Sosyal Medya

Güncel

Müslümanlara ihanet eden hizmet gönüllüsü olabilir mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Müslümanlara ihanet edenlerin, hizmet gönüllüsü olduklarını kim iddia edebilir" dedi.



CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Amerika kıtasının 1492'de Kolomb tarafından keÅŸfedildiÄŸinin iddia edildiÄŸini belirterek, "Oysa Kolomb'tan 314 sene önce 1178'de Müslüman denizciler Amerika kıtasına ulaÅŸmışlardır. Kristof Kolomb'un hatıralarında Küba kıyılarında dağın tepesinde bir caminin varlığından bahsedilmektedir. Kübalı kardeÅŸimle bunu konuÅŸuruz. O dağın tepesine bir cami bugün de yakışır" dedi.

ErdoÄŸan, Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı evsahipliÄŸinde düzenlenen 1. Latin Amerika Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi'nin kapanış toplantısında yaptığı konuÅŸmada, zirvenin, Türkiye ile Latin Amerika ülkeleri arasında dostluÄŸa ve dayanışmaya vesile olmasını ve özellikle Latin Amerika ülkelerindeki Müslümanlarla var olan gönül köprüsünün daha da saÄŸlamlaÅŸmasını temenni etti. 

Zirve dolayısıyla 41 ülkeden 71 temsilcinin Ä°stanbul'a geldiÄŸini kaydeden ErdoÄŸan, "Birbirlerini daha iyi tanıdılar, birbirlerini dinlediler, sorunlarımızı, Ä°slam dünyasında ve Latin Amerika'da özellikli olarak tespit ettiler. 5 gün boyunca birbirleriyle muhabbet ettiler. Malum, muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammedsiz muhabbetten ne hasıl" ifadelerini kullandı.

ErdoÄŸan, zirvenin Ä°stanbul'da gerçekleÅŸmesini çok önemsediklerini vurgulayarak, ÅŸöyle konuÅŸtu: 

"Az önce Küba'dan deÄŸerli kardeÅŸim bizleri Küba'ya davet etti. Zaten bizim ÅŸu andaki planlamamız içerisinde var. Nasip olursa 2015'in baÅŸlarında Küba'ya bir ziyaretimiz olacak. GeniÅŸ bir heyetle inÅŸallah Küba'ya bu ziyareti gerçekleÅŸtireceÄŸiz. Latin Amerika ülkelerine inÅŸallah 2015 yılı içinde daha fazla ağırlık vereceÄŸiz. Aynı ÅŸekilde Afrika'ya. Bu hafta nasip olursa Cezayir ve Ekvator Ginesi'ne gidiyoruz, oraları dolaÅŸacağız. Ä°ÅŸimizin tüm dünyada ne kadar ağır olduÄŸunu, sorumluluÄŸumuzun ne kadar fazla olduÄŸunun idraki içerisindeyiz. Tabii sorumluluÄŸun idrakı içinde olmak yetmiyor, icraat gerekiyor, netice gerekiyor. Ä°slam dünyasında bu noktada sıkıntımız çok büyük." 

"Kolomb daha Amerika kıtasını keşfetmeden İslam dini kıtada inkişaf etmişti"

Ä°slamın, insanın kendi tercihiyle kendi iradesiyle inanmasıyla birlikte Allah'ın kiÅŸiye bahÅŸettiÄŸi en büyük hediye, hidayet olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:

"EÄŸer kalplerine, kulaklarına damga vurulmuÅŸsa, gözlerine de perde inmiÅŸse, ne kadar anlatırsanız anlatın onlar inanmayacaklardır. Yine de bize düÅŸen son nefesimize kadar Hakk'ı anlatmaktır, son nefesimize kadar insanları Hakk'a davet etmektir. Ä°ÅŸte bu ÅŸehir, Ä°stanbul, özellikle de Latin Amerika ülkeleri nezdinde anlatma, Hakk'a çağırma yani tebliÄŸ vazifesini hakkıyla yerine getirmiÅŸ bir ÅŸehirdir. Bu ÅŸehrin böyle bir özelliÄŸi var. Büyük bir iftiharla ifade etmeliyim ki Ä°stanbul'un baÅŸkent olduÄŸu Osmanlı Devleti dünyanın birçok ülkesine olduÄŸu gibi Latin Amerika ülkelerine de ulaÅŸmış oralarda da hakkı savunmuÅŸ, oralarda da tebliÄŸ vazifesini yerine getirmiÅŸtir."

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, 1866'da iki Osmanlı gemisinin Ümit Burnu'ndan geçerek Basra'ya ulaÅŸmak üzere Ä°stanbul'dan ayrıldığını, okyanusa açıldığını ancak yollarını kaybederek Brezilya'nın Rio sahiline vardığını anlattı.

ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti:

"Gemide bulunan ve alim bir zat olan Abdurrahman Efendi, Brezilya'da kaldı ve yıllar boyunca Brezilya baÅŸta olmak üzere Latin Amerika ülkelerini dolaÅŸmak suretiyle Ä°slam'ı anlattı, insanlara tebliÄŸ vazifesinde bulundu. Yine 19. ve 20. yüzyıllarda Osmanlı cihan devleti artık dağılırken, çok sayıda Müslüman, Latin Amerika'ya göç etti. Bu göçmenler, Osmanlı pasaportuna sahip oldukları için de 'el turco' olarak tanındılar ve bugün halen de bu sıfatla tanınıyorlar. Bunu Arjantin'de, Meksika'da görürsünüz. GittiÄŸimizde oralarda gördük. Hatta gayet güzel, büyük dikili çeÅŸmelerimiz var oralarda. Yaklaşık 100 yıl önce Türkiye'nin KurtuluÅŸ Savaşı sırasında baÅŸta Arjantin olmak üzere Latin Amerika Müslümanları aralarında yardım toplamış bunu Kızılay aracılığıyla Türkiye'ye ulaÅŸtırmışlar. Latin Amerika'nın Ä°slam'la tanışması, 12. yüzyıla kadar dayanır. Amerika kıtasının 1492'de Kolomb tarafından keÅŸfedildiÄŸi iddia edilir. Oysa Kolomb'tan 314 sene önce 1178'de Müslüman denizciler Amerika kıtasına ulaÅŸmışlardır. Kristof Kolomb'un hatıralarında Küba kıyılarında dağın tepesinde bir caminin varlığından bahsedilmektedir. Kübalı kardeÅŸimle bunu konuÅŸuruz. O dağın tepesine bir cami bugün de yakışır. Yeter ki böyle bir ÅŸeye müsaade etsinler. Kolomb daha Amerika kıtasını keÅŸfetmeden Ä°slam dini kıtada inkiÅŸaf etmiÅŸ, yayılmıştı."

"Bizim tarihimizde sömürgeleÅŸtirme süreci göremezsiniz"

Osmanlı Devleti ve diÄŸer Ä°slam ülkelerinin Latin Amerika ülkelerindeki tebliÄŸ faaliyetlerini, siyasi arzuların vasıtası olarak kullanmadığını dile getiren ErdoÄŸan, "Ä°slam dini asla ve asla sömürmenin, sömürgeleÅŸtirmenin, köleleÅŸtirmenin bir aracı olmadı. BaÅŸkaları daha iyi sömürmek için daha kolay boyun eÄŸdirmek için dinlerini bir araç olarak kullanırken, Müslümanlar ve Ä°slam devletleri sadece tebliÄŸin, gönülleri fethetmenin, Allah'ın ismini yüceltmenin peÅŸinde oldular. Müslümanlar, kemiyetin peÅŸinde deÄŸil, keyfiyetin peÅŸinde koÅŸtular. Ä°slam'ı daha çok gönülle buluÅŸturmanın ve tanıştırmanın mücadelesini verdiler" diye konuÅŸtu. 

ErdoÄŸan, Afrikalılar'a atfedilen "Misyonerler geldiklerinde toprağımız var onların da ellerinde Ä°ncil. Åžimdi bizim elimizde Ä°ncil var, toprak ise onların elinde" sözlerine deÄŸinerek, Afrika ve Latin Amerika'nın bunları yaÅŸadığını söyledi. ErdoÄŸan, "Ancak bizim tarihimizde Allah'a hamdolsun böyle bir sömürgeleÅŸtirme süreci göremezsiniz. Dinin, sömürgeleÅŸtirmenin bir aracı olarak kullanıldığına asla ÅŸahit olamazsınız. Selçuklu, Emevi, Abbasi devletleri, Memlük Devleti, Endülüs Devleti, Osmanlı Devleti ve daha niceleri insanları, Ä°slam'a davet etmiÅŸ ama zorla MüslümanlaÅŸtırmanın asla taraftarı olmamış, diÄŸer tüm inançları da her zaman hoÅŸgörü ve teminatı altında tutmuÅŸlardır" dedi.

"Müslümanlara ihanet edenlerin, hizmet gönüllüsü olduklarını kim iddia edebilir"

ErdoÄŸan, "Barışın dinini, Ä°slam'ı, kendi kirli terör örgütlerine cinayet ÅŸebekelerine isim olarak verenlerin, Ä°slam'ın hizmetinde olduklarını, Kur'an ve Sünnetin yolunda olduklarını kim söyleyebilir? BaÅŸka ülkelerin ve odakların çıkarları adına vatanlarına ve Müslümanlara ihanet edenlerin, Ä°slam'a hürmet içinde olduklarını, hizmet gönüllüsü olduklarını kim iddia edebilir" dedi.

Ä°slamiyet'te cebir, kılıç ve silah zoruyla, para, mal ve mülk vaat etmek yoluyla MüslümanlaÅŸtırmak olmadığını belirten ErdoÄŸan, Ä°slam'ın en çok da mazlumların, yoksulların, yolda kalmışların, gariplerin ve kölelerin dini olduÄŸunu söyledi.

Bu nedenle Ä°slam'ın hiçbir zaman sömürmenin aracı olmadığını, tam tersine sömürüye, baskıya ve zulme baÅŸkaldırının vasıtası olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, Latin Amerika'daki Müslümanların tarih içinde yaÅŸadıkları büyük acıları, maruz kaldıkları ağır zulmün bilindiÄŸini anlattı.

ErdoÄŸan, "Bu Ayet-i Kerime'yi rehber etmek, bu suretle yüzyıllar boyunca nasıl dimdik ayakta kaldıklarını da biliyoruz. Ä°nÅŸallah dayanışma içinde yardımlaÅŸarak, paylaÅŸarak, birbirimize sımsıkı sarılarak, kardeÅŸlik hukuku içinde her yerde varlığımızı sürdürmeye, her yerde  barışın dinini, yani Ä°slamı yaÅŸamaya ve yaÅŸatmaya devam edeceÄŸiz. Türkiye olarak hem tarihin bize yüklediÄŸi mirasın, hem de bugün omuzlarımızda taşıdığımız mesuliyetin idrakindeyiz" diye konuÅŸtu.

Türkiye'nin asırlar boyunca Ä°slamın sancaktarlığını yaptığını dile getiren ErdoÄŸan, Endülüs'teki Müslümanın hakkının ataları tarafından savunulduÄŸunu, Mekke, Medine ve Kudüs'ün izzeti ve ÅŸerefini Osmanlı Devleti'nin mensupları olarak muhafaza ettiklerini, kutsal mekanların asırlar boyunca hizmetkarlığını yaptıklarını kaydetti.

ErdoÄŸan, yüzyıl önce 1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin dünyanın en güçlü orduları karşısında savaÅŸtığını, çok sayıda ülkeye kaşı kahramanca mücadele ettiÄŸini, sonuçta ÅŸimdiki sınırlar içinde yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduÄŸunu ifade ederek, ÅŸöyle devam etti:

"Geride kalan yüzyıl boyunca ayakta kalmanın, güçlü olmanın, yani var olmanın mücadelesini verdik. Ä°çeriden ve dışarıdan yönelen ağır tehditlere, onlara karşı meÅŸgul olmak zorunda kaldık. Åžu anda Türkiye içerideki ve dışarıdaki sorunların bir çoÄŸunu bertaraf etti. Güçlü, kararlı, iddia sahibi bir ülke olarak tarih sahnesindeki yerini yeniden almaya baÅŸladı. Güçlü ve daha da büyüyen ekonomimizle standartları daha ileri seviyelere doÄŸru yol alan demokrasimizle dünyanın her karışında savunmuÅŸ olduÄŸumuz barış, dostluk, kardeÅŸlik mesajlarımızla bu bölgede ve yer yüzünde biz de varız diyoruz. Türkiye hiç kimse için, hiçbir ülke için tehdit ihtiva eden bir ülke deÄŸildir. Türkiye'nin hiç bir ülkenin sınırlarında ve iç iÅŸlerine asla gözü, emeli, niyeti yoktur. Tarih boyunca taşıdığımız misyon barışı egemen kılmak, zulme karşı çıkmaktır. Bugün de aynı misyonu taşıyor, dünyanın her yerinde, her ülkesinde sadece ve sadece barışın ve adaletin egemen olmasını istiyoruz. Sahip olduÄŸumuz ulusal ve uluslararası kuruluÅŸlarla da var olduÄŸumuz ülkede barışın, dostluÄŸun, kardeÅŸliÄŸin, dayanışmanın temellerini atıyoruz. TÄ°KA gibi, Kızılay gibi, AFAD, Yunus Emre Enstitüleri, TRT, Anadolu Ajansı, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar BaÅŸkanlığı gibi kuruluÅŸlarımızla mazlumlara, yoksullara, dost ve kardeÅŸlerimize ulaÅŸmanın mücadelesini veriyoruz."

Yabancı dilde eğitim veren imam hatip okulu

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, bu büyük insanlık mücadelesinde Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı'nın çok ayrı ve müstesna bir yerde durduÄŸunu belirterek, Türkiye içinde olduÄŸu kadar, dünya genelinde de Ä°slam dininin en berrak ÅŸekilde anlaşılması ve uygulanması için örnek faaliyetler yürüttüÄŸünü kaydetti.

Bu faaliyetlerin Latin Amerika ülkelerine kadar ulaÅŸmasının bir iftihar vesilesi olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, "Ä°stanbul'da kurulabilecek imam hatip okuluna, lisesine, buna ilahiyatta dahil edilmek suretiyle burada belli bir veya iki yabancı dilde eÄŸitim verilmesi çok manidar ve anlamlı olacaktır. Bunu vakit kaybetmeden adımlarını atmak, hemen bu çalışmayı baÅŸlatmak geleceÄŸe yönelik en isabetli yatırım olacaktır. Bizler bu çalışmaları en güçlü ÅŸekilde destekleyeceÄŸiz" dedi.

Latin Amerika Müslümanlarının yayın, eÄŸitim, uzman gibi her türlü ihtiyaçlarını karşılamak için çalışılacağını anlatan ErdoÄŸan, Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı'nın Türkiye'nin siyasi ya da uluslararası tezlerini anlatmak için deÄŸil, Ä°slam'ı en berrak ÅŸekilde anlatmak için hizmetkar olacağını söyledi.

Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı'nın rolü

ErdoÄŸan, Ä°slam adı altında kendi ülkelerinin siyasi projelerinin yaygınlaÅŸtırmaya çalışanlar olduÄŸunu vurgulayarak, ÅŸöyle devam etti:

"Biliyoruz ki Ä°slam'ın o mübarek çatısı altındaymış gibi yapıp yüzlerine maske takıp, okullarıyla öÄŸretmenleriyle, kör ideolojileriyle belli grupların çıkarı için faaliyet gösterenler de var. Kitab-ı Mukaddes'i kullanarak Afrika ve Latin Amerika'nın zenginliklerini sömürenler neyse, Kur'an-ı Kerim'i, barış dini Ä°slam'ı, alemlerin sevgilisi Hazreti Nebi'yi maalesef kullanarak aynı yolun yolcusu olan istismarcılar var. Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığımız esasında iÅŸte bu nifak tohumlarını, bunlara karşı mücadelenin en güzel örneklerini verebilecek, Ä°slam'ın özünü, ruhunu, aslını son derece güvenilir ÅŸekilde aktarabilecek güçlü, saÄŸlam, birikimli bir yapıdır."

Latin Amerika Müslümanlarının, tüm Müslüman toplulukların, liderlerin hiç tereddüt etmeden Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı ile irtibatta olmaları, her türlü talep ve ihtiyaçlarını dile getirmelerinin en büyük arzu ve temennileri olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı'nın da üzerindeki bu tarihi sorumluluÄŸu hakkıyla yerine getireceÄŸine inandığını söyledi.

Müslüman zenginler zekatlarını tam verse, Ä°slam dünyasında yoksulluk yaÅŸanmayacak

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Ä°slam dünyasında Müslüman zenginlerin zekatlarını tam hakkıyla vermeleri durumunda, Ä°slam dünyasında yoksulluk yaÅŸanmayacağını belirterek, "Petrolün zekatı tam hakkıyla verilebiliyor mu, veya veriyor mu? Sadece bu veriliyor olsa Ä°slam dünyasının ÅŸu anda yoksulluÄŸunu konuÅŸmak gibi bir sorunumuz olmaz. Ama 'silahlara gidiyor mu?' dediÄŸiniz zaman, silahlara gidiyor" dedi.

ErdoÄŸan, zirveye katılan katılımcıların Ä°stanbul'da bulundukları süre içinde hemen yakındaki Müslümanların acısını daha derinden hissettiÄŸine, yakın coÄŸrafyadaki Müslümanların feryatlarını daha güçlü ÅŸekilde duyduklarına inandığını söyledi.

Müslüman kalpler ve gönüller arasında fiziki mesafeler olmadığını bildiren ErdoÄŸan, Afganistan, Suriye, Irak, Filistin, Mısır ve Libya'da yaÅŸanan acıların Brezilya, Arjantin, Åžili, Meksika, Panama, Kolombiya, Haiti ve diÄŸer tüm Latin Amerika ülkelerinden en samimi ÅŸekilde hissedildiÄŸini, duyulduÄŸunu ve aynı acıyı paylaÅŸtıklarını kaydetti.

ErdoÄŸan, OrtadoÄŸu'da Müslümanların özellilikle son bir asırdır çok ağır zulümler yaÅŸadığını, ağır bedeller ödediÄŸini ifade ederek, ÅŸöyle devam etti:

"Karşımızda duran acı manzaranın çok sayıda sebebi var. OrtadoÄŸu ve dünyada Müslümanların mevcut durumunu deÄŸerlendirirken hem öz eleÅŸtirimizi, hem de eleÅŸtirimizi hiç çekinmeden hiç tereddüt etmeden, asla korkmadan yapmak zorundayız. Evet, öz eleÅŸtiri yapmak zorundayız. Zira, mevcut manzarada gayrimüslimlerin payı olduÄŸu muhakkaktır, ama tek sebep gayrimüslimler deÄŸildir. En baÅŸta belirtmeliyim ki mevcut acı manzaranın Ä°slamın özüyle, ruhuyla, aslıyla uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktur.  Müslümanların yoksulluÄŸunu, yenilmiÅŸliÄŸini, ezilmiÅŸliÄŸini kendi aralarındaki sorunları ve çatışmaları Ä°slamın kendisine baÄŸlayanlar bu dine karşı açık bir hürmetsizlik saygısızlık içindedirler. Tam tersine yaÅŸanan acıları dinimizden, yani Ä°slamdan kaynaklanandan deÄŸil, dinimizden, kitabımızdan Hazreti Peygamber'in kutlu yolundan, Allah'ın emir ve nehirlerinden uzaklaÅŸmanın bir neticesi olarak görüyorum. Acaba ÅŸu anda Ä°slam dünyasında Müslüman zenginler zekatlarını tam hakkıyla veriyorlar mı? Petrolün zekatı tam hakkıyla verilebiliyor mu, veya veriyor mu? Bunları masaya yatırdığımız zaman kimse buna kalkıp da 'evet veriliyor' diyemez. Sadece bu veriliyor olsa Ä°slam dünyasının ÅŸu anda yoksulluÄŸunu konuÅŸmak gibi bir sorunumuz olmaz. Bu kadar açık her ÅŸey ortada. Ama 'silahlara gidiyor mu?' dediÄŸiniz zaman, silahlara gidiyor. Oralara ciddi paralar gidiyor. "

"Ä°badet ederken katledenler, Müslüman olduklarını iddia edemez"

Ä°nsanları camide ibadet ederken ve türbelerde katledenlerin Müslüman olduklarını iddia edemeyeceklerini belirten ErdoÄŸan, bir grubun kendisine Åžii, bir grubun da Sünni dediÄŸini, kardeÅŸinin kanını helal gördüÄŸünü anlattı.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Kur'an'a ve sünnete baÄŸlı olduklarını iddia edenlerin bu katliamları nasıl yapabildiklerini vurgulayarak, "Müslüman'a Müslüman kardeÅŸinin canı, kanı, malı ve ırzı haramdır, hükmünü biz nereye koyacağız? 'Bir masum canı katleden, alemleri katletmiÅŸtir hükmü' ortadayken katliamların meÅŸru oluÄŸunu kim savunabilir. Barışın dinini Ä°slam'ı, kendi dini terör örgütlerine, cinayet ÅŸebekelerine isim olarak verenlerin Ä°slam'ın hizmetinde olduklarını, Kur'an ve sünnetin yolunda olduklarını kim söyleyebilir? BaÅŸka ülkelerin ve odakların çıkarları adına vatanlarına ve Müslümanlara ihanet edenlerin Ä°slama hürmet içinde olduklarını, hizmet gönüllüsü olduklarını kim iddia edebilir" diye konuÅŸtu. 

Müslümanların önce kendi öz eleÅŸtirilerini yapmaları ve kendilerini düzeltmeleri gerektiÄŸini belirten ErdoÄŸan, ardından da aynı ÅŸekilde cesaretle eleÅŸtirilerin yapılacağını kaydetti.

"Bizim Alahtan baÅŸka kimseye kul olma görevimiz yoktur" diyen ErdoÄŸan, Afrika'nın elmasları ve Latin Amerika'nın altınları kirli senaryolarla nasıl sömürüldüyse OrtadoÄŸu'nun zenginlikleri ve petrollerinin de aynı kirli senaryoyla sömürüldüÄŸünü anlattı.

ErdoÄŸan, bu kirli senaryoda Müslümanların kanı, canı, malı ve mülkü olduÄŸunu ifade ederek, "Maalesef bu kirli senaryoda Müslümanların inancı var. Sömürünün ve köleleÅŸtirmenin tam karşısında duran Ä°slam, iÅŸtahlı, hırsızlı, tatminsiz ruhların elbette hedefi haline geliyor. Ä°ÅŸte onun için Müslümanların zayıflaması, yoksullaÅŸması, birbiriyle çatışması en çok da inançlarından uzaklaÅŸması için her türlü oyun devreye sokuluyor. Bunlar komplo teorisi deÄŸil. Bunlar, yaÅŸadığımız, gördüÄŸümüz hadiseler. Bunlar ortada olan vakalardır" dedi.

"BM müdahale etmiyor"

Bosna'da on binlerce Müslümanın katliamını dünyanın seyrettiÄŸini vurgulayan ErdoÄŸan, barış elçileri ve BirleÅŸmiÅŸ Milletlerin buna müdahale etmediÄŸini, dur demediÄŸini dile getirdi. 

Her uluslararası toplantıda BM'nin reforme edilmesi gerektiÄŸini söylediÄŸini belirten ErdoÄŸan, konuÅŸmasını ÅŸöyle sürdürdü:

"BM dünya barışına hizmet etmiyor, diyorum. 196-197 tane üyesi var. 5 tane daimi üyesi içinde bir tane Müslüman ülke yok. 3 kıta var. Avrupa, Asya ve Amerika. DiÄŸer kıtalardan da kimse yok. Bunlardan bir tanesi 'hayır' derse, oradan siz karar çıkaramazsınız. Velev ki karar çıktı, uygulayamazsınız. Ä°srail'le ilgili kararları uyguladı mı? Bugün 150'ye yakın karar çıkmıştır BM'den. Bunlardan bir tanesi uygulanamamıştır. Ä°ÅŸte buyrun. Åžu anda Mescid-i Aksa'nın durumu. Acaba biz de böyle bir anlayış yok da onların mabetlerine karşı bizim ülkelerimizde böyle bir ÅŸey yapılsa dünya ne yapar? Bir ses var mı? Kiliselere karşı böyle bir ÅŸey yapılsa, dünya ne yapar? Ama bakın biz bunların hiçbirine asla müsaade etmeyiz. Niye? Çünkü bizim dinimizde böyle bir saldırıya, böyle bir yakıp yıkmaya yer yoktur da onun için. Mescid-i Aksa, Filistinlilerin deÄŸil. Tüm dünya Müslümanlarının iki kıblesinden bir tanesidir. Dolayısıyla hepimize düÅŸen bir görev var, sorumluluk var. Ama bakın hiç dünyanın sesi çıkmıyor. Dünya yazıp çizmiyor. Hiç birisi ne yapıyorsunuz demiyor. Biz elimizden geleni yapıyoruz, yapacağız, koÅŸturuyoruz, takip ediyoruz. Sonuna kadar takipçisi olacağız."

ErdoÄŸan, Mısır'da seçilmiÅŸ iktidar devrilirken demokrasiye inandığını söyleyenlerin, bu darbeci zatı eleÅŸtirmediklerini söyledi.

ErdoÄŸan, ÅŸöyle konuÅŸtu:

"Niye? Çünkü onlar kendileri nasıl inanıyorlarsa öyle bir demokrasiyi kabul ediyorlar. Bunları görmek zorundayız. Ä°nsanlar toplu halde katledilirken dünya seyretti. Dünyada yakın siyasi tarihimizde bir hafta içinde 5 bine yakın insanın katledildiÄŸi bir ülke yoktur. Böyle bir darbe de yoktur. Ama ne yazık ki Mısır bunu yaÅŸamıştır. Bu zattan önce gelenlerin hiçbir tanesi böyle bir darbeyi, böyle bir katliamı yapmadı. Filistin'e her türlü hukuk, ilke, kural hatta vicdan ayakların altına alınıp seyredilirken dünya sadece seyrediyor. Irak'ı dünya seyrediyor. Åžu anda Irak'ın yüzde 40'ı iÅŸgal altında. Suriye aynı ÅŸekilde. Kendilerine göre belli hedefler koyuyorlar, ama 'gel netice al' dediÄŸinde, netice yok. NeymiÅŸ havadan bombalıyormuÅŸ. Havadan bombalamak suretiyle netice alınmaz dedik, aylardır. Åžimdi yeni yeni karar alıyor. Åžimdi kara harekatı yapacaklarını söylüyor. Görünen köy klavuz istemez. Bunlar bilinen gerçeklerdir. Suriye'de 300 bin masum insan öldü, dünya seyretti. Söyledikleri ne? Diyorlar ki Esed gidince yerine kim gelecek?. Mantığa bak ya."

"Esed gidince yerine halkın iradesi gelecektir"

ErdoÄŸan, "Siz demokrasiye inanıyor musunuz? Ä°nanıyorsunuz. Demokrasi, milli irade midir? Halkın iradesi midir? Bunun tek cevabı vardır. Zalim Esed gidince, terörist Esed gidince onun yerine halkın iradesi gelecektir. Halk kimi istiyorsa o gelecektir. Ama o gidecektir" diye konuÅŸtu.

Bazılarının zaman zaman kendisine "Böyle eleÅŸtirmeseniz, öyle söylemeseniz" dediklerini aktaran ErdoÄŸan, "Biz hakkı sonuna kadar söylemeye mecburuz, söyleyeceÄŸiz. SöyleyeceÄŸiz ki damardan bu iÅŸe girilsin. Bu iÅŸin sıkıntısını, derdini çekenlerin de olduÄŸu bilinsin" deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin sınırında Kobani ((Ayn el Arap) diye bir vilayet olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, ÅŸöyle konuÅŸtu:

"Eskiden Arap kardeÅŸlerimizin yaÅŸadığı Ayn el Arap idi daha sonra bunun adını deÄŸiÅŸtirdiler ve nedense Amerika buraya bayağı özendi. KonuÅŸtum kendileriyle. BaÅŸkanla konuÅŸtuk bu iÅŸi. Dedim ki; bakın oraya yapacağınız bu silah yardımı doÄŸru deÄŸil, teröristlerin eline geçer. 'Ä°ki gün içerisinde orası düÅŸecek' diyor. Orada yaÅŸayan insan yok dedim sayın baÅŸkan. Zaten 200 bin insan benim ülkeme geldi, ÅŸu anda hepsini biz ülkemizde misafir ediyoruz. Neyi düÅŸecek. Åžu anda 2 bin tane savaÅŸçı var orada. Bu DEAÅž denilen teröristlerle onlar savaşıyorlar zaten. Niçin bu sizin için bu kadar stratejik. Neden. EÄŸer stratejik ise benim için stratejik olması lazım. Sizin için niye stratejik.

Siz 11-12 bin kilometre öteden bunu stratejik görüyorsunuz, özelliÄŸi ne? Fransa baÅŸkanına söyledim. Dedim ki; 'Halep mi Kobani mi?' 'Tabiki Halep' dedi. Ama dedim bak Halep'in üzerinde kimse konuÅŸmuyor. Åžimdi Halep gidiyor."

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayip ErdoÄŸan, asıl üzerinde durulması gereken yerin Halep olduÄŸunu vurguladı.

"Halep'te ekonomi var, Halep'te tarih var, Halep'te kültür var. Halep tam manasıyla 1 milyona aÅŸkın nüfusuyla bir özelliÄŸi var" diyen ErdoÄŸan, konuÅŸmasına ÅŸöyle devam etti:

"Halep'i niye konuÅŸmuyoruz da Kobani? Mesele baÅŸka, dert baÅŸka. Üst akıl, baÅŸka hesaplar içinde. Bunun üzerinde durmamız gerekiyor. Sinsice planlar yapılıyor, bu planların üzerinde durmamız gerekiyor. Kobani için dünyayı ayaÄŸa kaldıranların, Halep için zerre kadar kaygı duymadıklarını görüyoruz. Söz konusu Müslüman olunca hukuk ortadan kalkıyor, demokrasi ortadan kalkıyor, evrensel deÄŸerler, Avrupa deÄŸerleri, Batılı deÄŸerler, insani, vicdani deÄŸerler ortadan kalkıyor. Terör örgütleri arasında dahi çok enteresan, son zamanlarda oynan bir oyun da bu. Seküler ve seküler olmayan diye ayrıma gitmeye baÅŸladılar. EÄŸer bir terör örgütü seküler olduÄŸunu iddia ediyorsa ona karşı sempati duyuyorlar. Seküler olmadığını iddia ediyorsa ona karşı tepki ortaya koyabiliyorlar. Petrolü olan demokrasi götürmekten bahsedebiliyor. Petrolü olmayan ülkeleri hiç kaale alamayabiliyorlar."

"Ä°lginç ÅŸeyler oluyor"

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ilginç ÅŸeylerin olduÄŸunu ifade ederek, öz eleÅŸtiri kadar bu eleÅŸtirileri de cesaretle yapmak zorunda olduklarını dile getirdi.

ErdoÄŸan, konuÅŸmasını ÅŸöyle tamamladı:

"Onlar ilkesiz olabilir, hukuksuz olabilir, vicdansız olabilir. Biz özümüze kulak verecek, Kur'an ve Sünnet ile yolumuzu aydınlatacak, adil olacağız, eÅŸitlikçi olacağız, ayrım yapmadan barışı savunacağız. Her zaman ifade ediyorum. Onların bir tuzağı varsa hiç merak etmeyin Allah'ın da bir tuzağı vardır. Biz iyi olmak istersek, Allah hiç ÅŸüphesiz bize bütün kapıları açacak, bütün yolları aydınlatacak. Allah'ın izni ve yardımıyla biz iyinin, güzelliÄŸin, doÄŸruluÄŸun yanında saf tutmayı  sürdüreceÄŸiz. Umudumuzu kaybetmeden, başımızı öne eÄŸmeden, bize baÅŸkalarının biçtiÄŸi rolleri kabullenmeden her daim hakkı savunacağız. Rabbim Ä°nÅŸallah bizlere merhamet etsin, bizlere yardım etsin. Rabbim kardeÅŸliÄŸimizi daim etsin." 

AA

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.