Güncel
MaÄŸaralara mahkum olan Suriyeliler!
Şanlıurfa'ya gelen Kobanili sığınmacılardan bazılarının mağaralardaki zorlu yaşam koşulları yaşadıkları dramı ikiye katladı.
Kobanililer Sığındıkları Åžanlıurfa’da ne kiraladıkları evlerde ne de kalabalık olarak akrabalarının bir göz odalarında kalıyor. Sokakların ise ÅŸehir merkezinden uzakta bir yer olduÄŸunu bilen sığınmacılar duvarlarla çevrili binalar yerine daÄŸlardaki maÄŸaralarda hayvanlarla birlikte bir yaÅŸam sürdürüyor.
Sığınmacılar uzay çağı yaÅŸanan dünyada tarih öncesi ilkel çaÄŸları aratmayan dramlarını gözyaÅŸları içinde anlattılar.
Çatışmalarda yaralananlar, çadırkentlerde ilginç hayat hikayeleriyle birlikte gözyaşı dökülen yürekler ve hayata tutunma çabaları. Suriye’de gün geçtikçe artan iç savaÅŸ maÄŸdurlarının kaçış sonrasındaki sığınma arayışının kareleri insanlığın medeniyetle olan bağını da gözler önüne serdi.
Özellikle IŞİD ve YPG güçleri arasındaki devam eden bombardımandan kaçarak Åžanlıurfa’ya gelen Kobanili sığınmacılardan bazılarının maÄŸaralardaki zorlu yaÅŸam koÅŸulları yaÅŸadıkları dramı ikiye katladı.
Kent merkezine yaklaşık 3 km. uzaklıkta bulunan ve sayıları 100’ü aÅŸkın maÄŸaralarda besiciliÄŸin yapıldığı ‘ahır maÄŸaralar’ olarak bilinen maÄŸaralar, ÅŸimdilerde sığınmacıların yeni adresleri oldu.
“BÄ°ZE HERKES KIYDI”
Bölge halkına ait olan maÄŸaralardaki hayvanların hem bakımlarını üstlenen hem de kendilerine adres edinen sığınmacıların en az dört çocuÄŸu var. Yaklaşık 2,5 metre yükseklikte ve 20 metrekarelik geniÅŸlikte herhangi bir ısıtıcı olmadan, seyyar çekilen elektrikler ve vatandaÅŸlar tarafından temin edilen sularla yaÅŸayan ailelerde beÅŸikte sallanan bebeklerin yanı sıra hamile olan kadınlar da var. Kobanili ailelerden 6 çocuk sahibi olan ve yedincisine hamile olan Üveys El Hacı Hasan IŞİD zulmünden korktukları için kaçtıklarını söyleyerek; “ Kobani harap oldu ve yıkıldı. Biz hepimiz oralı terk ettik ve geldik. Ä°ÅŸimiz olmadığı için burada hayvanlara bakıyoruz. Bize herkes kıymış Bizim köyümüzü bombaladılar ve evimiz harap oldu. Burada da zor yaşıyoruz” dedi.
“ÖÄžRETMEN OLACAKTIM AMA BOMBALARI GÖRDÜM”
Halep’ten gelen ve 6 kardeÅŸin en büyüÄŸü olan 12 yaşındaki Meryem El Casim de kendinden küçük kardeÅŸlerini hayvanlar arasında oynadıkları oyunlarla avutmaya çalışıyor. En büyük hayali öÄŸretmen olmak olduÄŸunu anlatan küçük kız hayallerinin yaÅŸanan savaÅŸla beraber yıkıldığını söyleyerek; “ EÄŸer ÅŸimdi savaÅŸ olmasaydı ve ülkemde olsaydık ben okulda olacaktı. Çünkü ben büyüyünce öÄŸretmen olmak istiyorum. Ama ÅŸimdi maÄŸarada sinekler ve kokunun arasında yaşıyoruz. Bize yardım edilsin” diye konuÅŸtu.
YaÅŸları 4 ile 7 arasında deÄŸiÅŸen üç çocuk sahibi Ali ve Feride Muhammet Mustafa da sıkıntı yaÅŸayan diÄŸer sığınmacılardan bir aile. Boynunda yaÅŸadığı rahatsızlık nedeniyle ameliyat geçiren baba Ali hergün sarıldığı kürekle ahır maÄŸaraların temizliÄŸini gerçekleÅŸtiriyor. Bir zamanlar evinde en leziz yemekler piÅŸirdiÄŸini belirten anne Feride de yaÅŸadıkları sıkıntıları ÅŸu sözler ile anlattı: “Kobani’den geldik. EÅŸim ve çocuklarımla burada maÄŸarada zor yaşıyoruz. Para yok, iÅŸ yok ve korkuyoruz. Allah Türk hükümetinden razı olsun.”
"TUVALET VE BANYO YOK"
5 aylık hamile olan Jiyan da 1 yaşındaki Miraç ve3 yaşındaki Muhammed isimli çocuklarıyla birlikte ahır maÄŸaralardan birinde kalıyor. HamileliÄŸi süresince hiç doktor kontrolü geçirmediÄŸini ve sancılarının zaman zaman arttığını anlatan genç kadın geçimlerini hayvanlara bakarak saÄŸladıklarını söyleyerek ekledi: “ Tuvalet ve banyodan mahrumuz. BeÅŸ aylık hamileyim ama imkansızlıktan doktor yüzü görmedim. Sancılandığımda dua ediyorum.”
Bölgede uzun yıllardır yaÅŸayan Yusuf Aras isimli Åžanlıurfalı vatandaÅŸ da maÄŸaraların tarihinin uzun yıllar öncesine dayandığını hatırlatarak sığınmacıların çaresiz oldukları ve geçimlerini hayvanlara bakarak kazandıkları az paralarla saÄŸlayabildiklerini belirtti.
TÄ°METÜRK
Henüz yorum yapılmamış.