Sosyal Medya

Güncel

Hedefleri o haritaydı

Pentagon'un 'Kan Sınırları' adını verdiği yeni Sykes-Picot haritasına ilişkin şifreleri Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransa dönüşü uçakta açıkladı: 'Irak'ı üçe bölmeyi planladılar: "Bir Kürdistan olacaktı, bir Sünni Araplar'dan ve Türkmenler'den oluşan devlet, bir de Şia devleti... Bu planı ilk uygulamada gerçekleştiremediler. Haritanın diğer parçası ise Suriye. Kobani'yi PYD dışındakilere kaptırmak istemiyorlar.' '



Fransa'daki konuÅŸmanızda, Sykes-Picot AnlaÅŸması'nı kastederek, 'OrtadoÄŸu'da yüz yıl önce çizilen sınırların dikiÅŸlerinin patladığını' söylediniz. Daha sonra dinleyicilerden gelen sorularda, Türkiye'nin dikiÅŸleri patlayan sınırların yerine çizilecek yeni sınırları kabul edip etmeyeceÄŸi' dile getirildi. Bu da tam 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Strateji Uzmanı Yarbay Ralph Peters'in çizdiÄŸi ve 'Kan Sınırları' adını verdiÄŸi yeni OrtadoÄŸu haritasıyla örtüÅŸüyor. Bir Sykes-Picot miadını doldururken yeni Sykes-Picot'un ortaya çıkmasını nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?

BAKALIM GERÇEKLEÅžECEK MÄ°

OrtadoÄŸu, sonradan uydurulmuÅŸ bir coÄŸrafi ifade. Aslında bir YakındoÄŸu var, bir de UzakdoÄŸu. OrtadoÄŸu aslında bir petrol havzasının ifadesi. Bu çerçevede Irak'ı üçe bölmeyi planladılar. Bir Kürdistan olacaktı, bir Sünni Araplar'dan ve Türkmenler'den oluÅŸan devlet, bir de Åžia devleti. Bu planlamayı kafalarında yaptılar. Ama ilk uygulamada gerçekleÅŸtiremediler. Sonra Maliki'nin baÅŸbakan olmasıyla ikinci giriÅŸim baÅŸladı. Maliki ordunun üst kademesini sadece Åžii subaylardan oluÅŸturdu. Ardından çoÄŸunu cezaevlerinden saldırıverdiÄŸi sabıkalıların meydana getirdiÄŸi bir gerilla gücü kurma yoluna gitti. Åžimdi yeni Irak BaÅŸbakanı (Haydar El Ä°badi) Irak'ı yeniden birleÅŸtirmek konusunda umut veriyor. Bakalım gerçekleÅŸtirebilecek mi? Bu çabalarını zamana yaymak istiyor olabilir. Mesela cumhurbaÅŸkanı yardımcılıklarında yetki sınıflandırması yapmadı.

CÄ°DDÄ° DEZENFORMASYON VAR

Peki bu çerçevede Suriye'deki gidiÅŸatı nasıl görüyorsunuz?

Haritanın diÄŸer parçası olan Suriye'ye gelince... Ülkede terör cirit atıyor. Ilımlılar (Özgür Suriye Ordusu-ÖSO) vatan savunması derdine düÅŸtü. Fransa CumhurbaÅŸkanı Hollande, ÖSO konusunda Türkiye ile aynı çizgide olduklarını söyledi. Irak için de bizim çizgimizi paylaşıyorlar. Yani, uçuÅŸa yasak bölge ile güvenli bölge oluÅŸturulması ve ılımlı muhaliflere eÄŸit-donat desteÄŸi saÄŸlanmasını öngören planımızı destekliyorlar. Son geliÅŸmelerle ilgili olarak ne yazık ki çok ciddi dezenformasyon var. Mesela Kobani konusunda Irak'ta Kürt Bölgesel Yönetimi 2 bin peÅŸmerge göndermekten söz etti. Sonra sayı 500'e indi. PYD bunu da kabul etmedi. 90'a kadar inildi. Bu 90 peÅŸmergeye ek olarak araçları kullanacak ÅŸoförler ve muavinleri eklenecek, sayı aÅŸağı-yukarı 150'ye çıkacaktı. 90 peÅŸmergeyi biz uçaklarımızla Türkiye'ye getirdik. PYD buna da direndi. PeÅŸmergeler silahları bize versinler, Kuzey Irak'a dönsünler diye tutturdular. Aslında dertleri orayı PYD dışındakilere kaptırmamak. Kobani halkı zaten Türkiye'ye sığındı. Dolayısıyla orada sivil kalmadı. 1500-2000 kadar silahlı kiÅŸi var.

TEHDÄ°T ALTINA OLAN TÜRKÄ°YE

Türkiye-Fransa birlikte uçuÅŸa yasak bölge oluÅŸturabilir mi?

Bakın, aslında tehdit altında olan benim, yani Türkiye. Nitekim, geçenlerde, vatandaÅŸlarımızın can güvenliÄŸi için bir köyü boÅŸaltmak durumunda kaldık. Dedikleriniz ancak BM Güvenlik Konseyi kararıyla, o olmazsa NATO kararıyla saÄŸlanabilir. Bana göre, 36'ncı paralelin üstü güvenli bölge ilan edilmeli. Neden? Çünkü, topraklarımızda 1.6 milyon sığınmacı var. O bölgede onlar için farklı planlamalar yapılabilir. Hatta alt yapısıyla, üst yapısıyla yerleÅŸim birimleri bile inÅŸa edilebilir. Kobani'yi bir yana bırakın, Kuzey Suriye'nin kalbi Halep tehdit altında. Orada koca bir tarih yok olmak üzere.

ÖSO Ä°LE DENGELER DEĞİŞİR

Irak-Suriye üstünden bir sınır çizmeye çalışılıyor diyebilir miyiz?

Çok farklı, çok karmaşık hesaplar olabilir. Bakın, DAÄ°Åž petrolünü kim alıyor? Esed yönetimi. Yani, Musul petrolünü Esed'e peÅŸkeÅŸ çekiyorlar. Suriye'de Esed'e karşı direniÅŸ baÅŸladığında sadece ÖSO vardı. Terör örgütleri daha sonra ortaya çıktı. Åžimdi bile ÖSO aÅŸağı-yukarı 120 bin silahlı adamı olduÄŸunu söylüyor. Ama iki sorunları var: Para, donatım/eÄŸitim. Bunlar verilirse dengenin yeniden saÄŸlanabileceÄŸini ifade ediyorlar.

Her sözcüden ayrı ses

Kobani bahaneli eylemler süreci riske atar mı?

Çözüm süreciyle ilgili plan devam ediyor. Kobani'yle ilgili görüÅŸlerimizi ABD'ye net ilettik. Müttefik bir ülkenin, bizim terörle baÄŸlantılı olduÄŸunu düÅŸündüÄŸümüz bir gruba silah vermesini doÄŸru bulmayacağımızı da söyledik. Ama akabinde C-130'larla oraya silah indireceksin; bunların bir bölümü PYD'ye gidecek, bir bölümü de dedikleri gibi 'yanlışlıkla da olsa' DAÄ°Åž'e. Bu konularda ABD'de her birimin sözcüsünden farklı bir ses çıkıyor. Beyaz Saray sözcüsü bir ÅŸey söylüyor, Pentagon sözcüsü baÅŸka bir ÅŸey, DışiÅŸleri sözcüsü daha baÅŸka bir ÅŸey, Ulusal Güvenlik sözcüsü baÅŸka bir ÅŸey. Bazıları ABD'ye destek vermediÄŸimizi iddia ediyor. Yalan. Gerekli desteÄŸi verdik. Ayrıca, ABD'nin onlara verdiÄŸi silahların bedelinin çok üstündeki meblaÄŸları biz Türkiye'ye sığınan Kobanili Kürtler için harcıyoruz.

Paralele acımayın

"Tarihin en uzun MGK'sı' diye nitelenen son MGK'da paralel yapı ile ilgili bir süreç belirlendi mi?

Toplantı sonrasında yapılan açıklamada var zaten bu husus. Ülkemizin güvenliÄŸini tehdit eden ve kamu düzenini bozan iç ve dış legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten paralel yapılanmalar ve illegal oluÅŸumlar ile yürütülen mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceÄŸi açıkça belirtiliyor. Paralel yapı dediÄŸimiz bu oluÅŸum, BaÅŸbakanlığım dönemimde, çocuklarımdan kardeÅŸlerime kadar benim tüm ailemi dinledi. Yetmedi, ofisimi dinledi. Böyle bir alçaklık olabilir mi? Bu yasadışı iÅŸlerle ilgili olarak elbette hukuki süreç baÅŸlayacak. Ama bugün bile aramızda bazı arkadaÅŸlar acıma refleksine kapılıyorlar. Paralel yapının etik, ahlaki deÄŸerlerimizi yok etmesine sessiz mi kalınacak? Hukuk çerçevesinde, gereken her ÅŸey peyderpey yapılacak. BaÅŸbakanlık ofisine koydukları böceklerin nereden alındığını bulduk. Åžimdi dinledikten sonra bunların nereye gönderdikleri araÅŸtırılıyor.

KIRMIZI KÄ°TAP'A BU YIL GÄ°RMELÄ°

Konunun MGK'ya taşınmasının 28 Åžubat'ı çaÄŸrıştırdığı yönündeki iddialara ne diyorsunuz?

28 Åžubat, anti-demokratik çevrelerin demokratik yapılanmayı hedef aldığı bir giriÅŸimdi. Nitekim, meÅŸru hükümeti zorla istifa ettirdiler. Åžu anda ise böyle bir durum yok. Åžimdiki hadise, paralel yapının demokratik yapılanmayı hedef alma giriÅŸimleriyle; bir baÅŸka deyiÅŸle legal görünümlü bir illegal yapıyla mücadele meselesidir. MGK kararları, tavsiye kararlardır. O kararlar hükümete gönderilir. Sonra hükümet de Bakanlar Kurulu kararına dönüÅŸtürüp MGK Genel SekreterliÄŸi'ne yönlendirecek. MGK Genel SekreterliÄŸi de Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne iÅŸleyecek. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi, 5 yılda bir yenilenir. Son olarak 2010'de yenilendi. Yani süresi 2015'te dolacak. Ama biz yakın tehdit nedeniyle 2014'te bu deÄŸiÅŸikliÄŸin yapılmasını istedik. Gerekirse, 2015'te yeni Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde revizyonlar da yapılabilir.

MGK 10.5 saat sürdü. Bundan sonra hep uzun mu olacak?

Hayır. Toplantının uzun sürmesi, tamamen gündemin yoÄŸunluÄŸundan kaynaklandı. Irak, Suriye, OrtadoÄŸu (Filistin, Mısır), Tunus ve Ukrayna seçimleri, DoÄŸu Akdeniz'deki geliÅŸmeler, Ege'deki geliÅŸmeler baÅŸta olmak üzere, gündem epey yoÄŸundu. MGK'de önce sunum yapılır, sonra konulara göre uzmanları özel takdim yaparlar, daha sonra müzakereye geçilir. Bu da toplantının uzamasını beraberinde getirdi.

SokaÄŸa niye döküyorsun sabrımızın da bir sınırı var

Bir haftada 4 ÅŸehit verdik. Çözüm süreci iÅŸliyor olmasına raÄŸmen HDP'nin farklı tavırlar sergilediÄŸi görülüyor. Sürece iliÅŸkin söylemler neden ÅŸimdi deÄŸiÅŸmeye baÅŸladı?

Her ÅŸeyin bir sabır noktası var. Biz çözüm sürecini baÅŸlatalı 5 yıl oldu. Önce 'açılım süreci' dedik, daha sonra 'milli birlik ve kardeÅŸlik', ÅŸimdi de 'çözüm süreci' diyoruz. HDP sokağı çıkma çaÄŸrısı yapıyor. 'Åžiddet için deÄŸil' diyorlar. O zaman ne diye sokaÄŸa döküyorsun? Miting yap. SokaÄŸa çıkın deyince. Maskeni tak, sopanı al, molotof kokteylini al, belli dükkanları yak… Bu, o anlama geliyor. Güvenlik güçleri, vatandaÅŸ tedirgin. Onun için sabrın sınırı var diyorum. O sınır aşılırsa, olabilecekleri aklımın ucundan bile geçirmek istemem.

'Sektör ölür' diyorlar o zaman kömürü bırak

Kömür ocaklarında birkaç ay arayla iki facia yaÅŸadık. Önce Soma, sonra Ermenek...

Soma'dan sonra her türlü tedbiri aldık. Ama iÅŸ tedbir almakla bitmiyor, insan faktörü de önemli. Mesela iÅŸveren az kazanıyorum bahanesiyle iÅŸçinin yemesinden içmesinden kısar, yemeÄŸi vermem evden getir, ocakta ye derse, bu zulümdür. Daha fazla bir ÅŸey yaparsanız, bu sektör ölür diyorlar. O zaman sen de kömürü bırak, baÅŸka sektöre geç. Elini tutan mı var. Kömür üretimini robotlaÅŸtırmak gerekiyor. Bakın, Avrasya Tüneli'nde bir robot var. Günde 10 metre deliyor. Ayrıca taşı, toprağı toplayıp gönderiyor. Ä°ÅŸ güvenliÄŸi konusunda, tedbirlerin yanı sıra, duyarlılığın da artması gerekiyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.