aleviler nasıl CHP’li olur

(Alevi açılımı) Hacı BektaÅŸ’ta Alevi-BektaÅŸi kavramları üzerinde konuÅŸtum. Bu özgün bir gelenektir. Türkiye’nin zenginliÄŸidir. Bu gelenek 12’nci yüzyıla kadar gider. Çok kuvvetli bir kültürel damardır. Bu geleneÄŸinin temel kavramlarına ve erkanına bakıldığında Ä°slam medeniyetinin bir ifade ediliÅŸ biçimidir. Ä°slam ile Alevilik çatışmaz. Buna karşı bir ÅŸey söylediÄŸinizde ya AleviliÄŸin içini boÅŸaltacaksınız ya da Ä°slam’ı deÄŸiÅŸtireceksiniz. ‘Din dersi olmasın’ lafını AleviliÄŸi savunmak için söyleyemezsiniz. Din dersi ile AleviliÄŸin korunması arasında bir baÄŸlantı yok. KılıçdaroÄŸlu, “Alevilik daha çok dersin içinde olsun” deseydi daha doÄŸru olur. Hatta AleviliÄŸin ayrı bir dersi olsun da diyebilirdi.
ÅžAÅžIRIYORUZ
Ä°kinci Mahmut Yeniçeri ve BektaÅŸi ocaklarını kapattı. ModernleÅŸme amacı ile bu yapıldı. Ä°kinci karşı adım ise tek parti döneminde oldu. Bu da modernleÅŸme adına yapıldı. Bunun sorumlusu AK Parti mi? KılıçdaroÄŸlu cevap veriyor bana. Sen önce KahramanmaraÅŸ’ın ve Madımak’ın hesabını ver diyor. MaraÅŸ’ta Ecevit baÅŸbakandı ve CHP iktidarda idi (1979). Madımak’ta DYP-SHP iktidarda idi, baÅŸbakan yardımcısı da Ä°nönü’nüydü. Bütün bunlarla bizim ne ilgimiz var? Biz iktidarda deÄŸildik. Bu ÅŸartlarda Aleviler nasıl CHP’li oluyor ÅŸaşırıyoruz.

Kararlıyız

Filipinler’de temaslarını tamamlayan BaÅŸbakan DavutoÄŸlu, dönüÅŸ öncesi yaptığı açıklamada, çözüm sürecinde kararlılık mesajı verdi. “Bizim çözüm süreci konusundaki kararlılığımız kesindir. Süreç devam edecek. Bunu baÅŸarma konusunda tereddütsüz her türlü adımı atacağız. Ä°nÅŸallah güzel geliÅŸmeler olacak. Bunu kararlılıkla sürdüreceÄŸiz” diyen DavutoÄŸlu, 6-7 Ekim olaylarının bazı çevrelerce hem hükümete dönük bir hamle hem de çözüm sürecini provoke giriÅŸimi olduÄŸunu dile getirdi. 

YENÄ°ÅžAFAK