Türkiye, İslâm coğrafyasına önderlik yapmalıdır

UmranHareketi BaÅŸkanı Prof. Dr. Burhanettin Can, Akit’e konuÅŸtu. Prof. Dr. Can ile Ä°srail’in Mescid-i Aksa’ya saldırısını, Filistin toprakları üzerindeki planını ve Ä°slam coÄŸrafyasının bu duruma karşı neler yapabileceÄŸini konuÅŸtuk…

Filistin’in, Kudüs’ün Müslümanlar açısından önemi nedir?

- Filistin ve Kudüs, Müslüman ülkelerin merkezi olan bir yerdir. Mescid-i Aksa; Müslümanların ilk kıblesidir ve üç önemli mescidden birisidir. Miraç olayı da orada yaÅŸanmıştır. Filistin’i, Kudüs’ü asıl önemli hale getiren bir bakıma üç dinin ağırlık merkezinin, doÄŸuÅŸ merkezinin, etki alanının orda olmasıdır. Hıristiyanlığın, MuseviliÄŸin bir baÅŸka boyutuyla o topraklarda olmasıdır ama bizim açımızdan bir baÅŸka önemi de 1947 yılında Batı’nın özel operasyonuyla Ä°srail’in kurulmasıdır. 

Ä°srail’in kurulması sırasında Filistinlilerin topraklarını sattığı iddiası doÄŸru mu?

Ä°srail’in, Filistin’e gidip parayla arazi aldıkları doÄŸru ama bir kısım insanlar ise terörle korkutularak orayı terk etti. Terörle korkutularak terk edilme olayı tarih boyunca iÅŸlene iÅŸlene gelmiÅŸtir. Toprak satma olayı ise özellikle baÅŸlangıçta, henüz ÅŸehir olmadığı, çatışmanın olmadığı, ÅŸiddete baÅŸvurulmayan bir dönemde oluyor. 

Toprak satma olayında 2. Abdülhamid’in tutumu nasıl oluyor?

Burada Emanuel Karasu’nun baÅŸkanlığında, Ä°ttihat Terakki de kullanılarak çekilen bir operasyon var. 2. Abdülhamid’den Osmanlı’nın dış borçlarını ödemek ÅŸartıyla toprak verilmesi ya da orayı kendilerine vatan vermelerini istiyorlar. 2. Abdülhamid ise, “Vatan topraklarının, ÅŸehit kanıyla sulanmış toprakların asla parayla satılamayacağını ancak alınan bedelle verileceÄŸini” söylüyor. Filistin topraklarını alamayacaklarını anlayınca bu sefer 2. Abdülhamid’i düÅŸürdüler. 

Ä°srail’in Filistin topraklarında katliamlar yapmasını nasıl görüyorsunuz?

Siyonizm’in amentüsü, “Vaad edilmiÅŸ topraklar”dır. Nil’den Fırat’a kadar olan topraklar onların tabiriyle Tanrı tarafından Ä°srail’e vaad edilmiÅŸ olan topraklarmış. Ä°srailliler kendilerini Tanrı’nın seçilmiÅŸ bir halkı olarak görüyorlar ve diÄŸer insanları ise kendilerine hizmetçi ya da köle olarak görüyorlar. Bundan dolayı da soykırım yapma hakkına sahip olduklarını düÅŸünüyorlar. Dolayısıyla Ä°srail’in bugün yaptığı bu katliamların, insanlık dışı bütün davranışların altyapısını bu psikolojik zeminde aramamız gerekiyor. 

Günümüze gelirsek, Ä°srail’in Mescid-i Aksa’yı basmasının amacı nedir?

- 1947’den bugüne kadar Ä°srail, Filistin topraklarındaki etkinliÄŸini kademe kademe artırdı. Dolayısıyla bugün Mescid-i Aksa’ya saldırması aslen genel stratejinin, ilk plandaki büyük Ä°srail projesinin gerçekleÅŸmesidir. Burada Mescid-i Aksa’yı zaman ve mekânsal olarak ikiye bölmeye çalışıyorlar. Mescid-i Aksa’nın bir kısmını Yahudilerin, diÄŸer kısmını da Müslümanların kullanmasını istiyorlar.

Bu amaçla Mescid-i Aksa’ya askeri elbise ile girilmesi psikolojik bir savaÅŸtır. Ä°srail’in bunu mabetlere yöneltmiÅŸ olması aslen Siyonistlerin zihin dünyasının insanlık için ne kadar büyük bir tehlike olduÄŸunu gözler önüne seriyor. Hâkimi oldukları yerde asla bir aÄŸaç yeÅŸertmeyeceklerinin, kendilerinden baÅŸka kimseyi insan yerine koymadıklarının bir ölçüsüdür. 

Åžu anda Suriye’yi konuÅŸurken bir anda gözlerin Kudüs’e çevrilmesini nasıl okumak gerekiyor?

- Öncelikle Kobani olayları üzerinden Türkiye, Suriye’ye çekilmek istendi. Türkiye’de Gezi Parkı olayları, 17 Aralık, MÄ°T tır’ları, DışiÅŸleri Bakanlığı’nın dinlenmesi ile kadife darbesinin 8. aÅŸamasını yaşıyoruz. IŞİD’in Kobani’ye doÄŸru yönelmesi, Türkiye’de çözüm süreciyle ilgili verilen beyanatlar, kamuoyu oluÅŸturulması, Türkiye’de baÅŸlatılan operasyonlara baktığımız zaman meselenin sadece bir Mescid-i Aksa olmadığı anlaşılıyor. Bir de Türkiye, Ä°ran, Irak, Suriye, Mısır, Suudi Arabistan, Suriye’de karşı karşıya geldi. Bu yüzden birlikte hareket edemiyorlar. Ä°slam coÄŸrafyasının içerisinde, ÅŸu an kaos söz konusudur. 

TÜRKÄ°YE, Ä°RAN VE MISIR KAVGALI

Ä°srail’in Mescid-i Aksa’ya saldırması üzerine Türkiye hariç Ä°slam dünyasının tepkisiz kalmasını neye baÄŸlıyorsunuz?

- Birincisi; ÅŸu an Ä°slam coÄŸrafyasındaki birçok ülkenin başındaki yöneticilerle halk arasında bir uçurum var. Ä°kincisi; Mısır, Ürdün ve Lübnan gibi ülkelerde yöneticiler zaten Ä°srail ile iÅŸ tutan yöneticilerdir. Bu coÄŸrafyada söz söyleyecek üç tane ülke var: Türkiye, Ä°ran ve Mısır. Mısır’ı zaten darbeyle bloke ettiler. Ayrıca bütün bu ülkeler ÅŸu an birbirleriyle kavgalı. Türkiye-Ä°ran kavgalı, Türkiye-Mısır kavgalı, Ä°ran-Mısır kavgalı...

Ä°SRAÄ°L Ä°LE BÜTÜN SÄ°YASÄ° Ä°LÄ°ÅžKÄ°LER KESÄ°LMELÄ°DÄ°R

Suriye’deki olaylardan dolayı bu ülkeler birbirlerine düÅŸtükleri için mi Kudüs’e sessizler?

- Ses çıkarsalar bile yapabilecekleri bir ÅŸey yok. Yapılması gereken ÅŸey, Ä°srail ile bütün siyasi iliÅŸkilerin kesilmesidir. 

Türkiye, Mescid-i Aksa’ya saldırılar karşısında ne yapmalıdır?

Türkiye, Ä°srail ile bütün iliÅŸkileri kesmelidir. Bütün ikili anlaÅŸmaları askıya almalıdır. Ekonomik olarak Ä°srail ürünlerine boykot uygulamalıdır. Hatta bütün Ä°slam coÄŸrafyasına önderlik yapması gerekiyor, çaÄŸrıda bulunması gerekiyor. Bütün Ä°slam coÄŸrafyasını harekete geçirebilecek bir diplomasiyi baÅŸlatması gerekiyor. 

Mescid-i Aksa’ya yapılan baskından sonra Türkiye’de yapılan eylemleri nasıl görüyorsunuz?

Ä°srail’e protesto yapılsın ama eÄŸer protesto edilmesi gerekiyorsa Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve Ä°ran konsolosluklarının önünde de eylem yapılması gerekiyor. Asıl protestonun Mısır KonsolosluÄŸunda olması lazım. Rafah Sınır Kapısı kapalı kaldıkça Mısır bu katliamın iÅŸtirakçisidir.

YENÄ°AKÄ°T