Edebiyat - Åžiir - Mizah
Burası dünya burada işler hep yarım kalır
Yarım yüzyıla yaklaşan çizgi yolculuğunda Müslüman bir sanatçı olarak, kendisinden sonra gelen diğer Müslüman sanatçılara anlatım araçları konusunda bir yöntem gösteren Hasan Aycın'ın yeni albümü Sarp Geçit yayınlandı. Aycın, 'Geçici dünyanın içinde, geçici olmayanların, geçilmemesi gerekenlerin altını çizmeye çabalıyorum' diyor.
Birlikte konuÅŸmak kadar, birlikte susmayı tercih ettiÄŸinizde de büyük üretimler yapabileceÄŸiniz çok yönlü bir sanatçı Hasan Aycın. Ä°smet Özel, Aycın'ın ilk albümü Bocurgat'a yazdığı takrizde 'Anlamaya çalışmayın, sezgi gücünüzü harekete geçirmeye uÄŸraşın' demiÅŸti. Hasan Aycın çizgisi için çeyrek yüz yıl önce sarf edilen bu sözler hala anlamını koruyor. Farklı yayın organlarında yayınladığı çizgilerini yeni albümü Sarp Geçit'te bir araya getiren Aycın'la, sadece ismini Beled Suresi'nden alan albümü etrafında deÄŸil, aynı zamanda Sarp Geçit'te ne yana düÅŸtüÄŸümüzü de konuÅŸtuk.
Albümün ismi içindeki çizgileri anlama noktasında oldukça açıklayıcı. Anlaşılmama meselesi, 35 yıl geçmiÅŸ olmasına raÄŸmen zihninizin bir kenarında duruyor deÄŸil mi?
DoÄŸru anlaşılma isteÄŸi diyelim. Bana has olduÄŸunu da sanmıyorum bu durumun, kimse yanlış anlaşılmak istemez çünkü. Eserlerime beni kimlik sahibi kılan deÄŸerler dünyasından isimler seçmeyi yeÄŸliyorum. Kimi dostlarımın yardımları da oluyor tabii. Ä°lk albümün ismi 'Bocurgat' Ä°smet Özel'in, 'Gece YürüyüÅŸü' Ä°lhan Kutluer'in teklifidir mesela. ÇoÄŸu da Cemal Åžakar'ın teklifidir. Hattâ bu albümün ismi 'Sarp YokuÅŸ'tu, Cemal'in teklifiyle baskı öncesi deÄŸiÅŸtirdim.
VAV Ä°NSANI SÄ°MGELER
BildiÄŸim kadarıyla diÄŸer albümlerinizde olmayan bir ÅŸey var Sarp Geçit'te. Albümün hemen başındaki 22 çizgi için ayrıca notlar var.
O yirmi iki çizgi içinde biri hariç. Arada bir aÄŸlayan vav çizgisi var, onda not yok. Olmasının gereÄŸi de yok, oldukça sarih çünkü. Bir âyet-i kerimedir: Vallahü ÄŸafûru'r-rahîm. Vavın formunun anne karnında ceninin pozisyonundan mülhem olduÄŸu söylenir, ya da tıpkı cenin gibi Allah'ın her lûtfuna muhtaç olan insana benzetilir. Ä°nsanı simgeler yani. O çizgide vav aÄŸlayarak Allah gafur ve rahimdir, diyor. Sevgili Kadir Canatan'la müÅŸterek bir çalışmamız var süren, o Kur'an-ı Kerîmin her sûresi için bir makale yazıyor ben de çiziyorum. Karıştırılmasın diye her çizginin başına sûre ismini yazıyorum. Ä°lk on çizgi onlardan oluÅŸuyor. Sonra bahsini ettiÄŸim vav çizgisi ve tasavvufta kelimat-ı kudsiye tesmiye olunan on bir kelime için birer çizgi yer alıyor. Ä°lim Ä°rfan dergisi için Sadettin Acar'ın isteÄŸiyle çalıştım ve yine karıştırılmasın diye onların da isimlerini yazdım.
Müslüman sanatçılara böyle yapın demek isterim
Hemen bütün çizgileriniz için söylenebilir ancak Sarp Geçit'te daha yoÄŸun gözlemlemek mümkün. Hasan Aycın'ın geliÅŸtirdiÄŸi bir yöntem inÅŸasından söz edebiliriz sanırım. Sanat eserinin konusu açısından söylüyorum, Müslüman sanatçılara gösterilen bir yöntem. Ne dersiniz?
Galiba yapım gereÄŸi ben her tür iddialı duruma temkinli yaklaşıyorum. Çünkü Allah'ın kime ne yeteneÄŸi verdiÄŸini bilmem mümkün deÄŸil. Ama kendimden bildiÄŸim ÅŸudur ki, nasıl yaratmasaydı var olmayacak idiysem, yaratıp bu yeteneÄŸi vermemiÅŸ olsaydı çizemeyecektim de. Mademki bu yeteneÄŸi O verdi, öyleyse O'nun hakkını üstün tutarak, O'nun rızasını gözeterek, O'nun uyarılarına uyarak hünerimi göstermeliyim. Benim çizerliÄŸim böyle olmalı. Denilirse ki karikatür batı sanatıdır, kuralını kaidesini ecnebiler koymuÅŸlar, onlara uymak lazım. Derim ki ben ne yaptığıma ve yaptığımın hesabını nasıl vereceÄŸime bakarım. Ötesi söz öküÅŸü. Albümlerimin besmeleyle baÅŸlaması söz ola kabilinden deÄŸildir. Besmeleyle baÅŸlayan bir ÅŸey besmelenin ruhuna aykırı olmaz, olamaz. En sonunda, yani ömrümün sonunda Müslüman sanatçılara hattâ bütün insanlara dönük ÅŸöyle demiÅŸ olmayı isterim tabii: Yapacaksanız böyle yapın.
Dergilere vefa borcum var
Çizgi/karikatür dergilerini deÄŸil de düÅŸünce ve edebiyat eksenli dergileri tercih ediyorsunuz. Ve bu konuda net bir tavrınız var.
Vefa galiba. Evet vefa, aklıma ilk gelen bu… Suskun bir çocukluk dönemim oldu, hattâ bazı yıllarım nerdeyse hiç konuÅŸmadan geçmiÅŸ. Sonrası, özellikle yetmiÅŸli yıllar can-hıraÅŸ, ama bir anlamda ifade özürlü geçmiÅŸ. Yine o yıllarda bir ÅŸey olmuÅŸ, ki Allahtan öyle olmuÅŸ; okuyan, edebiyat dergilerini izleyen, yazmaya çalışan arkadaÅŸlarım olmuÅŸ. Onların arasında kör-topal okuyup izlemeye baÅŸlamışım. Rahat konuÅŸan biri olamamışım hiç. Yazmak konusunda karalamanın ötesine de geçememiÅŸim. Çizdiklerimse deÄŸerli bulunmuÅŸ. Sözün özü düÅŸünce ve edebiyat ortamları ve dergileri önemli oldu hayatımda hep. Çizgilerimi o ortamlar deÄŸerli buldular, o dergiler sayfalarını açtılar, ben onları tercih ettim, onlar da beni.
Yine çizgilerinizde çok sık görmediÄŸimiz bir doÄŸrudan günceli ifade eden, twitter'la ilgili bir çizginiz var mesela.
Onun dışında baÅŸka çizgiler de var. Aslında hepsi diÄŸer çizgilerim gibi birer çizgidir sonuçta. Elbette tasnif önemlidir ama çizgiler birbirinden bağımsızdır. Yeni Åžafak gazetesi ve Derin Tarih, Genç Doku, Ä°lim Ä°rfan, Kur'ani Hayat, Ä°tibar, Yedi Ä°klim, Hece dergilerinde yayınlandılar önce. Hayatın içinde hepsi bir yerlere tekabül ediyor ve kendilerince karşılıkları var bu yayın organlarının. Benim hayatımda da öyleler. Yoksa nasıl çizebilirim hepsine ayrı ayrı.
Sarp YokuÅŸ'u keÅŸke hiç unutmasak
Her sanatçı kendi çağına ÅŸahitler eder. Albüm adı bu çağın o 'sarp yokuÅŸ'unu hatırlatmak için deÄŸil mi?
Albüm 'sarp geçit nedir bilir misin?' epigrafıyla baÅŸlıyor (Beled sûresinin on ikinci âyeti). Aslı sarp yokuÅŸ, ama geçit diye de tercüme edilmiÅŸ. Yukarda belirttiÄŸim gibi önce Sarp YokuÅŸ'tu, Cemal'in teklifiyle Sarp Geçit oldu.
Beled, Mekki bir sure…
Evet, Mekke'de inmiÅŸ bir sure. Allah, Hazreti Peygamberin akıl almaz zorluklarla boÄŸuÅŸtuÄŸu Mekke'ye, yani yaÅŸadığı beldeye ve doÄŸuranla (anneyle) doÄŸurduÄŸuna (yavruya) yemin ederek insanı zorluk arasında yarattığını bildiriyor. Her birimiz yaÅŸadığımız yerden, annemizden, kendimizden ve kendi zorluklarımızdan bakmayı da denesek mesajı daha iyi anlarız diye düÅŸünüyorum. Bir yerinde, insanın sarp yokuÅŸu tırmanmaktan kaçındığını söylüyor Rabbimiz. Sarp yokuÅŸu bilir misin? diye soruyor. Sonra da açıklıyor. Bir boynu çözmektir, yani insanı özgürlüÄŸe kavuÅŸturmak (insanlığın özgürlüÄŸünü savunmak ve saÄŸlamak). Açlıkta, yakını olan yetimi ve yakını olmayan yoksulu doyurmaktır. Sonra sabrı ve hayrı tavsiye edenlerden olmaktır. GüneÅŸin altında bundan daha sarp bir yokuÅŸ olduÄŸunu bilen var mı? KeÅŸke hiç unutmasak.
DÜNYAYA OLDUÄžUM YERDEN BAKIYORUM
Ä°htimal siz de katılırsınız, çizgileriniz can sıkıcı. Albümünüzün kapağını kapattığımızda az önce ilgilendiÄŸimiz ÅŸey birden çıkıp gitmiyor zihnimizden. Dönüp yarım kalan iÅŸlerimize aynı tutkuyla bakamıyoruz.
Dönüp yarım kalan iÅŸlerimize aynı tutkuyla bakmamamız gerekiyor belki de. Burası dünya, burada iÅŸler hep yarım kalır. Çizgilerim bunu ihsas ettiriyorlarsa, geçici olmayanların, geçilmemesi gerekenlerin altını çizebiliyorsam bu memnun olunası bir durumdur benim için. Eskiler dünyayı ve ahireti ÅŸöyle de isimlendirmiÅŸler; neÅŸ'e-i ulâ, neÅŸ'e-i âhire. Hayat için neÅŸ'e demiÅŸler. Ä°lki dünya hayatı. Tam da biz yaÅŸarken dünya hayatı ne neÅŸ'e ama deÄŸil mi? Zalimlerin, sömürüp semirenlerin yanından baktığımızda hem de ne neÅŸ'e... Ama oradan bakmıyorsak, en azından olduÄŸumuz yerden bakıyorsak öyle mi görünüyor ya! Zaten olmadığımız yerden nasıl bakabiliriz anlamış deÄŸilim. Ben olduÄŸum yerden bakmaya çalıştım hep ve öyle bakmaya da devam ediyorum. Kimsenin canını sıkmak gibi lüksüm yok. Ama böyle bakmaya ve görmeye devam edeceÄŸim. Misalen söylüyorum, dün Filistin vardı, Ä°srail bir ur gibi çıktı/çıkartıldı, büyüdü/büyütüldü Filistin'i nerdeyse yuttu. Ur büyümeye/büyütülmeye devam ediyor. Görmeyiverse miydim, çizmeyiverse miydim? Ve daha neler, neler... Ama tekraren söylüyorum, ben can sıkmak için çizmiyorum!
Her sûreye bir çizgi yakında
Okurlarınızın, ithaf çizgilerinizin ayrı bir albümde toplanması talebine olumlu karşılık vermiÅŸtiniz. Bu albümü ne zaman görme imkânımız olacak? Ve benzer baÅŸka 'seçki' albüm hazırlığınız var mı?
Evet, o talebe olumlu karşılık vermiÅŸ, hattâ ismi 'Portreler ve Ä°thaflar' olabilir demiÅŸtim. DeÄŸiÅŸmeyen kuraldır, talep arzı doÄŸurur. Ama hemen öyle bahsi geçti diye olmaz, talebin somutlaÅŸması, bazı vesilelerin oluÅŸması lâzım. Kadir'le baÅŸladığımız çalışma kısmet olur da (her sûreye bir makale ve bir çizgi projesi) hitama ererse çizgiler ayrıca bir albümde toplanacak.
Henüz yorum yapılmamış.