Sedef hastalığını ne tetikler?

Prof. Dr. Server SerdaroÄŸlu, sedef hastalığını, "deride tipik olarak keskin sınırlı kırmızı alanlar üzerinde yerleÅŸmiÅŸ, parlak, beyaz kepekler ile kendini gösteren tekrarlayıcı kronik bir deri hastalığı" ÅŸeklinde tanımlayarak, kepeklerin rengi sedef renginde olduÄŸundan halk arasında hastalığa "sedef hastalığı" denildiÄŸini aktardı.

Sedef hastalığını ne tetikler

Psikolojik gerginlik ve sıkıntıların hastalığın ortaya çıkışında önemli rol oynadığına belirten SerdaroÄŸlu, ÅŸu bilgileri paylaÅŸtı: "Normalde deri yaklaşık bir ayda kendini yenilerken, sedef hastalığında bu süre birkaç güne kadar inmiÅŸtir ve ölü deri hücrelerindeki artış kalın plaklar oluÅŸturmaktadır. Hastalık zaman zaman ÅŸiddetlenir, zaman zaman belirtilerde azalma gözlenir. Deri yüzeyine zarar veren çeÅŸitli durumlar; kaşınma, kesikler, yanıklar, yaralanmalar, aşırı güneÅŸlenme, aşırı soÄŸuk iklimler, stres, bazı ilaçlar, sigara, enfeksiyonlar ve genel saÄŸlık durumundaki bozukluklar da hastalığı alevlendirebilir."

Sedef hastalığı merkezleri açıldı

Sedef hastalığı için birçok tedavi seçeneÄŸi bulunduÄŸunu ancak tedavi yöntemlerinin hastalığı tamamen iyileÅŸtirmediÄŸini belirteN SerdaroÄŸlu, tedavilerin amacını, "belirtilerin ortadan kaldırılması" ve "alevlenmelerin önüne geçilmesi" ÅŸeklinde açıkladı.

Öncelikle hastanın derisinin kurumasının engellenmesi gerektiÄŸine iÅŸaret eden SerdaroÄŸlu, "Ayrıca kızarıklığa ve kalınlaÅŸmış belirtilere yönelik çeÅŸitli krem ve merhemler kullanılabilir. Ancak yaygın durumlarda ise daha ciddi ve kontroller ile kullanılacak son derece etkili ve modern ilaçlar geliÅŸtirilmiÅŸtir" diye konuÅŸtu. SerdaroÄŸlu, hastalık konusunda özel olarak hasta takibi yapılan sedef hastalığı merkezleri de açıldığına dikkati çekerek, CerrahpaÅŸa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı'nda açılan Sedef Hastalığı Birimi'nde yaklaşık bin 500 hastanın izlendiÄŸini bildirdi.

Erken tanının, hastalığın ilerlemesi açısından deÄŸil, hastaların tedavisine erken dönemde baÅŸlayıp yaÅŸam kalitesini artırmak açısından önem taşıdığının altını çizen SerdaroÄŸlu, "Sedef hastalığı ile birlikte görülebilen obezite, kalp damar hastalıkları, depresyon, romatizma gibi durumları da erken dönemde engellemek açısından yararlı olacaktır" dedi.

SerdaroÄŸlu, oldukça sık karşılaşılan sedef hastalığının, Türkiye'de toplumun yaklaşık yüzde 0,5'inde görüldüÄŸünü kaydederek, hemen her yaÅŸta görülebilmesine raÄŸmen hastalığa 15-35 yaÅŸları arasında daha sık rastlandığını, kadın ve erkeÄŸin aynı oranda yakalandığını anlattı.

Sedef hastaları stresten uzak kalmalı, sigara içmemeli

Prof. Dr. Server SerdaroÄŸlu, sedef hastalarının günlük yaÅŸamlarında dikkat etmesi gerekenleri ise ÅŸöyle sıraladı: "Sedef hastaları günlük yaÅŸamlarında derilerinin mekanik olarak zedelenmesine yol açabilecek aktivasyonlardan kaçınmalı, baÅŸka nedenlerle ilgili olarak kullandıkları ilaçların sedefi ÅŸiddetlendirmeye yatkın olup olmadığını öÄŸrenmelidirler. Ayrıca stresten uzak kalmalı ve sigara içmemelidirler."

Sedef hastalığının kesinlikle bulaşıcı olmadığının altını çizen SerdaroÄŸlu, "Sedef hastalığı bir kader de deÄŸildir. Son derece iyi ilaçlar ve hekimler vardır. Ancak bu hastalığın takibinin mutlaka dermatoloji uzmanları ile yapılması gerekir. Aktardan ve bitkisel ürünlerden çare aranmamalıdır" diye konuÅŸtu.