Coğrafyamız
Tunus'un demokrasi yolculuğu sürecek mi?
Pazar günü sandık başına gitmeye hazırlanan Tunus'ta, seçmenlerin ülkedeki demokrasi arayışına olan güvenini yitirdiğinden endişe ediliyor.
Tunuslu ünlü aktivist ve siyaset blogu yazarı Emir Sfaxi, Ocak 2011'de dönemin CumhurbaÅŸkanı Zeynel Abidin Bin Ali'nin devrilmesiyle sonuçlanan halk ayaklanmasının baÅŸlattığı demokrasi kurma yolculuÄŸunda, yurttaÅŸların coÅŸkusunu yitirdiÄŸinden endiÅŸe ediyor.
Al Jazeera'ye konuÅŸan 26 yaşındaki Sfaxi, "Sivil toplum sanki enerjisini kaybediyor gibi. Fakat önümüzde seçimler var; ÅŸu an sürece katılım için en önemli zaman. Birçok Tunuslu geleceÄŸe korkuyla bakıyor" diyor.
Tunus halkı 26 Ekim'de milletvekili seçimleri için sandık başına giderek ülkenin demokratik olarak seçilmiÅŸ ilk parlamentosunu belirleyecek.
Sfaxi, "büyük önem taşıyan ÅŸu dönemin" kendisini, baÅŸkan yardımcılığını yapmakta olduÄŸu JID-Tunisie (Tunuslu Genç Bağımsız Demokratlar) isimli sivil toplum kuruluÅŸu bünyesindeki çalışmaları konusunda motive ettiÄŸini ifade ediyor. JID-Tunisie, seçimlere katılımı teÅŸvik eden ve bilhassa da gençlerin kamu ve siyaset hayatına daha fazla dahil olmasını savunan bir kuruluÅŸ.
Sosyal medyanın etkisi
Bundan üç buçuk yıl önce devrim hızla Tunus çapında yayılırken, o dönemde yarı zamanlı olarak bilgisayar programcılığı ile uÄŸraÅŸan, bir yandan da eÄŸitimine devam eden Sfaxi, hemen hemen her gün gösterilere katılıyormuÅŸ.
BaÅŸkent Tunus'un meÅŸhur semtlerinden biri olan Menzah Nine'de bir kafede buluÅŸtuÄŸumuz Sfaxi, o günleri ÅŸöyle anıyor: "Facebook ve diÄŸer sosyal medya mecraları üzerinden örgütlenerek eylem çaÄŸrısı yapıyorduk. Olumsuz bir durumla karşı karşıya kalmamak için sahte hesaplar kullanıyorduk."
Devrim anılarını anlatırken, kahvesini içmekle dizüstü bilgisayarına yüklenen bir videoya bakmak arasında bir an tereddüt ediyor.
Videoda bir protesto sırasında kanlar içinde yerde yatan bir genci görüyoruz. "Oradaydım. VurulduÄŸu anı gördüm. Koca bir polis konvoyu geldi. Önce biber gazı sıktılar, sonra da gerçek mermi kullandılar" diyor Sfaxi.
Genç adam, devrimin ardından vakit geçirmeden sivil toplum içinde nasıl bir rol oynayabileceÄŸinin araÅŸtırması içine girmiÅŸ.
'DoÄŸal bir devrim'
"DoÄŸal bir devrim" diye nitelendirdiÄŸi o süreçte, Bin Ali'nin devrilmesinin ardından Ulusal Uygulamalı Bilimler ve Teknoloji Enstitüsü'nde öÄŸrenci temsilcisi olarak görev yapmaya baÅŸlamış.
Bin Ali döneminde on yılı aÅŸkın süre baÅŸbakanlık yapan Muhammed GannuÅŸi, geçiÅŸ sürecinde cumhurbaÅŸkanlığına vekalet ediyordu. Sfaxi o döneme dair ÅŸunları söylüyor: "Bin Ali gittikten sonraki ilk zamanlarda, Muhammed GannuÅŸi liderliÄŸindeki geçiÅŸ hükümeti döneminde tek gördüÄŸümüz eski rejimin simgeleri idi."
"Güçlü bir sivil toplum kurabilmek için tek yapmamız gereken, seçimlere katılmak, örgütlenmek, halkın bilinç düzeyini arttırmak ve gerektiÄŸinde protesto eylemleri düzenlemek. Bunları yapmadığımız ve eski rejimin iÅŸlediÄŸi suçlardan dolayı hesap vermesini talep etmediÄŸimiz müddetçe, diktatörlük rejimine geri dönme riski ile karşı karşıyayız."
Öte yandan önümüzdeki parlamento ve cumhurbaÅŸkanlığı seçimlerinde, geçmiÅŸte Bin Ali ile yakın iliÅŸki içinde olan pek çok kıdemli siyasetçi de aday. Üstelik son derece yavaÅŸ ilerleyen demokratikleÅŸme süreci birçok Tunuslu'yu bezdirmiÅŸ görünüyor.
Essebsi yeniden siyasete dönmek istiyor
Siyaset sahnesine yeniden dönmek isteyen Bin Ali döneminin isimlerinden biri de, 1990'larda meclis baÅŸkanlığı yapan Beji Caid Essebsi. 87 yaşındaki Essebsi önümüzdeki seçimlerde cumhurbaÅŸkanlığına aday.
GeçiÅŸ sürecinin yönetim organı olan Ulusal Kurucu Konsey'in Ocak ayında yeni anayasayı onaylamasıyla birlikte siyasi açmazın içinden çıkılmış oldu.
Son dönemde Pew AraÅŸtırma Merkezi tarafından yapılan bir ankete göre, Tunusluların sadece yüzde 38'i "ülkenin karşı karşıya olduÄŸu sorunların çözümü için en iyi çözümünü demokratik bir hükümet biçimi olduÄŸuna" inanıyor. Oysa daha iki yıl öncesine kadar bu oran yüzde 53 idi.
'Sivil toplum reform istiyor'
Ekonominin zayıflaması, güvenlik ortamının kötüleÅŸmesi ve siyasi açıdan genel anlamda herhangi bir ilerleme kaydedilememesi yüzünden halkın büyük bir hüsran içinde olduÄŸu ülkede, Pew ÅŸirketinin verdiÄŸi bilgiye göre, ankete katılanların yaklaşık yüzde 60'ı "ülkenin sorunlarını çözecek, sert bir lideri" tercih ettiklerini belirtti. Anket sonuçları ayrıca Tunusluların yarısından fazlasının, ülkenin ÅŸu anda Bin Ali dönemine göre daha kötü durumda olduÄŸunu düÅŸündüÄŸünü ortaya koydu.
Uluslararası Af Örgütü bünyesinde Kuzey Afrika ile ilgili araÅŸtırmalar yapan Benedicte Goderiaux, Tunus'ta sivil toplumun geliÅŸmesinin önündeki en önemli engellerden birinin, hâlen devam eden insan hakları ihlalleri olduÄŸunu söylüyor.
Al Jazeera'nin görüÅŸtüÄŸü Goderiaux, "Sivil toplum hâlâ faal durumda; reform talebinde bulunuyor, hak ihlali kurbanlarına destek oluyor, fakat pek çok reformun hayata geçmemiÅŸ olması, insan hakları ihlallerinin sürekli cezasız kalmasının önlenmesi karşısında büyük bir engel teÅŸkil ediyor" dedi.
Bin Ali dönemine kıyasla basın kuruluÅŸları, insan hakları grupları ve diÄŸer tabandan gelme örgütlerin arttığını da ekleyen araÅŸtırmacı, polisin Selefi gruplara yönelik baskılarını ise "endiÅŸe verici" olarak nitelendirerek ÅŸöyle dedi:
"Mesela yetkililer, Temmuz ayında 150 tane sivil toplum derneÄŸinin ruhsatını terör baÄŸlantısı iddiaları yüzünden askıya aldı. Bu yapılırken yasaca belirlenmiÅŸ süreçlere uyulmadı."
'Gençlerin siyasete katılımı saÄŸlanmalı'
Devrimden bu yana mücadelesini sürekli sürdüren 26 yaşındaki siyasi aktivist Aymen Abdurrahman'a göre, ÅŸu anda yapılması gereken en önemli ÅŸey, ülkedeki gençlerin siyasete katılımını arttırmak.
Al Jazeera'ye konuÅŸan Abdurrahman, "devrime öncülük eden pek çok gencin ya hapse atıldığını ya da yaralanıp acımasız muamelelere maruz kaldığını" söylüyor.
Ä°lericilik yanlısı siyasi muhalefetin önemli isimlerinden Åžükrü Belaid ve Muhammed Brahimi'nin öldürülmesinin de "güçlü bir sivil toplum oluÅŸturma yönündeki çabalarını zora soktuÄŸunu" ifade ediyor.
Abdurrahman ve kendi tabiriyle daha birçokları da, devrim sırasında aynı riskleri göze almayan, aynı fedakârlıklarda bulunmayan siyasi liderlerin siyaseti "rehin aldığı" görüÅŸünde.
"Tunus'ta gençler her zaman ötekileÅŸtirilmiÅŸtir ama devrimden sonra bu iyice arttı. Oysa devrimin en ön safında olan bizlerdik" diyor.
Abdurrahman'a göre devrime katılan herkes için en önemli sorun devrim sonrası ayakta kalmaya çalışan ülke ekonomisi.
'Ekonomi düzelince gerisi gelir'
BirleÅŸmiÅŸ Milletlerin Temmuz 2014'te yayınladığı bir raporda, Tunus'un 2013 yılı iÅŸsizlik oranı yüzde 15,7 olarak açıklandı ki, bu rakam, Kuzey Afrika genelinin yaklaşık yüzde 5, küresel iÅŸsizlik oranının ise neredeyse yüzde 10 üzerinde.
Rapor, genç nüfusta iÅŸsizliÄŸin potansiyel olarak son derece deÄŸiÅŸken bir siyasi mesele olduÄŸuna dikkat çekerek, Aralık 2010'da Muhammed Buazizi adlı gencin halkın gözü önünde kendisini yakarak intihar etmesinin "iÅŸsizlik, kötü yönetim ve toplumsal adaletsizliÄŸin de etkisiyle devrimi tetiklediÄŸini" hatırlatıyor.
Pew AraÅŸtırma Merkezi'ne göre, Tunusluların yüzde 88'i ekonominin "kötü durumda" olduÄŸunu düÅŸünürken, yüzde 73'ü ise canlı bir demokrasidense saÄŸlam bir ekonomiyi tercih ediyor. Aktivist Abdurrahman da "ekonomi düzelince gerisinin geleceÄŸini" düÅŸünenlerden.
"Ama ÅŸu anda, ekonomi böylesine hassas bir durumdayken, demokrasi ve haysiyet gibi ÅŸeylerden bahsetmemiz lüks kaçar. Ä°nsanların çoÄŸu iki yakasını bir araya getirmenin, ailesini geçindirmenin derdinde" diyor.
Tunus tüm bu engel ve belirsizliklere raÄŸmen, Suriye ve Libya gibi yaygın bir siyasi ÅŸiddet sarmalına düÅŸen diÄŸer Arap Baharı ülkelerine kıyasla çok daha iyi yol aldı.
Ilımlı Ä°slamcı Nahda Partisi'nin lideri RaÅŸit GannuÅŸi, bir süre önce Tunus'taki Amerikan Barış Enstitüsü'nde gazetecilere verdiÄŸi demeçte, Tunusluların "halka güvendiÄŸini" belirterek ÅŸöyle dedi:
"Bu yılın sonuna kadar Tunus'un Arap dünyasının ilk demokrasisi olacağını garanti ediyoruz."
Kaynak: Al Jazeera / Patrick Strickland
Henüz yorum yapılmamış.