Siyaset
'İhbar maillerini polisler yazıyordu'
17 Aralık soruşturması için verilen takipsizlik kararında savcı Ekrem Aydıner, polislerin yaptıkları istihbari dinlemelerden elde ettiği verileri isimsiz ihbar mailine dönüştürdüklerini, sonra da buna dayanarak soruşturma başlattıklarını yazdı.
17 Aralık soruÅŸturması için yazılan 63 sayfalık takipsizlik kararından, Cemaat'in polise hakim olduÄŸu dönemdeki uygulamalara iliÅŸkin dikkat çekici veriler yansıdı.
Kararda, 17 Aralık’ta yapılan operasyonun ardından görevden alınan Savcı Celal Kara ile emniyet görevlilerinin topladıkları delillere iliÅŸkin deÄŸerlendirmeler yer aldı.
Kararda soruşturmanın başlamasıyla ilgili net bir olay bulunmadığı, somut bir vak'aya dayanmadığı sadace "isimsiz ihbar" gibi bilgilerle soruşturmanın başladığı vurgulandı.
'İhbarlar somut vak'alara dayanmıyor'
Ä°simsiz, uyuÅŸturucu ve karapara aklama gibi iddiaları içeren ihbarların, somut vak'alara dayanmadığını bu nedenlede de kuvvetli ÅŸüphe nedenlerinin arandığı telefon dinleme iÅŸlemi için gereken ÅŸartların oluÅŸmadığı belirtildi.
Telefon dinleme kararının verildiÄŸi ilk anda kuvvetli suç ÅŸüphesini gösterir bir delililin olmadığı da vurgulandı. Savcılık, "BaÅŸka ÅŸekilde delil elde etme imkanı olmasına raÄŸmen, diÄŸer yollardan hiçbir araÅŸtırma yapılmamış olması, telekomünikasyonun denetlenmesi kararını hukuka aykırı hale getirmektedir" dedi.
'İstihbari dinleme yapan polis, isimsiz ihbar yapıyor'
Takipsizlik kararında polisin istihbari dinleme yaptığı, daha sonra elde ettiÄŸi verilerle isimsiz ihbar mailine dönüÅŸtürdüÄŸü ve bunların üzerinden soruÅŸturma baÅŸlattığı belirtildi.
Sarraf ve diÄŸer ÅŸüphelilere iliÅŸkin yapılan ihbarlara da dikkat çekildi. Ä°hbar maillerinde ÅŸüphelilerin kullandıkları telefon numaralarını bile belirtildi.
Savcılık, "Bu durum, kolluk tarafından istihbari dinlemeden elde edilen bilgilerin veya hukuka aykırı yolla elde edilen delillerin isimsiz ihbarlar yoluyla adli soruÅŸturmada kullanıldığını göstermektedir. Bu yolla elde edilen verilerin, isimsiz ihbarla soruÅŸturmaya baÅŸlanması için delil olarak kullanılması hukuka aykırıdır" ifadelerini kullandı.
'Polis savcılığa 2 ay haber vermedi'
Polisin soruÅŸturmaya baÅŸlamak için savcılığa haber vermesi gerektiÄŸinin belirtildiÄŸi kararda, isimsiz ihbarın 18 Temmuz 2012’de geldiÄŸi ancak soruÅŸturmanın 13 Eylül 2012’de baÅŸladığı, bu tarihe kadar ne yapıldığının belirsiz olduÄŸu vurgulandı. Savcılık kararında isimsiz ihbar mailinden derhal haberdar edilmesi gereken savcılığın yaklaşık iki ay sonra bilgilendirildiÄŸine de dikkat çekti.
'Aynı IP adresinden 12 ihbar'
Savcılık kararında emniyete gönderilen ihbar mailine iliÅŸkin de çarpıcı bilgiye yer verdi. Åžüphelilerle ile ilgili 1 AÄŸustos 2013 tarihinde emniyete bir ihbar maili gönderildiÄŸini ifade eden savcılık, “Ä°hbarın yapıldığı IP adresinden 12 kez daha ihbar yollandığı tespit edildi. Bu ÅŸekilde çok sayıda ihbar yollanan bir IP adresi hakkında hiçbir araÅŸtırma yapılmamıştır” dedi.
'Kararlarda çeliÅŸkili ifadeler'
Åžüphelilerle ilgili Eylül 2012’de alınan dinleme kararının ilk sayfasında suçlamanın ‘örgüt kurmak ve örgüt faaliyeti çerçevesinde kaçakçılık yapmak’ yazılı olduÄŸu ancak ikinci sayfasında ise 'kaçakçılık ve suçtan kaynaklanan mal varlığı deÄŸerlerini aklamak' suçlamasının yer aldığı tespit edildi. Savcılık bu durumun ‘ciddi bir çeliÅŸki olup, kanundaki düzenlemeye aykırı’ olduÄŸunu ifade etti.
Savcılık soruÅŸturma dosyasında yer alan bazı ihbarlarda 'iÅŸin ucunda uyuÅŸturucu baronları ve PKK olduÄŸunun ileri sürüldüÄŸünü ancak bu hususların da tamamen gözardı edildiÄŸini' kararında anlattı.
'Kararlarda somut delil yok'
Takipsizlik kararına göre, ÅŸüpheliler hakkında verilen teknik ve fiziki takip kararları somut delillere dayanmadı. Bu tespitine örnek de veren savcılık, Sarraf hakkında fiziki takip kararı verilen bir kararda ‘Sarraf’ın yurtdışından iki valizle geleceÄŸi, bazı ÅŸahıslarla kaçak altın ticaretine iliÅŸkin görüÅŸme yapacağı’ belirtildi. Ancak takip edilen Sarraf’ın havaalanından çıkarak eÅŸi ile görüÅŸtüÄŸü, sonrasında ayrıldığı tespit edildi. Savcılık bu olayla ilgili, "GörüldüÄŸü üzere teknik takip kararının dayanağı olan iddia gerçek dışı çıkmıştır. Buna raÄŸmen 4 hafta teknik araçlarla takip kararı verilmiÅŸtir. Kararda hangi bilgi ya da delile dayalı olarak bu suçlara iliÅŸkin kuvvetli ÅŸüphenin oluÅŸtuÄŸu belirtilmemiÅŸtir" dedi.
Takipsizlik kararında ÅŸüpheliler hakkında alınan izleme kararlarının delile dayanmadan keyfi biçimde uzatıldığını belirtildi.
Sarraf ile görüÅŸenlere 'delilsiz dinleme kararı'
Kararda bazı isimlerin sadece Rıza Sarraf ile suç unsuru olmayan birkaç görüÅŸme yaptığı için dinlemeye alındığı ifade edildi.
Sanatçı Ebru GündeÅŸ’in de eÅŸi Sarraf nedeniyle dinlemeye alındığı ancak GündeÅŸ’in 17 Aralık’ta hazırlanan fezlekede ÅŸüpheli olmadığı, eÅŸi ile yaptığı aile içi görüÅŸmelerin de kaydedildiÄŸi vurgulandı.
Karardaki bilgilerin delili yok
Sarraf ile ilgili alınan teknik araçlarla izleme kararlarının birinde ‘Sarraf’ın banka alacağı, bunun içinde Süleyman Aslan’ı aracı kıldığı’ belirtildi. Ancak soruÅŸturma dosyasında bu bilginin kaynağı bulunamadı. Dinlemeler ve fezlekelerde bu yönde bir bilgiye rastlanmadı.
Özel hayatı ihlâl
Sarraf’ın mahkeme kararı ile mail ÅŸifresinin alındığı ve ÅŸifre ile mailine girildiÄŸini belirten savcılık, "Bu biçimde delil elde etme iÅŸlemi hukuka aykırıdır. Åžifre ile girilen elektronik posta adreslerinde bireylerin her türlü bilgi ve belgeleri yer alabilir. Bu durum kiÅŸilerin özel hayatında öngörülemez ihlallere neden olabilecektir. Hangi maillerin kopyasının alındığı denetlenebilir deÄŸildir" dedi.
SoruÅŸturmaya emniyete gönderilen e-posta ihbarı üzerine baÅŸlanıldığı ancak suç vasıflandırılmadan teknik takip kararı alındığı belirtildi.
Devlet politikası vurgusu
Takipsizlik kararında ÅŸüpheli Rıza Sarraf’ın ortağı olduÄŸu bazı ÅŸirketlerin Ä°ran ile yaptığı altın ticaretine deÄŸinildi. Sarraf’ın ortak olduÄŸu bazı ÅŸirketlerin 2012 yılı Åžubat ayından itibaren Ä°ran’a önemli tutarda altın ihracatı gerçekleÅŸtirdiÄŸi belirtildi. Savcılık, bu ihracat iÅŸlemlerinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığını ifade etti.
Kararda savcılık tarafından Halkbank’ın kayıtlarının da inceletildiÄŸi anlatıldı. Yapılan incelemede Sarraf’ın yönetim kurumu baÅŸkanı olduÄŸu Royal Denizcilik adlı ÅŸirketin ticari hacminin önemli bölümünü Ä°ran ile yapılan altın ihracatı oluÅŸturduÄŸu ifade edildi. Özellikle altın ihracatının 2012 yılında rekor düzeye ulaÅŸtığının belirtildiÄŸi kararda, "Hatta Türkiye’nin ihracatında önemli bir yer tuttuÄŸu, ÅŸirketin kayıtlarından ve Halkbank’ın kayıtlarında yapılan incelemede anlaşılmıştır" denildi.
Åžirketin yaptığı ihracat iÅŸlemlerinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığını vurgulayan savcılık, "Yapılan iÅŸlemlerin Ä°ran’a uygulanan ambargoyu delmeye yönelik giriÅŸim olarak deÄŸerlendirilmesi baÅŸsavcılığımız tarafından yürütülen suç soruÅŸturması kapsamının dışında olan bir husustur. Bu yöndeki iÅŸlemlere devam edilmesi ve izin verilmesi bir devlet politikası gereÄŸi olup, doÄŸruluÄŸu ve yanlışlığı tartışma konusu yapılmayacaktır" ÅŸeklinde ifadeler yer aldı.
Kaynak: Al Jazeera
Henüz yorum yapılmamış.