Cevreci postunda cami düşmanlığı

Çevreyi kendisine dert edinen Ä°stanbul Åžehriyar DerneÄŸi BaÅŸkanı Davut Göksu, Akit’e önemli açıklamalarda bulundu. Davut Göksu ile çevrenin ne olduÄŸunu, Gezi Parkı olaylarındaki çevre etkisini, uluslararası çevre kuruluÅŸlarının ikiyüzlülüÄŸünü ve son olarak Üsküdar ValidebaÄŸ Korusu yanına yapılacak olan cami için çevreyi bahane edenleri konuÅŸtuk...

Ä°slami kesimin çevre konusunda ilerleyememesinin sebebi nedir?

- Bir Müslüman’da insan, aÄŸaç, hayvan hatta kullandığı eÅŸya ve cihazlarla ilgili hassasiyet bulunması gerekir. Bu yoksa suçu, insanları dinin deÄŸerlerinden uzaklaÅŸtıranların; cahil kalmaları için uÄŸraÅŸanların çabalarında aramak gerekir.

Peki, sizce çevre nedir?

- Kadim medeniyetimizin “çevre” tanımına insanın kendi vücudu, diÄŸer insanlar, hayvanlar, bitkilerle, yine “eÅŸya” denilen kullandığımız bütün cihaz ve yapılarla iliÅŸkisi girer. Sonuncu unsur da, saydığımız beÅŸ unsurun sahibi olan Yaratıcı ile münasebetlerdir; bu ise “her ÅŸey” demektir. Çevre ve öz yani...

Çevre sevgisi içinde insan sevgisini taşımalı. Ä°nsan, hayvan, bitki ve eÅŸya bu çevrenin bütünüdür. Ve hepsi O’ndandır. Yaratıcının sevgisini içinde bulundurmayan insan, eÅŸya, bitki ya da hayvan sevgisi eksiktir.

MODERN DÜNYANIN SÄ°BOPLARI

Green Peace gibi uluslararası çevre kuruluÅŸları; Gazze, Suriye ve Afrika toprakları yok edilirken niçin ses çıkarmıyorlar?..

Uluslararası çevre kuruluÅŸları modern dünyayı yöneten sistemin siboplarıdır. Sistemin sıkışıklıklarına çözüm üretirler. Asıl amaçları budur; benzer amaçlarla kurulan BM, IMF, NATO ve kredilendirme kuruluÅŸlarını da sayabilirsiniz. Bunlarla bir yere kadar iÅŸ yapabilirsiniz ama kendiniz için yani Ä°slam dünyasının lehine kullanamazsınız. Bu da çok doÄŸal... DoÄŸal olmayan: bir müstemleke gibi 80 yıl geçirmiÅŸ olan ülkemiz insanının bunlara hala güveniyor olup-olmaması ile alakalı.

GEZÄ° PARKI EYLEMLERÄ° ÇEVREYE HÄ°ZMET ETMEDÄ°

Gezi Parkı eylemlerinde asıl amaç çevre miydi? 

- Gezi olaylarında gerek olayların dozu ve geliÅŸimi, gerek sonuçları, gerek yöneldiÄŸi hedefler itibarı ile baktığımız zaman çevreye hizmet ettiÄŸi fikrinde deÄŸilim. Kaldı ki Gezi Parkı olaylarından çıkaracağımız en net sosyolojik olgu; totaliter kemalist rejimin son direniÅŸ halkalarından biri olduÄŸudur. Ve bu rejim de eli kanlı ve sabıkalıdır. Çevre ile onların adı bir araya gelemez ve hiçbir akıl sahibi bunu inandırıcı bulmaz.

 ValidebaÄŸ’da cami yapımına karşı çıkanların asıl amacı nedir?

- Çevrenin olmazsa olmazlarından biri camidir. Bir tane aÄŸaç büyümeyen çölde de oturabilirsin ama Müslümanlık camisiz olmaz. Gezi’de olduÄŸu gibi ValidebaÄŸ’da da “Çevre”yi kendilerine “ideolojik siper” yapıyorlar. Ancak; camilere kilit vuran, din eÄŸitimini yasaklayan, kutsal kitabı okuyanları derdest eden, din âlimlerini/ÅŸeyhleri asan zihniyetin bunları yapması çok da garip deÄŸil.

GeçmiÅŸte çaÄŸdaÅŸlık, medeniyet ve batılılaÅŸma postu giyen din düÅŸmanlığı bugün çevreci postuna bürünüyor... Yüzbinlerce aÄŸacın kesildiÄŸi Koç Üniversitesi, Acarkent, Acar Ä°stanbul ve Beykoz Konakları gibi projelere ses çıkarmıyor ama söz konusu cami olunca, ‘çevre’ maskelerini yüzlerine takıp, cami düÅŸmanlığı yapıyorlar.

Çamlıca Camiine muhafazakarlardan bile karşı çıkanlar oldu?

- Kafaları karışık. Devletin BaÅŸkanı Ä°stanbul’a simge olarak yapıyor. Buna hakkı var. Cumhuriyet döneminde yapılmış bir tane büyük camii yok... Ayrıca ihtiyaç da var. 

Ä°nsana hizmet eden büyük yapılarda doluluk da aranmaz zaten. Tiyatro salonları oyundan oyuna dolar; sinema da öyle; hepsi insana hizmet ediyor ama insanlar bunlara karşı çıkmıyorlarsa, camiye karşı çıkıyorlarsa burada art niyet söz konusudur. 

Çevreyi besleyen ve koruyan en büyük sistem dindir.

Ä°STANBUL PROBLEMLÄ° AMA ÇÖZÜMSÜZ DEĞİL

Ä°stanbul’un bugünkü dokusunu nasıl buluyorsunuz?

- Problemli ama çözümsüz deÄŸil! 200 yıllık bir süreçte oluÅŸmuÅŸ bir problemler yumağı. Bugün Ä°stanbul: havası, suyu, denizi ve kaçak yapı bloklarıyla yaÅŸanamaz bir ÅŸehir olma sürecinden geliyor. Önümüzde artık daha büyük planlamalar yapabileceÄŸimiz ufuk ve imkanlar var. Hem ÅŸehir hem de insan için...

Ä°YÄ°NÄ°N ÖNÜNDE DURMAKTAN VAZGEÇÄ°LMELÄ°

Hükümetin çevre politikalarını nasıl buluyorsunuz? Gökdelenler ve siluetin bozulması ile ilgili ne düÅŸünüyorsunuz?

- Siyaset, imkânlar sanatıdır. Çok fazla elin olduÄŸu bir alan... Hatalar olabilir, düzeltilir. Hükümetin ne kadar iyi niyetli olduÄŸu aÅŸikar... Her görüÅŸe açıklar. Üniversite ve STK’lardan da görüÅŸ alıyorlar. Tabii iÅŸlerini de yapmalılar. Halkın emaneti yani “yük” onlarda. Önce insanı yaÅŸatmalıyız. Bunun içine yeni yollardan, kültürel imkanlara, yeni metrolara, engelli bakım evlerine kadar her ÅŸey girer. Yönetenlere yardımcı olmak gerekir. Kötüye bir ÅŸey demeyip “iyi”nin önüne bir yığın engel çıkarma huyunu milletçe terketmeliyiz.

‘ÇEVRE AÄžAÇTAN Ä°BARET DEĞİLDÄ°R’

Åžehriyar DerneÄŸi’nin amacı nedir?

- Biz Ä°stanbul ÅŸehri için çalışan bir derneÄŸiz. 18 alanda faaliyet gösteriyoruz. Bu ÅŸehre bütüncül bakma yaklaşımımızdan kaynaklanıyor. Åžehre, bir ayna tutmaya çalışıyoruz. Üyelerimiz arasında müzisyenden sinemacıya, öÄŸrenciden akademisyene birçok farklı branÅŸtan insan var. Ä°stanbul’da yaÅŸayan ve ÅŸehirle ilgilenen herkese de açığız zaten. Çevrenin sadece aÄŸaçtan ibaret olmadığının bilinciyle yola çıktığımızdan farklı kimlik ve branÅŸtaki yüzlerce insan kendilerini burada temsil edebiliyorlar. Amacımız bilinçlenmek, öÄŸrenmek; bunu yaparken de ÅŸehre ve insana faydalı olmak.

AKÄ°T