Gezi - Tarih - Mimari
900 yıllık gizemi Türk ve İtalyan mimarlar çözecek
Şeyh Süleyman Mescidi, Med-Art Projesi kapsamında restore ediliyor.
Ä°stanbul'da Ayasofya'dan sonra Bizans dönemine ait en eski yapılardan biri olan ve 523 yıldır Åžeyh Süleyman Mescidi adıyla hizmet veren Fatih'teki kültür varlığı, Vakıflar Genel MüdürlüÄŸü ve Ä°talyan Restorasyon Firmaları BirliÄŸi'nce (Assorestauro) yürütülen Med-Art Projesi kapsamında restore ediliyor.
Döneme ait yazılı kaynakların yetersizliÄŸi nedeniyle ne amaçla yapıldığı kesin bilinmeyen, bir kilisenin kitaplığı, mezar, vaftizhane olabileceÄŸi ihtimali üzerinde durulan yaklaşık 900 yıllık yapının tarihine, Türk ve Ä°talyan uzmanların titiz çalışması sonucunda ışık tutulacak.
Fatih'in Zeyrek semtinde UNESCO Dünya kültürel Miras Alanı'nda yer alan, Zeyrek Caddesi ile At Pazarı Sokağı'nın kesiÅŸtiÄŸi yerde ziyaretçilerini karşılayan Bizans dönemine ait Åžeyh Süleyman Mescidi'nin, Pantokrator Manastırı'nın kitaplığı olarak 12. yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor.
Bazı kaynaklarda yapının mezar veya vaftizhane olduÄŸu bilgisi de yer alıyor. Tabanın altında bir mezar odasının bulunması, Åžeyh Süleyman Mescidi'nin Bizans döneminde bir mezar binası olduÄŸu bilgisini güçlendiriyor. Ancak o döneme ait yazılı kaynaklar yetersiz olduÄŸu için binanın ne amaçla yapıldığı kesin olarak bilinemiyor.
Ä°stanbul'un fethinden sonra dönemin Åžeyhülislamı Åžeyh Süleyman tarafından 1491'de mescide çevrilen yapı, 1756'da çıkan yangında hasar gördü ve Kazgani Hasan AÄŸa tarafından onarıldı.
Kare planlı alt yapı üzerine sekiz kenarlı üst yapı ve örtüsünün oturtulduÄŸu mescide, Zeyrek Caddesi'ndeki kapıdan girilirken, ziyaretçiler küçük bir avlu ve hazire ile karşılaşıyor.
Günümüze kadar mescit olarak kullanılan tarihi yapı, Vakıflar Genel MüdürlüÄŸü ile Ä°talyan Restorasyon Firmaları BirliÄŸi arasında hayata geçirilen proje kapsamında, tahmini 900 yıllık tarihinde ilk kez tepeden tırnaÄŸa elden geçirilecek.
PROJE NASIL BAÅžLADI?
Projenin hayata geçirilmesi için giriÅŸimlerde bulunan Vakıflar Ä°stanbul 1. Bölge MüdürlüÄŸü mimarlarından Dr. Olcay Aydemir, Ä°talyanlarla olan iÅŸbirliÄŸi süreci hakkında AA muhabirine bilgi verdi.
Vakıflar Genel MüdürlüÄŸü olarak Ä°talya'ya ilk ziyaretin 2011'de, Ä°talyan Ticaret Ajansı'nın davetiyle katıldıkları fuarla gerçekleÅŸtiÄŸini anlatan Aydemir, Ferrera'da yapılan fuarda, teknolojilerin yanı sıra çeÅŸitli restorasyon çalışmalarının ÅŸantiyelerde tanıtıldığını kaydetti. Aydemir, bu fuarın ve ÅŸantiye ziyaretlerinin, Vakıflar Genel MüdürlüÄŸü'nün de böyle bir eÄŸitim projesi içinde olması fikrini hayata geçirme imkanı sunduÄŸunu dile getirdi.
Ä°talya'ya bir sene sonra tekrar davet edildiklerinde Med-Art Projesi'nin gündeme geldiÄŸini ifade eden Aydemir, eÄŸitim ve sahada uygulamaların izlenmesi imkanı sunan projenin, Türkiye'deki uzmanlara da katkı saÄŸlayacağı düÅŸüncesiyle konuyu Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem'e aktardığını söyledi.
Bu düÅŸüncenin olumlu karşılanması üzerine 2012'de konuyla ilgili Vakıflar Genel MüdürlüÄŸü yöneticileri ile Ä°talya'da ön anlaÅŸma imzalandığını, 2013'te de ön protokolle projenin baÅŸladığını belirten Aydemir, teorik eÄŸitimlerin ardından uygulamaların da izlenebilmesi için küçük ölçekli, çok sayıda kültür ve döneme ev sahipliÄŸi yapmış Zeyrek'teki Åžeyh Süleyman Mescidi'nin seçildiÄŸini hatırlattı.
Ä°talyan Restorasyon Firmaları BirliÄŸi ile yürütülen proje kapsamında Vakıflar Genel MüdürlüÄŸü'nden ekiplerin belli aralıklarda Ä°talya'daki restorasyon ÅŸantiyelerinde eÄŸitim aldığını dile getiren Aydemir, Ä°stanbul'da da Türk ve Ä°talyan uzmanların katılımıyla mescidin restorasyonunun yapıldığını kaydetti.
ERTEM GELÄ°NEN NOKTAYI ANLATTI
Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, Türk-Ä°talyan uzmanlarca yürütülen Med-Art Projesi'nin, personelin eÄŸitimini öngören ilk uluslararası projelerinden birisi olduÄŸunu vurguladı.
Med-Art'ın, Kültürel Mirasın Korunması Ä°çin Uluslararası Ä°ÅŸbirliÄŸi Programı kapsamında Ä°talya'da Emilia Romagna Bölgesi tarafından finanse edilen bir proje olduÄŸunu anlatan Ertem, projeyi çok önemli ve kıymetli bulduklarını ifade etti.
Ertem, projenin, Vakıflar Genel MüdürlüÄŸü uzmanlarına, bir baÅŸka kültürün restorasyona bakış açısını, teknolojisini tanıma fırsatı, Türk-Ä°talyan yaklaşımını karşılaÅŸtırma ÅŸansı verdiÄŸini anlattı.
Restorasyonun Türkiye'deki ihale süreçleri ve yöntemleriyle sürdürüldüÄŸünü, projelerin kurul kararları doÄŸrultusunda hayata geçirildiÄŸini anlatan Ertem, çalışmalar sırasında iki ülkenin benzer yöntem ve teknolojiler kullandığını, ancak farklı yorumlar yaptığını gördüklerini kaydetti.
"Ä°TALYA, 195 BÄ°N AVRO BÜTÇE AYIRDI"
Vakıflar Genel Müdürü Ertem, Ä°talyan ortakların Med-Art kapsamında bu projeye yaklaşık 195 bin avro bütçe ayırdığını belirterek, restorasyon süreci hakkında ÅŸu bilgileri verdi:
"Ä°talyanlar, ilk aÅŸamada yapıya iliÅŸkin analiz yöntemlerini anlatıp, malzeme ve statik tespitlere yönelik analizler yaptı. Ä°talyan Restorasyon Firmaları BirliÄŸi'nin koordinatörü ÅŸantiyede belli aralıklarda bulunarak, kontrol mimarı ile uygulamaları deÄŸerlendiriyor. Hemen hemen bir çok iÅŸimizde olduÄŸu gibi burada da akademisyenlerden ve Vakıflar Genel MüdürlüÄŸü çalışanlarından oluÅŸan bir bilim ve danışma kurulu var. Aslında küçük bir yapı ama büyük bir organizasyon. Yapıyı bir restorasyon laboratuvarı haline dönüÅŸtürdük ve karşılıklı restorasyon deneyimlerinin paylaşıldığı ortak bir platform haline getirdik. Sürecin koordinasyonu bütün detayları ile düÅŸünüldü. Önümüzdeki süreç de ortak kararlarla devam edecek. Ä°talyan uzmanlar da bizimle çalışacak."
Uygulama boyunca son teknolojilerle fotogrametrik çizimler yapıldığını vurgulayan Ertem, ÅŸunları kaydetti:
"Yani yapının resmi yeniden çekildi. Ä°talyan yöntem ve tekniÄŸiyle yapıya ait malzemeler; taÅŸ, tuÄŸla ve sıvalardaki analizler, strüktürel analizler yeniden yapıldı. Bir model oluÅŸturuldu. Ä°talyanlar, tüm bu analizlere göre raporlar, güçlendirme, çevre düzenleme ile elektrik ve ısıtmayı da içeren projeler sundu. Analizler sonucunda ortaya çıkan bu projeler koruma kurulunda... Onaylanınca burada ilk defa uygulanacak bir yöntemle bu güçlendirme projesi hayata geçirilecek."
Ertem, ÅŸu ana kadar yapıyla ilgili analizler ve buna baÄŸlı projeler, hassas temizlik ve raspa iÅŸlemlerinin yapıldığını anlatarak, jeoradarla yapılan analiz yöntemini, zeminde yapılan arkeolojik kazı alanlarının tespitinin yanı sıra duvarlardaki çatlakların, boÅŸlukların ve farklı malzemelerin tespitinde de kullandıklarını aktardı.
"SON DÖNEM KALEMÄ°ÅžLERÄ° KORUNACAK"
Adnan Ertem, "Raspalarla ortaya çıkan farklı dönemlere ait Osmanlı kalemiÅŸlerinin korunması yaklaşımımızda da Ä°talyanlarla hemfikiriz, Osmanlı'nın yaptığı nitelikli kalemiÅŸlerini koruyacağız. Bununla ilgili projeler, raporun hazırlanmasını takiben koruma kuruluna gönderilecek" dedi.
Ä°talyanların Venedik'teki binaları sudan korumak amacıyla geliÅŸtirdikleri bir nem cihazını da kullanarak binanın nem problemini çözdüklerini belirten Ertem, restorasyon sırasında zeminden kaynaklanan rutubet ve su problemlerinin mescit içi ve bodrum katındaki sekizgen planlı kriptada da giderildiÄŸini bildirdi.
Restorasyonun 2015'te bitirilmesinin hedeflendiğini dile getiren Ertem, şunları kaydetti:
"Vakıflar Genel MüdürlüÄŸü olarak son 11 yılda 4 bin vakıf eserin restorasyonunu gerçekleÅŸtirdik. Restorasyon alanında belli bir noktaya gelmiÅŸ bir kurumuz. Vakıflar Genel MüdürlüÄŸü olarak artık hasarsız analiz yöntemleri ve korumanın sürdürülmesini konuÅŸuyoruz, bakım onarım yöntemlerini geliÅŸtirilerek, vakıf kültür varlıklarının gelecek kuÅŸaklara aktarılmasının arayışı içindeyiz. Amacımız ecdadın bize emanet ettiÄŸi bugün herbiri bir sanat eseri olan vakıf kültür varlıklarının ihya edilmesi ve uzun vadede korunabilmesi. Ä°talyanlarla ortaklaÅŸa gerçekleÅŸtirilen bu proje de bize ışık tuttu."
Henüz yorum yapılmamış.