Kültür Sanat Haberleri
Resmigeçit törenleri faşizmin ürünüdür
Hitler ve Mussolini gibi diktatörlerin dönemine bakıldığında kitlesel gösterilere, dev heykellere, ihtişamlı resmigeçit törenlerine ve bir takım pagan ritüellerine sıklıkla rastlamaktayız. Bu tür zihniyetlerde lider kutsallaştırılır ve özellikle küçük yaşlardan itibaren lidere sonsuz bir itaat kültürü empoze edilir.
Nihat Atsız’a göre; askerlik dersi nazari ve ameli olarak çoÄŸaltılmalı ve ciddi tutulmalı. Talebe askeri kanunlara ve cezalara tabi olmalı ve mektep üniforması giymeÄŸe mecbur edilmeli. Askerlik dersleri ile sporlar en mühim dersler haline getirmeli, liselerin müdürleri yüksek rütbeli subaylardan olmalı!
Adolf Hitler, “Kavgam” adlı kitabında “Propaganda güçlü bir silahtır ve hizmet ettiÄŸi amaca oranla deÄŸerlendirilir. Amaç; Alman milletinin hayat için mücadelesi olunca da en korkunç silahlar en insani silah haline gelir. Propaganda hitap ettiÄŸi zümrede en dar kafalıların dahi anlayabilecekleri bir seviyede olmalıdır” der. Propaganda birçok farklı yöntemlerle devreye sokulabilir. Bunlar ideolojik filmler, ihtiÅŸamlı resmigeçit törenleri, birtakım semboller, okul, medya, giyim ÅŸekli vs. olabilir. Propagandaların toplumda korkuyla karışık tuhaf bir hayranlık uyandırması beklenir. Hitler ve Mussolini gibi diktatörlerin dönemine bakıldığında kitlesel gösterilere, dev heykellere, ihtiÅŸamlı resmigeçit törenlerine ve bir takım pagan ritüellerine sıklıkla rastlamaktayız. Bu tür zihniyetlerde lider kutsallaÅŸtırılır ve özellikle küçük yaÅŸlardan itibaren lidere sonsuz bir itaat kültürü empoze edilir. ÖrneÄŸin Mussolini bunu üç cümleyle özetlemiÅŸtir: “Ä°nan, itaat et ve savaÅŸ...”
“Ulus devletin doÄŸuÅŸu ile birlikte baÅŸlayan ve 20. yüzyılın ilk yarısında Ä°talyan faÅŸizmini ve Alman nasyonal sosyalizmini ortaya çıkaran geliÅŸme süreci sonunda iktidarın kaynağı ve dayanakları; ulusal sınırlar içinde sarsılmaz bir bütünlüÄŸe, dışa kapalı ve totaliter devlet doktrinine ve bu doÄŸrultuda katı ve buyurgan bir resmi ideolojiye sahip olmayı hedefleyen bir meÅŸruiyet çerçevesine kavuÅŸmuÅŸ; siyasi iradeyi yansıtan kavramlar, deÄŸerler, simgeler ve bunların toplumsal alanda ifade edilmesini saÄŸlayan kutlama törenleri ve gösteriler bu kapsamda ÅŸekillenmiÅŸtir... Bu törenlerde oturma düzeninin ve kortej geçiÅŸinin katı ve ayrıntılı protokol ilkeleri ve askerî disiplin kuralları çerçevesinde gerçekleÅŸtirilmesi; militer imge ve biçimlerin idealleÅŸtirilmesi ve hiyerarÅŸik örgütlenme anlayışının öne çıkarılması yoluyla otoriter siyasal kültürü besleyen bir altyapı oluÅŸturur. Öte yandan verilen nutuklarda ekonomik geliÅŸme ve kalkınma vurgusunun yapılması, silahlı birliklerin geçiÅŸi, askerî teknolojide ulaşılan ilerleme düzeyini ortaya koymak üzere silah, tank ve uçakların resmigeçide dâhil edilmesi, devletin rakiplerine, iç ve dış düÅŸmanlarına karşı etkileyici bir güç gösterisi ve caydırıcılık unsuru olarak anlam kazanır.”
“Bütünüyle “ideolojiler çağı” olarak nitelendirilebilecek olan 20’nci yüzyılın toplumsal ve siyasal ikliminde ulusal bayram kutlamalarının ve bu kapsamda yapılan törenlerin; otoriter siyasi rejimlerin ideolojik temellerini güçlendirme, kuruluÅŸ felsefelerini ve temel doktrinlerini kitlelere yayma ve iktidarlarının meÅŸruiyetini pekiÅŸtirme açısından vazgeçilmez bir araç iÅŸlevi gördüÄŸü ÅŸüphesizdir. Bu baÄŸlamda, kuruluÅŸ yıldönümlerinin kutlandığı meydanlarda yapılan gösterilerde atılan sloganlar ve verilen nutuklarla resmi ideolojiye baÄŸlılık ve rejime sadakat duygusunun kitlelere etkili bir biçimde empoze edilmesi, devrimci tezler etrafında birleÅŸme ve kilitlenme çaÄŸrısının yapılması, rejimin varlığına yönelik potansiyel tehditlere ve rejim düÅŸmanlarına karşı uyanık olma ve mücadele etme bilincinin aşılanması saÄŸlanır.
Özellikle 19.yüzyıl faÅŸizminin ilham kaynağını Spartalıların oluÅŸturduÄŸu söylenir. Çünkü Spartalıların en belirgin vasıfları aşırı disiplinli askeri örgütlenmeleriydi. Spartalılar daha küçük yaÅŸlardan itibaren askeri disiplinle yetiÅŸtirilirdi. Çelimsiz, zayıf çocuklar atıl durumda bırakılır genç, saÄŸlıklı ve gürbüz çocuklar vatan savunması için özel yetiÅŸtirilirdi. Gerek faÅŸist liderler ve gerekse ideologları bu anlamda gençlere özel bir ilgi göstermiÅŸlerdir. ÖrneÄŸin bizde Nihal Atsız” Türk GençliÄŸi Nasıl YetiÅŸir?” adlı makalesinde Sparta devletine benzer bir asker-ulus yaratmak amacı güden eÄŸitim programı sunuyordu. Atsız: “Ä°nsaflı düÅŸünelim: Bir Türk çocuÄŸuna güreÅŸ mi yakışır, yoksa aktörlük mü? Diye soruyor ve eÄŸitim sürecinin bir zorunlu askerlik hizmeti haline getirilmesini öneriyordu. Buna göre; “askerlik dersi nazari ve ameli olarak çoÄŸaltılmalı ve ciddi tutulmalıdır. Talebe askeri kanunlara ve cezalara tabi olmalı ve mektep üniforması giymeÄŸe mecbur edilmelidir. “Ortaokulda milli sporlar baÅŸlamalı, kılıç, güreÅŸ, cirit gibi ananevi sporlarla, yüzücülük, kürekçilik vesaire gibi savaÅŸa yardımcı sporlar birinci mevkii tutmalıdır. “Askerlik dersleri ile sporlar en mühim dersler haline getirmelidir. Hatta Atsız okullar birer kışla haline gelmeli, liselerin müdürleri yüksek rütbeli subaylardan olmalıdır teklifinde de bulunur vs.
MÄ°LAT HABER
Henüz yorum yapılmamış.