Genel
Bir gün öncesinden sınav hazırlığı neden işe yaramaz?
Kendi beynimizi tanıdığımızı sanırız; ama iş hafızaya gelince araştırmalar tersini gösteriyor. Bulgular birçoğumuzun öğrendiğimiz şeyin hafızamızda yer etmesini engelleyen bir yöntem izlediğimizi gösteriyor. Neyse ki bu araştırma en iyi öğrenme şeklini de ortaya koyuyor.
Hepimiz hayatta zor bir sınavla karşılaÅŸmışızdır mutlaka. Ä°ster okulda sınav olsun, ister üniversite finali ya da iÅŸimizle ilgili bir test, hep ÅŸu öÄŸüt verilir: Çalışma planı yapın. Plan yaparak test hazırlıklarınızı sınav öncesi bir-iki yoÄŸun çalışma dilimi yerine daha geniÅŸ bir zamana yayın.
Bu doÄŸru bir tavsiye olsa da çoÄŸumuz uymayız ona. Bu konuda yapılan bir ankete katılan öÄŸrencilerin yüzde 99’u hazırlıklarını bir gün öncesine sıkıştırdıklarını kabul etmiÅŸ.
Bunun organizasyon eksikliÄŸinden baÅŸka bir ÅŸey olmadığı sanılabilir. Herhangi bir test için hazırlanmaya haftalar ya da aylar öncesinden baÅŸlamak yerine son ana bırakmanın daha kolay olduÄŸunu kabul etmek gerekir. Fakat hafıza incelendiÄŸinde ortada baÅŸka bir sorunun daha olduÄŸunu görürüz.
ÖrneÄŸin 2009’da California Üniversitesi’nden Nate Kornell, deneye katılanların yüzde 90’ı açısından öÄŸrenme iÅŸini zamana yaymak çok daha verimli bir çalışma yöntemi olsa da deneklerin yüzde 72’si yoÄŸun çalışmanın daha faydalı olduÄŸunu düÅŸünüyordu. Beynimizde ne oluyor da bu ÅŸekilde düÅŸünmeye yöneliyoruz?
Hafıza konusunda yapılan araÅŸtırmalar ÅŸunu ortaya koyuyor: Çalıştığımız konulara aÅŸinalık durumunu, onları öÄŸrenmiÅŸ olmakla eÅŸdeÄŸer sayıyoruz. Ama sorun ÅŸu ki konuya aÅŸinalık ile o konuya dair bilgiyi hatırlamak aynı ÅŸey deÄŸil.
Aşinalık hatırlamak değildir
ÖÄŸrenilmesi gereken bilgileri içeren materyallere altı saat baktıktan sonra onları öÄŸrenmiÅŸ olduÄŸumuzu sanmak kolay. Her sayfa, her bilgi rahatlatıcı bir aÅŸinalık duygusu yaratır. Her ÅŸeyi bir anda öÄŸrenme çabası, algımızda ve hafızamızda “ben bunu daha önce görmüÅŸtüm” hissinin oluÅŸmasına neden olur. Ama bir ÅŸeyin tanıdık gelmesi o ÅŸeyi öÄŸrendiÄŸimiz, gerektiÄŸinde hatırlayabileceÄŸimiz anlamına gelmiyor.
Beynin farklı bölgeleri farklı türden hafızayı destekler. ÖrneÄŸin çalışma notlarınıza bakıyorsanız, beyninizin görsel korteks gibi duyusal alanlarından bilgi akışı yoluyla tanıma durumu meydana gelir. Hatırlama ise beynin farklı alanlarında meydana gelir; hafızadaki bilgiyi yeniden canlandırmak için temporal lob ile frontal korteksin koordinasyonu gerekir.
Saatler boyunca çalışma materyallerinize sürekli göz gezdirerek görsel korteksiniz notlarınızı akıcı bir biçimde iÅŸlemden geçiriyordur; ama bu, beyninizin diÄŸer bölümlerinin de ihtiyacınız olduÄŸunda öÄŸrenileni hatırlamasının mümkün olacağı anlamına gelmez.
ÜstbiliÅŸ
KiÅŸinin kendi düÅŸünme süreçlerinin farkında olması ve bu süreçleri kontrol edebilmesi becerisine üstbiliÅŸ adı verilir.
Bu alanı incelediÄŸimizde baÅŸka yanlış yargılara sahip olduÄŸumuzu da görürüz. ÖrneÄŸin, birçoÄŸumuz bir ÅŸeyi öÄŸrenmemiz gerektiÄŸini düÅŸünmenin onu hatırlamaya yararı olacağını sanırız.
AraÅŸtırmalar bunun böyle olmadığını gösteriyor. Asıl önemli olan, bilgiyi yeniden organize ederek hafızada kalıcılaÅŸmasını saÄŸlayacak bir hale getirmektir. Bir baÅŸka deyiÅŸle, öÄŸrenmek istediÄŸiniz ÅŸeyin içeriÄŸini sizin için en iyi anlam ifade edecek ÅŸekilde yeniden yazmaktır.
Henüz yorum yapılmamış.