Gülerce'den Paralel Cemaat'e ikinci yaylım ateşi

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'a konuÅŸan Hüseyin Gülerce Paralel Cemaat ve kiÅŸisel kopuÅŸ hikayesini anlattı. Röportajın ikinci bölümünde de çarpıcı açıklamalar yapan Gülerce "cemaatte vefa yokmuÅŸ" dedi.

Ä°ÅŸte Gülerce'nin 'Ahmet Hakan'a yaptığı açıklamalar:

17 Aralık... Yolsuzluk operasyonu... Ne diyorsunuz bu konuda?

AK Parti 12 yıldan beri iktidarda. Bu soruÅŸturma 2 yıl önce baÅŸlamış. Yani AK Parti'nin ilk 10 yılında Türkiye'de hiç yolsuzluk olmamış, ihalelerde hiç kayırma olmamış da son 2 senede rüÅŸvet, yolsuzluk almış yürümüÅŸ... Buna inanmam. Bıçağın üzerinde yolsuzluk ve rüÅŸvet yazıyor. Saplayan ise bunu darbe olarak saplıyor. Bu bir darbe giriÅŸimiydi.

Peki ya işin yolsuzluk boyutu... Yolsuzluk kapatılıyor eleştirileri var. Bu konuda ne
diyorsunuz?

Operasyonda hedef gösterilen kiÅŸileri hemen cezalandırma yoluna gitseydi hükümet de gidebilirdi. Surda gedik açtığın zaman bunun arkasından gelen ÅŸeyleri durduramazsınız. Taban bunu fark etti... "Hükümet devrilirse ülke istikrarsızlığa gider. CHP veya MHP gelir. Dolayısıyla biz buna destek vermiyoruz" deyip AK Parti'ye sahip çıktılar.

Hükümet yolsuzluÄŸa, rüÅŸvete göz yumdu" meselesi var. O ne olacak?

Yüzde kaç diyor bunu Ahmet Bey? Siyaset hesap iÅŸi... Sonuçta yüzde 45 oy aldı hükümet...

Ama ya işin ahlaki kısmı?

Siyasetin ahlakı bu ama...

Ama siz hep "mümin perspektifi" ile baktığınızı söylüyorsunuz.

Siyasetin içindeki müminlerin yorumlayış biçimi böyle...

HÜSEYÄ°N GÜLERCE'YE GÖRE CEMAAT VE AK PARTÄ° ARASINDAKÄ° FARKLAR

HÜSEYÄ°N Gülerce "Cemaat ile hükümet ayrılacaktı, bu ayrılık kaçınılmazdı, çünkü aralarında farklar var" diyor.

Aradaki farkları sorduğumda ise...

Başladı saymaya:

-Hizmet Hareketi, ta en baÅŸtan beri Milli GörüÅŸ çizgisine mesafelidir. Aralarında doku uyuÅŸmazlığı var. Hizmet Hareketi, merkez saÄŸa destek olmuÅŸtur.

-Ergenekon'da, Balyoz'da bir arada gibiydiler. Ama o, binmeleri gereken bir gemiye birlikte binerken çekilmiÅŸ bir fotoÄŸraf gibiydi. O gemi Türkiye'nin demokratikleÅŸmesi, vesayetten kurtulmasıydı.

-Hükümettekiler siyaseti önceleyen bir hareketten geliyor. Hizmet Hareketi ise gönüllere girme ve siyasetten uzak durma taraftarı.

-Hizmet Hareketi, kendisinden baÅŸka dine hizmet edecek, tam isabetli yolda giden baÅŸka kimse tanımıyor. Dolayısıyla her ÅŸeye kendi boyasını çalmak istedi.

-AK Parti iÅŸte bu noktada "Bir dakika, biz de kendi boyamızı çalmak istiyoruz, siz neden kendi boyanızı çalıyorsunuz" dedi.

'YÜZ ZARAR YERÄ°NE DOKSAN ZARAR'

Kavganın bu aşamasında bir barış olabilir mi?

Cemaat savaş dilini terk ederse... Bir adım atarsa... Bir şey olur.

Cemaat geri adım atsa da... Hükümet bu saatten sonra savaşı bitirmez.

Yüz kiloluk zarar görecekseniz, doksan kiloluk zarar görmeni daha iyi deÄŸil midir?

'HÜKÜMETE YAKIN MEDYADA YAZMAM'

Hüseyin Gülerce, "Benim bu eleÅŸtirileri dillendirmem, karşı tarafa geçmek anlamına gelmez" diyor ve ekliyor:
*
-Ben zalimin tarafına geçmedim. Ben "Ortada bir zulüm varsa tek taraflı deÄŸil"
diyorum.

-AK Parti'den hiçbir beklentim yok. Åžu anda hükümete yakın bir medyada yazmak gibi bir düÅŸüncem yok. Asla yok. Çünkü eÄŸer öyle bir ÅŸey yaparsam, Hizmet'e getirdiÄŸim eleÅŸtiriler için "Bir beklenti içerisindeydi, onun için eleÅŸtirdi" derler. Ben bunun farkında deÄŸil miyim? Kırmızı halı serseler ben böyle bir ÅŸeyi yapmam.

-Benim siyasi bir beklentim de yok.

'HÜKÜMETÄ°N DE HATALARI VAR'

Siz Cemaat'in üslubunu eleÅŸtiriyorsunuz ama hükümet cenahının üslubu da sorunlu
deÄŸil mi?

Her ne kadar arada bir "Paralel Yapı" ile Cemaat'in bütününü ayırt etmeye çalışsalar da yapılan hakaretamiz ifadelerden dolayı Cemaat'in bütünü rencide edildi. Siz ÅŸimdi "sülükler" dediÄŸiniz zaman, okulun ya da yurdun yapılmasına yardım eden insan da alındı bundan. Ayrıştıramadılar.

Hükümete yakın medyanın tutumunu nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?

Orada o kadar çiÄŸ ve yanlış ÅŸeyler yapılıyor ki... Çok hakaretamiz ÅŸeyler yapılıyor. Ama ben her gün onların yanlışını söylemek durumunda deÄŸilim. Benim acım, benim derdim bizimle ilgili. Bizim bir üslubumuz vardı. BaÅŸkaları yapıyor diye ben yapamam bunu. Ben "Sövene dilsiz, dövene elsiz" olacaktım.

CEMAATÄ°N DEVLETTE KADROLAÅžMASI MESELESÄ°

Gülerce'nin "Cemaat ve devlette kadrolaÅŸma" konusundaki fikirleri ÅŸöyle:

"Bürokrasiye insan yetiÅŸtirilmesine... Evet... YetiÅŸtirilen insanların bürokraside bir yerlere gelmesine evet... Ama o insanların neyi nasıl yapacaklarını Cemaat'ten aldıkları talimatla yerine getirmelerine hayır. Bunu demokrasi içinde savunmak mümkün deÄŸil. Benim sigortamın attığı yer de burası".

'CEMAAT'TE VEFA YOKMUÅž'

Cemaat'in birçok kiÅŸiye vefasızlık yaptığını iddia ediyor Hüseyin Gülerce...

Söyledikleri ÅŸunlar:

-Ben bu Hizmet Hareketi'ni bir vefa abidesi hareket olarak gördüm. En baÅŸta Hocaefendi'yi. Burada insanlara asla vefasızlık edilmez, dostlara kıyılmaz diye düÅŸündüm.

-Bana vefasızlık yapıldı. Gazetede Ahmet Turan Alkan, bana "Turfa müneccim" diye hakaret içeren bir yazı yazdı. Hocaefendi'den gönül alıcı bir söz beklerdim. Olmadı.

-Hayrettin Karaman Hoca ki Hizmet açısından çok deÄŸerliydi. En kritik konularda bizim yanımızda durmuÅŸtu. Ona "parti müftüsü" dendi.

-ErdoÄŸan "Ne istediler de vermedik" dedi ya... Gerçekten de istenen her ÅŸey verildi. "Kimse Yok Mu DerneÄŸi"ne binlerce dernek arasından sadece on yedi derneÄŸin sahip olduÄŸu duyurusuz ve ilansız yardım toplama hakkı verildi.

-Hizmet'e en çok destek veren Cemil Çiçek ve Bülent Arınç gibi isimlere neler söylediler. Melih Gökçek ki Hizmet'e samimiyetle yardımcı olmuÅŸtur. Ona karşı Mansur YavaÅŸ'ı desteklediler.

ÇALINAN SINAV SORULARI VE KUL HAKKI MESELESÄ°

Gülerce'den bir iddia:

-Akademisyenlerden birine Ä°ngilizce soruları önceden vermeyi teklif ediyorlar. ArkadaÅŸ aÄŸlayarak "Kul hakkına girer diye almadım" diyor. Ama bir arkadaşı almış. "Sen niye alıyorsun" diye sorulduÄŸunda da "Biz varken oralara düÅŸmanlar mı gelsin" demiÅŸ.

-Demokrasiyi savunduÄŸunuz halde bürokrasideki makamları dostların ve düÅŸmanların olduÄŸu makamlar olarak görmek. Asıl tehlike iÅŸte bu