Sosyal Medya

Dünya

'Ä°srail ABD Gemisini Kasten Vurdu'

Al Jazeera’nin ilk kez yayınladığı ses kayıtları, İsrail uçaklarının 1967’de Amerikan gemisi USS Liberty’i, Amerikan gemisi olduğunu bildiği halde vurduğunu ve olayın ‘kaza’ olmadığını ortaya koyuyor.



Al Jazeera’nin olayla ilgili ulaÅŸtığı ve daha önce hiç yayınlanmayan belgeler, 1967’deki Altı Gün Savaşı (Arap-Ä°srail savaşı) sırasında yaÅŸanan olayın detaylarını ve Ä°srail’in olayın üzerini örtmek için ortaya koyduÄŸu çabayı gösteriyor. 

Arap-Ä°srail savaşını gözlemlemek üzere Sina açıklarına giden ABD zırhlı gemisi USS Liberty 8 Haziran 1967’de Ä°srail hava ve deniz güçleri tarafından bir saatten uzun süren bir operasyonla vuruldu. 34 Amerikan askerinin öldü, 171’i yaralandı. Ä°srail olaydan sonra ABD’den özür diledi ve geminin düÅŸman ülke Mısır’a ait bir gemi olduÄŸu düÅŸünülerek vurulduÄŸunu açıkladı.

Al Jazeera’nin ulaÅŸtığı gerçek kayıtlara göre, saldırıyı gerçekleÅŸtiren Ä°srailli pilotlar ile kontrol kulesi arasında yapılan konuÅŸmalarda vurulan geminin Amerikan gemisi olduÄŸu açıkça tespit ediliyor ve bu tespitten yaklaşık 20 dakika sonra Ä°srail hücum botlarının 25 Amerikan askerinin ölümüne neden olan torpido füzesi saldırısı gerçekleÅŸiyor.

Kayıtlara göre o gün saat 14.00’da geçen konuÅŸmada ÅŸu ifadeler yer alıyor:

Pilot: Amerikan mı?

2. Pilot: Ne demek Amerikan mı?

Kontrol kulesi: Neden bahsediyorsunuz? Yorum yok.

Bu konuÅŸmadan sonra Ä°srail jetleri gemiyi bombalıyor. Jetler çekiliyor, ve üç adet Ä°srail hücum botu gemiye yaklaşıyor.

Saat 14.12’de yapılan görüÅŸmedeki konuÅŸmada ise tam olarak ÅŸu ifadeler kullanılıyor:

Pilot: Gemi hangi devlete ait?

Kontrol kulesi: Amerika.

Yıllar sonra saldırı ve sonrasıyla ilgili detayları Al Jazeera’ya anlatan birinci derecede tanıklar, Ä°srail’in özellikle saldırıyla ilgili gerçekleri örtbas etmek ve bunun için Amerikan yönetimini etki altına almak için yaptıklarını ortaya koyuyor. 

ABD yönetiminin olaya yönelik ilk tepkisini dönemin ABD DışiÅŸleri Bakanlığı Arap-Ä°srail Masası Sorumlusu Bill Wolle ÅŸöyle anlatıyor:

"Hemen yedinci kata çıkmam söylendi, çünkü DışiÅŸleri Bakanı Dean Rusk, Ä°srail Büyükelçisi Harman'ı bizzat çağırmıştı. GörüÅŸmeleri boyunca oturup not aldım. Bakan, yüksek sesle bu olayın neden ve nasıl olduÄŸuna dair açıklama istiyor; olaydan habersiz görünen Büyükelçi ise 'Bu anlattıklarınıza inanamıyorum. Böyle bir ÅŸey mümkün deÄŸil DuyulmuÅŸ ÅŸey deÄŸil.' diyordu."   

ABD Başkanına yoğun baskı ve tehdit

Ortaya çıkan yeni dokümanlar, Ä°srail’in, saldırı nedeniyle tepkili olan ABD BaÅŸkanı Lyndon Johnson’a, olumsuz tavrını deÄŸiÅŸtirmemesi halinde ‘antisemitist’ yaftası yapıştırarak siyasi kariyerini bitirmekle tehdit ettiÄŸini ortaya koyuyor.

Saldırının aslında ‘kaza olmayabileceÄŸini’ haberini ‘üst düzey Amerikalı yetkililere’ dayandırarak ilk yazan Newsweek dergisi oldu.

Al Jazeera’ya konuÅŸan, dönemin ABD DışiÅŸleri Bakanlığı Ä°stihbarat ve AraÅŸtırma Bürosu Direktörü Tom Hughes, Newsweek’e bilgileri sızdıran ‘üst düzey yetkilinin’ bizzat BaÅŸkan Johnson olduÄŸunu ve bu sızdırmayı öÄŸrenen Ä°srail’in nasıl harekete geçtiÄŸini ÅŸu sözlerle anlatıyor:

"Newsweek'e bilgi sızdıranın bizzat Johnson olduÄŸu kısa sürede duyuldu. Bu durum Ä°srail BüyükelçiliÄŸi'ni ve Yahudi kuruluÅŸlarındaki önde gelen dostlarını telaÅŸlandırdı. Olayı ciddi bir sorun olarak addeden Ä°srail BüyükelçiliÄŸi, Johnson'ın Newsweek'e anlattıklarının anti-semitist ve iftira niteliÄŸinde olduÄŸunu açıkladı"

BaÅŸkan Johnson olay nedeniyle Ä°srail’e tepkiliydi, Ä°srail bu tepkiyi dindirmek ve BaÅŸkan’ı yeniden Ä°srail yanlısı pozisyona döndürmek için bir hukukçular ve danışmanlar ordusunu devreye soktu. Bu avukatlar ve danışmanlar arasında Johnson’a çok yakın olan isimler de vardı ve ona yakın bu isimler kritik deÄŸerdeki istihbaratın Ä°srail’e gitmesinde rol oynadı.

Ä°srail’in Vietnam kartı

Ä°srail, Washington üzerindeki kampanyayı daha etkili kılmak için BaÅŸkan Johnson’un ‘siyasi zaaflarından’ biri üzerine odaklandı: ABD kamuoyunda Vietnam savaşına yönelik artan tepkiler.

Tom Hughes Ä°srail'in bu siyaseti nasıl izlediÄŸini ÅŸu sözlerle anlatıyor:

"Johnson'ı o öngörülebilir, normal, Ä°srail yanlısı tutumuna döndürmek için ne yapılabileceÄŸini görmek için bir kampanya baÅŸlatıldı. Johnson'ın Ä°srail ile ilgili ÅŸikayet ettiÄŸi hususlardan biri, Yahudi kuruluÅŸlarının ve Yahudi toplumu liderlerinin birçoÄŸunun, Vietnam konusunda kendisine muhalefet etmeleriydi. Bu kesimler USS Liberty krizi ilerledikçe bir anda Vietnam konusunda daha da sessizleÅŸtiler. Dolayısıyla BaÅŸkan Ä°srail konusunda ılımlı davrandı çünkü bunun kendi lehine bir geri çekilme olduÄŸunu biliyordu." 

Ä°srail’in ABD’yi sessizleÅŸtirmeye yönelik bir diÄŸer hamlesi de, Vietnam’da ABD’nin başına dert açan Rus yapımı füzeleriyle ilgili sırları Washington’a vermesiydi.

Eski Ulusal Güvenlik TeÅŸkilatı Direktörü Amiral Bobby Ray Inman bu olayı "Ä°srail ordusuna mensup bir komutan, birkaç helikopterle birlikte Kızıl Deniz'deki hava füzesi mevzilerine gitti. Buraları ele geçirmekle kalmayıp, fırlatma rampaları, füzeler, bakım kılavuzları v.s. her ÅŸeyi aldı. Ardından Amerikan BüyükelçiliÄŸi'ne, AteÅŸe'ye gidip, 'Sanırım elimde ilginizi çekebilecek bir ÅŸeyler var.' dedi. Zira bunlar, Kuzey Vietnam üzerindeki uçaklarımızın her gün karşı karşıya kaldığı füzelerdi ve bunlara karşı tedbir almak büyük bir sorundu." 

Johnson’un Ä°srail’e yönelik yumuÅŸayan tavrı, geminin vurulmasıyla ilgili ABD’nin yaptırdığı inceleme sonucunda kendisini hemen gösterdi. Rapor sadece 20 günde hazırlandı, kilit öneme sahip tüm kanıtlar yok sayıldı, hiçbir Ä°srailli sorgulanmadı aksine hepsi nihayetinde ‘aklandı’. Ä°srail hükümetinin raporu da tüm olayın bir dizi hatadan gerçekleÅŸtiÄŸi ve suçlanacak kimse olmadığı yönündeydi.

Ray Inman bu durumu "Olayı sümen altı etme kararının bilinçli olarak verildiÄŸini düÅŸünüyorum. Bence Amerikan hükümeti, Ä°srail'in dilediÄŸi özrü kabul ederken, olayın gerekçesi olarak sunulan açıklamayı reddetme, fakat diÄŸer yandan iÅŸi de daha fazla zorlamama kararı almıştı." sözleriyle anlatıyor.

Gemideki tüm hasar gizleniyor

Bu sırada ağır ÅŸekilde hasar gören Liberty gemisi geniÅŸ kapsamlı tadilat için Malta’ya çekildi. Altı hafta boyunca yaklaşık 300 Maltalı iÅŸçi gece gündüz gemideki mermi izleri ve açılan delikleri kapatmak için çalıştı. Torpido saldırısında açılan büyük çapta delik dahi kapatıldı. Tadilat iÅŸlemi bittikten sonra gemi ABD’ye götürüldü ve bu haliyle medyanın karşısına çıkarıldı.

USS Liberty mürettebatı Lloyd Painter o anı ÅŸu sözlerle anlatıyor:

Gemiye sanki hiçbir ÅŸey olmamış gibi görünüyordu. Bu da basının başımıza gelenleri önemsiz gibi gösterebilmesi açısından harika bir kozdu.

Gemiden çıkarılan 168 çantadan oluÅŸan vücut parçaları ve parçalanmış ekipman yok edildi.

Ertesi yıl ABD’nin Ä°srail’e yaptığı yardım dört katına çıkarıldı ve BaÅŸkan Johnson Ä°srail ile ABD’nin karşılıklı istihbarat paylaşımını öngören, bugün de hala yürürlükte olan ‘Stone Ruby’ anlaÅŸmasını imzaladı.

Saldırıdan sonra 47 yıl boyunca ne demokrat ne de cumhuriyetçi, hiçbir ABD yönetimi USS Liberty gemisinin neden vurulduÄŸu konusuyla yakından ilgilenmedi.

Kaynak: Al Jazeera

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.