Sosyal Medya

Genel

Bu hastalık en fazla Türkiye'de görülüyor

Behçet hastalığının görülme sıklığının en yüksek olduğu bölgenin Türkiye olduğu ve her bin kişiden 1-4'ünde Behçet hastalığı olduğunun saptandığı belirtildi.



Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı ÖÄŸretim Üyesi ve Türk Ä°ç Hastalıkları Uzmanlık DerneÄŸi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ä°hsan Ertenli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Behçet hastalığının 1937 yılında Hulusi Behçet tarafından tanımlanmış olan, nedeni bilinmeyen iltihaplı bir hastalık olduÄŸunu belirtti. Hastalığın belirgin özelliklerinin ağız içi ve genital bölgede tekrarlayan ülserler, ciltte kırmızı, aÄŸrılı ÅŸiÅŸlikler, sivilceler ve gözde kızarıklık ve bulanık görmeye yol açan atakları olduÄŸunu ifade eden Ertenli, hastalığın diÄŸer organ sistemlerini de tutabileceÄŸini, bunlar arasında eklem, toplardamar ve atardamarlar, beyin ve bağırsak tutulumunun yer aldığını kaydetti.

Behçet hastalığının dünyada her yerde aynı sıklıkta görülmediÄŸine dikkati çeken Ertenli, ÅŸöyle devam etti: 'Hastalığın görülme sıklığının en yüksek olduÄŸu bölge ülkemizdir ve her bin kiÅŸiden 1-4'ünde Behçet hastalığı olduÄŸu saptanmıştır. Akdeniz'in doÄŸusunda yer alan ülkelerde, OrtadoÄŸu'da sık görülür. Bu bölgeden baÅŸlayarak, Kore, Çin ve Japonya'ya kadar uzanan hat boyunca da Behçet hastalığının sık görüldüÄŸü bilinmektedir. Bu coÄŸrafi dağılım, tarihi Ä°pek Yolu üzerine denk geldiÄŸi için, Behçet hastalığını Ä°pek Yolu hastalığı olarak isimlendiren araÅŸtırmacılar da vardır. Hastalığın dağılımındaki bu özelliÄŸin iklim ya da bir baÅŸka coÄŸrafi nedenden daha çok, bu bölgede yaÅŸayan insanlarda belirli doku grubu antijenlerinin görülme sıklığı ile iliÅŸkili olduÄŸu düÅŸünülmektedir'

Genç erkeklerde daha ağır seyrediyor

Hastalığın erkek ve kadınları benzer sıklıkta etkilediÄŸini ancak hastalığın seyrinin erkeklerde belirgin olarak daha ağır olduÄŸunu ifade eden Ertenli, 'Genç yaÅŸta, genellikle 20 ila 30 yaÅŸları arasında baÅŸlar. Tekrarlayan ağız yaraları en sık baÅŸlangıç bulgusudur. Hastalık bulguları yaÅŸlanma ile sönme eÄŸilimindedir'dedi.

Behçet hastalığının özellikle hastalığı genç yaÅŸta baÅŸlayan erkeklerde ciddi seyretme potansiyeline sahip olduÄŸuna iÅŸaret eden Ertenli, kadınlarda genellikle kalıcı hasar oluÅŸturmayan, tekrarlayıcı deri ve eklem bulguları ile seyrederken genç erkeklerde göz ve damar tutulumu geliÅŸme riskinin yüksek olduÄŸunu kaydetti.

Göz tutulumu meydana getiriyor

Hastaların yaklaşık yarısında oluÅŸan göz tutulumunun en önemli özürlülük nedeni olduÄŸuna ve baÅŸta erkek hastalar olmak üzere yüzde 25 oranında ciddi görme kaybı ile sonlanacağına dikkati çeken Ertenli, ÅŸöyle devam etti: 'Göz tutulumu Behçet hastalığının en önemli organ tutulumlarından biridir. Hastalığın seyri boyunca hastaların yüzde 30-70'inde ortaya çıkar. Göz tutulumu genellikle hastalığın ilk yıllarında görülür ve erkeklerde kadınlara göre daha sıktır. Behçet Hastalığında göz tutulumu deÄŸiÅŸik ÅŸekillerde karşımıza çıkar. Anterior ve posterior üveit, hipopiyonlu iridosiklit, retinal vaskülit temel göz tutulum ÅŸekilleridir. Uzun dönemde tekrarlayan ataklar sonucu ÅŸineÅŸiler, sekonder glokom ve katarakt geliÅŸimi görülebilir. Kalıcı görme kayıpları ve körlük geliÅŸebilir 'Atak tedavisinde, topikal tedavi olarak steroidli damlalar ve midriatikler, gerekirse intraoküler steroid enjeksiyonlarıyla birlikte atağın ağırlığına göre sistemik tedavi verilebileceÄŸini belirten Ertenli, erken tanı ve tedavinin hastalığın istenmeyen sonuçlarını önlemede çok önemli olduÄŸunu vurguladı.


 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.