Sosyal Medya

Coğrafyamız

Esad'ın Suriye'deki zulmü!

Zalim Esad rejiminin Suriye'de Müslümanlara uyguladığı işkence yöntemleri insanın kanını donduracak cinsten. Suriye rejiminin işkencehanelerinde 7 ay kalan Abdulkerim Berekat, ölüm sandalyesinden, bacaklarının kırılmasına bütün boyutlarıyla gördüğü işkenceleri anlattı.



Suriye’de 2011 yılının Mart ayında baÅŸlayan devrim hareketi, 200 bine yakın insanın ölümü onbinlerce ailenin yok oluÅŸuna yol açtı. Binlerce kiÅŸi gözaltında kayboldu, bazıları ağır iÅŸkenceler altında hayatını kaybetti. Gösterilerin baÅŸladığı ilk günlerde baÅŸlayan gözaltılar ve iÅŸkenceler hala devam ediyor. Ä°nsan hakları örgütlerinin ve BM Ä°nsan Hakları Yüksek KomiserliÄŸi’nin raporları, rejimin uyguladığı iÅŸkence yüzünden binlerce kiÅŸinin öldüÄŸünü ortaya koyuyor.

Abdulkerim Berekat 36 yaşında. Ancak yüzüne bakanlar onu 50 yaşında zannediyor. Son 3 yılda yaÅŸadıkları, baÅŸta ailesi olmak üzere ondan çok ÅŸey götürdü.7 ay boyunca ağır iÅŸkenceleriyle bilinen Kefer Suse cezaevinde kaldı.

Ä°ÅŸte Abdulkerim Berekat’ın anlattıkları:

7 AY BOYUNCA Ä°Ç ÇAMAÅžIRLARIYLA KALDI

Cezaevine girdiÄŸimizde üzerimizdeki bütün elbiseleri çıkardılar. Ä°ç çamaşırlarımızla içeri girdik. Çıkana kadar da o ÅŸekilde kaldık. Kol ve kafa kesmeye kadar her türlü iÅŸkenceye ÅŸahit olduk. 5 ay boyunca çok az yemek verdiler, ama iÅŸkence sürekli yapılıyordu. 5 ay sonra sorgulandım, ellerim ve ayaklarımı baÄŸladılar gözlerimi kapattılar ve baÅŸ aÅŸağı yukarıya astılar. Hem elleriyle hem de sopalarla dövmeye baÅŸladılar. Benden silahlı bir grubun komutanı olduÄŸumu ve askeri noktaları patlattığımı itiraf etmemi istediler. 13 kiÅŸi iki metrelik bir hücrede tutulduk. Lambalar söndürülüyor kapkaranlık oluyordu, Ä°nsanlar aynı anda oturamıyorlar, nöbetleÅŸe bacaklarımızı içeri çekip kollarımızdan destek alarak oturuyorduk. Gözümün önünde 10 kiÅŸiyi öldürdüler.

'ÖLENLERÄ° TUVALETLERE ATIYORLARDI'

Ä°ÅŸkence ve aÅŸağılamalar o dereceydi ki ölenleri tuvaletlere atarlardı, onlardan gelen ağır kokular altında yemek yemeÄŸe mecbur bırakıldık. Yerin 10 metre altındaydık ve her gün 10 ölü çakırılırdı. 1500 kiÅŸi vardık 10 kiÅŸi girer 4 kiÅŸi çıkardı. Özellikle ordudan kaçan askerleri 2-3 ay birinci katta tutar sonra salıverirlerdi.

'KADINLARA DA Ä°ÅžKENCE YAPIYORLAR'

Üstümüzdeki katta 200’den fazla kadın vardı. Bazen sorguya götürdüklerinde onları görürdük. Bir keresinde bir kadının ellerini yukarıya kaldırmış tek ayak üstünde tuttuklarını gördüm. Onlara da iÅŸkence ettiklerinde üstlerindeki her ÅŸeyi çıkarıyorlardı. Kadınlardan ölen sayısı daha azdı. Onları bir iki ay tuttuktan sonra bırakıyorlardı. Çok azı sayıda kadın öldü.

Ä°ÅŸkence edenler konuÅŸtukları lehçeden anladığımız kadarıyla Nusayriydi. Adra cezaevine naklettiler. Orada 16 bin mahkum vardı. Merkezi hapishaneydi. Orada ÅŸartlar daha iyiydi. Ä°ÅŸkence yoktu. Kefer Susa’da 7 ay kaldım. Aynı odada. 2 metre uzunluÄŸunda 1 metre geniÅŸliÄŸinde. Bazıları geldikten iki üç gün sonra ölürlerdi. Dayanamazlardı. Nefes darlığı ve aÅŸağılamalara katlanamazlardı.

'YARALARIN Ä°ÇÄ°NDE KURTÇUKLAR ÇIKIYORDU'

Elektrik verme, kalın (dörtlü) elektrik kabloları, demir ve tahta deÄŸneklerle dövme en baÅŸta gelen iÅŸkence yöntemleriydi. Yere su döküyorlar, ellerini arkadan baÄŸlıyorlar, yüzüstü suya doÄŸru yatırıyorlar sonra seni öldürmeyecek oranda suya elektrik veriyorlar.

Parmak geniÅŸliÄŸindeki demir çubuklarla sertçe vuruyorlar ve insanların kemiklerini kırıyorlar. Demirlerle bacaklarımıza ve kaval kemiklerimize vuruyorlar. Bu ÅŸekilde iç kanamalar yaÅŸanıyor. Yaralanan bölgelerin tedavi edilmesini izin vermiyorlar. Bu ÅŸekilde bazı tutukluların vücutlarında kemik ve insan eti yiyen kurtçuklar çıkardı. Kangren olanların bacakları kesiliyordu.

5 ÇOCUÄžU DA AYNI SALDIRIDA ÖLDÜ

4 ayrı askeri birimde sorgulandım. Bir grubun komutanı olduÄŸumu itiraf etmemi istiyorlardı. Ben itiraf etmedim. Bu ÅŸekilde üstümüze suç atılmış olacaktı. Bilgi almaya çalıştılar. Kim nerede ne yapıyor, isim isim istediler. Kurtulacağımı hiç beklemiyordum. Sonra serbest bıraktılar. Çıktıktan sonra para kazanmak için Lübnan’a gittim. Çocukların vefat haberini aldığımda Lübnan’daydım. Bana annem ve kızkardeÅŸlerimin öldürüldüÄŸü söylendi. Dönünce gördüm gerçeÄŸi.

Kalabalık bir aile olan Berekat ailesinden geriye Abdulkerim, babası Ahmet, bacağı kopmuÅŸ bir kızkardeÅŸ ve Türkiye’de çalışan bir erkek kardeÅŸ kaldı.Çocuklarının annesi Ä°man, saldırıdan önce eÅŸi ile aralarında çıkan kavga nedeniyle babaevine gitmiÅŸ. Çocukların vefatından sonra da bir daha geri dönmemiÅŸ. Lazkiye’de amcasının yanında kalıyor.

Ä°ÅžTE TUTUKLULARA UYGULANAN Ä°ÅžKENCELER..

Orada bir sandalye vardı, adına ölüm sandalyesi diyorlar. Mahkumları yüzüstü yatırıyorlar, belinin üstüne bir sandalye koyup başını kaldırmasını istiyorlar. Orada sorguluyorlar insanları, istedikleri cevapları alamayınca vurmaya baÅŸlıyorlar ve bu böylece devam ediyor, ta ki kendisine yöneltilen suçu itiraf edene kadar. Ä°tiraf etmeyeceÄŸini anladıkları zaman botlarıyla yüzünün yan tarafına sert bir tekme atarak boynunu kırıyorlardı. Bu ÅŸekilde benim gözümün önünde 15 kiÅŸi öldü.


Tutuklu bileklerinden baÄŸlanarak asılıyor. Ä°ÅŸkenceye maruz kalanların bir kısmı ayaklarının güçlükle yere deÄŸdiÄŸini bir kısmı ise tamamen havada asılı olduÄŸunu söylüyor.Bileklerde ağır deformasyon meydana geliyor. Tutuklu sorgulama sırasında kimi zaman dövülüyor, kimi zaman ise vücudunda kesikler açılıyor.

Tutuklular bir otomobil lastiÄŸinin içine bellerinden sokuluyor. Bu sırada kolları lastiÄŸin dışında ve hareketsiz kaldığından sopa, kamçı ya da tekmelerden kendisini koruyamaz hale geliyor. Ä°ÅŸkence gören bazı tutuklular, lastik içine sadece bacaklarının yerleÅŸtirildiÄŸini, bu sırada ellerinin de baÄŸlı olduÄŸunu söylüyor.

Tutukluların bir çoÄŸu gözlerinin ve ellerinin baÄŸlandığını, aynı anda çok sayıda kiÅŸinin kendilerine sopa, kablo,kamçı ve tekmelerle saldırarak iÅŸkence yaptığını anlatıyor.

Tutuklulara en çok uygulanan iÅŸkence yöntemi ise falaka. Ayak tabanlarına vurulan darbeler insanları yürüyemez hale getiriyor. 

Tutukluluar elektrik ile iÅŸkenceye de maruz kaldı, Ayaklara, ellere, bacaklara baÄŸlanan jkabloların yanı sıra bir çoÄŸuna, boynundan, göÄŸüslerinden aÄŸzının içinden ve hatta genital bölgelerinden elektrik verildi.

‘Basat al-reeh’ bir iÅŸkence düzeneÄŸi. Haç ÅŸeklindeki ahÅŸap düzeneÄŸe elleri ve ayaklarından baÄŸlanan tutuklunun ayakları havaya kaldırılarak iÅŸkence ediliyor.

YENÄ°AKÄ°T

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.