Göçmenlerin hikayesi: Ya ölüm, ya Avrupa

Melek'le birlikte denize düÅŸüp boÄŸulan yaklaşık 500 kiÅŸi olduÄŸu tahmin ediliyor.

Olaydan kurtulmayı baÅŸaranların anlattığına göre, daha ufak bir tekneye geçmeleri istenen göçmenler bunu güvenlikli bulmadıkları gerekçesiyle reddetmiÅŸler. Sonuçta giderek kızışan tartşımayı göçmen tacirlerinin tekneyi toptan batırarak sonlandırdığını anlatıyorlar.

Düzgün bir hayat hayaliFilistinli Bekir ailesi için bu, son yıllarda yaÅŸadıkları ikinci felaket. Hamas, 2007 yılında aileyi Gazze'den sürmüÅŸ ve tüm iÅŸyerlerine el koymuÅŸ. Mısır'a yerleÅŸen aile yakasını sorunlardan kurtaramayınca, çareyi göç etmekte aramışlar

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YolculuÄŸa çıkmayan aile büyüklerinden Atıf Bekir, "Ben bu iÅŸe tamamen karşıydım. Ama onlar ne Mısır'da ne de Gazze'de gelecek diye birÅŸey kalmadı deyip duruyordu. Avrupa'ya gitmeyi, orada kendileri ve çocukları için düzgün bir hayat kurmayı hayal ediyorlardı." diyor.

Filistin güvenlik güçlerinde eski bir albay olan Bekir, yas içinde. Gözleri yaÅŸlı, ağır ağır konuÅŸuyor. Günlerini faciayla ilgili yeni herhangi bir bilgi var mı diye araÅŸtırarak geçiriyor. KaybettiÄŸi yakınlarının sayısı 20'in üzerinde. Aralarında erkek kardeÅŸi, oÄŸlu ve torunu da var.

Yanıbaşında beyaz bir tülbentle oturan annesi Emine, ''Gazze'deki günlerimiz daha güzeldi.'' diye yadediyor.

''Birlikte yer birlikte içerdik. HerÅŸeyi birlikte yapardık.'' diyor. ''Bir gün tekrar bir araya geleceÄŸiz inÅŸallah, durumlarının iyi olduÄŸunu duycağız.'' Ve sonra aÄŸlamaya baÅŸlıyor.

Talihin acı bir cilvesi, balıkçılıkla uÄŸraÅŸan bu aileden boÄŸulanların çoÄŸu iyi yüzücülermiÅŸ. Atıf Bekir, ''Mevsim ne olursa olsun yüzerlerdi.'' diyor.

''Soğuk suya, dalgalı denize bana mısın demezlerdi... Gencecik insanlardı daha. Nasıl boğulurlar?''

Günde 20 tekne

Bekir ailesi Akdeniz'e Mısır'ın kuzeyindeki Damietta'dan yelken açmış. Burası insan ticaretinin giderek büyüyen bir sektör haline geldiÄŸi bir liman. Sahil boyunca günde yaklaşık 20 teknenin kalktığı söyleniyor.

Mısır KiÅŸisel Haklar GiriÅŸimi adlı bir enstitüde araÅŸtırmacı olan Muhammed el KaÅŸif, ''Geçen yıl göçmen trafiÄŸi bu kadar organize deÄŸildi.'' diyor. ''Ama ÅŸimdi farklı çeteler birbirleriyle baÄŸlantılı çalışıyor ve giderek büyüyorlar.''

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

El KaÅŸif'e göre insan tacirlerinin elinde daha çok para, ve daha çok güç var. Bu da her geçen yıl onlarla baÅŸa çıkmayı biraz daha zorlaÅŸtırıyor.

Göçmen haklarını savunan ve Akdeniz'deki insan trafiÄŸini takip eden Muhammed el KaÅŸif, ÅŸu an ticaretin Filistinli, Mısırlı, Libyalı ve Suriyelilerin elinde döndüÄŸünü söylüyor.

Bu mafyanın kilit oyuncuları sadece lakaplarıyla bilinen kişiler. Doktor ya da Kaptan diye de tanınan Ebu Hamada, veya General gibi.

Göçmenler adam başına en az 2.000 dolar ödüyor. Bazen teknenin koÅŸullarına göre bu para 4.000 dolara kadar çıkabiliyor.

Rekor sayıda göçmen, rekor sayıda ölüm

Tacirler, sahil güvenlik yoksa turistik plajların yanıbaşındaki limanlar gibi kamuya açık alanlardan hareket ediyor. Görünmemek için gün batımından sonra yola çıkmayı tercih ediyorlar.

Önce balıkçı sandallarına bindirilen göçmenler, buradan uluslararası sularda demirleÅŸmiÅŸ daha büyük teknelere aktarılıyorlar.

Tekne dolunca, yönünü Ä°talya'ya veriyor.

Yolculuk esnasında göçmenler Ä°talyan kara sularına varmadan önce tekrar tekne deÄŸiÅŸtiriyor. Tacirler Ä°talyan sahil güvenliÄŸine telefonla SOS mesajı çektikten sonra göçmenleri deniz ortasında bırakıp gidiyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Uluslararası Göç Örgütü'nün tahminlerine göre bu yıl içinde Akdeniz'de boÄŸularak ölen göçmen sayısı 3000'in üzerinde.

Avrupa Sınır Dairesi (Frontex) deniz yoluyla Avrupa'ya 2014'te rekor bir sayı olan 182.156 göçmenin geldiÄŸini belirtiyor. 2013'teki toplam sayının üç katına ulaşılmış durumda.

Çok uluslu tatbikat

Kaçak göçteki muazzam artış Avrupa devletlerini önlem almak için bugüne kadarki en büyük tatbikatı düzenlemeye itti.

1 Kasım tarihinde baÅŸlayacak olan Operasyon Triton'a 20'nin üzerinde Avrupa ülkesi katılacak.

Tatbikatın ana hedefi arama-kurtarma deÄŸil, denizlerde sınır kontrolünün sıkılaÅŸtırılması. Yardım kurumları bunun daha fazla sayıda göçmenin Akdeniz'de boÄŸulacağı anlamına gelmesinden endiÅŸeli.

BeÅŸ çocuk babası Ebu Baraa, Avrupa'ya yolculuÄŸun içerdiÄŸi tehlikeleri fazlasıyla biliyor. Suriyeli bu mülteci, göç yolunu 10 kez denemiÅŸ. Geçen Nisan ayında eÅŸi ve çocuklarıyla birlikte denizin ortasında bir hafta mahsur kaldığını anlatıyor. Teknede yaklaşık 160 Suriyeli ve 64 Mısırlıyla geçirdiÄŸi yedi günü, ''Yedi uzun yıl gibiydi'' diye hatırlıyor.

''Üçüncü gün içecek su kalmadığını söylediler, biz de mecburen deniz suyunu içmeye baÅŸladık.'' diyor. ''Gündüz korkunç sıcak, geceleri soÄŸuktu. Çocuklarımın denizden nasıl korktuÄŸunu kelimelerle anlatamam.''

Sonuçta, tacirlerin kendi aralarında kopan para kavgasını takiben, Mısır'a geri dönmüÅŸler.

Almanya'da yeni okul yılı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ebu Baraa, ''Bir baÅŸka tekne peÅŸimize takılmış, bizi batırmaya çalışıyordu.'' diye anlatıyor. ''Bizim kaptan cesur adamdı ama, sahile geri dönmeyi baÅŸardık.''

EÅŸi ve çocukları Temmuz ayında Avrupa'ya varmayı baÅŸarmışlar. Fakat Ebu Baraa'nın parası kendisini de aralarına katmaya yetmemiÅŸ. Dört yaşındaki kızı Farah'ın Almanya'da okula baÅŸladığı ilk gün çekilmiÅŸ fotoÄŸrafını elinde gururla tutuyor.

''Korkmuyor deÄŸilim ama elime para geçer geçmez denizden gitmeyi tekrar deneyeceÄŸim.'' diyor. ''Ailem bir yerde, ben baÅŸka bir yerde. Ä°nsanın ruhuyla vücudunun ayrı olması gibi bir ÅŸey.''

Denizin ortasında boÄŸulmak, Ebu Baraa'nın göze aldığı tek risk deÄŸil. Tekneye binmeye çalışırken Mısır güvenlik güçleri tarafından yakalanması da muhtemel. Mısır KiÅŸisel Haklar GiriÅŸimi'ne göre 2014 yılı içinde 4.300'ün üzerinde göçmen ülkeyi terketmeye çalışırken tutuklandı.

Tacirler neden tutuklanmıyor?

Tutuklananlar arasında, Bekir ailesinin sekiz üyesi de var. Dördü daha çocuk yaÅŸta.

Damietta'dan kalktıktan sonra sulara gömülen tekneye binmelerine ramak kala, Mısırlı yetkililer tarafından durdurulmuÅŸlar. Altı hafta gözetim altında tutulduktan sonra, serbest bırakılmışlar.

Aktivistler, Mısır polisinin asıl tutuklanması gereken insan tacirlerinden ziyade, göçmenlerin peÅŸinden koÅŸtuÄŸunu söyleyerek eleÅŸtirilerini dile getiriyor.

Mısır polisi, göçmen trafiÄŸinin başındaki mafya babalarına dokunmadıkları yönündeki suçlamaları reddediyor.

Son beÅŸ yıl içerisinde sadece tek bir insan tacirinin hapse mahkum edildiÄŸini onlar da kabul ediyorlar, ama bunun nedenini yasaların yeterince sert olmamasına baÄŸlıyorlar.