Coğrafyamız
Mescidi Aksa Savaşı Gelecek İçin Savaştır
“Cebelu'l-Heykel’e hükmeden bütün ülkeye hükmeder” diyen işgal rejimi parlamentosu Knesset üyesi Moshe Feiglin aslında mübalağa etmiyor. Mescidi Aksa’ya baskınların, aslında tarihi Filistin kimliğiyle ilgili olduğu bilinmelidir. Bu savaş ve çatışma sadece sınırlı bir bölgeyle ilgili değildir. Bu savaş, bütün bölgeyle alakalıdır.
Ahmed El-Hac
“Cebelu'l-Heykel’e hükmeden bütün ülkeye hükmeder” diyen iÅŸgal rejimi parlamentosu Knesset üyesi Moshe Feiglin aslında mübalaÄŸa etmiyor. Bazılarına göre Siyonistlerin Mescidi Aksa’ya girme giriÅŸimleriyle son zamanda artan baskınları ayrıntıdır. Ancak sembol ve ÅŸiar olan Mescidi Aksa’ya baskınların, aslında tarihi Filistin kimliÄŸiyle ilgili olduÄŸu bilinmelidir. Bu savaÅŸ ve çatışma sadece sınırlı bir bölgeyle ilgili deÄŸildir. Bu savaÅŸ, bütün bölgeyle alakalıdır.
Åžayet görevlendirilen gayri meÅŸru Siyonist varlık bu savaşında baÅŸarılı olur ve zafer kazanırsa, bunu bölgede bulunan batılı iÅŸgalcilerin ellerindeki kirli planlarını bölgeye yayma ve kökleÅŸtirme çabaları takip edecektir. Åžayet iÅŸgal rejimi muvaffak olmaz ve yaptıklarının tehlikesinin farkına varır ve geri adım atarsa o zaman “Batı'nın ve onun ileri karakolunun bölgedeki gerileyiÅŸi” ismiyle yeni bir çaÄŸ açılacaktır.
Baskınlar artıyor, kazı çalışmaları hızla devam ediyor, iÅŸgal altındaki Kudüs’te toprak gaspı sürüyor, Mescidi Aksa’yı hedef alan baskınlar, tecavüzler ve saldırılar ise devam ediyor. Ä°ÅŸgal rejimi Ürdün’ün Mescidi Aksa üzerindeki otoritesine son vererek burayı kendisi ele geçirmek istiyor. Bunu kanunlar çıkararak gerçekleÅŸtirmek isteyen iÅŸgal rejimi, Mesidi Aksa çevresinin kamuya ait olduÄŸunu ileri sürerek burayı kontrolüne geçirmek istiyor.
Bunlarla birlikte aşırı saÄŸcı hükümetin Mescidi Aksa’yı ele geçirme iÅŸtahı kabarmış ca aşırı saÄŸcı milletvekili Miri Regev’in “ben sadece Aksa’nın hareminde Lailahe illah Muhammedu'n Resulullah’ı deÄŸil, aynı ÅŸekilde Yahudilerin duasını da duymak isterim” diyecek kadar ileri gidebiliyor.
Siyonist hükümetin burayı ele geçirme iÅŸtahını kabartan bazı etkenler var tabi. Bunların başında gelen ise iÅŸgal rejiminin en son Gazze’ye karşı baÅŸlattığı vahÅŸi ve barbar savaÅŸta Arap rejimlerinin gösterdiÄŸi suskunluktur. Mısır’ın başını çektiÄŸi bazı Arap rejimleri iÅŸi daha da ileri götürerek iÅŸgalciyle görüÅŸ alışıveriÅŸi içindeydiler ve Gazze’ye karşı kurulan tezgâhın içinde yer aldılar. Ä°ÅŸgal rejimindeki Netanyahu gibi bazı liderler bunu açıkça ifade etmekten çekinmediler. Bunun yanında bir çok Arap devleti ya iç savaÅŸta, ya da sınırlarıyla ilgili sorunlar yaşıyor. Bu da Mescidi Aksa’da olup bitenden uzak kalmalarına neden oluyor.
Siyonist iÅŸgal rejimi, Mescidi Aksa’ya yaptığı baskın ve kuÅŸatmaları Arap halkların içselleÅŸtirmesini saÄŸlama politikasını güdüyor. YavaÅŸ yavaÅŸ büyük projesine doÄŸru yürüyor. Öyle bir an bekliyor ki zamanı geldiÄŸinde Araplar bunu daha önce kabul ettiklerinden ve sindirdiklerinden itiraz etmeyecek ve tepki vermeyecekler. YerleÅŸkeler konusu öyle olmadı mı sizce? Mesela Beytlahim’de 4000 dönümlük bir Filistin toprağı gasp ediliyor, ama kimsenin kılı kıpırdamıyor. 1994 yılında iÅŸgal rejiminin Hz. Ä°brahim Camisini iki bölmesi de öyle deÄŸil mi? Ne bu ne de o, toplumsal infiale sebep olmadığı gibi ciddi bir tepkiye de neden olmadı.
Mescidi Aksa tarih boyunca birçok çatışmanın odağı olmuÅŸtur. Batılı ülkelerin buraya sekiz defa savaÅŸ açıp iki milyon askeri feda etmelerine neden olan Kudüs ve Mescidi Aksa’dır. Haçlı SavaÅŸlarından iÅŸgalci Siyonistlerin bütün çeteleriyle Filistin topraklarını iÅŸgal ettiÄŸi 1948 tarihine kadar iÅŸgalciler burayı tam olarak iÅŸgal ettiklerini ifade etmemiÅŸlerdi. Ne zamanki barbar askerler ve çetelerle Siyonistler Mescidi Aksa’nın bulunduÄŸu Kudüs’ün DoÄŸu kesimini 1967 yılında iÅŸgal ettiler, iÅŸte o zaman iÅŸgali tamamladıklarını ifade etmeye baÅŸladılar.
Siyonistlerin Kudüs’e akın etmeleri 1895 yılında baÅŸladı. O gün ilk kurumlarını Dünya Siyonist Histadrut Merkezi’ni açtılar. Ardından bunu Yahudi Ajansı'na ardından Ulusal Yahudi Fonu’na ve daha sonra da Ä°brani Üniversitesi'ne doÄŸru ilerlettiler. Bu iÅŸgalci Siyonist rejimin kurulmadan önce Filistin’deki kültür yüzüydü.
Ä°slamî açıdan bakarsak Mescidi Aksa'nın Müslümanlar açısından önemi bilinen bir ÅŸeydir. Ä°slam’daki yeri ve konumu ise açık ve nettir. Müslümanların halifesi Hz. Ömer Kudüs hariç fethedilen hiçbir ÅŸehrin anahtarını teslim almamıştır. Siyonistler, Filistinlilerin iÅŸgale karşı yaptığı en büyük baÅŸkaldırının 1929 yılında Mescidi Aksa nedeniyle meydana gelen baÅŸkaldırı olduÄŸunu çok iyi biliyorlar. O gün baÅŸkaldırıya Burak Devrimi ismi verilmiÅŸti. Filistin topraklarının 1948 yılında iÅŸgal edilmeye baÅŸlamasıyla Yugoslavya dahil dünyanın dört bir yanından yüzlerce mücahit Kudüs ve Mescidi Aksa’yı savunmak ve bu uÄŸurda ÅŸehit olmak üzere buraya akın etti. Bütün bunlar Kudüs ve Mescidi Aksa’nın konumu nedeniyleydi.
Filistinli çocuk Muhammed Ebu Hudayr’ın Kudüs’te kaçırılıp yakılarak öldürülmesi adi ve tesadüfi bir olay deÄŸildir. Bu, bütün ÅŸehir halkını hedef alan ve bütün halkı terörize etmeyi amaçlayan bir eylemdi. Hedef Mescidi Aksa ve Kudüs’tü tabi. Bunun yanında Kudüs halkının sürekli tutuklama operasyonlarına maruz kalmasının, topraklarının gasp edilmesinin, kimliklerine el konulmasının amacı onu bu ÅŸehirden çıkarmak, elindeki bütün imkanları gasp etmek ve mübarek Mescidi Aksa’yı ele geçirmetir.
Bu insanlar Mescidi Aksa’yı yalnız bırakmamaları, onu korumak için seferber olmaları ve onu bir an olsun terk etmemeleri yüzünden de iÅŸgalcinin hedefindedirler. Birçok Siyonist’e göre Mescidi Aksa’yı ya da onların deÄŸimiyle Cebelu'l-Heykel’i ele geçirmeleri ÅŸarttır. Bu onların maneviyatının ve imanlarının bir göstergesidir. Onu ele geçirmezlerse bunu imanlarının eksik ve maneviyatlarının da zayıf olduÄŸunun göstergesi olarak görüyorlar.
Müslümanlar için iman ve direniÅŸ simgesi olan Mescidi Aksa Siyonistler tarafından kırılma ve hezimet sembolü haline getirilmek isteniyor. Durum buysa o zaman Mescidi Aksa çevresinde ve dışarıda onun için ayaÄŸa kalkacak, onu savunacak ve bunun için kendini ortaya koyacak insanlara ihtiyaç var.
Bölgenin kaderini 144 dönümlük araziden ibaret olan Mescidi Aksa’nın alanı ve Kubbetu's-Sahra belirleyecektir.
Mescidi Aksa için ortaya konacak çaba, gayret ve direniÅŸ onun karşı karşıya kaldığı tehlikenin boyutu oranında olmalıdır. Bunu tarihi emaneti koruma ve Müslümanların gelecekteki konumlarını muhafaza etme adına yapmak gerekir.
Henüz yorum yapılmamış.