"IŞİD Müslümanlara mal ediliyor"

Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı'nın düzenlediÄŸi '1.Latin Amerika Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi', Conrad Otel'de baÅŸladı. Zirvenin açılışına BaÅŸbakan Yardımcısı Yalçın AkdoÄŸan, Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Latin Amerika'daki ülkelerden dini temsilciler katıldı. Toplantıda konuÅŸan Prof. Dr. Mehmet Görmez, dünyanın her yerinde Müslümanların zor bir dönemden geçtiÄŸini belirterek, 'Bu zorlukların, bu fırtınaların dinmesi hepimizin duasıdır. Fakat yine onlar bizim bilincimizi açmaya vesile olabiliyorlar. Bitmeyen dostluklar kurmak için bir araya geldik. DertleÅŸeceÄŸiz ama dertlerimizi gittiÄŸimiz yerlere taşımak niyetinde deÄŸiliz' dedi.

Prof. Dr. Mehmet Görmez, Ä°slam dünyasının, tarih boyunca Latin Amerika'daki Müslüman varlığına karşı dört büyük mahcubiyeti olduÄŸunu ifade ederek, ÅŸöyle devam etti: 'Latin Amerika'daki Müslümanların atalarına karşı ilk mahcubiyetimiz Endülüs'ten bu topraklara göçen Müslümanlara karşı Ä°slam dünyasının merkez devletlerinin herhangi bir ÅŸey yapamamış olmasıdır. Biz onlara yuva olmadığımız gibi dönüp 'bunların akıbeti ne oldu' diye sormayı da ihmal ettik. Ä°kinci mahcubiyetimiz yakın tarihe aittir. Batının sömürgeleÅŸtirme ve köleleÅŸtirme politikaları neticesinde Afrika kıtasından toplanan Müslüman köleler bu kıtaya getirildiler. Batının kendi refahını artırmak için insan yerine koymadığı bu kardeÅŸlerimize ne yazık ki sahip çıkmadık. Üçüncü mahcubiyetimiz Osmanlı coÄŸrafyasından bu topraklara göç eden insanlarımızla ilgili olmuÅŸtur. Alturko adını taşıyan Müslüman topluluklar ciddi asimilasyon politikalarına maruz kaldılar. Bu kardeÅŸlerimiz de bu topraklara göç ettikten sonra onlara sahip çıkamadık. Dördüncü mahcubiyetimiz aslında bütün insanlığın ortak mahcubiyeti. O da vatandaÅŸları ellerinden alınan, yerlerinden yurtlarından edilen Filistinli kardeÅŸlerimiz, farklı ülkelerde kendilerine vatan aradılar. Vatanları çalınan, vatanları ellerinden alınan Filistinliler Latin Amerika'daki ülkeleri kendilerine vatan kıldılar. Bu zulüm hala devam ediyor. Bir an önce Mescid-i Aksa ve Filistinlilerin kendi özgürlüklerine kavuÅŸmalarını niyaz ediyoruz. Yıllar boyu onların da yaralarına merhem olamadık, insanlık bugün de ilimizi acıtmaya devam eden bu soruna hep duyarsız kaldı. Aslında beÅŸinci bir mahcubiyet de bu topraklarda sonradan Ä°slam'la tanışan nice Müslümanlar var. O Müslümanların da pek çok ihtiyaçları ve sorunları var. Ama bugüne kadar bu sorunlara da el uzatma imkanına sahip olamadık. Bu toplantıyı 5 asır gecikmiÅŸ toplantının telafisi olarak görüyorum.'

Latin Amerika'nın mazlumiyetinin, egemen sisteme entegre olmayışından geldiÄŸini kaydeden Görmez, 'Bu mazlumiyet hali bu topraklarda din ayrımı yapmaksızın herkesi kuÅŸatan bir durumdur. Yoksa bir dine mensubiyetten kaynaklı maddi bir sıkıntıdan ve dini özgürlüklerin engellenmesinden bahsetmek mümkün deÄŸildir" ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Prof. Dr. Mehmet Görmez, bugüne kadar Latin Amerika Müslümanlarından habersiz oluÅŸlarının bir mazeret olmaması gerektiÄŸini belirterek, 'YaÅŸamakta olduÄŸumuz son hadiseler bizi Latin Amerika ülkelerindeki Müslümanlar karşısında mahcubiyet duymamızı saÄŸlamaktadır. YaÅŸanan bu hadiseler batıda yani Amerika ve Avrupa'da büyük bir islamofobiyi oluÅŸturduÄŸu halde Latin Amerika'da islamofobinin olmaması dikkat çekicidir. Bizler 'Batı' derken hiçbir zaman Latin Amerika ülkelerini kastetmeyiz. 'Batı' kavramı coÄŸrafi bir tanımlama olmaktan ziyade bir duruÅŸ ve tutumu içerir. Bu duruÅŸun tarihsel kökenleri vardır. Batı sömürgeciliÄŸi, vahÅŸi kapitalizmi ve kendisi gibi olmayanlara bir yaÅŸam dayatmayı simgeler hale gelmiÅŸtir' ifadelerini kullandı.

'Bugün öyle bir noktaya geldik ki sanki ölmek ve öldürmek Ä°slam'ın en büyük ÅŸiarıymış gibi anlatmaktadır' diyen Görmez, 'Bunu asla kabul etmiyorum. Üstelik bunu hariçten iddia edenler olduÄŸu gibi, Müslümanız diyen bazı gruplar bile söylemektedir. Oysa Ä°slam'ın bir ÅŸiarı varsa o da adil bir ÅŸekilde yaÅŸamak ve yaÅŸatmaktır' dedi.

Görmez, bugün IŞİD'in yaptıklarının tüm Müslümanları suçlu konumuna düÅŸürdüÄŸünü ifade ederek, 'Hiçbir kiÅŸi bir baÅŸkasının suçundan dolayı kınanamaz ve yargılanamaz. Fakat dünyanın bir yerinde Ä°slam adı suistimal edilerek iÅŸlenen bir suç tüm Müslümanlara mal edilmektedir. Bugün IŞİD'in yaptığı tüm Müslümanları suçlu konumuna düÅŸürmektedir. Suriye'de iÅŸlenen bir cinayet, Avrupa'da yaÅŸayan 30 milyon Müslüman'ın güvenliÄŸini, Latin Amerika'da yaÅŸayan 6 milyon Müslüman'ın güvenliÄŸini ilgilendirmektedir. Oysa asıl endiÅŸe ve korku uyandıran durum hukukun temel ilkelerinin ihlal ediliyor olmasıdır' diye konuÅŸtu.