Sadece postalları değil zihniyetleri kirli

BaÅŸbakan Yardımcısı Numan KurtulmuÅŸ, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar BaÅŸkanlığı (YTB) tarafından düzenlenen "Avusturya’da 50. Yıl EtkinliÄŸi" kapsamında geldiÄŸi Viyana'da, Avusturya Ä°slam Cemaati BaÅŸkanı Fuat Sanaç'ı makamında ziyaret etti. Ziyaretten sonra eÅŸi Sevgi KurtulmuÅŸ ve beraberindeki heyetle Viyana BüyükelçiliÄŸi'nde verilen resepsiyona katılan KurtulmuÅŸ, daha sonra öÄŸrenci derneÄŸi WONDER'de "Medeniyet Akademisi-Sosyal Bilimler ve Sanat AraÅŸtırmaları” Projesinin açılış programına katıldı.

Burada bir konuÅŸma yapan KurtulmuÅŸ, baÅŸörtüsü engellemeleri sonucu WONDER diye bir kurumun ortaya çıktığını belirterek, "Haksızlıktan, zulümden bir rahmet doÄŸdu" dedi.

KurtulmuÅŸ, medeniyetlerin önce tahayyül dünyasında ortaya çıktığını, postmodern tahayyül dünyasının çökmüÅŸ olduÄŸunu ve tahayyül dünyası çökmüÅŸ olanların ortaya güzel eserler koyamayacağını söyledi.

Dünyanın büyük bir siyasi kriz ve kaos döneminden geçtiÄŸini ifade eden KurtulmuÅŸ, ÅŸunları söyledi: 

"Bu kaoslar bir bölgeyi, coÄŸrafyayı veya ülkeyi kapsamıyor. Kriz sadece OrtadoÄŸu'nun, Ä°slam coÄŸrafyasının krizi deÄŸildir. Kriz küreseldir, bütün dünya ülkelerini ilgilendiren bir krizdir. Aslında bu krizler bir medeniyet krizinin sonucudur. Son 3 asırdır dünyayı kurumlarıyla kuruluÅŸlarıyla deÄŸerleriyle yöneten ve yönlendiren bir büyük medeniyet aslında krize girmiÅŸtir. Bu krizin içerisinden çıkamıyor, çıkamadığı için de sürekli kriz üretiyor. Dolayısıyla yeni bir anlayışa ve bakış açısına ihtiyacımız var."

"Kirli postallarıyla Mescid-i Aksa'ya girdiler"

Son bir asırdır somut olarak yeryüzünde bir barış düzeninin mevcut olmadığını ve 2. Dünya Savaşından sonra bir türlü dengenin kurulamadığını ifade eden KurtulmuÅŸ, karşılıklı müzakare ve rızaya dayalı bir barışın yerine, güce dayalı hegemonya düzeninin hakim olduÄŸunu kaydetti.

Hegemonya düzeninin mevcut sorunların temelinde yattığını belirten KurtulmuÅŸ, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

"BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, Suriye krizi, Ukrayna krizi... Bugünün ortaya koymuÅŸ olduÄŸu deÄŸerler silsilesi ve tahayyül dünyası ile Suriye krizini çözmeniz mümkün deÄŸildir. Çünkü Suriye krizini hegemonyaya dayalı güçler çatışması üzerinden çözmeye çalışırsanız, ortaya 300 bin tane masum insanın öldürüldüÄŸü bir Suriye çıkar. Bir baÅŸka ÅŸekilde Ukrayna'daki krizi 'kim güçlüyse o çözsün' noktasına gelirseniz, koskoca Avrupa biraraya gelir Ukrayna krizini çözmek için ama bir adım mesafe alamaz. 

Åžimdi 2. Dünya Savaşı sonrasında kurulmuÅŸ olan yani bugünkü BirleÅŸmiÅŸ Milletler'i oluÅŸturan düzen, güçlülerin hakim olduÄŸu bir dünya tasarımı üzerine kurulmuÅŸtur. Onun üzerinden bir dünya barışı kurmaya niyetlenmiÅŸtir. Yani gücü elinde bulunduran 5 ülke, niye sen dünyaya nizam vereceksin? Güç onda da onun için. Dünyada ekonomik üstünlüÄŸünü elinde bulunduruyor, silah üstünlüÄŸünü elinde bulunduruyor onun için. Kim bu 5 ülkeye sırtını dayarsa istediÄŸi her ÅŸeyi yapabiliyor. Mesela Ukrayna'da kriz çözeceksiniz, taraflardan birisi Rusya. Tahayyül dünyasının sonuçlarını söylüyorum. Rusya krizi çözecek, karar alacaksınız BM Güvenlik Konseyi'nde. 'Rusya iÅŸgalcidir' diyeceksiniz. Bu kararı Rusya'nın da ittifakı ile nasıl alacaksınız? Aynı ÅŸekilde gelin Ä°srail'e. 47 senedir ilk defa Ä°srail askerleri o kirli postallarıyla Mescid-i Aksa'ya girdiler. Sadece postalları deÄŸil, ruhları, zihniyetleri kirli adamların. Bütün dünya seyrediyor ve hiç bir ÅŸey yapılmayacaktır göreceksiniz. Çünkü adam güveniyor, BM Güvenlik Konseyi'nde dayısı var. Hangi kararı BM Güvenlik Konseyi'nden alırsanız alın uygulanmayacak. Çünkü güce dayalı bir sistem kurulmuÅŸ, hegemonyaya dayalı bir sistem kurulmuÅŸ. Gücün paydaÅŸları sonuna kadar Ä°srail'in arkasında olduÄŸu için adama hiçbir ÅŸey yapamıyorsunuz. Aynı ÅŸekilde Esad sarin gazı kullanıyor, varil bombaları kullanıyor hiçbir ÅŸey yapamıyorsunuz. Onun da dayası var BM Güvenlik Konseyi'nde. Rusya'ya güveniyor ondan yapıyor."

Hegemonya düzeninin çatışma ve savaÅŸ ürettiÄŸini aktaran KurtulmuÅŸ, bütün milletlerin eÅŸitliÄŸini esas kabul eden bir zihniyete ihtiyaç olduÄŸunu söyledi.

"Ä°slamafobi lobileri"

KonuÅŸmasından sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan KurtulmuÅŸ, Avusturya ile Türkiye arasında çok eskiye dayalı iliÅŸkiler bulunduÄŸunu, Türk iÅŸçilerin gelmesinden sonra bu iliÅŸkilerin daha da geliÅŸerek arttığını söyledi. 

Avusturya hükümeti tarafından hazırlanan Ä°slam Yasa Tasarısı ile ilgili endiÅŸe ve eleÅŸtiriler bulunduÄŸunu vurgulayan KurtulmuÅŸ, Avusturya ile olan iyi iliÅŸkilerin sürdürülmesi yönünde tavsiyelerde bulunduklarını ancak bunu yaparken burada Müslüman toplulukların ÅŸimdiye kadar oluÅŸturmuÅŸ olduÄŸu hak ve kazanımlardan geri gidilmemesi gerektiÄŸini, eÅŸit ve özgür Avusturya yurttaÅŸları olarak bu haklarını geniÅŸleterek devam ettirmeleri gerektiÄŸini ifade ettiÄŸini söyledi.

Bir taraftan IŞİD gibi karanlık örgütlerin Ä°slam'ı son derece kötü gösteren görüntüler yaydığını aktaran KurtulmuÅŸ, "DiÄŸer taraftanda bu görüntüleri fırsat bilip, bütün Müslümanlar'ın üzerinde baskı oluÅŸturmaya çalışan Ä°slamafobi lobileri yani Ä°slam düÅŸmanı lobiler... Her ikisi de Ä°slam'a haksızlık yapıyor" dedi.

İslam Yasa Tasarısı

KurtulmuÅŸ, Avusturya DışiÅŸleri Bakanı Sebastian Kurz ile yapacağı görüÅŸmede Ä°slam Yasa Tasarısı'nın gündeme geleceÄŸini belirterek, "Biz Türkiye olarak Avusturya'nın içiÅŸlerine karışmak gibi bir niyetin içinde asla olmayız" diye konuÅŸtu. 

Büyük bir medeniyeti temsil eden ülkenin insanları olarak özellikle Müslüman toplulukların iç ahengin sürmesi için önemli bir potansiyel olduÄŸunu hatırlatacaklarını belirten KurtulmuÅŸ, ÅŸunları söyledi: 

"Bunun için de Katolikler'e, Ortodokslar'a, baÅŸka din mensuplarına hangi hakları tanıyorsan aynı hakları Müslümanlar'a tanımalarını, onları da eÅŸit ve özgür yurttaÅŸlar olarak kabul edip, bu özgürlük ortamının içerisinde deÄŸerlendirmelerinin Avusturya'nın geleceÄŸi bakımından da daha doÄŸru olacağını, tabii ki bunları kendilerine tavsiye edeceÄŸiz." 

KAYNAK: AA